İşveren, personelin e-postalarını okuyabilir mi?

[lektem71]

Sayın hukukçular,
1. Bir işveren, daha önceden bir uyarı yapmaksızın, yanında çalıştırdığı personelin e-posta yazışmalarını, yedeklenmiş iletileri açmak suretiyle ve personeline bir bilgi vermeksizin okuyabilir mi?

2. Aynı işveren, işten çıkarmış olduğu personelin e-posta mesajlarını, kendisi okuyabilir mi veya yanında çalıştırdığı başka bir elemana okutabilir mi? (Benim durumum tam buna uygun. Patroniçem beni işten çıkardıktan sonra e-posta yedeklerini açtırmış, bunları çok güvendiği bir çalışanına vermiş, o çalışan güya orada aleyhimde birşeyler bulmuş, bunları, şirket içinde patron ve diğer kodaman takım ile paylaşmış, bunlardan hazırladıkları bir seçkiyi de özel bir toplantıda sunum halinde büyük ekrandan tüm şirket çalışanlarına göstermiş. Hatta yetmemiş, eşimin 4 yıl önce bana yazdığı bir e-postayı alıp eşimin çalıştığı şirketin yöneticilerine götürmüşler [Tesadüf eseri, eşimin şirketi, benim çalıştığım şirketten hizmet alan bir firmaydı.] Bu nedenle eşim, şirket bilgilerini yabancı kişilerle paylaşma gerekçesiyle tazminatsız işten çıkarılma durumu ile karşı karşıya geldi.)

Bilgilerini aktaracak olan tüm değerli hukukçulara teşekkür ediyorum.

[Av.Selin Çam]

e_posta,mektup niteliğindedir.Bu şekilde değerlendirin.

[elpida]

Açık bir şekilde haberleşme gizliliğinin ihlali olduğunu düşünüyorum. Sizin eşinizle olan mail konusunda kesin olarak söyleyebilirimki açıp okuyamaz. eğer böyle bir şüphesi varsa mahkemeden izin alması gerekirdi. bence en kısa sürede bir Avukatla iletişim kurun. Maddi ve manevi tazminat talep edebilirsiniz. Hatta posta kanunu kapsamına giriyorsa açanlar ve açtıranlar hapis cezası dahi alabilir. benbce aman kaytbetmeden bir avukatla görüşün.

[lektem71]

Yani, işveren şöyle diyemez: "Ben bu adamın patronuyum kardeşim. Benim işyerimde bir yazışma yapmışsa bunu da açar okurum, kimseden de izin almam."

Eğer kanunlar bu konuda açık ve netse, bir girişimde bulunmak isterim. Yalnız bu bahsettiğim olay 2007 Temmuz ayında yaşandı. Zaman aşımına uğramış olabilir mi?

Açık bir şekilde haberleşme gizliliğinin ihlali olduğunu düşünüyorum. Sizin eşinizle olan mail konusunda kesin olarak söyleyebilirimki açıp okuyamaz. eğer böyle bir şüphesi varsa mahkemeden izin alması gerekirdi. bence en kısa sürede bir Avukatla iletişim kurun. Maddi ve manevi tazminat talep edebilirsiniz. Hatta posta kanunu kapsamına giriyorsa açanlar ve açtıranlar hapis cezası dahi alabilir. benbce aman kaytbetmeden bir avukatla görüşün.

[Av.Selin Çam]

Fiil, ' Haberleşmenin gizliliğini ihlal ' suçunu oluşturuyor ancak bu suçun takibi şikayete bağlıdır.Takibi şikayete bağlı suçlarda ise zamanaşımı süresi ise 6 aydır.Dolayısıyla soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.

[lektem71]

Öncelikle cevabınız için çok teşekkür ederim.

Diyelim ki fiilin işlenme tarihi 1.7.2007. Mağdur olan kişi, mağduriyetine giden süreçte, birilerinin e-postalarını okuduğunu 1.12.2007'de öğreniyor. Bu durumda zaman aşımı süresi 1.12.2007'den itibaren mi başlıyor, yoksa 1.7.2007'den itibaren mi?
2. maddeye göre ben bunu 1.12.2007'den itibaren diye anlıyorum ama uzman sizsiniz elbette.

1-5237 s. Türk Ceza Kanununun 73. maddesinin 1 ilâ 7. fıkraları ise şöyledir: “MADDE 73. - (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.
(3) Şikâyet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez.
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.
(5) İştirak hâlinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikâyetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsî haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.”

[Av.Selin Çam]

Belki farkında değilsiniz fakat verdiğim yanıt karşısında ilgili kanunu okuyup,sorunuzu bu ön bilgiyle şekillendirerek sormanız güzel bir davranış.
Bunun dışında evet doğru anlıyorsunuz.Şikayet süresinin başlangıcı, bilme ve öğrenme anıdır.Verdiğiniz örnekte bu sürenin başlangıcı ifade ettiğiniz gibi 01.07.2007 tarihi.

[cool_boy]

c_selin hanım konuyu açan arkadaşın örneğini tasdik etmişsiniz fakat verdiğiniz tarih 01.07.2007 tarihi,ben mi yanlış anlıyorum kanuna göre 01.12.2007 olması gerekmez mi?

Eğer kanun benim anladığım şekilde işliyorsa,diyelim ben suçun işlendiğini anladım ama şikayet etmedim sonra 10 yıl geçince şikayet ederim ve olayı yeni anlamış gibi davranırım.Bu da kanunda biraz açık olduğunu göstermez mi merak ettim?

[Av.Selin Çam]

Dikkatsizce yazılmış,01.12.2007 tarihi doğru olan.

[lektem71]

Şu aşağıdaki ilginç bir nokta. Ama kanunda sanki, zaman aşımı süresi içinde anlamış olma şartı var. Yani bu durumda, 6 ay süre varsa, fiilin işlendiği tarihten sonraki 180. güne kadar bunu anladın anladın. Durumu çakmadıysan, 10 sene sonra kalkıp "ya böyle birşey olmuş" diyemiyorsun sanki?

Avukat Hanım bilir tabii doğrusunu?

Eğer kanun benim anladığım şekilde işliyorsa,diyelim ben suçun işlendiğini anladım ama şikayet etmedim sonra 10 yıl geçince şikayet ederim ve olayı yeni anlamış gibi davranırım.Bu da kanunda biraz açık olduğunu göstermez mi merak ettim?