+ Konuyu Yanıtla
6 / 9 Sayfa İlkİlk 123456789 SonSon
51 den 60´e kadar toplam 86 ileti bulundu.

Konu: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar) Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #51
    Kayıt Tarihi
    Jan 2010
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    35
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

    Ensest Nedir?
    Çocukta cinsel istismar yüzyıllardır bilinen bir konudur. Bununla beraber son yıllarda çocukluk cinsel istismarında bir artış söz konusudur. 1998'de Amerika Birleşik Devletleri'nde çocuk ve ergenlerin binde 1.6'sının cinsel istismara uğradığı bildirilmiştir. Ülkemizde ise Trakya Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, aile içi cinsel istismarın %1.4 oranında olduğu bulunmuştur.
    Ensest; evlenmeleri hukuksal, ahlaki ve dini açılardan yasaklanmış yakın akraba olan kadın ile erkeğin cinsel ilişkide bulunmaları anlamında kullanılmaktadır. Cinsel sapkınlık olan ensest "akraba aşkı" olarak da tanımlanmaktadır. Ensest yasakları, toplumsal bir kural oluşturduğundan sosyal ve kültürel bir olgudur. Toplum tarafından ayıplanması ve büyük çoğunlukla çok yakın akrabalar tarafından gerçekleştirilmiş olması gizli tutulmasına neden olmaktadır. Ensest geleneksel olarak biyolojik akrabalığı olan aile bireyleri arasındaki ilişki olarak değerlendirilmektedir. Bu ilişki türü tarihte hep yasaklı bir tabu olarak görülmüştür. Klasik ensest ilişki sadece kan bağına dayanmaktadır. Yakın ilişkilerin kurulduğu, ebeveyn bağının ve güvenin oluşmuş olduğu veya ebeveynlerle olan ensest ilişki uzun yıllar boyunca görülmezlikten gelmiştir. Bu nedenle son yıllarda ensestin daha genel bir yaklaşımla çocukta cinsel istismar olarak değerlendirilmesi ve sadece cinsel ilişki dışında daha geniş anlamda cinsel içerikli davranışları da içermesi gerektiği görüşü ağırlık kazanmaktadır.
    Ensest İçin Risk Faktörleri:
    *Alkolik baba,
    *Annenin hasta olması veya evi terk etmesi,
    *Yetişkinlerin çocukla aynı odayı ya da yatağı paylaşmaları,
    *Kız çocuklarının babalarından ayrı yaşamaları,
    *Aile bireylerinde görülen psikiyatrik bozukluklar,
    *Annenin gece çalışmak zorunda olması sebebi ile çocuklara baba ya da üvey babanın bakması,
    *6-8 yaşlarından ve kız çocuk olmak,
    *Küçük kızda aniden gelişen baştan çıkarıcı tavırların varlığı,
    *Anne ya da babanın her ikisinin ailesinde daha önce ensest ilişkinin varlığı,
    *İktidarsızlık ve psikopat kişilik özelliği.
    Ensestin Çocuk Üzerindeki Bazı Etkileri
    Ensestin çocuk üzerindeki etkileri; çocuğun saldırganla olan ilişkisine, seksüel aktivitelerin şekline, şiddet kullanımına, fiziksel zararın varlığına, çocuğun işbirliğine, yaşına gelişim basamağına ve travma öncesi psikolojik gelişimine bağlı olarak değişebilmektedir.Genel olarak şu etkilerden bahsedilebilir:
    *Korku
    *Depresyon
    *Hiperaktivite bozukluğu
    *Enürezis(alta kaçırma) ve enkoprezis(alta bırakma)
    *Davranış problemleri
    *Okul problemleri
    *Cinsel problemler
    *Karşı gelme bozuklukları ve öfke tepkileri
    *Parmak emme, tırnak yeme
    *Fobiler, uyku bozuklukları gibi etkilerden bahsedilebilir.

    Psikolog Beyhan BUDAK



    Hukuki NET Güncel Haber

    ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar) konulu yargıtay kararı ara
    ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar) konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #52
    Kayıt Tarihi
    Jan 2010
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    35
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

    Bizim ülkemizde çok fazla yaşanmadığını zannettiğimiz "ensest", maalesef tahmin ettiğimizden çok daha fazla yaşanıyor.Yurtdışında yaşanılan olayları çok fazla duyuyoruz.En son Avustralyada ki "sapık babayı" hepimiz medya yoluyla öğrendik.
    Bizim ülkemizde bu tarz durumların çok fazla konuşulmaması, gün yüzüne çıkmaması, aile içi cinsel istismarın az olduğu anlamına gelmiyor.
    İşim gereği, bazı durumlarda aile içi cinsel istismar vakalarıyla karşılaşabiliyorum.Ne yazık ki, cinsel istismarın kesinleştiği durumlarda bile aile olayı kabullenmek istemiyor.Ya da cinsel istismarın faili konumundaki kişinin, ailevi yakınlığından dolayı küçük çocukların yalan söylediğini düşünüyor aileler.
    Bazı durumlarda ise, aile fertleri, durumu görmezden gelmeye kadar vardırabiliyorlar işi.
    Sonuç olarak, olan ensest mağduru olan çocuğa oluyor.Cinsel istismara uğrayan çocukların, içindeki bulundukarı zamanda ve geleceklerinde başetmesi çok zor olan çok büyük psikolojik zararlarla başbaşa bırakıyorlar.

