+ Konuyu Yanıtla
3 / 3 Sayfa İlkİlk 123
21 den 30´e kadar toplam 30 ileti bulundu.

Konu: Kilometre düşürmek suç mu?

Kilometre düşürmek suç mu? Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #21
    Kayıt Tarihi
    Mar 2008
    Nerede
    ankara
    İletiler
    1.107
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kilometre düşürmek suçmu?

    Alıntı mesaog rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Benzer olay birkaç yıl önce olmuş ve aracı alan kişi bırkaçay sonra servıse gıttıgınde aracın km sının düşürülmüş oldugunu ögrenmıs ve aracı aldıgı kişiye iade etmek istedıgını söylemiş ve satıcı kabul etmedi ve dava açmış.Hakim aracı alan kişiye '' evladım senın aklın yokmuydu neden aracı alırken gıdıp servıse kontrol ettırmedınde şimdi bizleri boş işlerle uğraştırıyorsun '' diye azarladı.

    Hakimler boş işlerle uğraşmaz,önündeki davalarla uğraşır ve bunun karşılığında .Devletten bedelini aşır.

    Ayrıca Ayıplı Mal satmak varken,TCK Dolandırıcılık sucu varken pekbunada suc denmemesini göremiyorum.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Kilometre düşürmek suç mu? konulu yargıtay kararı ara
    Kilometre düşürmek suç mu? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #22
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    İletiler
    1.468
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kilometre düşürmek suç mu?

    Alıntı Kdz.Ereğlili rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Valla ben sizin gibi bir dolandırıcılığa uğrasam mahkeme masraflarını 2. plana atar hatta hiç düşünmezdim. Üstelik adam pişkince sırıtıp bir şey elde edemezsin diyorken tüm amacım yasal yollardan bu adama haddini bildirmek olurdu.
    Kdz.Ereğlili 'ye katılmakla beraber, eskilerden kalan bir sözü yazmak istiyorum,

    BİR ÜLKEDE NAMUSLULAR, EN AZ NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIKÇA O ÜLKE İÇİN KURTULUŞ YOKTUR.

    İsmet İnönü

  4. #23
    Kayıt Tarihi
    Oct 2008
    İletiler
    33
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Re: Kilometre düşürmek suç mu?

    Araba.com daki ilan, Gönen servisteki bakım kaydı elinde varken istediğini yapabilirsin gibi bişey
    Savcılığa suç duyurusunda da bulunabilirsin, tüketici mahkemesine de.

    Ayrıca mahkeme masrafının fazla tutacağını zannetmiyorum. Savcılık konusunda zaten hiç masrafın olmaz. Tüketici mahkemesinde de zaten ödediğin masraflar daha sonra karşı taraftan alınıp sana ödeniyor.

  5. #24
    Kayıt Tarihi
    Jun 2015
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kilometre düşürmek suç mu?

    Merhabalar;
    Aracımın kilometresi düşürüldüğü için dava açmak istiyorum. Buradan sizlerin görüşüne başvurmak istiyorum yalnız konu güncel görünmedi.
    Sorulara bu başlık altından cevap veriyor musunuz?

  6. #25
    Kayıt Tarihi
    Sep 2007
    Nerede
    ankara
    İletiler
    3.294
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kilometre düşürmek suç mu?

    Aracın satıcısı tarafından km. nin düşürülmesi suç olup, 2 yıl içinde Asliye hukuk mahkemesinde dava açma hakkınız var. işte örnek dava kararı...

    T.C
    YARGITAY
    15.CEZA DAİRESİ
    Esas No : 2011/20505
    Karar No : 2013/4896
    Karar Tarihi:18.03.2013

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;

    Kamu davasına katılma istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen müşteki vekilinin 5271 Sayılı CMK'nın 237/2 ve 238.maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;

    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.

    Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.

    Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

    Katılanın, sanığın yetkilisi olduğu şirketten suça konu aracı satın almak için anlaştığı, daha sonra ...Motorlu Araçlar Dış Ticaret Anonim Şirketi'ne götürüp ekspertiz raporu aldığı, araçta sorun olmadığının bildirilmesi üzerine, 115.522 kilometrede araç satın aldığı, daha sonra arıza yapması üzerine yapılan incelemede aracın ayıplı olduğu, kilometre saati ile oynandığı ve gerçekte 242.648 kilometre olduğunun anlaşılması nedeniyle sanığın dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasının talep edildiği somut olayda; suça konu aracın sanıktan ilk el olarak alındığının, yaklaşık bir yıl önce ... Otomotiv isimli serviste 236.000 km de tamir gördüğü, yine ... isimli şirkette 242.000 km de servise girdiği, katılanın aracı alırken kontrol ettirdiği adı geçen servis yetkilileri hakkında ...7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığının iddia edilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya mahal vermeksizin tespiti için, suça konu aracın trafik kaydı incelenerek geçmişe dönük devirlerinin tarih itibariyle tespit edildikten sonra, katılan tarafından devir alınmadan önce servis kayıtları bulunup bulunmadığı, var ise hangi kilometrede ve kim tarafından servise getirildiği araştırılıp, katılanın isim ve adreslerini bildirdiği tanıkları da dinlenerek, bahsi geçen ... 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava dosyası da incelenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
























    T.C
    YARGITAY
    13.HUKUK DAİRESİ
    ESAS NO:2012-15893
    KARAR NO:2012-25280
    KARAR TARİHİ:09.11.2012

    > Ayıba Karşı Tekeffül
    > Hukuki Ayıp
    > Pert Araç

    Özet: Alıcının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğünce tutulan kayıtları ve aracın sigorta kayıtlarını inceleme yükümlülüğü yoktur. Satıcı, satış öncesi alıcıyı aracın pert olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya alıcının bu hususu bildiğini ispatlayamadığından iyi niyetli olduğu söylenemez. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.

