Ankara'da hırsızlıktan gözaltına alınan 33 sanık, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 440 kişilik bir polis ekibinin 3 aylık çalışmasıyla yakalanan sanıkların çıkışta polislere "Hayvan çalıp adliye önünde kurban keseceğiz" diye laf atması üzerine bazı polisler gözyaşlarına hâkim olamadı.
Hâkim bıraktı polisler ağladı
Hırsızlık yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan 33 sanık tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılınca, sanıkları 3 aylık bir operasyonla yakalayan polisler ağladı.
Ankara'da hırsızlık yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan ve 4 gün süreyle sorgulanan 33 sanık, çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanıklar serbest kalınca, kendilerini yakalayan polisler gözyaşı döktü. Ankara Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, hırsızlık olaylarının artması üzerine çete liderliğini Rabia Ç.'nin yaptığı ileri sürülen bir şebekeyi takibe aldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın izni ile 3 ay süreli teknik takip sonucunda Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'nde görevli 440 polis, 33 kişiyi eşzamanlı operasyon ile tek tek yakaladı. Gözaltına alınan şebekenin elebaşlarının bir dükkânının olduğu ve sipariş üzerine hırsızlık yapıldığı iddia edildi. Şebeke elemanlarının ev ve işyerlerinde yapılan aramada 500 bin YTL değerinde çalıntı malzeme ve hırsızlık malı ele geçirildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri tarafından 4 gün süreyle sorgulanan zanlılar ifadeleri alındıktan sonra adliyeye sevk edildi. Sanıkların 16'sı savcılıkta serbest kalırken, 17'si tutuklama talebi ile nöbetçi mahkemeye gönderildi. Ankara 5'inci Sulh Ceza Mahkemesi Başkanı Hâkim A. Zeki Durmuş da 17 sanığın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Serbest kalan zanlılar görevli polislere, "Hayvan çalıp, adliye önünde keseceğiz" diye laf attılar. Yaptıkları çalışmanın ardından bu sözlerle taciz edilen polisler, hâkimin verdiği kararın ardından sinirlerine hâkim olamayarak gözyaşı döktü.
NASIL ÖNLEYECEĞİZ?
Her gün yaklaşık 50 hırsızlık olayının meydana geldiği Başkent'te olayların önüne geçebilmek için yapılan çalışmanın sonuçsuz kalmasına sinirlenen bir emniyet amiri, şöyle dedi: "Hırsızları ve çalıntı mal satanları teknik takip ile belirliyoruz. Bu insanların cep telefonu ile yaptığı konuşmalar her şeyi ortaya koyuyor. Bu konuşmaları gerekli makamlara dinlettik. Doküman yaptık. Ama bu insanlar yine de serbest kaldı. Bu şekilde hırsızlıkların önüne nasıl geçeceğiz?"
Polisin görevi 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyat Kanununda açıkça gösterilmiştir.Bu görevleri arasında işlenen suçtan sonra adli görevleri kapsamında yakalanan suçluları adli mercilere teslim etmek başta gelir.Yakalanan suçlulara yargı makamlarınca yapılan işlemler polisi ilgilendirmez.Polis yakaladığı her suçlunun takipçisi olup mahkeme tarafından ceza veya tedbir uygulanmamasına karşı tepki vermeye kalkarsa ülke Hukuk devleti olmaktan çıkar, Polis devleti olur.
Sayın Çetinkaya polisin görev ve sorumlulukları hakkındaki düşüncelerinizde haklısınız fakat polislerin verilen yargı kararlarına gözyaşları ile tepki vermesi bu ülkeyi polis devleti haline getirmez.Bu akıtılan gözyaşları emeğe saygısızlığın boyutlarını gözler önüne sermek içindir.Bu gözyaşları haksız kazanç elde edenlerin,tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerin,onun bunun ırzına namusuna göz dikenlerin ve buna rağmen hala aramızda elini kolunu sallayarak dolaşabilenlerin geride bıraktıkları alevlere akıtılmıştır.
polis aylarca gece-gündüz çalışıp sanıkları hakime getirecek hakimdde oturduğu yerden onları salacak ne güzel memleket.Ondan sonra bu ülkede kapkaç terör kolgeziyor oturdukları yerden ahkam kesmek adalet değildir.Resmen polisin emeğini hiçe saymaktır.Polis onların korumalığını yapacak onları korumak için her şey yapacak sonrada çıkıp polisin görevi yok 2559 yok 3201 deyip polis kendi işine baksın diyemezsin ey avukatttttttt.