  4. #53
    Kayıt Tarihi
    Mar 2008
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

    Alıntı fischherz rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Ensest ve çocuk istismarı ile ilgili ilginç örnekler veriyim sizlere .
    Bir bölgeye gıda döküyoruz ve karınca olmasın diyoruz . Gıda atık vs dökersen karınca yada benzeri şeyler olacaktır . Biz karıncalar gelmesin diye o bölgeyi temizleyeceğimize gelen karıncaları nasıl caydıracağımızı düşünür dururuz . Psikiyatriler doktorlar polise devlete ihtiyaç duyar görevlerini azcık daha hassasiyetle yerine getirmelerini düşünür yakınırız . Oysaki yapmamız gereken şey ortada .. Temizlik yapmak ..

    Müsadenizle ben karıncalarla yapılmaması gereken mücadele yöntemleri üzerinde ısrarla biraz daha durmak istiyorum . Bizim döktüğümüz artıklar hala bize sırıtarak bakarken biz nefretle karıncalara bakmaya devam ediyoruz . İlaç sıkıyoruz ölüyorlar . Sonra gene geliyorlar vs .. Hay allah bunlardan nasıl kurtulurum diye düşünüyoruz . Ama hala gözümüz gıda maddelerini görmüyor .. Kimimiz akıllı davranıp bunların nereden geldiğini tespit etmeye çalışırız ve buluruz . Deliklerini tıkıyoruz ve ertesi gün bakıyoruz o karıncalar varolmaya devam .. Meğerse başka bir geçit bulmuşlar kendilerine .

    Karıncalara nefretle bakarak onlara ....... diyerek onları suçtan caydıramazsın .

    Sevgili yurdum türkiyede karınca savma yöntemiyle hiç bir suçla başedilemez .. Eğitimle kesinlikle alakası yoktur bunuda ekliyim !

    Türkiyemde hiç kimse kötü değildir onu o suça teşvik eden nedir onu bulmak lazım . Misal bakıyoruz tv lerde ben bir ara okudum evet hak verdim reklamlar çocuk bezleri vs . Okullarda uzun etek giymeyeceksin diye uyarı alan kızlarıda duymuşum ben . Yani yaşayış tarzı haaa demekki bak islam imdada yetişiyor o zaman islamı uygulayalım .

    Yok kızıyla aynı odada yatmakmış yok sebebi fakirlikmiş . Yok öyle kardeşim alakası yok . Önce yemi ortadan kaldıralım 23 nisandaki kıyafetlere dikkat edelim . Çocuğumuzun sokaktaki giyimine dikkat edelim çocuktur diyip geçmeyelim . Sonra bakın sonuç nasıl alınıyor ..
    Hepimiz birer erkek çocuğuyduk bazılarımız belki beni anlıyordur yani çoğumuz erkek sanırım burada.. Kız - erkek çocukların teke tek oynamalarınında yanlış oldugunu düşünüyorum belki birileriniz yadırgayacaksınız ama ben görüşüm bu yanlış .

    Fazla başınızı ağrıtmıyım Suçlunun suçu , suç unsuruyla suç olur . Biz o unsura meydan vermeyelim . Bütün çocuklar çocuklarımızdır diyip çevremize bu tür açıklamalar yaparsak iyi niyetli ailelerimizinde çocuklarınında canı yanmaz .

    Haddimi aştıysam affola ..


    Öncelikle selamlar..

    Bu yazınızı içerik bakımından kınamak zorundayım... Evet haddinizi aştınız, affedecek mercii konusunda yardımcı olamam orası başka..

    Ben Adölesan (ergen-gençlik) danışma merkezinde görev alan bir hekimim. Bir büyükşehirde hizmet vermekteyim. Anlaşılacağı üzere hizmet kapsamımız 10-24 yaş arası tüm bireylerdir. Aile içi problemler, sorunlu ergenlik dönemleri, sınav stresleri vs. gibi bir çok konuda danışmanlık hizmeti vermemizin yanında çocuk istismarı da hizmet kapsamımızda bulunmaktadır.Bu konu da hem klinik gözlemlerimiz hem de sosyolojik açıdan bakışımızla farkettiğimiz en önemli nokta şu ki istismarda bulunan şahıslarda çok yüksek oranlarda bir kişilik bozukluğu mevcuttur. Kişilik bozukluğu olarak tanımladığımız gruptada özellikle anti-sosyal(psikopat),şizoid tip kişilik bozukluğu ve sınırda diye tanımlanacak borderline bozukluklar yer almakta. Yani işin biraz daha türkçesi istismar edenlerde genetik olarak tanımlanmış (yapısal-doğuştan) sorunlu tiplerdir. Tabiki bir kısım vatandaşta da kendi içsel sorunları ve ya kendi ergenliğinde istismara uğramış olması gibi edinsel-edinilmiş-sonradan kazanılan bozukluklar da görülmektedir.

