Protosto ve tahliye taahhütnamesi

[ser33]

Sayın Arkadaşlar

Bir kaç sorum daha olacak yanıtlarsanız sevinirim..

1-Sözleşme sırasında alınan senetler var Tahsile versem bana sorun yaratırmı..
2-Sözleşme sırasında tahliye taahhütnamesi istedik kiracı kabul etti. ancak sözleşme sırasında alınması sakıncalı olduğundan kiracıya daha sonra alırız dedik. Şimdi sorunlu duruma gelince taahhütname vermek istemiyor. Daha sonra taahhütnamenin alınması zor olacağı kanunda düşünülmemişmidir..
3-Gecikmeden dolayı 2 kere protosto çekilmesi sonrası kiracı tahliye edilebilirmi..
4-Sözleşme Tarihi 1.6.2004 ise hangi gün çekilirse protosto haklı olur
5-Kendim noterden protosto çekebilirmiyim. Noterde hazır bir matbu mudur. Sorun yaratırmı. Mutlaka avukat mı çekmelidir..

Saygılarımla,

[zara]

sayın ser'33,

1- söz konusu senetlerin tahsile verilmesi ile ilgili sorunuzun cevabı,
açtığınız diğer forum olan "kiracımı nasıl çıkarabilirim" bölümünde
cevaplamış bulunmaktayım. bu nedenle burada tekrar bu hususa değinmiyorum.

2-tahliye taahhütnâmesinin geçerli olabilmesi için öncelikle, kiracının, söz konusu taahütnâmeyi, mecurun içinde ikâmet etmekte iken, vermiş olması gerekir -ve kanunla belirlenen süresinde -icrâya konması gerekir.
taahhütnâmenin, sözleşme tarihinden sonraki bir tarihi taşıması gerekmektedir. kanun koyucu burada,- kiracının acil bir mecura ihtiyaca olması nedeni ile ve mecura kiracı olarak girebilmeyi teminen değil de,-
gönül rızâsı ile taahhütte bulunmasını sağlamak, zorla taahhüt imzalatmanın önüne geçmek amacını gütmüştür.

3- iki protesto yeterli olup; bu sorunun cevabı da önceki yanıtımda
mevcuttur.

4- sözleşme tarihinin 1.6.2004 olmasının pek önemi yoktur. bir sene içinde iki defa haklı protesto çekmiş olmanız gerekeceğinden, en son kira sözleşmesinin bitim tarihi olan 1.6.2005 tarihine kadar ilgili ihtârnâmelerin çekilmiş olması ve süresinde bu ihtârlara istinaden dâvâ açılması gerekmektedir.

5- ihtârnâmenizi kendiniz de çekebileceğiniz gibi, tüm yasal yolları da bizzat kendiniz (dâvâcı asil olarak) tâkip edebilirsiniz. ihtârınızı, -belli bir hukuki formatta- kendiniz ( en az üç nüsha olarak) tanzim edebileceğiniz gibi, dışarıda bir arzuhâlciye de düzenletebilirsiniz. hatta bu şekilde noterde daha az masrafınız olacaktır. ihtârınızın avukata veya sizin tarafınızdan hazırlanıp tebliğe çıkarılmış olması, hiç bir sorun yaratmayacağı gibi; ihtârınızı kendiniz düzenlediğiniz takdirde, (avukatınıza noterden vekâletnâme için ödeyeceğiniz) noter masrafından da kurtulmuş olursunuz.

size önerim, öncelikle, kiracınıza ait (işyeri, muhtarda kayıtlı ev vb.) tüm muteber tebligat adreslerini ve bu arada mallarını tespit etmenizdir. alacaklarınızın garantiye alınmasını teminen, kiracınıza ait olan, mecurda ve diğer adreslerde mevcut eşyaları rehin alma hakkınız da mevcuttur.

[ser33]

Açıklamalarınız için çok teşekkür ediyorum..