    (818 s. BK m.194)

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    …..
    Makemece, dava konusu aracın pert olmasına neden olan kazanın 23.12.2007 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihinde davalı şirketin malik olmadığından ve ayrıca davacının 24.05.2010 tarihli sözleşme ile aracın hali hazır durumu ile beğenip aldığı davalının kaza ve aracın pert olmak durumundan sorumlu olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Davaya konu aracın 23.12.2007 tarihli kaza ile pert olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı davalı şirketten 24.05.2010 tarihinde satın aldığı aracın pert olduğunun davalı tarafından gizlendiğini zarara uğradığı iddiası ile eldeki davayı açmıştır. Davalı davaya konu aracı 06.11.2008 tarihinde satın aldığından önceki pert olma durumundan haberi ve sorumluluğu olmadığını savunmuştur.

    Davacının satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğü’nce tutulan kayıtları ve aracın sigorta kayıtlarını inceleme yükümlülüğü yoktur. Davalı satış öncesi davacıyı aracın pert olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya alıcının bu hususu bildiğini, ispatlayamamıştır. Davalının iyi niyetli olduğu söylenemez. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davacı BK 194 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükmüne göre sözleşmeyi feshedip tazminat istemekte haklıdır. Mahkemece davacının talep edebileceği alacağının miktarı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile taraf mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde araştırılıp tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup nedenidir.

    SONUÇ: Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcın istek halinde davacıya iadesine, 09.11.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi.

























    T.C.
    YARGITAY
    13. HUKUK DAİRESİ
    E. 2010/2005
    K. 2010/13853
    T. 25.10.2010

    ARACIN ARIZALANMASI ( Ayıplı Olduğunun Anlaşıldığını İleri Sürerek Ödediği Bedelin Tahsili – İkinci El Araç Satışında da BK’nun 194-204 Md.leri Gereğince Ayıp Nedeniyle Davalı Satıcının Sorumluluğu Olduğu )

    AYIPLI ARAÇ NEDENİYLE ÖDENEN BEDELİN TAHSİLİ ( Davacının Davalıdan Noterde Yapılan Sözleşme İle Satın Aldığı Aracın Kısa Bir Süre Sonra Arızalandığı ve Gizli Ayıplı Olduğu Tespit Raporundan Anlaşıldığı – İkinci El Araç Satışında da BK’nun 194-204 Md.leri Gereğince Ayıp Nedeniyle Davalı Satıcının Sorumluluğu Olduğu )

    GİZLİ AYIP ( Davacının Davalıdan Noterde Yapılan Sözleşme İle Satın Aldığı Aracın Kısa Bir Süre Sonra Arızalandığı ve Gizli Ayıplı Olduğu Tespit Raporundan Anlaşıldığı – İkinci El Araç Satışında da BK’nun 194-204 Md.leri Gereğince Ayıp Nedeniyle Davalı Satıcının Sorumluluğu Olduğu )
    818/m.194,204

    ÖZET: Davacı, davalıdan satın aldığı aracın kısa süre sonra arızalandığını ve ayıplı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, ödediği bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacının, davalıdan noterde yapılan sözleşme ile satın aldığı aracın kısa bir süre sonra arızalandığı ve gizli ayıplı olduğu tespit raporundan anlaşılmıştır. Mahkemece, ikinci el araçlarda satıcının ayıba karşı sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle, dava reddedilmiştir. Oysa ikinci el araç satışında da, BK’nun 194-204 maddeleri gereğince, ayıp nedeniyle davalı satıcının sorumluluğu vardır. Davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    DAVA: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Başak Burcu Şahiner geldi davalı tarafından gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    KARAR: Davacı, davalıdan satın aldığı aracın kısa süre sonra arızalandığını ve ayıplı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, ödediği 33.250 YTL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacının, davalıdan 18.3.2008 tarihli noterde yapılan sözleşme ile satın aldığı aracın kısa bir süre sonra arızalandığı ve gizli ayıplı olduğu 21.4.2008 tarihli tespit raporundan anlaşılmıştır. Mahkemece, ikinci el araçlarda satıcının ayıba karşı sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle, dava reddedilmiştir. Oysa ikinci el araç satışında da, BK’nun 194-204 maddeleri gereğince, ayıp nedeniyle davalı satıcının sorumluluğu vardır. Davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 17,15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.



