    Yani 23 Nisanda gösteri yapan kız çocuklarımıza yan gözle bakan tipler aslında kişilik bozukluğu olan tiplerdir. Bu nedenle 23 nisanda kıyafetleri sizin tabirinizle "kapalı" hale getirmek çözüm olmaktan ziyade hedef değişikliğine neden olacaktır ki niyet kısmı devreye girdiğinde zaten o şahıslar bu çocukları gözleriyle de soymaktadırlar. Bakınız 19 Mayıs gösterilerinde ki kız çocuklarımızdan bahsetmiyorum dikkat ettiyseniz. Çünkü 19 Mayıs Lise çağı çocukları açısından değerlendirileceğinden ergenliğin ileri aşaması olarak görülecek bir gruptur ve kadınsı/erkeksi vücut hatlarına kavuşmuş/şekillenmiş bireylerdir. Zaten kanun kapsamında da (bu kadar hukukçu arasında yanlış yapmak istemem ama) yasal yaş sınırı 17 dir. 17 üstü ile 17 altında istismarlar arasında yasal olarak işleyen süreç farklıdır.

    Konuya dönecek olursak.. Özellikle sizin vurgu yaptığınız konular bunca klinik vaka ile karşılaşmış olan bana çok abzürd geliyor. 23 Nisan çocuklarını kapatalım, sokakta kız-erkek ÇOCUK ların bir arada oynamasına izin vermeyelim tarzı yaklaşımlar maalesef işin sosyal boyutunu zedeliyor. Sağlıklı toplum - sağlıklı bireyler esas alındığında her iki cinsin birbirini ve kendilerini tanıması,ayıp,yanlış,ahlaksızlık gibi kavramların oturması en başta aile içi eğitimle geliyor. Siz eğitimle alakası yok diyerek bu kısmıda kesip atmışsınız. Bu nedenle aile içi öğrettiğiniz doğrularla beraber bu iki cinsin çocuk yaşta tanışıp büyüme sürecinde farklılıklarını kavraması en sağlıklı ve kabul edilen yol olmakta. Yoksa kadının göbek deliğinden cinsel ilişkiye girmeye çalışan ve kadınlık organını idrar yapmaya yarayan bir organ olarak bilen ve netice deçocuğumuz olmuyor diye kapımıza gelen 20 yaşında ki evli çiftlerden fazlaca türemesi kaçınılmaz oluyor. Çalıştığım birim aynı zamanda cinsel sağlık ve üreme sağlığı üzerine okullarda eğitimler veriyor. Ağaç yaşken eğilir mantalitesi ile hareket edip henüz ortaokul çağındayken cinsel bilgileri dığru ve güvenilir kaynaklardan alınması gerçeği de bu konuda yetişen jenerasyonların sağlıklı bireyler olması açısından fazlaca önem arz ediyor.

    Cinsel kimliklerin oturmaya başladığı ergenlik yaşlarında kız ve erkek çocukların oyunlarla vs ile karşılaşması cinsel kimliklerin oturmasında çok daha faydalı oluyor.Onları tecrit etmeden ancak denetimsizde bırakmadan serbest bırakmak yapılacak en mantıklı harekettir.

    Son söz.. Ben kız-erkek karışık okullarda okuyup kız-erkek oyunlar oynayan bir çocuktum.Bundan dolayı şimdi geriye bakınca zarar değil yarar gördüm. Bu neden Sizin ifade ettiğiniz gibi "YEMİ ORTADAN KALDIRMAK" deyimini şiddetli kınıyorum. Yem olarak tabir ettiğiniz anladığım kadarıyla çocukların birlikteliğidir. Bir kez daha KINIYORUM. Ve üzülerek söylüyorum ki bu tür bir bakış açısından ziyade çözümü insanların cinsel tecritle ayrılması, çocukların kapatılması olarak sunduğunuz için sizi ne söylediğiniz ve ya ne ima ettiğiniz konusunda dikkat etmeye davet ediyorum. Bir hekim gözüyle hele ki istismar konusunda kendince klinik ve psikolojik tecrübe edinmiş bir hekim gözüyle samimiyetimle söylemeliyim ki şayet önüme bir istismar suçlaması ile gelip ifadelerinizde çocuklar tecrit edilmeli ya da 23 nisan çocukları kapalı giyindirmeli gibi fikirlerle gelseydiniz hakkınızda ciddi şüphelerim olurdu. En baştan dediğim gibi çocuk istismarı yapanlarda kişilik bozukluğu mevcuttur. Bu nedenle giyinik yahut soyunuk farketmeksizin bu insanlar istismarda bulunmaya meyilldir. Yine bu nedenle toplumumuzun "sağlıklı" kesimi 23 nisan çocuklarının cinsel çağırışımları konusunda bir düşünce içerisinde değildirler. Sizi tekrar ve tekrar şiddetle kınıyorum ve ifade ettiğiniz cümlelerin iyi niyetli ancak derinlemesine irdelenmemiş ifadeler olmalarını umuyorum.
    Konu drrae tarafından (09-03-2010 Saat 02:28:41 ) de değiştirilmiştir.

  5. #54
    Kayıt Tarihi
    Mar 2008
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

    Ve eklemek zorunda olduğum bir başka konuda şu ki sayın fischherz "imdada yetişen islam"dan kastınız sanırım kapalı giyim olup mahremiyet adı altında kapanmaktır. Ancak maalesef ki istatistiksel olarak yansıyan görüntü özellikle baskıcı ve mutaassıp olarak değerlendirebileceğimiz ve kendilerince islamın gerekliliğini uygulayan ailelerde bu tür cinsel istismarlar daha fazladır. Öyle ki bu tip ailelerde cinsel istismar fazla iken; daha çok okumuş ve sosyal olarak belli bir seviyeyi aşmış ailelerde de duygusal istismarlar mevcuttur.