Tahliye taahhütnamesi nin alınmasında sözleşme sırasında alınması kiracıyı korumak olarak yorumluyorum. Ancak anahtarı verip içeriye girdikten sonra vermiyorum derse nasıl alınacaktır. Kiraya veren taraf olarak kiracıyı çıkarmak uzun süre alması dolaysıyla her zaman madur olacaktır. Sözleşme sırasında alınamıyor, girdikten sonra alınamıyor nasıl ve neşilde alınmalıdır. Umarım bir şekli vardır.. Yanıtlarsanız sevinirim..

Saygılar

[zara]

sayın ser'33,

çok haklısınız. kanun çoğu kez kiracıdan yana gözükmektedir. ancak kannatimce, kat mâlikinin(kiralayanın) da haklarını çok iyi bilmesi ve bunun yanısıra bazı tedbirler almasının menfaatine olacağı açıktır. eğer hiç kira ödemeyen bir kiracınız var ise, zaten kolaylıkla ve kısa sürede tahliye kararı almanız mümkündür. bunun yanısıra alacaklarınızı da tâkip ederek tahsil edersiniz.

tahliye tahhütnâme hususuna gelince; kiracı elbette ki, mecurun içinde iken, asla tahliye tahhüdü vermeye yanaşmayacaktır. ev sahibi de, dediğiniz gibi- çoğu zaman mağdur olmaktadır.

bu konuda pratikta, genellikle şöyle bir, - "hileye" demeyeyim de- "uygulamaya" başvurulduğu, bir çok yerden kulağıma çalındı.
şöyle ki;
ev sahibi, kontrat ile birlikte (tarih kısmı boş bırakılan) bir tahliye taahhütnâmesini de peşinen hazırlamakta ve her ikisini de aynı anda, kiracıya -mecur teslim edilmeden önce- imzalatmaktadır. tahliye taahhütnâmesine, kontrat tarihinden ileri bir tarih de yazılması mümkün ise de, (tahliye taahhütnâmesinin tarihinden itibaren 1 ay zarfında icrâya konması gerekeceğinden ve ancak bu sürede geçerli olacağından) bu konuda mahzurlar çıkmaktadır. hatta, -muhakkak ki sizin de duymuş olacağınız gibi-, tarih kısmı ileride tamamlandığında, (durum ihtilâf vukuunda sorun teşkil etmemesi için)aynı kalemin (kullanmak üzere) muhafaza edildiği de, bir gerçektir. bu hususun etiğe uygun olup olmadığı da tabi tartışılabilir.
ayrıca belirtmeliyim ki; taahhütnâmeyi noterde tanzim ettirdiğiniz takdirde resmi tarih taşıyacağından, bu uygulama mümkün değildir. (taahhütnâmenin süresinde icrâya konması gerekir. aksi takdirde hükümsüz olur.)

somut olarak kendimden örnek vereyim: ben dairemi kiraya veririken, hiç bir taahhütnâme ve hatta depozito bedeli dahi almaya gerek duymadım. daha sonra, kira bedellerinin ödenmemesi sebebi ile, ilâmsız tahliye tâkibi ve ardından icrâ tetkik merciine müracaatla, yaklaşık 3 ay zarfında (tek celsede) tahliye kararı aldım.

[ser33]

Verdiğiniz bilgiler için gerçekten çok teşekkür ediyorum. Umarım formdaki diğer arkadaşlarda bu bilgilerden yararlanırlar..

Anladığım kadarı ile tahliye taahhütnamesinin Sözleşmenin bitimine 1 ay veya 15 gün kala alınması gerekir diye bir anlam çıkıyor. Noterden daha evvel alınması bir işe yaramaz mı diyorsunuz.. bunu bir örnekle açıklamak gerekirse bu gün itibariyle bir sözleme yapıyoruz diyelim...

