+ Konuyu Yanıtla
2 / 3 Sayfa İlkİlk 123 SonSon
11 den 20´e kadar toplam 28 ileti bulundu.
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Peki gelelim Pamukçuğa....
    İstihbarat dünyasında kuş yumurtası üretmek diye bir değim vardır. Diyelim ki X ülkesinde bundan 20 sene sonra yapmak istediğiniz uzun vadeli bir operasyon var. Bu operasyon için size çeşitli provakatörler lazım ve en güvenilir provakatör kendi yetiştirdiğinizdir. Bu iş için yetenekli ama geleceği parlak olmayan zayıf karakterli bir yumurta bulunur. Mesela bu genç üniversitede devşirilir ve aşama aşama önce öğretim görevlisi daha sonrada medya parlatmaları ve şirket sponsorluklarıyla ülkede sözü dinlenen bir Profesör haline getirilir. Gerekirse tüm araştırma ve kitapları da eline hazır olarak verilir. Ülkedeki insanlar bu kişinin yazdığını sandıkları muhteşem eserleri okur ve ona olan saygıları artar. Böylece yumurta kuluçka aşamasını bitirmiş ve çatlayıp güzel bir kuş olma zamanı gelmiştir. Belirlenen zamanda bu profesör medya yoluyla müthiş radikal açıklamalar yapmaya başlar ve tüm ülkeyi karıştırır. Aynı anda kendisi gibi yetiştirilen diğer yumurtalarda farklı faaliyetlere girişirler. Neyse konu uzun benim yerim dar ama ilgilenenler için Doğu Bloğunun çöküş dönemine bakmalarını salık veririm.

    Bu alakasız konudan sonra gelelim Orhan beye. Ferit Orhan Pamuk Beyin (kimsenin bilmesini istemediği göbek adı Ferittir) ülkesine bu kadar muhalif olmasını hiç anlayamamışımdır. Hani fakir ve hayatını zorluklar içinde geçirmiş birisi olsa belki anlayacağım ama Orhan Pamuk sülalece aristokrat tabakasına mensuptur ve bugün eleştirdiği devletin çok ekmeğini yemiştir. Mesela dedesi Cumhuriyetin ilk mühendislerindendir ve özellikle Atatürk,İnönü dönemlerinde yapılan demiryolu hamlesinde büyük ihaleler alıp kısa zamanda zengin olmuştur. Oğulları bu koca servetin büyük kısmını sefahatle tüketseler de Orhan Pamuğun zengin bir hayat sürmesine yetecek kadar servet kalmıştır. Babası deseniz Türk özel sektörünün duayenlerinden Gündüz Pamuk. Amerikanın IBM şirketinin Türkiyeye atadığı ilk genel müdürlerden. 1959-1964 yılları arasında IBM firmasının tüm devlet birimlerine ve silahlı kuvvetlere sattığı cihazları pazarlayan kişi. 1964 yılından sonra Koç Holdingde Aygaz Genel Müdürlüğü, Koç Holding Plan Grubu Başkanlığı, Arçelik müdürlüğü yapmış ayrıldıktan sonra iki senede PETKİMin başında bulunmuştur. Yani Orhan Pamuğun babası Türkiyenin başarılı özel sektör yöneticilerinden biri. Bu kadarda değil Gündüz Pamuk İsmet Paşanın yakın dostudur ve SODEPin kurucularındandır. Kısacası Pamuk ailesi dönemlerinde zengin oldukları Halk Partisine büyük bir sadakatle bağlı.