    T.C.
    YARGITAY
    13. HUKUK DAİRESİ

    ESAS NO. 2006/6251
    KARAR NO. 2006/11865
    KARAR TARİHİ. 18.9.2006


    > AYIPLI MALIN MİSLİYLE DEĞİŞTİRİLMESİ ( Davalıdan Satın Aldığı Aracın Ayıplı Olduğunu Belirterek Aracın Ayıpsız Olan Misliyle Değiştirilmesini Talep Ettiği Davada Fatura Bedelinin Tahsiline Karar Verilmesi Gereği )

    > AYIPLI MALIN İADESİ DAVASI ( Fatura Bedelinin Tahsiline Karar Verilmesi Gereği )

    > FATURA BEDELİNİN TAHSİLİ ( Ayıplı Malın İadesi Davasında Davacının Araç İçin Ödediği Bedelden Araçtan Yararlanma Bedeli Mahsup Edilerek Karar Verilmesi Usul ve Kanuna Aykırı Olduğu )

    > YARARLANMA BEDELİ ( Davacının Araç İçin Ödediği Bedelden Araçtan Yararlanma Bedeli Mahsup Edilerek Karar Verilmesi Usul ve Kanuna Aykırı Olduğu )

    4077/m.4


    ÖZET : Davacının, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, aracın ayıpsız olan misliyle değiştirilmesini talep ettiği davada, mahkemece, fatura bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda yararlanma bedelinin düşülmesi düzenlenmediği halde, davacının araç için ödediği bedelden araçtan yararlanma bedeli mahsup edilerek karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

    DAVA : Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    KARAR : Davacı, davalıdan satın aldığı araçta gizli ayıp bulunduğunu öne sürerek, aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.

    Davalı, davanın reddini savunmuştur.


    Mahkemece, aracın davalıya iadesi şartıyla 36.000 YTL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir.

    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

    2- Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, aracın ayıpsız olan misliyle değiştirilmesi için işbu davayı açmıştır. Bilirkişi raporunda, aracın ayıplı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece araç için ödenen bedelden, yararlanma bedeli mahsup edilerek, 36.000 YTL'nin tahsiline, aracın davalıya iadesine karar verilmiştir. Gerek 4077 sayılı Kanunun ilk şeklinde, gerek 4822 sayılı Kanunla değiştirilmiş halinde, kullanım bedelinin düşülmesine yönelik bir hükme yer verilmemiştir. Yargıtay HGK'nın 2005/4-309, 2005/391 karar sayılı kararında da, bu husus açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece fatura bedeli olan 42.123.592.000.- liranın tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının araçtan yararlanma bedelinin mahsup edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.


    SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına ( BOZULMASINA ), 1.456,00 YTL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 18.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    T.C
    YARGITAY
    HUKUK GENEL KURULU

    ESAS NO:2005/4-309
    KARAR NO:2005/000391
    KARAR TARİHİ:22.06.2005


    Tüketici onarım hakkını kullanmasına karşın, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 13. maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilen şartların oluşması halinde, aynı Kanunun 4. maddesinde sayılan diğer seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Şu halde tüketici, doğrudan ücretsiz değiştirme hakkını kullanabilir. Zira, burada seçimlik hakkın kullanılmasından sonra değiştirilemeyeceği kuralının yasal bir istisnası söz konusudur. Somut olayda; aracın imalat hatalı olduğu, çok sayıda tamir işlemine karşın arızanın giderilemediği bilirkişi raporları ile tespit edilmiş; mahkeme bu olguyu kabul etmiş; özel dairece de bu olgu bozmaya konu edilmemiştir. Dolayısıyla açıklanan yasal şartların varlığında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sorun imalat hatalı 1997 model araçla ilgili olarak davacı yanın isteminin ne şekilde hükme bağlanması gerektiği üzerinde düğümlenmiştir. Tüketici dava dilekçesinde, malın yenisi ile değiştirilmesi olmazsa bedelinin tahsilini istemişse de sonraki celselerde sadece malın yenisi ile değiştirilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece bu istem nazara alınarak, aracın "0" km. aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Bu karar yasal düzenlemelere uygundur. 1086 sayılı Yasanın 381-388 maddelerine aykırı bir hükmün varlığından da söz etmek olanaklı değildir. Aracın modelinin eski olması, yasal seçimlik haklarından birini kullanan davacının bu isteminin karşılanmamasına neden olarak gösterilemez. Kanun ve yönetmelik tüketici tercihini ön planda tutmakta; değiştirme hakkının kullanılması durumunda bu hakkın yerine getirilmesini sınırlayan herhangi bir hüküm getirmemektedir.


    Taraflar arasındaki "ayıplı mal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 1.Tüketici Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.06.2002 gün ve 2001/231-2002/677 sayılı kararın incelenmesi Davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15.09.2003 gün ve 2003/9405-10034 sayılı ilamı ile ;

    (...1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

    2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, ayıplı çıkan aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmazsa değerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, aracın aynı model ve nitelikte "0" km. yeni bir araçla değiştirilmesine karar verilmiş, karar davalılarca temyiz edilmiştir.