    Bu nedenle tekrar tekrar vurgu yapmakta fayda var ki "YAYINLANAN BEBEK BEZİ REKLAMLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ, 23 NİSAN ÇOCUKLARININ KAPALI GİYİNDİRİLMESİ, KIZ-ERKEK ÇOCUKLARININ BİR ARADA OYNAMASINA İZİN VERİLMEMESİ" gibi çözümden uzak hatta bence sapık kişiliklerce ortaya atılan bu fikirler çözüm olmaktan ötedir.


    Bu tür olayları bir "SUÇ UNSURU" olarak gören zihniyetinizi tekrar kınıyorum. Daha önce dediğim gibi bütün bunların iyi niyetli ancak düşüncesizce ortaya atılmış fikirlerinizden ibaret olduğunu duymak istiyorum. Bahsettiğiniz çocuktur ÇOCUK!! Bu konularda islamın arkasına sığınmak, islamın örtünme ya da namahrem gerekliliklerini çocuklara uygulatmak düşünceleri dini açıdan da sapkınlıktır. Sizi kınaya kınaya bir hal oldum farkındayım ancak fikirlerinizin ısrarlı bir biçimde sürdüğünü görecek olursam burada yazdıklarınızı bir delil olarak kullanıp en azından hakkınızda bir inceletme başlatmaktan yana elimden geleni yapacağımı bilmenizi isterim.


    Yıllardır savaştığım zihniyeti (çocukların cinsel istismara kendilerinin neden olduğu saçmalığı) burada böyle değerli bir hukuk platformunda görmek beni hayal kırıklığına uğrattı. Hadi oldu da böyle fikirler duyan siz saygıdeğer hukukçuların böylesine tepki vermemiş olması da ayrıca bir garip geldi.



    Sayın AV. DUYGU TEKAY hanımefendi aslında "Genel inanışa göre" başlığı ile olaya vurgu yapmış ancak heyhat..!

    Cinsel istismarda asıl suçlu olan istismara yol açacak davranışlarda bulunan çocuklardır.

    Alın size bu inanışa dayanarak çıkarımlarda bulunan bir zihniyet! Tepki almamış olması çok enteresan..
    Konu drrae tarafından (09-03-2010 Saat 02:24:27 ) de değiştirilmiştir.

  6. #55
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    ankara
    İletiler
    206
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

    Alıntı drrae rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Öncelikle selamlar..

    Bu yazınızı içerik bakımından kınamak zorundayım... Evet haddinizi aştınız, affedecek mercii konusunda yardımcı olamam orası başka..

    Ben Adölesan (ergen-gençlik) danışma merkezinde görev alan bir hekimim. Bir büyükşehirde hizmet vermekteyim. Anlaşılacağı üzere hizmet kapsamımız 10-24 yaş arası tüm bireylerdir. Aile içi problemler, sorunlu ergenlik dönemleri, sınav stresleri vs. gibi bir çok konuda danışmanlık hizmeti vermemizin yanında çocuk istismarı da hizmet kapsamımızda bulunmaktadır.Bu konu da hem klinik gözlemlerimiz hem de sosyolojik açıdan bakışımızla farkettiğimiz en önemli nokta şu ki istismarda bulunan şahıslarda çok yüksek oranlarda bir kişilik bozukluğu mevcuttur. Kişilik bozukluğu olarak tanımladığımız gruptada özellikle anti-sosyal(psikopat),şizoid tip kişilik bozukluğu ve sınırda diye tanımlanacak borderline bozukluklar yer almakta. Yani işin biraz daha türkçesi istismar edenlerde genetik olarak tanımlanmış (yapısal-doğuştan) sorunlu tiplerdir. Tabiki bir kısım vatandaşta da kendi içsel sorunları ve ya kendi ergenliğinde istismara uğramış olması gibi edinsel-edinilmiş-sonradan kazanılan bozukluklar da görülmektedir.

    Yani 23 Nisanda gösteri yapan kız çocuklarımıza yan gözle bakan tipler aslında kişilik bozukluğu olan tiplerdir. Bu nedenle 23 nisanda kıyafetleri sizin tabirinizle "kapalı" hale getirmek çözüm olmaktan ziyade hedef değişikliğine neden olacaktır ki niyet kısmı devreye girdiğinde zaten o şahıslar bu çocukları gözleriyle de soymaktadırlar. Bakınız 19 Mayıs gösterilerinde ki kız çocuklarımızdan bahsetmiyorum dikkat ettiyseniz. Çünkü 19 Mayıs Lise çağı çocukları açısından değerlendirileceğinden ergenliğin ileri aşaması olarak görülecek bir gruptur ve kadınsı/erkeksi vücut hatlarına kavuşmuş/şekillenmiş bireylerdir. Zaten kanun kapsamında da (bu kadar hukukçu arasında yanlış yapmak istemem ama) yasal yaş sınırı 17 dir. 17 üstü ile 17 altında istismarlar arasında yasal olarak işleyen süreç farklıdır.