Yönetim: Şimdi biz de bir polatizm yapıp "Eeeeyyy çakır sen kanundan anlar mısın?" mı diyelim. Bu sitede forumlara yazarken, sokakta arkadaşınızla konuştuğunuz dilden yazamazsınız.Yazınızı kimseyi rencide etmeyecek bir hale getirin lütfen
suç üstü ve delilleriyle yakalanan suçluları saliveren hiç bir adalet sistemi dünyada yoktu. bizim adalet sistemi hariç. polisler hayatlarını tehlikelere atarak yakalasın hakim ve savcı salıversin
yazık!!!!!!!!!! bu memlekette insanın can ve mal güvenliğini hükümetler eliyle kalmadığının işaretidir.
herkes kendi başının çaresine bakması lazım. o zamanda teksas gibi millet biribirini kırsın bunumu istiyorlar bizi yönetenler veya perde arkasındakiler. kanunlarımız değişmediği, savcılar hakimler dürüst olmadığı sürece katiller hırsızlar iyi insanlarla dalga geçerlerrrrr
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet
bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen
yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler
ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır.
Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir.
Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece
daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek
konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş";
jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir
deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin
olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik
merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış";
antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif
biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada
ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini
sorarlar.,
Adam cevap verir:
- "Boru yetmedi."
.................
Sanırım uyarı yönetimden..
Bu konu biraz da bana bu fıkrayı hatırlattı, son iletiler de hepten bir bütün oluşturdu zihnimde... İster istemez çok güldüm , suç benim değil , sitenindir.
Asıl konu hakkında da şöyle düşünüyorum; birinin görevinin bittiği yerden diğeri devam eder. Sadece tutuksuz yargılanacaklar o kadar.. Tamamen suçsuz diye bırakılmamışlar ki? Yargılanmaya devam edilecek, muhakak ki hak ettikleri cezalar da verilecektir. Yani bir noktada polisin işi bitmiştir ve göz yaşı dökmesinede gerek yoktur diye düşünüyorum.
Konu deniz02 tarafından (24-01-2007 Saat 19:18:50 ) de değiştirilmiştir.
polis aylarca gece-gündüz çalışıp sanıkları hakime getirecek hakimdde oturduğu yerden onları salacak ne güzel memleket.Ondan sonra bu ülkede kapkaç terör kolgeziyor oturdukları yerden ahkam kesmek adalet değildir.Resmen polisin emeğini hiçe saymaktır.Polis onların korumalığını yapacak onları korumak için her şey yapacak sonrada çıkıp polisin görevi yok 2559 yok 3201 deyip polis kendi işine baksın diyemezsin ey avukatttttttt.
Şimdi biz de bir polatizm yapıp eeeyyy çakır sen kanundan anlarmısın mı diyelim. Bu sitede forumlara yazarken, sokakta arkadaşınızla konuştuğunuz dilden yazamazsınız.Yazınızı kimseyi rencide etmeyecek bir hale getirin lütfen
Ekleyen: cakirizm - 07/01/2007 : 18:10:00
Sana buradan cevap dahi vermek istemem çünki seviyene inemem.Günde 2 gazete okumakla kendilerini kültür sahibi sanan insanlarla, izlediği film karakterlerinden yola çıkarak kendine rol edinen insanlarla hele hele hiç işim olmaz.Herkes haddini bilsin.
Çok iyi düşünüyorsunuz ...
Burada bence önemli olan olayın boyutunun ne olduğudur. Gazete tam olarak yazmamış ama ortada bir hırsızlık amaçlı çete var gibi görünüyor... Eğer böyleyse durum gerçekten vahim kaldıki Türk adalet sistemi çok uzun süreden beri SOS vermektedir. Adalet toplumun tuzu olması gerekir görünen o ki tuz kokmaya başlamıştır...
Sanırım bizde Adaletin en az olduğu yer adliye saraylarıdır. Mahkeme salonunda hakim kendi kendine konuşur yazar çizer zaman zaman da 'huzur' dakilere fırça atar. Bre aman kendi kendine konuşup yazdırıp duracaksan neden çağırdın bu kadar milleti ? diyede kimse sormaz... Ne mağdur ne suçlanan derdini anlatamaz hakim kndi kendine otomatiğe bağlamış gider allah gider. Ondan dolayıdır ki yargıtay davaları bozar da bozar ondan dolayıdır ki AİHM tüm davalarda fiks olarak ' adil yargılama olmaması' üzerinde dururlar. Bunun en büyük suçlusu bizati hakimlerdir...
Mevcut olay sadece bir göstergedir. Gelişmiş toplumlarda bu tip olaylarda hakimin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakması bir anlamda o kişilere kefil olması anlamına gelir. O yüzden Gelişmiş ülkelerde kefalet bile çok ama çok yüksektir. Hele hırsızlık cinayet tecavüz uyuşturucu gibi bir sabit suçüstü suç varsa.... Şimdi bu kişilerin işleyecekleri her bir suçun direk sorumlusu bir yerde Cumhuriyet savcısı ve hakimdir.
Şu seri katil olayına bakınız... yiğit bekçe diye isimlendirilen tip son olarak yedi kişiyi öldürüp ,2 yaralama ve üç gasp tan en sonunda tutuklanır... Ama bu kişinin 18 suçtan sabıkası olduğu üç suçtan aranmakta olduğu vede yedi tutuksuz yargılandığı dava olduğu ortaya çıkar arkadaşıda cinayetten yatarken afla çıkmıştır... En ufacık mantıkla bile düşünsek özellikle yiğit bekçe nin dışarıda bu kadar rahat dolaşamayacağını görürüz... Ona bu olanağı sağlayan hakimlerimizdir maalesef... Aynı suçtan ha bire karşına gelen birisini tutuksuz yargılamak üzere bırakmak ' git birisinin daha canını yak demektir.' Şu anda yapılmakta olan maalesef budur Kimse bana CUMUK filan demesin. İlgisi yok....
Olayın diğer tarafı zaten eğitimsiz olan, görev bilinci tam olmayan polisimizin azıcık olan şevkinin iyice kırıldığı ortaya çıkmakta onlarda aldırmamaya başlamaktadır....
Güven ve adalet duygusu sarsılan toplumlar çok tehlikeli mercalara sürüklenirler... Daima o boşlukları dolduracak başka bir yasa dışı güç hazır beklemektedir. Devlet burada Adalet sistemindekiler bu hususa dikkat etmelidirler....
commodore1tr adlı üye çok güzel açıklamış olup biteni.Oldukça yerinde tespitleri .Ben başka bir açıdan olaya yaklaşacağım benim gibi polis olanların bu yakarışıdır siz hukukçulara.Evet bir suçlu getirdimi polis hemen yok işkence yapmış mı, yok kötü muamele yapmış mı, hemen onu gözetliyorsunuz . direkt polisi suçlar onu yargılar bir tavırdalar Sn Savcı Sn hakim ve Sn avukatlar. Sanığın aklanması için adeta uğraşıyorlar.BİZ POLİSLER NE YAPACAĞIZ Kİ BİZ ADAMI KENDİMİZ İÇİNMİ GETİRDİK ORAYA. SUÇU VARKİ ORAYA GETİRDİK gece demeden gündüz demeden olayaları takip edip bu ülke için bu vatan için yapıyoruz her şeyi Sizden tek isteğim Polise biraz daha hoşgörülü gözle bakmlalısınız. Nasıl hakim mahkemede sanığa bağırıp çağırıyor (ki kendimizi hakim yerine koymuyoruz) polisin de bin sinir sistemi olduğunu unutmayınız Bir anlık kendinizi polisin yerine koyarsanız bence bu kadar suçlu dışarıda adam olmaz çünkü ona vicdani ölçüde karar veren hakimin vicdanı birazcıkta Polislerin emeği konusunda karar verirlerse poliste biraz şevkle çalışır.