Başlangıç tarihi-----21.12.2004
Bitiş Tarihi----------21.12.2006

bu durumda 22.11.2006-21.12.2006 tarihleri arasında alınmış olmalıdır
yoksa geçersizdir. Deniyorsa, Tahliye taahhütnamesinin alınması bence çok fazla gerekli bir şey olmaktan çıkıyor derim.
Yukarıda bahsettiğiniz yöntem olabilir ancak noterden daha sonraki tarihlerde almanın bir mantığı yok diye düşünüyorum. katılıyormusunuz...

Saygılarımla,

[zara]

sayın ser'33,

şahsi kanaatimi soracaksınız, tahliye taahhütnâmesini o kadar fazla dert etmeyiniz. şayet haklarınızı çok iyi bilirseniz- tahliye taahhütnâmesi almaya hiç gerek yoktur, derim. kirasını hiç ödemeyen kiracınız hakkında,- dediğim gibi- işi çok iyi tâkip ederek (önceden kestirilemeyen engeller de çıkmazsa mahkemeden tahliye kararı çıkartırsınız. özellikle, dâvânızı kendiniz tâkip ederseniz, fazla masrafınız da olmaz. misâl vereyim: beşyüz milyon liralık bir "ilâmsız tahliye tâkibi" yaptığınızı varsayalım. icrâ memeurluğuna esas dosyası açmanız halinde, (ilk müracaatınız halinde); icrâ masraflarınız (tebligat masrafı vs. dâhil) sadece yirmi milyon civarında olacaktır.

taahhütnâme mevzuuna gelince; - tamamen kendi adıma konuşuyorum - yaptığım sözleşmelerde kiracılarımdan hiç bir zaman tahliye taahhütnâmesi almadığım gibi almayı da hiç düşünmemekteyim. acak verdiğiniz örneğe dönecek olursak:

adi taahhütnâmenin en azından iki şahit huzurunda (ve onların da imzalarını ve adreslerini taşıyacak şekilde) tanzim edilmesi gerektiğini düşünüyorum. tanzim tarihinin ve (hangi tarihte tahliye edeceğine dair kısım) da boş bırakılmalıdır. (işte bu nedenlerle, bu husus,-ki tamamen benim şahsi görüşüm- sanki etiğe aykırı imiş gibi gelmektedir, belki yanılıyorumdur)
kontrat tarihi 21.12.2004 olduğunu farz edersek, kontratlar usûlde bir yıllık hazırlandığına göre; ileride 21.12.2005 tarihi eklenerek ve en geç 21.01.2006 tarihinde (1 ay zarfında) icrâya konması gerekir, diye düşünüyorum. (bu konuya fazla ilgim olmadığından, yanılabilirim. ama benim anladığımkadarı ile, bu şekilde olması gerekir.) sezon ortasında da (meselâ mayıs, haziran vs.) icrâya konabilir mi? bence hayır. zira kontrat otomatikman yenilenmiş olduğundan, bu husus aykırılık teşkli ederdi, diye düşünmekteyim)

noterde tanzim edilen taahhütnâmede ise, bu uygulama tabi ki (resmi tarih taşıdığından ve boş bırakma imkânı olmadığından) mümkün değildir. kiracı, kontrat tarihinden sonra, elbette ki notere gitmeye yanaşmayacaktır.

uzun lafın kısası, tahliye taahhütnâmesi almanın pek fazla bir esprisi yoktur. anladığım kadarı ile; özellikle istanbul gibi büyükşehirlerde borçlar kanunu'na değil de, daha ziyade gayrimenkûl kanunu'na tabi olunduğundan,- ki siz de sanırım bu kanuna tabisiniz- kontrat bitim tarihinde (kontratı yenilemeyeceğinize dair) süresinde tâkip yapma şansınız da yoktur. çünkü bu tâkibi yaparak doğrudan icrâdan tahliye kararı çıkarabilmeniz için ayrıca bir de tahliye taahhütnâmesine ihtiyacınız bulunmaktadır. aksi takdirde icrâ müdürü, tâkip dosyanızı kabul etmeyecektir. öyle sanıyorum ki; bazı ev/işyeri sahiplerinin tahliye taahhütnâmesi almak istemelerinin nedeni bu olsa gerektir.