    Konuya dönecek olursak.. Özellikle sizin vurgu yaptığınız konular bunca klinik vaka ile karşılaşmış olan bana çok abzürd geliyor. 23 Nisan çocuklarını kapatalım, sokakta kız-erkek ÇOCUK ların bir arada oynamasına izin vermeyelim tarzı yaklaşımlar maalesef işin sosyal boyutunu zedeliyor. Sağlıklı toplum - sağlıklı bireyler esas alındığında her iki cinsin birbirini ve kendilerini tanıması,ayıp,yanlış,ahlaksızlık gibi kavramların oturması en başta aile içi eğitimle geliyor. Siz eğitimle alakası yok diyerek bu kısmıda kesip atmışsınız. Bu nedenle aile içi öğrettiğiniz doğrularla beraber bu iki cinsin çocuk yaşta tanışıp büyüme sürecinde farklılıklarını kavraması en sağlıklı ve kabul edilen yol olmakta. Yoksa kadının göbek deliğinden cinsel ilişkiye girmeye çalışan ve kadınlık organını idrar yapmaya yarayan bir organ olarak bilen ve netice deçocuğumuz olmuyor diye kapımıza gelen 20 yaşında ki evli çiftlerden fazlaca türemesi kaçınılmaz oluyor. Çalıştığım birim aynı zamanda cinsel sağlık ve üreme sağlığı üzerine okullarda eğitimler veriyor. Ağaç yaşken eğilir mantalitesi ile hareket edip henüz ortaokul çağındayken cinsel bilgileri dığru ve güvenilir kaynaklardan alınması gerçeği de bu konuda yetişen jenerasyonların sağlıklı bireyler olması açısından fazlaca önem arz ediyor.

    Cinsel kimliklerin oturmaya başladığı ergenlik yaşlarında kız ve erkek çocukların oyunlarla vs ile karşılaşması cinsel kimliklerin oturmasında çok daha faydalı oluyor.Onları tecrit etmeden ancak denetimsizde bırakmadan serbest bırakmak yapılacak en mantıklı harekettir.

    Son söz.. Ben kız-erkek karışık okullarda okuyup kız-erkek oyunlar oynayan bir çocuktum.Bundan dolayı şimdi geriye bakınca zarar değil yarar gördüm. Bu neden Sizin ifade ettiğiniz gibi "YEMİ ORTADAN KALDIRMAK" deyimini şiddetli kınıyorum. Yem olarak tabir ettiğiniz anladığım kadarıyla çocukların birlikteliğidir. Bir kez daha KINIYORUM. Ve üzülerek söylüyorum ki bu tür bir bakış açısından ziyade çözümü insanların cinsel tecritle ayrılması, çocukların kapatılması olarak sunduğunuz için sizi ne söylediğiniz ve ya ne ima ettiğiniz konusunda dikkat etmeye davet ediyorum. Bir hekim gözüyle hele ki istismar konusunda kendince klinik ve psikolojik tecrübe edinmiş bir hekim gözüyle samimiyetimle söylemeliyim ki şayet önüme bir istismar suçlaması ile gelip ifadelerinizde çocuklar tecrit edilmeli ya da 23 nisan çocukları kapalı giyindirmeli gibi fikirlerle gelseydiniz hakkınızda ciddi şüphelerim olurdu. En baştan dediğim gibi çocuk istismarı yapanlarda kişilik bozukluğu mevcuttur. Bu nedenle giyinik yahut soyunuk farketmeksizin bu insanlar istismarda bulunmaya meyilldir. Yine bu nedenle toplumumuzun "sağlıklı" kesimi 23 nisan çocuklarının cinsel çağırışımları konusunda bir düşünce içerisinde değildirler. Sizi tekrar ve tekrar şiddetle kınıyorum ve ifade ettiğiniz cümlelerin iyi niyetli ancak derinlemesine irdelenmemiş ifadeler olmalarını umuyorum.
    Sn. drrae siz hekimmisiniz yoksa "kınama" memuru mu tam anlayamadım....muhafazakar ya da dini içerikli bir yaklaşım ,fikir ortaya atılınca bazı arkadaşlarımız neden hasmane bir tutum içerisine girerler anlamakta zorluk çekiyorum....kınanan arkadaşımızı hassasiyetinden dolayı kutluyorum ancak hastalığa gösterdiği reçete çok yüzeysel kaldığı gibi verdiği örneklerde mevcut sistemin tasarrufunda olan olaylardır....reçete olması babından yüce dinimizin yaklaşımını özetlersek...
    1.Evlenmeyi/evlendirmeyi teşvik etmiş ve kolaylaştırmıştır.....bugün aksine evlenme yaşı yukarı çekilmiş olup ; durumu ekonomik olarak müsait olanlar da evlenmemektedir...
    2.Her ne kadar boşanmayı teşvik etmeyip kerih görse de evlilik birliği temelinden sarsıldığında cevaz vermiş ve kolaylaştırmıştır....bugün için boşanma öncesi ve sonrasında tam bir eziyet vardır...
    3.Mahrem ve namahremler arasında kılık kıyafet yönetmeliğini belirlemiştir.....çıplaklığın , şehveti ve sapkınlıkları artırdığı aşikardır...
    4.Eşler arasında ki muhabbeti özendirmiş ;diğer namahremlere karşı ve ev içi mahremiyetlere gerekli özenin gösterilmesini tavsiye etmiştir....gelin-kayın;gelin-enişte;amca çocukları ve teyze çocukları arasındaki "biz kardeşiz" polemiği bir vakıadır...ebeveynle çocukların oda ve yatak paylaşımı; kardeşler arası yaşam tarzı sınırları belirlenmiştir....bizde , akrabaya karşı iyi niyetten olsa gerek bir namus anlayışı vardır...ancak karşındaki aynı hassasiyetleri göstermeyebilir...
    Bu din müslümanlara gönderilmiştir ve ikazlar da onlaradır....yani bir müslüman sapkın davranışa girebilir mi evet girer...
    Peki yaptırımı nedir..?...her ne kadar bekarlara uygulanmasa da evli olduğu halde kasden zina yapan kadın ve erkeğe "recm" cezasını uygun görmüşken aile içi sapkınlıklara ne ceza verir gerisini siz düşünün...?...
    Önce sapkınlıklara giden yolları tıkamak, ardından caydırıcı cezalar....haa biter mi ?. bitmez , belki azalır...