    Davacı, dava dilekçesinde; imalat hatası bulunan 1997 model Porche marka aracının yerine yenisinin verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde değerini istemiştir. Mahkeme ise aracın "0" km. aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine hükmetmiştir. Bu hükmün infazı HUMK.nun 388. maddesi karşısında güçlükler yaratır. 1997 model bir aracın aradan 4-5 yıl geçtikten sonra "0" km. yenisinin bulunması olanaklı değildir. Şu durumda, davacının seçenekli istemleri arasında aracın değeri de bulunduğuna göre davacının aracı kullanmakla edindiği yarar da gözetilerek aracın bedeline hükmedilmelidir.

    Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...)

    Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi istemine ilişkindir.

    A- Davacı isteminin özeti:

    Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı Süleyman K.'ın davalılardan Doğuş Otomotiv Holding A.Ş.'den satın aldığı 1997 model 911 Porshe markalı aracı, trafiğe çıkışından 15 gün sonra henüz 47 km.'de iken müvekkilinin satın aldığını, dava konusu araçta ilk olarak 1998 yılının ikinci ayında meydana gelen bir arıza nedeniyle "V" kayışının koptuğunu ve aracın bu nedenle Doğuş Motor'da servise girdiğini, aracın tamir edilerek müvekkiline teslim edildiğini, ancak daha sonra dava konusu olan aracın aynı arızayı sürekli olarak tekrarlamasından dolayı 1998 yılı 9.ayında, 01.07.1999, 29.10.1999, 29.11.1999, 15.05.2000 tarihlerinde servise girip çıktığını, en son 28.1.2001 tarihinden itibaren aracın aynı şikayet nedeniyle servise bırakıldığını ve halen aracın serviste kaldığını, bu nedenle araçtan yararlanamamanın süreklilik kazandığını ve araçtaki arızanın da tamir yolu ile giderilmesinin artık mümkün olmadığının ortaya çıktığını, aracın 10.000 km.de bulunduğunu, bunun da araçtaki arızanın imalat hatasından kaynaklandığını gösterdiğini, araçtaki arızanın davalılarca uzmanı oldukları konuda tamirle düzeleceğini belirterek verilen güvenle müvekkilinden hile ile gizlendiğini, aldatılıp oyalandığını, ayrıca aracın Almanya'daki üretici firmasının bu model araçlarda karşılaşılan bu arıza nedeniyle aynı model araçları piyasadan topladığını, davalı tarafın bunu bilerek müvekkilinden gizlediğini, ayıplı mal ve hizmetlerin ifasının tüketicilerin sağlık ve can güvenliğini ciddi olarak tehdit ettiğini ve Anayasanın 17. maddesine de aykırı olduğunu ifadeyle; 4077 Sayılı Yasanın 4. maddesinin 2.fıkrası gereğince ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesini, değiştirmenin mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin 4.7.1997 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini; aşamalarda ve özellikle de 25.6.2002 ve 28.12.2004 tarihli oturumlarda ise sadece aracın yenisi ile değiştirilmesini istemiştir.

    B- Davalı Tarafın Cevabının Özeti:

    Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Doğuş Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. unvanlı şirketin unvan değiştirerek Doğuş Otomotiv Holding A.Ş. olduğunu ve şirketin faaliyet konusunun da değiştirildiğini, Doğuş Otomotiv Holding AŞ.'nın de Porshe marka araçların veya her hangi bir marka aracın satıcısı, bayii, acentesi yada distribütörü olmadığı gibi, Doğuş Motor Servis ve Ticaret A.Ş.'nin de Doğuş Holding A.Ş.'nin yetkili servisi olmadığını, iş emirlerinde müvekkilinin isminin bulunmadığını belirterek müvekkili Doğuş Otomotiv Holding A.Ş. yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini; Doğuş Motor Servis ve Tic. A.Ş. yönünden ise; dava konusu aracın garanti süresi içerisinde yalnızca bir defa arıza şikayeti nedeniyle servise getirildiğini ve garanti kapsamı içerisinde aracın tamir edilerek davacıya teslim edildiğini, bu nedenle davacının 4077 Sayılı Yasanın 4. Maddesine göre seçimlik hakkını tamir yönünde kullandığını, artık davacının aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedelinin iadesini talep edemeyeceğini, aracın garanti kapsamı dışında da aynı şikayetlerle gelindiğinde tamir edilerek davacıya aracın teslim edildiğini, araçtaki problemin "V" kayışının ve "A-C" kayışının kopmasından kaynaklandığını, bu problemlerin de hayati önem taşımadığını, aracın en son 30.1.2001 tarihinde "V" kayışı kopması şikayeti ile müvekkili şirkete getirilerek tamirinin talep edildiğini, aracın tamir edilerek tamamen kusursuz şekilde teslime hazır olduğunu ve davacının aracını teslim alması konusunda defalarca uyarıldığı halde davacının aracını teslim almadığını, araçta üretim hatasının bulunmadığını, aracın değişen aralıklarla kayışlarının kopmasının davacı tarafından gerektiği gibi kullanılmamasından kaynaklandığını, dava konusu aracın 20.7.1997 tarihinde satıldığını ve bu nedenle 4077 Sayılı Yasanın 4/4. maddesine göre davanın zaman aşımına uğradığını, garanti süresinin de 3 yıl önce dolduğunu, aracın garanti süresi içerisinde yalnızca bir defa arızalandığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.