    Anne tarafı deseniz o da aristokrat. Anne tarafından büyük dedesi 1700lü yıllarda Girit Valiliği yapmış İbrahim Paşa. İbrahim paşa geniş torun yelpazesine sahip ve bu kanaldan Orhan Pamuğun ilginç akrabaları var. Mesela Hürriyet Gazetesinde edebiyat yazıları yazan papyonlu Doğan Hızlan ve eski İş bankası genel müdürü Ferit Basmacı Orhan Pamukla uzaktan akraba. Karısı Aylin Pamuk bile aristokrat. Aylin hanımın anne tarafı Beyaz Rusyadan göç etmiş ve daha sonra Osmanlı hizmetine girmiş bir Rus soylusuna dayanmakta. Babası ise Osmanlı Adliye Nazırı Kazım Beyin oğlu. Kısacası sevgili dostlar bugün Türkiyedeki sisteme binlerce eleştiri yağdıran Orhan Pamuk bu eleştirileri yapacak en son kişidir çünkü Osmanlıdan beri bu ülkeyi yöneten aristokrasinin tam bir üyesi kendileri. Peki Orhan Pamukta oluşan bu sistem düşmanlığı nereden kaynaklanıyor ve acaba yapay bir düşmanlık mı sorularına cevap arayalım.

    Orhan Pamuğun hayatının ilk evrelerine baktığımız zaman koca bir başarısızlık olduğunu görüyoruz. 30 yaşına kadar iki okul değiştirmiş ve sırf askerliğini kısa dönem yapmak için Gazetecilik okumuş bir insan. İlk başlarda ressam olmak isterken sonra yazarlığa sarıyor. Yıllarca evinin odasına kapanarak ödüller alan ama kimsenin para vermek istemediği romanlar yazıyor. Tam artık buraya kadarmış aşamasına geldiği anda sihirli bir değnek değmiş gibi Orhan Pamuğun kitapları satmaya ve yurtdışında tanınmaya başlıyor. Peki bu sihirli değnek acaba nerede değmiş olabilir. Benim kanaatimce bu değneğin izini Amerikada sürmek lazımdır.

    Amerikaya gitmeden önce Orhan Pamuk üzerinde derin etkileri olduğu anlaşılan birisinden bahsetmek lazım. Bu kişi Orhan Pamuğun erkek kardeşi Şevket Pamuk. Şevket Pamuk Orhan Pamuğun ilk dönemlerinin aksine oldukça başarılı bir insan. Amerikada Yale,Berkeley gibi sağlam üniversitelerde ekonomi okuduktan sonra Türkiyede bir çok üniversitede ders veren Şevket Pamuk Osmanlı ekonomisi üzerinde tanınmış bir uzman. Kendisi pek çok yabancı üniversitede Osmanlı ve Türkiye ekonomisi üzerine dersler vermiş. Bu üniversitelerden en ilginci İsrailde bulunan Negev Ben Gurion üniversitesi. İsmini İsrailin ilk başbakanı,İsrailin kurucularından ve hatta anarşik faaliyetleri yüzünden Osmanlı tarafından Filistinden kovulacak kadar fanatik siyonist olan David Ben Guriondan almıştır. Üniversitenin derslerini MOSSADında ilgiyle takip edip raporlar hazırlattığı bir Ortadoğu Çalışmaları bölümü bulunmakta. İşte sayın Şevket Pamuk böylesine kaliteli bir bölümde ders verebilecek kadar yetenekli bir ekonomi uzmanımız. Ben Gurion üniversitesinin başında 14 sene Dünya Bankasında çalışmış ve daha sonra bu başarılarından ötürü Rotary ve Lions klüplerinin 2000 yılının adamı olarak seçtikleri Prof.Avishay Braverman bulunmakta. Böylesine başarılı bir ekonomistin yönettiği üniversitede ekonomi dersi vermenin önemini anlamışsınızdır. İşte Orhan Pamuğun kardeşi Şevket Pamuk bu kadar değerli bir hocamız.