  7. #56
    Kayıt Tarihi
    Mar 2008
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

    Sayın HUKUKÇULAR KRALI,


    Bahsettiğiniz şeyler gayet doğru ve belki tartışmaya kapalı şeylerdir. Konuyu bu açıdan değerlendirmenize saygı duymakla beraber bana ne gibi bir cevap verdiğinizi anlamış değilim. Bahsettiğiniz konular ergenlik yaşı ve üstü kişiler ile ilgili dini yaklaşım ve ya toplumsal bakışı yansıtmaktadır. Ancak benim bahsim ÇOCUK İSTİSMARI'dır. Ve dini temel alarak ÇOCUKLARIN KAPATILMASI FİKRİ dinen bir hüküm değildir. Altını çizmekte fayda var. ÇOCUK! Yani dinen akıl bali olmayan, tıbben ergenliğe girmemiş olan yaş grubu (10 nyaş ve altı kabaca) Sanırım sizde akılbali olmayan ÇOCUKLARIN 23 Nisan bayramında tessettüre kapatılmasını savunmuyorsunuzdur. Tepkinizi anlıyorum ancak benim kınama ile odaklandığım noktadan uzak olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle dikkat ederseniz Lise yaş grubunu kapsayan 19 Mayıs etkinliklerine söz söylemedim. Tekrar ve tekrar söylüyorum ki bahsi geçen yaş grubu 1-10 yaş arası ergen olmayan -akıl bali- olmayan yavrucaklarımızdır.

    TEPKİM DİNİ İÇERİKLİ YADA MUHAFAZAKAR YAKLAŞIMA değildir. Tepkim dinen "muaf" sayılabilecek bir grubun uğradığı istismar konusunda bu yaş grubuna yani çocuklara dini hükümlerin uygulatılmasınadır. Yani tepkim, çocuk bezi reklamından ya da 23 nisan çocuklarından "azan" zihniyetin, çocuklar çıplak olursa tabi ki azanlarda olur diyerek mübahmış gibi gösterilmesinedir. Nüansı kavrayıp öyle yorumlasak daha anlamlı olacaktır. Din, akıl bali yaş grubuna hükmeder bundan gerisi için bağlayıcılığı yoktur.

    Sizin bahsettiğiniz dinde evlilik,boşanma,mahrem-namahrem konuları erişkin/ergenler içindir. Çocuklar için tartışacak bir durum yoktur. "Çocuğum insanlarda şehvet duygusu uyandırmasın da ben onu sıkıca paketleyeyim" zihniyetinin dinde de yeri yoktur. Zaten "çocuk"tan azan bir insanın da normal olmadığını en başta söylemiştim. Bu nedenle hassasiyet gösterdiğiniz konunun erişkinleri ilgilendirdiğini vurgulamam gerekiyor.

    Benim dinden bahseden insanlara tepki gösterdiğim falan olmamakla birlikte bunun kişisel bir özgürlük olduğuna dair inancım tamdır. Referansım Kur'an-Kerim olup ilgili içerik ise "Leküm Diniküm Veliyedin" "Senin dinin sana benim dinim banadır" ayetinde apaçık durmaktadır.

    Saygılar.

  8. #57
    Kayıt Tarihi
    Mar 2008
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

    En ince noktayı atladığımı farkettim. Bazen çocuğuna cinsel istismarda bulunan/bulunduğundan şüphe edilen anne-babalar ile görüşmelerimizde ilginç detaylar yakalamaktayız. Fakirlik yahut evin fiziki imkanlarının yetersizliğinden dolayı aynı yatağı paylaştığını bunun bir taciz olmaması gerektiğini söylediklerinde ve bunun arkasına sığındıklarında cevabımız "aranıza birşey koysaydınız? Neden koymadınız? Bir yastık ya da ince bir örtü... vs " şeklindedir. Çünkü insanlar çocukları ile aynı yatağı paylaştıklarında normalde böyle birşeye gerek duymamaktayız. Ancak istismar edilen çocukların aileleri de bu olağan durumun normalliğine sığınarak aradan sıyrılmayı hedeflemektedirler. Ancak mevzu derinlemesine hikayelere ve hatta çapraz sorgulara girince aydınlamaktadır. MEvzu daha dallanmadan söylenecek şey aslında çocuk tacizi yapanların "normal bireyler" olmadıklarıdır. Bu konuda en azından herkes hemfikirdir diye düşünüyorum.