    C- Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

    Yerel Mahkeme; "…..Somut olayda araçta meydana gelen V kayışı kopuşları onarılmıştır. Ama V kayışı kopuşları sürekli olarak tekrarlamıştır. O halde bilirkişi raporunda da belirtildiği şekilde araç motoru elemanlarında ya üretim hatası mevcuttur ya da verilen servis hizmetinde ayıplı hizmet söz konusudur. Yani yapılan onarımlar temelden yapılmış onarım olarak kabul edilemez. Davalıların yükümlülüğü yeterli donanıma ve bilgiye sahip servis istasyonları açmak ve bu servis istasyonlarında ayıp var ise iyi teşhis ile bu ayıbı tanımak ve onarımı da doğru bir şekilde gerçekleştirmek ve aracı ayıptan an olarak tüketiciye teslim etmektir. Davalı taraf servis istasyonlarının, arızayı iyi teşhis ederek onarımı buna göre gerçekleştirdiklerinin kabulü mümkün değildir. V kayışı kopmalarında kullanım hatasının olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edildiğine göre davalıların servis istasyonları ile yapılan onarım teşhis ve tedavi olarak yeterli nitelikte değildir. Görünüşte onarım söz konusudur. Bu durum, tüketicinin yanıltılması ve ayıbın hile ile gizlenmesidir. Zira, gerçekte ayıp teşhisi ve onun gereği olan tamiratı yapılmış değildir. Aksi halde V kayış kopmalarının tekrarlanmaması gerekirdi. Bu nedenle davalı tarafın zaman aşımından yararlanması söz konusu değildir. Açıklandığı şekilde ayıbın hile ile gizlenmesi söz konusu olduğundan davalı tarafın iki yıllık zaman aşımından yararlanması söz konusu değildir. 4077 Sayılı Yasanın 4 ve 13. maddeleri ile 2001/6 sayılı tebliğin 14 ve 6. maddelerindeki koşullar oluşmuştur." Gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu olan … 1997 model Porche marka 911 turbo tipindeki aracın aynı model ve nitelikte "0" km. yeni bir araç ile değiştirilmesine, davacıda bulunan aracın davalı tarafından geri alınmasına, karar vermiştir.

    D- Temyiz Evresi, Bozma Ve Direnme:

    Hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Özel Daire; sair temyiz itirazlarını reddedip; "…Davacı, dava dilekçesinde; imalat hatası bulunan 1997 model Porche marka aracının yerine yenisinin verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde değerini istemiştir. Mahkeme ise aracın "0" km. aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine hükmetmiştir. Bu hükmün infazı HUMK.nun 388. maddesi karşısında güçlükler yaratır. 1997 model bir aracın aradan 4-5 yıl geçtikten sonra "0" km. yenisinin bulunması olanaklı değildir. Şu durumda, davacının seçenekli istemleri arasında aracın değeri de bulunduğuna göre davacının aracı kullanmakla edindiği yarar da gözetilerek aracın bedeline hükmedilmelidir. Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle hükmü bozmuştur.

    Davacı vekilinin karar düzeltme istemi de reddedilmiştir.

    Davacı taraf, Yargıtay bozma ilamından sonra ise bozma ilamına karşı direnilmesini isteyerek aracın değiştirilmesine karar verilmesini; davalı taraf ise, davalı Doğuş Otomotiv Holding A.Ş. ve Doğuş Motor Servis ve Tic. A.Ş.nin birleştiğini belirterek, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi örneğini dosyaya sunmuş ve Doğuş Otomotiv Servis Ticaret A.Ş. Adına bozma kararına uyulmasını, aracın kullanım bedeli düşülerek bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

