+ Konuyu Yanıtla
1 den 1´e kadar toplam 1 ileti bulundu.
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Sep 2008
    Nerede
    Kastamonu
    İletiler
    6
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Delil Yasaklarının Hak Ve özgürlüklerle Olan Dengesi

    DELİL YASAKLARININ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERLE OLAN DENGESİ


    Ceza muhakemesinde bilindiği gibi maddi gerçek araştırılır ve bu nedenle ana ilke olarak her şey delildir yani delil serbestliği ilkesi geçerlidir.

    Suçlulukla mücadelenin yoğunluğunu, dilediğimiz kadar artırabilmemiz her zaman mümkün değildir. İş bir yere gelir, suçlulukla mücadelenin, vatandaşı, suçluluktan daha çok sıkıntıya soktuğu bir duruma ulaştırabilir.

    Bu nedenle suçlulukla mücadelede devlet erkinin kullanılmasında sınırın iyi ayarlanması gerekir. Delil yasakları bu sınırın ayarlanmasında kullanılan araçların en başında gelmektedir ve bu nedenle insan hakları ile iç içe olan son derece önemli ve teknik bir konudur.

    Delil yasaklarını, delil konusu yasakları (Örn CMK m. 47), Delil aracı yasakları (Örn CMK m. 45, 46, 48) ve Delil Metodu (elde edilmesi) Yasakları (TCK m. 94, 95, 96) olmak üzere üç alt başlık halinde ele alınmaktadır.

    *** Delil yasaklarının temeli ve görevi İnsan Haklarıyla Temel Hak ve Hürriyetleri Korumaktır ***

    Eski CMUK’da da belirtilen aydınlatma yükümlülüğünün 5271 sayılı kanunda m. 147 ile şüphelinin ilk yakalandığı ana çekildiği (CMK m. 90/4). Ayrıca CMK m. 148/ 4 ile Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifadenin, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamayacağını, kısaca şüpheli veya sanık, özellikle avukat yardımından yararlanma, susma ve savunma hakları ile isnat konularında aydınlatılacağı, bunlar yapılmadan elde edilen veya edilecek delillerin mahkemede kullanılması yasak olan delillerden olduğunu biliyoruz. Bu durumda yani CMK m. 147 ye uygun davranılmazsa ne olacağı madde metnin de belirtilmiş değildir. Dikkat edilecek olursa CMK m. 148 de madde ihlalinin sonucu aynı madde de belirtilmiş durumdadır. Bu durumda CMK m. 147 ile CMK m. 217/2’ yi birlikte uygulamak gerektiği düşüncesindeyim.

    Özgür iradeye dayanmayan beyan hiçbir surette ceza muhakemesinde kullanılamayacağı aşikârdır. CMK m. 148 de belirtilen araçlarla kişinin iradesini etkileyip ifade alma ve sorgulama ile elde edilen ikrar veya ifadeler ceza muhakemesinde yasak delillerdendir. CMK 148’ de yer alan yöntemlerle elde edilen ifadeler rıza olsa dahi delil olarak değerlendirilemeyeceğine dair amir hükümlerdir. CMK m. 217/2 ye gerek duymadan, kanuna aykırı delillerin her ne surette olursa olsun ceza muhakemesinde kullanılamayacağını kesin bir şekilde, emredici hükümleriyle belirtmiştir.

    03.10.2001 yılında Anayasanın 38. maddesinin 6. fıkrasına “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez” ibaresi ihdas edilmiştir. Delil yasaklarına ilişkin Anayasamız da böyle bir düzenlenmenin bulunmasının çok büyük bir önemli sonuçları olup CMK m. 217/2’ de “yüklenen suç hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir” ibaresi ile delil yasaklarında, değerlendirme yasağı söz konusu olduğunda Anayasa ve CMK da ki düzenlemeleri göz önünde bulundurmanın gereksinimi doğmaktadır.

    1. Anayasal bir düzenleme sadece CMK bakımından değil tüm yargılama hukuku bakımından ifade etmektedir.

    2. CMK da ki düzenleme sadece soruşturma ve kovuşturma makamlarını bağlamakta fakat Anayasal bir düzenleme mevcut olduğundan ve Anayasal düzenleme herkesi bağladığından kişilerin de elde ettikleri deliller de bu kapsamdadır.

    3. Dikkat edilecek olursa; Anayasa m. 38/6 “kanuna aykırı elde edilmiş bulgular…” demek suretiyle tüm iz, emare vb gibi belirtiler de delil olarak sayılamaz.