  9. #58
    Kayıt Tarihi
    Jan 2010
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    35
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

    Merhabalar,
    "Hukukçular Kralı" rumuzlu üyemizin yazdıklarını üzülerek okudum.Olaylara uzaktan ve ahkâm kesen bir bakış söz konusu yazıda.Bu tür hassas konularda, bu tarz konuşmalar yapmak, cinsel istismardan mağdur olmuş insanları rencide edebilir, üzebilir.Bu nedenle, daha hassas olunmalı diye düşünüyorum.

    Yaşanan her olayın nedenleri vardır.Cinsel istismar gibi bir durumda da elbette nedenler mevcuttur.Bu nedenlere örnek olarak, cinsel istismarı uygulayan kişinin geçmiş yaşantıları, kişilik özellikleri, varsa psikiyartik bozuklukları, yaşanılan ortamın özellikleri, sosyoekonomik durumuları, aile yapısının özellikleri sayılabilir.Bu nedenler belki onlarca nedenden sadece bir kaçıdır.İnsani ilişkilerde "2+2=4" kesinliğinde ve basitliğinde sebep-sonuç ilişkisi aramak yersiz ve boşa çaba harcamaktır.En basit insani ilişkilerde bile, yeri geldiğinde insanların davranışlarını yönlendiren yüzlerce faktör olabilir.En basit ilişkilerde bile bu kadar çok faktör söz konusuyken, bir aileyi düşünelim lütfen.Bir aile, o kadar karışık bir yapıdadır ki, bilmeden ve kalıp yargılarla aile hakkında konuşmak bizi yanıltacaktır.

    Cinsel istismar konusuna gelirsek, cinsel istismar olaylarının artmasını, 23 Nisan törenlerinde giyilen kıyafetlere, kız ve erkek çocuklarının beraber oynamalarına, çocuk bezi reklamlarına bağlamak en hafifinden basitliktir.

    Bu durum, şuna benziyor; açık giyindiği için tecavüze uğrayan bir kadına, açık giyindiğin için bunlar oldu deyip, olanların bütün sorumluluğunu kadının üzerine yıkmak gibi.

    Çocukların kişilik gelişimlerinde, sosyalleşmek çok önemli bir yere sahiptir.Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, çocukların hem hemcinsleriyle hem de karşı cinsleriyle oyunlar oynaması, etkileşimde bulunması, kişilik ve cinsiyet rolü gelişiminde çok büyük rol oynamaktadır.

    Ayrıca 23 Nisan törenlerinde giyilen kıyafetlerin ya da çocuk bezi reklamlarındaki bebeklerin bir takım kişilerin cinsel iştahını kabartması, giyilen kıyafetlerle ya da reklamlardaki bebeklerle ilgili değil, iştahı kabaran kişinin kişilik bozukluğundan kaynaklanmaktadır.Emin olun aynı kişi, çarşaf giymiş bir çocuğu da görse yine cinsel iştahı kabaracaktı.

    Ayrıca, çocuğa yönelik cinsel istismar ve ensestin, son yıllarda arttığını tam olarak ispatlayamıyoruz.Çünkü, hala tam anlamıyla ortaya çıkan cinsel istismar vakalarının, çıkmayanlara oranla çok az olduğu tahmin edilmektedir.Belki de geçmişte de bu kadar çok çocuğa yönelik cinsel istismar ve ensest vakası vardı fakat sosyal ve ekonomik sebebplerden dolayı ortaya çıkmıyordu.Yaptığımız kıyaslamalar, ortaya çıkan vakaların kıyaslamasıdır.

    Cinsel istismarın sebepleri olarak, değişen ve modernleşen toplumun, televizyon ve internetin olumsuz anlamda hayatımıza etki etmesinin etkisi de inkâr edilemez.

    Sonuç olarak, çocuk istismarına sebep olarak gösterilen durumlar, yüzeysel ve bir o kadar rencide edicidir.

  10. #59
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    ankara
    İletiler
    206
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

    Sn.BEYHAN;ortaya koyduğumuz ya da benimsemiş olduğumuz fikirleri yüzeysel ve rencide edici bulmuşsunuz ama "ensest risk faktörleri" ni sıralarkende çok ta uzak olmayan şeyler söylemişsiniz...."23 Nisan,bez reklamı" polemiğini ;piskolojik hastaları ve sapıkları bir tarafa bırakırsak ; konuya , bir psikolog gözüyle getirdiğiniz ,değerli çözüm öneriniz nelerdir..?...tenkid ettiğiniz fikre alternatif getireceksiniz.....

  11. #60
    Kayıt Tarihi
    Mar 2008
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: ENSEST (Aile İçi Cinsel İstismar)

    10 YAŞ ALTI! YANİ FİZİKSEL VE ZİHİNSEL AÇIDAN TAM BİR ÇOCUK. NE ERKEĞE ÖZGÜ KAS YAPISI VE CİNSEL GELİŞİMİ NE DE KADINA ÖZGÜ YAĞ GELİŞİMİ VE CİNSEL ERGİNLİK DÖNEMLERİNE ULAŞMAMIŞ İNSAN EVLADI! Bu tanımı daha kaç kez yapacağız??