    Yerel Mahkeme; "Aracın ayıplı olduğu yönündeki karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin incelemesi sırasında yerinde görülmüştür. Davacı vekili 25.6.2002 tarihli oturumda ve bozma ilamının görüşüldüğü 28.12.2004 tarihli oturumda tercih talebini değişim yönünde olduğunu ifade etmiştir. Yasa ve yönetmelik gereği tüketicinin bu tercihine göre hüküm verilmesi zorunludur. Aksi halde davanın açılması ve karar aşamasına kadar malın modelinin geçmiş olması muhtemeldir ve bu durumda malın değiştirilmesinin zorluk yaratacağından bahisle değiştirme talebi reddedildiği takdirde yasadaki "değiştirme" yönündeki kural uygulanamaz hale gelir. Unutulmamalıdır ki; çağın gelişen teknolojisi değişim sürecini çok hızlı yaşamakta ve 1. gün piyasaya çıkan bir mal rekabet ortamındaki üretici tarafından 2. gün revize edilmiş (geliştirilip, değiştirilmiş) olarak piyasaya sürülebilmektedir. Hızla değişen rekabet ortamındaki bu koşullar göz önünde tutulmalı ve bu durumun tüketiciyi koruyan yasaların uygulanmasına engel teşkil etmesine izin verilmemelidir. Kaldı ki, öngörülen malın bulunamaması halinde İİK.nun 24. maddesinin uygulanma imkanı vardır. İİK.nun 24/4. maddesinde yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Menkul malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde İcra Müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki (17.7.2003 tarihli İİK.daki değişiklikle) rayice göre takdir olunur" denilmektedir. Dava konusu olan 1997 model Porche araç infaz sırasında temin edilemez ise İİK.nun 24. maddesine göre işlem yapılması mümkündür. Bu nedenle kararın infazının güçlük yaratmasından söz edilemez. Bu bilgiler ışığında; dava konusu olan araç infaz sırasında bulunmasa da; İİK.nun 24/4. maddesinin uygulama imkanı vardır. O halde kararın infazının güçlüğünden bahsedilemez. Tüketicinin talebine saygı gösterilmeli ve yasanın tüketiciye tanıdığı seçimlik hakların kullanılmasına engel olunmamalıdır. Bu nedenle dava konusu olan aracın yenisi ile değiştirilmesine karar vermek gerekmiştir. Dava konusu olan araç; 20.6.1997 tarihinde satın alınmıştır. Bozma ilamında, davacının aracı kullanmakta edindiği yararın da gözetilmesi gerektiği belirtilmektedir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı Yasada kullanım bedelinin düşüleceğine dair her hangi bir hüküm yoktur. Kaldı ki aracı satın alan kişi de bu araç nedeniyle bedel ödemiştir, davacı aracı kullanmış, karşı taraf da ödenen bedeli kullanmıştır. Bu nedenlerle aracın kullanım bedelinin mahsubu yasanın özü ve ruhuna aykırı olur." Gerekçesiyle önceki kararında direnerek davanın kabulü ile dava konusu olan … 1997 model Porche marka 911 turbo tipindeki aracın aynı model ve nitelikte "0" km. yeni bir araç ile değiştirilmesine, davacıda bulunan aracın davalı tarafından geri alınmasına, .. karar vermiştir.

    Hükmü, davalı vekili temyize getirmektedir.

    E- Gerekçe:

    Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik 4. ve 13. maddelerine dayalı, ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi, istemine ilişkindir.

    Dava konusu olan araç; … 1997 model Porche marka 911 Turbo tipinde olup, 20.6.1997 tarihinde dava dışı Süleyman K. tarafından satın alınmış, 4.7.1997 tarihinde ise aracı davacı Yalçın S. satın almıştır. Dava 5.4.2001 tarihinde açılmıştır. Aracın satın alındığından itibaren tamirine karşın tekrarlanan üretim hatasının bulunduğu yapılan bilirkişi incelemesi ve dosyadaki belgelerle tespit edilmiş; mahkemenin davaya konu aracın hatalı üretim nedeniyle ayıplı olduğu ve davalıların bu ayıptan sorumlu oldukları yönündeki kabulü Özel Dairece de uygun bulunup, bozma kapsamı dışında tutularak uyuşmazlık konusu olmaktan çıkmıştır.

    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 1997 model ayıplı aracın "0' km. aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine ilişkin hükmün infazının HUMK.nun 388. maddesi karşısında olanaklı ve yasaya uygun olup olmadığı; açıkça ayıplı malın yenisiyle değiştirilmesi talebi olmasına karşın bedeline hükmedilip, hükmedilemeyeceği ve davacının kullanımdan kaynaklanan yararının, araç bedelinden düşülmesine yasal olanak bulunup bulunmadığı, noktalarında toplanmaktadır.

    Öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.

    4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik "Ayıplı mal" başlıklı 4. maddesinde;

    "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.

    Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.

    İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.

    Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz."

    Denilmekte;

    Aynı Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik "Garanti Belgesi" başlıklı 13. maddesinde ise;

    "İmalatçı veya ithalatçılar ithal ettikleri veya ürettikleri sanayi malları için Bakanlıkça onaylı garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Mala ilişkin faturanın tarih ve sayısını içeren garanti belgesinin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcı, bayi veya acenteye aittir. Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlar ve asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları, Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir.

    Satıcı; garanti belgesi kapsamındaki malların, garanti süresi içerisinde arızalanması halinde malı işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamir ile yükümlüdür.

    Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, 4 üncü maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.

    Tüketicinin malı kullanım kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan arızalar, iki ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamı dışındadır.

    Bakanlık, hangi sanayi mallarının garanti belgesi ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bu malların arızalarının tamiri için gereken azami süreleri Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir."

    Hükmü yer almaktadır.

    Görüldüğü üzere; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir. Tüketici bu durumda bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercihine konu bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.

    Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, bayii, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.

    Ayrıca 14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14/a maddesine göre;

    "Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın;

    a- Tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanmamayı sürekli kılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir.

    Satıcı, tüketicinin bu Yönetmeliğin 13 ve 14. maddelerinde belirlenen taleplerini reddedemez. Tüketicinin bu taleplerine karşı satıcı, bayii, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur."

    Bu hükümlerden çıkarılacak sonuca gelince:

    Tüketici onarım hakkını kullanmasına karşın, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 13. maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilen şartların oluşması halinde, aynı Kanunun 4. maddesinde sayılan diğer seçimlik haklarından birini kullanabilecektir.

    Şu halde tüketici, doğrudan ücretsiz değiştirme hakkını kullanabilir. Zira, burada seçimlik hakkın kullanılmasından sonra değiştirilemeyeceği kuralının yasal bir istisnası söz konusudur.