    4. Elde edilen delilin ceza muhakemesinde Anayasa m. 38/6’ ya göre kanuna uygun olduğuna mı yoksa CMK m 217/2 göre hukuka uygun olduğuna mı bakılacaktır. Kanuna aykırılık farklıdır, hukuka aykırılık farklıdır. Ya da özel kişilerin ihtilaflarında bir özel hukuk davasında Anayasa da ki düzenleme göz önünde bulundurulduğun da kanuna uygun fakat hukuka aykırı bir delil iz veya emare elde edildiğinde yasak delil olarak kabul edilmeyecek midir? Ceza soruşturması veya kovuşturması sürecinde hem hukuka hem de kanuna aykırı delil elde edilemeyecektir.

    Hukuk-Kanun ayrımını ise örnek olarak biraz geniş ve dönemimize uygun olmasa da Almanya’nın Hitler dönemindeki kanunlarının insanların haklarını bertaraf ettiğini sadece bir kişinin düşüncelerini yansıtan sözcük ve kelimelerin kanun olduğunu görüyoruz. Kanun devleti her zaman hukuk devleti olmayabiliyor. CMK m. 217/2 daha kapsamlı olması açısından Anayasa m. 38/6’ yı ceza hukuku açısından eritmiş bir maddedir.

    5. Hüküm hukuka aykırı elde edilen bir delile dayanılarak verilmişse mutlak bozma sebebidir (CMK m. 289/1,i).

    6. CMK delil yasaklarını soruşturma ve kovuşturma evresinin her aşamasında dikkate almaktadır. Hatta Adli kolluk yönetmeliğinin m. 6/6 göre de adli kolluk bir delilin hukuka aykırı olduğunu tespit ederse bunu fezlekeye işleme yükümlülüğü vardır.

    CMK m. 135/1 göre iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınabilmesi için kuvvetli şüphenin varlığını ve başka suretle delil elde edilememesi durumunda, hâkimin veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla alınabileceğini belirtmekte.

    CMK m. 135/6’ da da TCK da ki belirli suç türlerini saymakta ve sadece bunlar için bu koruma tedbirine başvurulabileceğini belirtmekte fakat iletişimin tespiti için böyle bir zorunluluk aramamaktadır.

    CMK bu tedbirin uygulanması için “bir suç dolayısıyla” demek suretiyle ceza muhakemesi açısından delil elde etmek amacıyla, işlenmiş olan bir suçun kovuşturulması ile sınırlı olduğu ve bu suç için elde edilen delillin, bilgilerin hangi amaç için elde edilmişse o amaç için kullanılması yani bu yolla elde edilen bilgilerin bir hukuk davasında, bir tazminat davasında kullanılamayacağını göstermektedir.

    Madde de de belirtildiği gibi bu tedbire başvurabilmek için kuvvetli bir şüphe aranmaktadır. Savcılarımız kovuşturma aşamasına geçebilmek için yeterli bir şüphenin varlığı halinde davasını açabiliyor. Fakat bu tedbirin uygulanmasında kuvvetli bir şüphenin varlığında karar verilmesi, şüphelinin veya sanığın zaten mahkûm olabileceği anlamında yüksek bir olasılık bulunduğu ortaya çıkıyor. Bu durumda da tedbire başvurmak önemini yitiriyor. Bu tedbire başvurmak için ayrıca madde de belirtilen bir unsur daha var ki oda başka suretle delil elde edilememesi durumu da olmalı, yani bu tedbire karar vermeden önce diğer tedbirlere başvurulduğunda sonuç alınamayacağı hususunda bir durumun da olması gereklidir. Arama, El koyma, gözaltına alma gibi temel hak ve özgürlüklere daha az müdahale edebilecek tedbirlere öncelik tanınmalıdır ve bu anlamda genel olarak herkes mutabıktır diye düşünüyorum, zaten bu unsur ile telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi ikincil bir koruma tedbiridir. Fakat yakındığım durum ise organize suçların olduğu hallerde basit şüphe ile bu kararın verilmesi adalet denilen mekanizmanın dahi iyi işlemesi için gereklidir diye düşünüyorum. Hiç olmazsa şüphelinin sicil kayıtlarında önceden herhangi bir suçla ilgili mahkûmiyeti varlığı halinde o şüpheli için bu tedbir kararının basit bir şüphe doğrultusunda suç organize suç kategorisi içerisinde ise uygulanmalıdır.

    Maddenin 2. fıkrasında şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişiminin kayda alınamayacağını belirtmektedir fakat bu CMK 135/1 anlamında “dinleme, tespit yapılabilme ve sinyal bilgilerinin değerlendirilebilmesine engel değildir”.