    Psikolog Hanım da aynen dediğim şeyleri söyleyerek hem bir hekimin hem de psikologun farklı gözlerinden aynı yorumu getirmek suretiyle synı sonuca bağlsndı. Bu yaş grubu çocukları KAPATMAK çözüm değil sorun yaratıyor. Bu yaş grubuna tenezzül eden hasta ruhlar o çocuk üstü başı kapalı iken de bu çocuğa karşı haz duyuyor. Siz daha neyi savunuyorsunuz Allah aşkına? Çözüm diye çocukların giyimine müdahale etmeyi düşünen zihniyete nasıl şüphe ile yaklaşılmaz? Sormazlar mı adama daha cinsiyeti bile belli olmayan bir insan evladını kapatmayı düşünüyorsan sen de kötü gözle mi bakıyorsun bu yavrucaklara diye?

    Peki bu insanlar için çözüm ne? İşte burada hukukun yaptırım gücü devreye giriyor. Yanlış-doğru kavramları ile içine düştüğü durumun oluşturduğu baskı bu işi sonlandırıyor. Maalesef bu br kişilşk yapısı sorunu olduğu için bu insanların çocuklara karşı olan hazzı geçmiyor ama kanunlar ve toplumsal baskıyla bir çocuğun ya da çocukların maruz kaldığı tacizlerin tekrarlanması son buluyor. İnsanların beynine girip çözüm üretmek henüz mümkün olmadığı için günümüzde en etkin çözüm kanunların yaptırım güçlerini kullanmak oluyor. Yoksa bu konu için kesin bir çözüm var demek zaten yanlış. O yüzden özel birimler kurulup özel incelemelerden geçiyor bu vakalar. Analizleri yapılıyor. Bu sebeple biz nasıl HUKUK ile ilgisi olmayan insanlar HUKUSAL olaylarda "tahmini" çözümler önermiyorsak ya da "kafadan" yorumlar yapmayıp işi "ehli"ne bırakıyorsak; bu konularda da SAĞLIK/RUH SAĞLIĞI çalışanlarının dışında kalanlarda aynı şeyi yapmamalılar. Yani konu ile ilgili eğitimi olmayanlar ya da bu platformda ki hulukçu arkadaşlar olayın sadece hukuki boyutuyla ilgilenmeliler. Psikosoyal yahut ruhsal gelişim aşamaları ile bırakın biz ilgilenelim, bırakın biz çözüm üretelim. Bilmem anlatabildim mi?

+ Konuyu Yanıtla
6 / 9 Sayfa İlkİlk 123456789 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

aile ici ensest hikayeler

ensest itiraflar

https:www.hukuki.netshowthread.php28318-ENSEST-Aile-ici-Cinsel-istismarpage2

ensethikaye

ensethikayeler

https:www.hukuki.netshowthread.php28318-ENSEST-Aile-ici-Cinsel-istismarpage5

ensethikayeleri

ensetitiraflar

https:www.hukuki.netshowthread.php28318-ENSEST-Aile-ici-Cinsel-istismarpage6

aile ici itiraflar

aile içi itirafensest hikayeleraile ici ensetaile içi cinsel ilişkiler itiraflaraileiciensesthikayeaile ici ensest hikayeaileiciensethikayehttps:www.hukuki.netshowthread.php28318-ENSEST-Aile-ici-Cinsel-istismarpage7lezler nasıl ilişkiye girerensest hikayeler aile iciaileiciensethikayelerenset itiraflarensethikayleraile ici enset hikayeleraile içi cinsel itiraflar
Forum

Benzer Konular :

  1. Aile içi ( Ensest) Cinsel Taciz hakkında
    Merhaba Askerden gelen kardeşim, 14 yaşında olan ergenlik döneminde ki kardeşime cinsel tacizde bulundu. Şakalaşırken gögsüne ellemek ve...
    Yazan: Bitap Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 13-06-2013, 13:05:45
  2. Cinsel Taciz mi Yoksa Cinsel İstismar mı?
    Öncelikle iyi günler diliyorum. Benim çok değerli hukukçularımıza şöyle bir sorum olucak. Karşı tarafa her hangi bir kişinin vücüt dokunulmazlığını...
    Yazan: Meryemuysal Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 24-10-2012, 13:33:30
  3. Cinsel İstismar
    Selam benim bir davam var bundan yaklaşık 5 ay önce 1995'li (15 yaşında) bir kızla birlikte oldum ailesi olay gecesi sabahı benden ilk başta...
    Yazan: hukuk392 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 13-09-2010, 22:48:29
  4. Cinsel İstismar mı?
    Sayın avukatlara şöyle bir sorum olacak.Erkek kardeşim bundan 3 hafta önce evimizin karşı tarafında bulunan lisedeki bir kızla arkadaşlık yapmak...
    Yazan: berhancelik Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 40
    Son İleti: 30-03-2009, 09:47:06
  5. Cinsel İstismar
    mağdur ifadesi ne kadar önemli tek başına yeterli mi
    Yazan: avbirol Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 36
    Son İleti: 17-03-2009, 09:51:50

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.