TCK değişikliğinden önce de aynı sorun vardı. Polis yakalar, hakim-savcı bırakırdı. Şimdi cezalar ağırlaştırıldı ama yine aynı yakınma devam ediyor. Öncelikle şunu bilelim. Tutuklama, peşin verilmiş bir ceza değil bir tedbirdir. Tutuklanmayan sanığın aynı zamanda cezalandırılmayacağı anlamı çıkarılamaz. Okuduğunuz bir gazete haberidir ve muhabirin gözlem ve duygularını yansıtmaktadır. Sevgili medyamızın, adliye haberlerinde ne kadar duyarlı (!!!) ve bilgili(!?!) olduğınu söylemeye sanırım gerek yok. (Alakasız bir nedenle gözaltına alınan avukat hakkında "mafyanın avukatı" manşeti atabildiler. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı sayın Yekta gÜngör Özden için "özleleştirmenin önündeki engel" diyebildiler, sırf bu yüzden neredeyese 10 yıldır o gazeteyi satın almıyorum. Danıştay üyelerinin resimlerini basıp hedef gösterdiler.vs. vs.) Burada da aynı şeyi yaptılar. Haberin tepesine hakimin resmini koydular. Şimdi çakirizm kardeşimizin (söz timsalidir, polis olduğunu ifade ettiği için) bir şüpheliyi o hakimin karşısına çıkardığını düşünün.
Dolayısıyla dosya kapsamını bilmeden, şüphelilerin neden serbest bırakıldıklarını bilmeden yorum yapmak mümkün değil.
Tutuklama yasada belirlenen koşullar varsa yapılır. İtiraz elbette mümkündür. Bu hale gelinmesinde geçmişte şartları oluşmadan yapılan tutuklamaların etkisi büyüktür. Günümüzde AB pompasıyla insan hakları alanında (bana göre bazen ifrata varan) yapılan düzenlemelerle sanık hakları, insan haklarının önüne geçmiştir. Ancak şartları oluşmadan yapılacak tutuklamaların ardından AİHM ve hakimin şahsi tazminat sorumluluğunun da ağırlaştırıldığı dikkate alındığında bu kabil olaylar oluşabilmektedir.
Çok farklı yorumlar da yapılabilir.
Mesela
(Bu örnek olaya özgü olmamakla birlikte) gazetelere bu tip haberlerin yansıması (veya yansıtılması) faili meçhul dosya sayısını azaltmaya yönelik olamaz mı?
Yada her iktidar döneminde geçerli olan "yargıyı baskı altında tutmak" tutkusu ile bilinçli bir adliye-polis zıtlaşması yaratılmak istenmiş olamaz mı?
Yorumlarımızın yıkıcı olmaması daha dikkatli yapılması dileğiyle.
Ilgili hukuk burosunun cok fazla sirkete talebinin oldugunu biliyorum evet vekalet belgeleri var. Benim burada merak ettigim sey kanitlarinin hukuka...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Äîáğîãî âğåìåíè ñóòîê. Âàø ôîğóì ìíå ïîêàçàëñÿ î÷åíü ïğèâëåêàòåëüíûì è ïåğñïåêòèâíûì. Õî÷ó ïğèîáğåñòè ğåêëàìíîå ìåñòî äëÿ áàííåğà â øàïêå, çà $1500...
Bedelli askerlik yeniden gündemde