Değerli forum üyeleri,
Şirketimiz bakanlığımız oluru ile ithalat yapan bir firmadır. Firmamız 2008 yılı Aralık ayı sonunda Bakanlığımızın bilgi talebi üzeri arşivimizde mevcut olan bazı belgeleri istedi. Teknik müdürlüğümüz tereddüt etmeden Bakanlığımıza mevcut evrakları yolladı. Bakanlığımızın göndermiş olduğumuz evraklar arasında bir tanesinin kendi kayıtlarında bulunmadığını mevcut ise orijinalini veya noter onaylı halini talep etti. Şirketimiz ivedilikle noter onaylı kopyasını Bakanlığımıza iletti. Bunun üzerine bu evrakın sahte oldugu ve hakkımızda hukuki işlem yapılacağı tarafımıza bildirildi. Şirketimiz IT bölümü konunun teknik araştırmasını yaptı ve bu evrakın 2004 yılında OP1 sayılı bilgisayarda 04.04.2004 tarihinde üretildiğini ve dijital kopyasının bilgisayar sisteminde halen mevcut olduğunu tespit etti.
Bunun üzerine Bakırköy Mahkemesinden yetkili hakim ve bilirkişi heyeti ile yerinde tespiti yapılıp kayıt raporlandı. Aynı tarihlerde bu bölümde çalışan kişinin sicil kaydından ve el yazılarından yola çıkılarak Adli Tıp uzman doktorlarından oluşan harici bir bilirkişi heyeti ile o dönem o bilgisayarda çalışan mesul müdürün el yazısı ve imzası sahte olarak hazırlanan evraktaki yazı ve imza ile karşılaştırılarak, analitik yöntemler sonucunda grafoloji uzmanları sahte evrak üzerinde taklit edilmiş imzanın bu kişinin elinin ürünü olduğunu bilirkişi heyet raporu oluşturarak tarafımıza iletti.
Evrakın şüpheli tarafından neden hazırlandığı sorgulandığında, evrakın herhangi maddi veya manevi çıkar üretmediği, şirket kayıtlarında bulunmasının herhangi fayda sağlamadığı, herhangi resmi otoritede kullanımının veya kullanmaya teşebbüsün şirket için bir anlam ifade etmeyeceği sebebiyle, bu evrakın hazırlanıp şirket evrak kayıtlarının arasına sokulmasının sebebinin ancak kötü niyet olduğu kanısına varıldı.
Durum hakkında şirket şüpheli hakkında suç duyurusunu Bakırköy C. Savcılığına delilleri sunarak yaptı, ancak Bakanlıkta doğal olarak şirket müdürü hakkında Ankara C. Savcılığı kanalıyla dava açmış oldu.
1. Suç ne anlamda oluşmuştur? Veya oluşmuşmudur?
1. Bu durumda şirket müdürünün oluşan bu suç yüzünden ceza alması mümkünmüdür?
2. İki davanın birleştirilmesi ile sadece gerçek şüphelinin yargılanması mümkünmüdür?
3. Evrakın iğfal kabiliyeti Bakanlık nezdinde olmaması suçun oluşumunu etkilermi?

Cevap ve yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla,