Cumhurbaşkanlığına Kim Vekalet Eder ?

[milo]

Sayın turkuaz, bırakalım önce SORSUNLAR. SORMAK demek SORGULAMAYA BAŞLAMAK demektir. SORGULAMA başlayınca ufuklar şafaklar açılır insanın önünde. Ufuk kapısından içeri girebilenler şafağın aydınlığı ile kucaklaşırlar. Bu kapı SIR KAPISI’na benzemez. SIR KAPISI insanı intihara sürüklerken, yarattığı İLLÜZYONLAR ile REENKARNASYON’ u özendirirken, daha doğrusu insanı KÖLELEŞTİRİRKEN, UFUK KAPISI insanı gerçeğe davet eder. Bu gerçek, GERÇEK İSLAM’dır, ALLAH’ ın yoludur. Bu yolda yürümeyi göze alanlar çalmazlar, yetimin, yoksulun hakkını KETMETMEZLER, KUL HAKKI YEMEZLER., insanları birbirine dürüp İFSAD etmezler, RİYA yoktur, HAYA vardır.HASET yoktur, SEVGİ vardır. MENFAAT yoktur FEDAKARLIK vardır. Bu yol çileli bir yoldur, her babayiğidin harcı değildir. Ancak bu yola baş koyabilmek için insanın KALP GÖZÜ’nü açması lazımdır. Yatırıldığı uykudan uyanmayı isteyebilecek İRADE GÜCÜ lazımdır.

Her çıkışın bir inişi vardır sevgili turkuaz, inişi olmayan tek yol Allah’ın yoludur.

Geldik mi kıldan ince köprüye
Kim düşe,kim geçe,kim bile…

[milo]

Buyurun size bir belge daha


ZAMAN GAZETESİ

Diyalog çabaları devam ediyor
Fethullah Gülen'in başlattığı diyalog çabaları sürüyor. Gülen, dün İstanbul'da Amerikan Yahudi Örgütleri Başkanları Konferansı (AYÖBK) Heyeti'ni kabul etti. 3 günlük bir ziyaret için Türkiye'de bulunan Yahudi Liderler Heyeti, Ankara'da en üst düzeyde kabul görmüş ve Başbakan Mesut Yılmaz, Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Dışişleri Bakanı İsmail Cem tarafından kabul edilmişti. Heyetin, Cumhurbaşkanı ile görüşmesi ise Demirel'in İspanya'da olması dolayısıyla gerçekleştirilemedi. AYÖBK Heyeti'ni temsilen Fethullah Gülen'i ziyaret eden 3 kişilik grup, dünyada ve özellikle ABD'de İslam'ın imajının terör ve şiddetle bareber anılır hale gelmesinden büyük üzüntü duyduklarını belirttiler. Gülen'in İslam'ın 'hoşgörü' dini, Kur'an'ı Kerim'in de 'hoşgörü' kitabı olduğu temelindeki görüşlerine büyük önem atfettiklerini belirten Heyet Başkanı Leon Levy, "Hocaefendi'nin çabalarından çok etkileniyoruz. Semavi bir din olan İslam'ın teröre ve şiddete prim vermediğini biliyoruz. Ancak ABD'de böyle yaygın ama yanlış bir imaj var. Hocaefendi'nin bu yanlış imajı silmeye yönelik çabalarını takdir ediyoruz ve devamının gelmesini diliyoruz." dedi. Fethullah Gülen ise, İslam'ın uzlaştırıcı ve hoşgörülü bir din olduğunu vurgulayarak, "Biz her gittiğimiz yerde, İslam'ın bu temellerini anlatarak işe başlıyoruz, hoşgörü ve uzlaşmayı. İstikbalin medeniyetinin semavi dinler arasında böyle bir uzlaşmanın sağlanması ile gerçekleşeceğine inanıyoruz." diye konuştu. ABD'nin en etkin lobisine sahip 55 Yahudi örgütünü temsilen Türkiye'de bulunan 59 kişilik AYÖBK Heyeti, Fethullah Gülen'in Türkiye'deki ve yurtdışındaki çabalarını önümüzdeki yüzyılın 'barış' asrı olması açısından önemsediklerini ve söz konusu projeye büyük ilgi duyduklarını belirttiler. Fethullah Gülen ise ülkeler arasında sınırların kalktığı bir dönemde semavi dinlerin temsilcilerine büyük görev düştüğünü ve uzlaşı hoşgörü temellerinde önümüzdeki günlerin barış içerisinde geçeceğine inandığını söyledi. Jacob Stein, Kenneth Jacobson ve Leon Levy'den oluşan heyet daha sonra Fethullah Gülen'e kutsal topraklarda bulunmuş 2000 yıllık bir testi hediye etti.

GÜLEN'DEN ULUSLARARASI KİTAP

Görüşmede; Gülen'in, ABD'nin en etkili Yahudi lobisi olan Anti Defamation League (ADL)'nin teklifiyle hazırladığı hoşgörü ve diyalogla ilgili kitap da gündeme geldi. Gülen, İngilizce olarak hazırlanan kitap üzerindeki çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu, bittiğinde insanların hizmetine sunacağını söyledi. Kitap, ADL tarafından basılarak dünyanın dört bir yanında dağıtılacak. ADL, Başbakan Mesut Yılmaz'a verdiği ödülle dikkatleri üzerine çekmişti. SELÇUK GÜLTAŞLI 13 Mart 1998, Cuma

[turkuaz1923]

Çok değil , 20.11.1992 yani milo kardeşin koyduğu Zaman Gazetesi'ndeki yazıdan yaklaşık 5 yıl önce bu ADL ile ilgili bir yazı yayınlanmış, yahu bu ADL neymiş okuyun görün. Aaaaa!!! yazı gene Zaman Gazetesi'nde Yunus Altınöz imzası ile yayınlanmış.

"Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür" demişler (insan hafızası unutmakla sakattır) Yüce Rabbim hepinizi sağlam eyleye, amiiin!!!


“İngiliz Farmasonluğu’nun Yahudi kolu olan B’nai Brith’in etkisi altındaki ADL (Anti–Defamation League) 1913 yılında kurulmuştur...

ADL adeta, Amerikan mafyasının halkla ilişkiler bürosu gibidir...

Kurdukları “Denizaşırı Yatırımcılar Servisi” adlı şirketle milletlerarası silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, kirli parayı aklama gibi işleri yürütmektedir.

İşgal altındaki Filistin topraklarında ve Kudüs’ün Hıristiyan ve Müslüman bölgesinde geniş arazilerin kanunsuz alım–satımının ortaya çıkarıldığı emlak skandalı da yine işin içinde ADL’nin varlığını ortaya koyuyor...

ADL, Amerika içinde FBI kanallı muhtelif operasyonlarla ilişkisini sürdürdü. FBI ise kongre tarafından suçlandığı zaman suçu daima ADL’nin üzerine attı...

ADL’nin bilinen cinayetleri şunlardır: 15 Ağustos 1985’te Kafkasyalı Müslüman lider Tscherim Sobzocov, evinin önünde bombalı saldırı sonucu öldürüldü… Musevi iken Hak din olan İslam’a dönüş yapan Prof. İsmail Raci Faruki ve eşi 1985’in Ramazan’ında sabaha karşı evlerinde bıçaklanarak öldürüldüler… Gandhı ve Palme suikaslerinin arkasında da ADL’yi görmekteyiz...

ADL, tam mesai ile çalışan gizli istihbarat memurlarının bir kısmını Amerikan Hükümeti Adalet Bakanlığı’na bağlı Özel soruşturmalar Ofisi’nde (OSI), bir kısmını da İsrail otoriteleriyle Tel Aviv’de çalıştırmaktadır...

İsrail Devleti kurulduğundan beri ADL, İsrail Gizli Servisi MOSSAD ile hususi ilişkilerini daima sürdürmüş, İsrail mafyasıyla da yakın bağlantılar kurmuştur… ADL–Sharon grubu ihtilaflı bölgelerde satın aldıkları evlerde militan Yahudiler’i yetiştirdiler…”

[Ahmet SOFU]

Bak efendi,burası Türkiye Cumhuriyeti ve bu Cumhuriyetimizide Atatürk ve Atatürkcü silah arkadaşları kurmuştur.Cumhuriyetimizde her kez dini inancında özgürdür,istediği gibi ibadetini yapar.Fakat sizin zihniyetinizdeki dini siyasete katıp duygu sömürücülüğü yapan Avrupanın misyoner müdürlüklerine biz karşıyız.Mesleğime bakar ne olduğumu öğrenirsin.Senin savunduğun siyasilerin ben delil ve belgeleri ile vatanhaini olduğunu ispat etmiş ve kanıtlamış biriyim .Akıllı olun ve sabrımızı taşırmayın.Birde sen öğretmensin değilmi,ne öğretiyorsun o yavrularımıza,bunlarımı.Yazıklar olsun sana.Hangi liderinin neyini öğrenmek istiyorsun açıklayayımmı sana.Avrupadaki gizli kasalarının şifrelerini açıklayayımmı.Bak efendi ben CHP veya DYP vs. partileride savunan biri değilim,Çünkü ben Atatürk milliyetcisiyim.Bu aziz vatanımızın başı boş olmadığını yakında çok iyi anlayacaksınız.Dindar bir vatandaşımızsan git ibadetini yap,ama haddinizi bilin ve bir daha devletimizin işlerinede burnunuzu sokmayın.

[Erkan PDR]

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Yani bir din alimi başka bir dinden insanlarla görüşemez öyle mi? Bir müslüman hristiyan veya yahıdi bir gurupla diyaloga giremez öyle mi? Bunu ayıp birşey gibi sunmuşunuz yazılarda. Gülen'in öğretilerine hiç bakmamışsınız orjinalinden. Varsa yoksa alıntı hep. Kendi ifade ve yazılarından hiç bir alıntı vermemişsiniz. varsa ben de bakayım. Ayrıca Atatürk'ün silah arkadaşlarının portresini de biliyorsunuz. Düşman girmesi mukaddesata el uzatmasın, bacılarımızın başını açmasın diye milli mücadeleye katıldı o insanlar. Maraşlı sütçü imamın mücadelesine bir bakın. Lağvedilen 1. meclisin tamamına yakını da aynı düşünceye sahipti. Sizin savunduğunuz değerler o insanların mücadelesini tamamlayıp tarlalarına çekildikten sonra, azınlık ve gayri müslimlerin de tesiriyle ve okumuş çok fazla adamımızın olmamsı sebebiyle 30'lu yılların sonlarına doğru oluşmaya başladı. yani mirasyedilik bir nevi. ayrıca dindar bir insan git ibadetini yap diyerek yanlışlıkla bir takiye maskesi düşmüş. Dindar vatandaşın hukukla, internetle, seçimle ilgili söz hakkı yok öyle mi. Ne kadar çiğ bir düşünce.

[Stj.Av.Hümeyra Alkan]

bu konunun bu kadar sapirilmasi gercekten cok tuhaf! kanunda aciklik varken kapalilik yaratilmaya calisiliyor.... 102 nin uygulanmasi gerekir tbiki de..

[commodore1tr]

Sayın Cumhurbaşkanı kendiside kararını açıklamışken, anayasa hükmü ortadayken, hükmün gerekçesi ortadayken bunları konuşmak konuları başka yerlere saptırmak yanlıştır. Mevcut Cumhurbaşkanı yaşadığı, akıl ve beden sağlığı yerinde olduğu sürece yenisi göreve başlayana kadar görevine devam eder...
Bülent Arınç ın aniden fikir değiştirip vaz geçmesinin nedeni ise yukarıda arz ettiğim gerçekler ve kanunlar değildir. O çok gürültü koparırdı ancak başka bir kanun kendisine anımsatılınca birden vaz geçti. Olsaydı kısa vekil fenada olmazdı dedirtecek bir durumda yok değil hani. Ama kanun kanundur.

[Harun Gür]

Konu yine saptı gitti.

Bir taraf da üslup bir tarafta mantık sorunu görüyorum. Üslup sorunluları başka bir forumda uyarmıştım, yazdıklarını düzeltmek zorunda kalmıştım, şimdi mantık sorunluları da uyarıyorum.

Başlık "Cumhurbaşkanlığına Kim Vekalet Eder?"

Söylenecekler söylenmiş, 102. madde son fıkrasının uygulanması konusunda konsensüs sağlanmış, aykırı görüşler de var ama yasal dayanakları yok, azınlıkta kalan bir gruplar ve bu noktadan sonra hala konuyu kurcalamaları konuya hukuki değil siyasi yaklaştıklarını çağrıştırıyor. Bu konu burada kapansın artık...

Diğer taraftan konunun saptığı nokta için de bir iki söz etmeden geçemeyeceğim.

Emekli bir imam ve vaizin önlenemez yükselişinin ardındaki muazzam finansal kaynak nedir? Bu değirmenin suyu nereden gelmektedir?

Bu emekli imam ve vaiz bir cemaatin sözcüsü durumundadır. İslam'da cemaate, tarikata gerek var mıdır? Bunlar halen yürürlükte olan 677 sayılı Kanun ile kapatılmamış, faaliyetleri yasaklanmamış mıdır?

Bu emekli imam ve vaiz 10 yıldır hangi sıfatla ABD'de bulunmaktadır? Din adamı sıfatı ile ise her yabancı ülkeye Devletimiz böyle din adamları göndermekte midir? Giden din adamları 140 dönümlük arazide villalarda mı konaklamaktadırlar?

Bu emekli imam ve vaiz neden başka bir ülkede değil de ABD'de yaşamaktadır? İslam adına hizmet ettiği söylenen bu emekli imamın başta ABD'nin Irak'ı işgali, İsrail'in Filistin'de yaptığı katliamlar konusunda , ağzını açıp tek bir eleştiri getirememesinin sebebi ABD'de yaşaması ve korunması mıdır?

Elbette din adamları her ırktan her dinden insanla , bu dinlerin temsilcileri ile biraraya gelebilir, gelmelidir. Ancak biraraya gelinenler daha önce kendi yayın organlarında "siyonist örgüt" , "mafya" , "kara para aklama örgütü", "istihbarat bağlantılı örgüt" olarak tanımlanırken ne olmuştur da 5-5,5 yılda bunlarla sarmaş dolaş olunmuştur?

Yüce İslam dini Hıristiyanlaştırılıyor , dış mihraklar bunun için çalışıyorlar eleştirileri ve ortaya konan belgelere denilecek bir söz bulunabilir mi?

Sorular uzar gider, bu tartışma da hiç bitmez. Konuyu burada kapatalım isterseniz, daha fazla saptırmayalım...

Selamlar,

[Erkan PDR]

Muazzam finansal kaynak ve değirmenin suyu "milletin çatlayan göbeği". arabasını evini satan esnaflar, yaptığı böreklerle kermes düzenleyen anneler, sattığı köftelerle yurt yaptıran hayırsever insanımız.
Cemaat, toplum dediğiniz şey sivil toplum kuruluşudur ve artık AB sürecinde yükselen bir değerdir.
ABD'de hasta, tedavi gören, emekli, ihtiyar bir yurttaşımız olarak kalmaktadır. Emekli olduğu için artık yurtdışı devlet görevine çıkmamaktadır. Villa kendisinin olmayıp bastığı halının bile parasını vermektedir. Ayrıca dinimiz de metrekare hesabı yoktur ve yüz metrekarenin üzerinde oturmak günah değildir. İnsanın bir sürü seveni ve geleni varsa konutunu ona göre düşünür. ABD'ye müslümanların gitmesi de günah değildir. Seyahat özgürlüğü de vardır. Irak, Filistin , El Kaide ve terör konularında en cesur açıklamarı yapmış, hatta "El Kaide'den nefret ediyorum" demiş ve bu basında da yer almıştır. Tabi 700.000 değil de 70.000 gibi az satan bir gazete okuyorsanız bunları göremeyebilirsiniz. Bir din adamı tebliğ ve dinini anlatma adına başka dinden insanlarla da samimi olup hatta sarılabilir. Neticede hepimiz insanız. Bu din hristiyanlığın üzerine gelmiştir ve dinler geriye rücu etmez. Bir sonraki öncekinin hükmünü alır. Kimsenin dinimizden yana bir korkusu olmasın.
Sorular ve cevaplar uzar gider. Site yöneticilerinden ricam kimsenin linkina karışılmıyor benim de cevap hakkı olarak koyduğum cevabi linkler lütfen dursun. işte herşeyi ve küçük dünyası.Allah dininde samimi ve hizmet eden her kulundan razı olsun. Ayrıca nasıl devletin ve kurumların ciddiyeti ve saygınlığı varsa dinin ve din görevlilerinin de saygınlığı bundan az değildir. Bir din adamı hakkında daha ölçüp biçip öyle kaleme almalıyız. Harun Gür kardeşim keşke üniversitede okurken bir çaylarını içmek nasip olsaydı. İnanın daha farklı yaklaşırdınız. Selamlar eder, saygılarımı sunarım.

[idealist]

Kaan Varlıakman'ın yorumuna daha hukuki bir yorum bence.Konu 16 Mayıstan sonrası için Cumhurbaşkanlığı makanmının nasıl doldurulacağı gibi hukuken yoruma açık bir konuda yerinde bir tartışma iken ,tukuaz1923 ve milo adlı üyelerin başını çektiği bir saptırma ile çok değişik bir alana kaydırılmya çalışılıyor.Öncelikle yöneticilerimizin bu tür sapıtmalara izin vermemelerini ümit ederim.Milo ve turkuaz1923 adlı üyelerin ise öküz altında buzağı aramamalarını,aksi halde buzağı yerine kastre edilmiş bir çift organ ile eklentisinden başakaca bir şey bulamayacaklarını bilmiş olmlarını ümit ederim.