BASIN YOLUYLA YARGIYI ETKİLEME SUÇU


Basın yolu ile Yargıyı Etkileme suçu ve Soruşturmanın Gizliliğinin İhlalinde olayın taraflarının sorumlulukları.

1-5187 sayılı Basın Kanunun “Yargıyı Etkileme”19/1.maddesinde; “Hazırlık soruşturmasının başlamasından takipsizlik kararı verilmesine veya kamu davasının açılmasına kadar geçen süre içerisinde, Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme işlemlerinin ve soruşturma ile ilgili diğer belgelerin içeriğini yayımlayan kimse, iki milyar liradan elli milyar liraya kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Bu ceza, bölgesel süreli yayınlarda on milyar liradan, yaygın süreli yayınlarda yirmi milyar liradan az olamaz.” Hükmü yer almaktadır.

2- (http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/26763.html) adresli sitesinde yayınlanan Adalet Bakanlığı-Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 05.01.2006 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.05/010.06.02/44 sayılı “Adlî kolluğun görev, yetki ve sorumlulukları ile soruşturmanın gizliliği” konulu 98 nolu Genelgenin 1 nolu bölümünde;
“Soruşturmanın gizliliği ilkesi nazara alınarak; Kişilik hakları ve suçsuzluk karinesi ile delillerin güvence altına alınması da göz önünde bulundurulmak suretiyle, gözaltındaki kişilerin suçlu olarak kamuoyuna duyurulmasına, basın önüne çıkarılmasına, kişilerin basınla sorulu cevaplı görüştürülmelerine, görüntülerinin alınmasına, teşhir edilmelerine sebebiyet verilmemesi, soruşturma evrakının basın organlarında yayınlanmasının önlenmesi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyerek istediği belgelerin bir örneğini alabilen şüpheli, mağdur ve vekillerinin de gizli kalması gereken hususları açıklamamaları yönünde uyarılması, kamuoyunda ciddi rahatsızlıklar yaratan bu nevi uygulamalara son verilmesi, bu bentlerin aksine tutum ve davranış sergileyenler hakkında derhâl yasal gereğine tevessül olunması” emredilmiştir. Bu genelge

3-Gazeteci tarafından hazırlanan kesin yargı ve tespit içeren cümleler kurularak hazırlanan haberlerde; olayın içeriliği, kişilerin konum ve isimleri ile olayda ki yerleri de belirtilerek açıklanmış ve yayınlanması, soruşturma dosyasında yer alan bir takım belgelerin içeriklerinin belirtilmesi, örneğin olayın taraflarının 20 günlük iş görmez raporu aldıkları veya olayın taraflarının Cumhuriyet savcılığına verdikleri ifadelerde ………………………şeklinde beyanda bulundukları, şeklinde, savcılık aşamasında verilen ifade içerdiklerini veya doktor raporu gibi soruşturma dosyasında yer alan belgelerin içeriklerinin belirtilmiş olması halinde, anılan suçu oluşturacağı değerlendirilmektedir.

4-CMK nın 2.maddesine göre soruşturmanın, suçun öğrenilmesi ile başlayan ve takipsizlik kararı veya iddianamenin hazırlanmasına kadar devam eden bir evre olduğu açıktır. Bu evrede soruşturmanın gizli yürütülmesi açıkça düzenlenmiş bulunduğu dikkate alındığında ve bu husus ile ilgili olarak 5187 sayılı yasanın 11.maddesinde belirtilen sorumluların aynı yasanın 19/1.maddesine aykırı hareket etmeleri halinde, cezalandırılması gerektiği somut olarak ortaya çıkmaktadır.

5-Diğer taraftan olayın tarafları konumunda bulunan kişilerin, gazeteciye poz vererek çektirebilecekleri resimlerini, haberde kullanılması veya bu resimlerin üzerinde yer alan fotoğrafta yer alan kişilerin ağzından çıkmış gibi yazılan açıklamalarda dikkate alınarak, ilgililerin sorumluluğu TCK anlamında gündeme gelebilecek değerlendirilmektedir.
Olayın tarafı konumunda bulunan kişilerin ve bunlar ile birlikte müşterek hareket eden kişilerin, olayın tüm içeriliğini ve belgelerde neler geçtiğini bir gazeteciye açıkladıkları ve bu surette soruşturmanın gizliliğine aykırı hareket ettikleri söz konusu olduğunda, bu kişilerin tespiti ile haklarında TCK nın 285.maddesi uyarınca işlem yapılması gerekecektir.

6-Haberlerde olayın iddia olduğu belirtilmiş olsa bile, haberin büyük kısmında konu iddia olarak değil de, eser sahibinin kesin yargılarını ve tespitlerini de içeren şekilde kaleme alınması halinde de İftira veya Hakaret gibi suçların gündeme gelmesinin mümkün olduğu tarafımca değerlendirilmektedir. Örneğin Gazetede, “büyük bir hırsla dövdükleri gençlerin başta göz altlarında büyük morluklar meydana gelirken, vücutlarının çeşitli yerlerinde de darbe aldılar.” şeklinde ki kişisel katkılı yorum ve değerlendirmelerin, okuyucuya kesin yargı ve tespit içeren bir bilgi şemlinde servis edilmesi durumunda bahse konu sorumluluk gündeme gelecektir.


SONUÇ:

Yukarıda belirtilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde;

a-Basın Yasasının 19/1.madde uyarınca eser sahibinin sorumlu olduğu açıktır.
b-Gazeteciye yapılacak haberde kullanılmak üzere poz vererek ve olayın içeriliği ile ilgili henüz soruşturma aşaması tamamlanmamış, suçlanan kişilerin savunmalarının bile alınmadığı bir aşamada, soruşturma konusunun ve bu soruşturma ile ilgili belgelerin içeriklerinin gazeteciyle yapılacak haberde kullanılmak üzere paylaşılması, ayrıca soruşturmanın gizliliğinin devam ettiği süreç içinde soruşturmaya esas ifade ve bilgilerin basına servis edilmesi sureti ile alenen içerilikleri deşifre edilmesi halinde, suç oluşacaktır.
c-Ayrıca bu bilgilerin gerçek dışı olması halinde de, hakaret ve iftira suçlarının da gündeme geleceğini söylemek, sanırım kehanet olmayacaktır.

Önder ÖZLEM