    Somut olayda; aracın imalat hatalı olduğu, çok sayıda tamir işlemine karşın arızanın giderilemediği bilirkişi raporları ile tespit edilmiş; mahkeme bu olguyu kabul etmiş; özel dairece de bu olgu bozmaya konu edilmemiştir. Dolayısıyla açıklanan yasal şartların varlığında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sorun imalat hatalı 1997 model araçla ilgili olarak davacı yanın isteminin ne şekilde hükme bağlanması gerektiği üzerinde düğümlenmiştir.

    Tüketici dava dilekçesinde, malın yenisi ile değiştirilmesi olmazsa bedelinin tahsilini istemişse de sonraki celselerde sadece malın yenisi ile değiştirilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece bu istem nazara alınarak, aracın "0" km. aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Bu karar, yukarıda ayrıntısı açıklanan yasal düzenlemelere uygundur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 381-388 maddelerine aykırı bir hükmün varlığından da söz etmek olanaklı değildir. Aracın modelinin eski olması, yasal seçimlik haklarından birini kullanan davacının bu isteminin karşılanmamasına neden olarak gösterilemez. Kanun ve yönetmelik tüketici tercihini ön planda tutmakta; değiştirme hakkının kullanılması durumunda bu hakkın yerine getirilmesini sınırlayan herhangi bir hüküm getirmemektedir.

    Diğer taraftan, infaz aşamasında hükme konu malın bulunamaması halinde, İcra ve İflas Kanunu'nun 24. maddesinin uygulanma olanağının varlığı da unutulmamalıdır.

    2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 4949 sayılı yasayla değişik 24/4. maddesinde;

    "…… Menkul malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde İcra Müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur" hükmü yer almaktadır.

    Bu açık hükmün varlığı karşısında, kararın infazının güçlüğünden de söz edilemez.

    Ayrıca, gerek 4077 sayılı Kanunun ilk şeklinde gerekse 4822 sayılı Kanunla değişik halinde kullanım bedelinin düşülmesine yönelik bir hükme de yer verilmemiştir.

    Sonuçta; yukarıda ayrıntısı açıklanan tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle belirlenen olgular ile içerikleri irdelenen yasal düzenlemelere göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

    SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı (1.012.50 YTL) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.06.2005 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
    "BİR ÜLKEDE NAMUS ERBABI OLANLAR DA NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIKÇA, O ÜLKE İÇİN KURTULUŞ UMUDU YOKTUR" İsmet İNÖNÜ
    NE ZULÜM, NE MERHAMET...SADECE ADALET...

  7. #26
    Kayıt Tarihi
    Jun 2015
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kilometre düşürmek suç mu?

    arabamın muayene kayıtları aşağıdaki şekilde:
    TARİH KM
    24.06.2009 272.644
    27.06.2011 92.553
    01.08.2011 93.208
    27.07.2013 121.113 (ben yaptırdım)

    Sigorta geçmişi aşağıdaki şekilde:
    EK TÜRÜ ADI TANZİM TARİHİ
    POLİÇE ABDULKADİR xxxxxx 25.09.2007
    POLİÇE ABDULKADİR xxxxxx 25.09.2008
    SATIŞTAN DOLAYI ABDULKADİR xxxxxx 17.09.2009
    POLİÇE MURAT xxxxxx 17.09.2009
    POLİÇE ABDULKADİR xxxxxx 25.09.2009
    BAŞLANGICINDAN ABDULKADİR xxxxxx 18.09.2009
    POLİÇE MURAT EŞREF xxxxxx 17.09.2010
    POLİÇE AYHAN xxxxxx 02.05.2011
    SATIŞTAN DOLAYI AYHAN xxxxxx 25.05.2011
    POLİÇE İSMET xxxxxx 18.05.2011

    Sonuç olarak; Arabanın km sinin 2009 - 2011 yılları arasında değiştirildiği anlaşılıyor. Bu yılarda arabayı 4 kişi kullanmış. Hangisinin değiştirdiğini tespit etmenin mümkün olduğunu sanmıyorum. ben arabayı alalı bir kaç hafta sonra 2 yıl olacak.
    Bu durumda: dava açsam kazanmam mümkün mü?
    Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

  8. #27
    Kayıt Tarihi
    Oct 2017
    Nerede
    aydın
    İletiler
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kilometre düşürmek suç mu?

    Kesinlikle böylelerini cezasını keseceksin adalet ile canını yakacaksın ki 3 kuruşa tenezzül edip karektersizlik yapmayacaklar. Ayrıca şu makalemde konuyu özetlemeye çalıştım okuyabilirsiniz üstadım https://www.fuatcakmak.com.tr/aracla...e-cezasi-2017/

  9. #28
    Kayıt Tarihi
    Nov 2017
    Nerede
    Balıkesir
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kilometre düşürmek suç mu?