    CMK m. 138 de ki tesadüfen elde edilen deliller bakımından ise Arama veya Elkoyma kararının uygulanması sırasında yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve başka bir suç işlendiğine dair bir delil elde edilmişse Maddenin 1. fıkrasına göre delil yada delillerin değerlendirilmesine imkan tanınmaktadır, fakat telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanması sırasında böyle bir durumla karşılaşıldığında maddenin 2. fıkrası CMK m. 135/6 ya atıf yaparak sadece bu kategorideki suçlarla ilgili başka bir suç işlendiğine dair bir şüphe uyandırabilecek bir delil elde edildiğinde değerlendirilebilecektir. Örneğin; TCK m. 174’ de ki ve üst sınırı 8 yıla kadar hapis cezasını öngören Tehlikeli Maddelerin İzinsiz Olarak Bulundurulması suçu veya TCK m. 96’ da ki Eziyet, keza üst sınırı 10 yıla kadar olan TCK m. 148’ de ki Yağma suçu işlendiğine dair bir delil elde edilirse bu delil muhafaza altına alınamayacaktır. Şunu duygularımızdan kaçırmamak gerekir ki güçlünün güçsüzü çok ezdiği ülkemizde, bazı mağdur veya mağdurelerin zarar verenden sırf korktukları için hukuki yollara başvuramadıkları yadsınamaz bir gerçektir.


    Delil yasakları kurumunun çok katı uygulanması dengenin, adalet denilen mekanizmanın, bozulmasına az da olsa neden olabileceği aşikârdır. Kimse yaptığı bir fiili, işlediği bir suçu söylemez, bu insanın doğası gereğidir. Suçluların zaten %95’ i suçları ya gizli yâda saiklerinde tasarlayarak işlemektedirler. Suçluluğun yüksek olduğu bir ülkede, Türkiye zaten buna bir örnektir, delil yasaklarını çok katı uygulamak şüpheli veya sanığın lehine olacağı bellidir. İşkence, bedensel cebir, kötü davranma gibi muamelelere herkes karşıdır, kişi sanıkta olsa insandır ve sadece sırf insan olduğu için onuru vardır fakat şüphelinin veya sanığın açıkça suçu işlediği ortada ve çok açık ise ve sırf delil yasağı yüzünden yargılanamayacaksa yada daha doğru olarak hüküm verilemez ise bu gibi durumlarda mağdur veya suçtan zarar görenler değişik yöntemlere değişik yollara başvurabilir, kişinin devlet tarafından, yüce mahkemeler tarafından adil yargılanamama, adaletin yerini bulmadığı düşüncesi hareketiyle öç almaya hatta daha kötüsü maddi durumu çok iyi olan şahısların maddi durumları çok düşük seviyede olan kişileri kullanarak bu gibi yollara başvurabilmesi ihtimali dahi Sosyal ve hukuk devletini derinden yaralayabileceği içten bile değildir.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Delil Yasaklarının Hak Ve özgürlüklerle Olan Dengesi konulu yargıtay kararı ara
    Delil Yasaklarının Hak Ve özgürlüklerle Olan Dengesi konulu hukuk haber
    Konu Av. Murat Günay tarafından (19-01-2009 Saat 01:08:31 ) de değiştirilmiştir.

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Akli Dengesi Bozuk Komşu
    Merhabalar Bulunduğumuz apartman içinde yaşayan bir 42 yaşındaki komşumuzun akli dengesi bozuk ve raporu var. Babası ile yaşıyor. Yaklaşık 10 ay...
    Yazan: fuatince Forum: Kat Mülkiyeti Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 19-02-2019, 13:55:07
  2. Mahallede akli dengesi bozuk vatandaş.
    ......çözüldü silinebilir.....
    Yazan: zaman10 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 27-10-2013, 22:13:38
  3. Elimizde belge olmayan fakat delil ve şahitlerimiz olan alacağımız için icra takibi başlatabilir miyiz?
    Merhaba. Birinden bir led tv aldım. Ürünün parasını elden verdim. Şahıs ürünü İstanbulda tanıdığı bir firmadan bana kargolattı. Ürünü aldığın kişiyle...
    Yazan: KREKUMAR Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 31-03-2011, 13:43:00
  4. Yeni Mevzuat: Delil Tespit İstemi - Delil Niteliği - Bilirkişi Raporu - Tebliğ Edilmeyen Delil Tespit Tutanağı
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : İlgili veri linki - Konu: Delil Tespit...
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-12-2010, 21:18:29
  5. Yasak Delillerin Suç Ve Ceza Dengesi
    Ceza muhakemesinde bilindiği gibi maddi gerçek araştırılır ve bu nedenle ana ilke olarak her şey delildir yani delil serbestliği ilkesi geçerlidir. ...
    Yazan: Av. Murat Günay Forum: Ceza Muhakemesi Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 06-02-2009, 00:52:53

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.