    Aynı olay benimde başıma geldi ama biraz farklı. Ben 2015 yılında 105.000 km de 2003 model Toyota aldım 2016 yılında 120.000 de sattım. Sattığım adam beni 1 yıl sonra 2017 de arayıp arabanın km. Sinde düşürülme olduğu Toyota servisi söylemiş km. Düşürme yılı 2010 Muş. Benim bununla ilgili bir bilgim olmadığını söylediğim halde bende mağdurum dediğim halde beni mahkemeye vereceğini aradaki farkı senden alacağım diye söyledi bende sen bilirsin ben km ile oynamadım araba 2010 da düşürülmüş dedim. Bende arabayı aldığım galeriyi aradım oda benim bilgim yok dedi 2010 daki sahibini bağlar kim düşürdüyse o sorumlu dedi.Bunun benim için yaptırımı olurmu.

  10. #29
    Kayıt Tarihi
    Oct 2016
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    4.434
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kilometre düşürmek suç mu?

    Dava açıldığı takdirde bilirkişi incelemesi yaptırılıp kilometre düşürmenin ne zaman olduğu tespit edilir.
    Bu belli bir tarih olduğu gibi tarih aralığı da olabilir. O tarih veya tarih aralığındaki sahip veya sahipleri sorumlu olur.
    Yazdıklarım "hukuki tavsiye" değil, "hukuki bilgi"dir.

    Bu hukuki bilgilerin, mevzuat veya içtihat değişikliği nedeniyle zaman içinde güncelliğini yitirebileceğini, sizin hukuki probleminize bire bir uymayabileceğini unutmayın. Hukuki sorununuz hakkında en doğru danışmanlığı vekalet vereceğiniz avukattan alabilirsiniz. İnternetten veya başka yerlerden öğrendikleriniz ile yürüteceğiniz hukuki işlemlerde hak kaybına uğrayabilirsiniz.

    Av. Yusuf Selçuk ATEŞKAN - www.ateskanhukuk.com

  11. #30
    Kayıt Tarihi
    Nov 2017
    Nerede
    Balıkesir
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kilometre düşürmek suç mu?

    Tşk ederim ilginiz için. Ben bu konuda avukat tutmak zorundamıyım? eğer tutarsam verdiğim ücreti mahkeme sonunda kazanırsam benden çıkan parayı karşı taraf mı öder? Adam beni aradı bidaha Toyota serviste 2008-2009 yılları arasında düşürüldüğü söylenmiş. Adamın avukatı biz sana satan adama dava açarız oda diğerlerine açar silsile ile gider demiş. Bana biraz saçma geldi mahkemelerin işi gücü yok böyle kimselerle uğraşmaz diye düşünüyorum sizce doğru mu düşüncem? Cevabınız için şimdiden tşk ederim.

+ Konuyu Yanıtla
3 / 3 Sayfa İlkİlk 123

Bu sayfada bulunan kavramlar:

km düşürme cezası

km ile oynamanın cezası

kilometre düşürme cezası

arabanın kilometresini düşürme suçu

km düşürmek suç mukm düşürmenin cezasıkm oynama cezasıkilometre dusurme cezasiaraç km düşürme cezasıaraç kilometre düşürmenin cezasıaraç km düşürmek suçmukm düşürmenin cezası nedirkm oynama cezası nedir 2015km oynama cezası savcılıga sucaraç km düşürme suçuaraç kilometre düşürme cezası 2015km sifirlama cezasi nedirhttp:www.hukuki.netshowthread.php43330-Kilometre-dusurmek-suc-mukm dusurme sucuarabada km dusurmek sucmukm dusurmek sucmuarac km dusurme ictihati birlestirmekilometre düşürmenin cezasıarac km dusurme cezasikm dusurmenin cezasi
Forum

Benzer Konular :

  1. Makinist Kilometre Tazminatı
    TCDDT Aş 399 tabi sözleşmeli memur Makinistim tren üzerinde görev yaptığımız süre içerisinde 6245 Sayılı Harcırah Kanun'un 33. Maddesine dayanılarak...
    Yazan: Bican1 Forum: Kamu Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 16-01-2021, 17:28:46
  2. 2.el araçlarda kilometre düşürme
    Merhabalar 16 Nisan 2018 de Renault Fluence marka araba alıp 02 Mayıs 2018 de sattım .Sattığım adam arabayı servise götürmüş ve araba 153 bin km’de...
    Yazan: Fatihk6116 Forum: Borçlar Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 31-12-2018, 18:12:51
  3. [Ceza davaları] Kilometre dolandırıcılığı
    Yaklaşık 9 ay önce aldığım 2. el aracımın kilometresinin 220 binlerden 130 binlere düşürüldüğünü yeni öğrendim. Aracı satan kişinin daha önce başka...
    Yazan: mehmet818 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 23-04-2018, 21:45:33
  4. Araç Kilometre Dolandiriciliği
    İkinci el olarak 10.01.2007 tarihinde 2004 model bir araç satın aldım. Araç 68.000 km deydi. Bu güne kadar hesaplı olması sebebiyle tüm bakım ve...
    Yazan: Evren ELÇİN Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 01-12-2017, 15:25:26
  5. Araç kilometre düşürülme
    Merhabalar ekim 2011 yılında ford fiesta marka araç aldım km olarak 89000 de idi. Bir internet sitesinde ilanı görerek satıcı ile irtibata geçtim...
    Yazan: numan067 Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 16-04-2013, 20:09:51

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.