    Evet biz Orhan Pamuğun Amerika yolculuğuna dönelim gene. 1985-1988 arasında tam üç sene Amerikada kaldı Orhan Pamuk. Bu dönemde Amerikada harıl harıl kitap yazmanın dışında çok önemli bir kursuda başarıyla bitirdi.Bu kurs Iowa üniversitesi bünyesinde verilen International Writing Program (IWP) isimli çok ilginç bir kurs. Kursun amacı dünyanın değişik bölgelerinden gelen ve kendilerinde potansiyel görülen yazarların Amerikan hayatını tanımaları ve kitaplarını yazabilecek güzel bir ortama kavuşmaları. Bu iyiliksever programın bünyesinde her sene 20 kadar yazar ağırlanıyor. İşte Orhan Pamuğun bu kurstan sonra hayatı değişti. Yani onun deyimiyle Bir kursa gitti hayatı değişti.Bu arada kurstan 2004 senesinde mezun olan bir başka Türkün ismi de Mahir Öztaş aklınızda bulunsun çünkü geleceği parlak. İnsan düşünmeden edemiyor bu üniversite bu kadar insanı çağırıp onları aylarca yedirip içirecek ve ağırlayacak parayı nereden buluyor diye. Cevabı basit. Bu yazar eğitim kursu programının baş sponsoru Amerikan Dışişleri Bakanlığı.

    Orhan Pamuğun şansı Amerikada bundan sonra oldukça açılıyor. Baktığımız zaman Orhan Pamuğun Amerikada basılan kitaplarının tamamına yakını aynı yayınevinden çıkmış. Bu yayınevi Random House. Yayınevinin sahipleriyse dünyaca ünlü Alman Bertelsmann yayıncılık. Bertelsmanın kurucusu ve şu anda emekli hayatı süren dünyanın en zenginlerinden Reinhard Mohnda sihirli değnek örneklerinden. Bay Mohn İkinci Dünya Savaşında general Rommelin Afrikakorps birliğinde asteğmen olarak savaşıyor. Burada Amerikalılara esir düşerek Kansasda bir esir kampına tıkılıyor. O zamana kadar kitaplara ilgi duymayan Mohn biranda kitap sever oluveriyor. Savaştan sonra komünizm tehdidi altındaki ülkesine dönen Mohn aniden bir yayınevi açarak ilahi kitapları ve dini kitaplar basmaya başlıyor. İşte Bertelsmanın kuruluşu böylesine mütevazi. 1991 senesinde emekli olduğu zaman Bertelsmann dünyanın en büyük yayıncılarından ve kendiside karun kadar zengin. Bu Amerikalılar asteğmen Mohna esir kampında ne yedirdilerse adam başarının sırrını buluveriyor bir anda. Bertelsmanın bir diğer ilginç özelliği Doğan Holdingle 2001 senesinde Müzik piyasasına yönelik bir ortaklığa gitmeleri. Bu ortaklığın tüm görüşmeleri bizzat Aydın Doğanın kızı Hanzade tarafından yapıldı. Buna göre şu an Türkiyede yayınlanan pek çok yabancı müzik albümü hep bu ortaklığın sayesinde Türkiyeye ulaşıyor. İşte bu büyük grup Orhan Pamuğu çok sevmiş olacak ki tüm kitaplarını satsa da satmasa da ısrarla onlar basıyorlar.

    Orhan Pamuğun en büyük başarılarından biride dünyaca ünlü IMPAC Dublin ödülünü almış olması. Bu ödül öylesine basit bir plaket değil tabii ki çünkü ödül jürisi Benim adım Kırmızı kitabını öylesine beğenmiş ki birde hediyesi olarak 115 bin dolar vermişler. Peki bir Türk yazarına kendisiyle aynı mesleği yapan çoğu meslektaşının hayatları boyunca bir arada göremeyeceği meblağı veren kurumun arkasındaki güç kim. Bu şirket ödüle ismini veren IMPAC şirketi.

    IMPAC tüm dünyada yaygın yönetim danışmanlığı hizmetleri veren bir Amerikan şirketi. Yönetim danışmanlığı adı altında güzel istihbarat hizmetleri verdiği de bilinir. Şirketin başındaki Dr James Irwin İrlandayı ve kitapları çok sevdiği için böylesine güzel bir ödül ortaya çıkarmış ve her sene başarılı bir yazara bu ödül veriliyor. Edebiyatsever dostumuz bay Irwin çok da aktif birisi. Kendisi Amerikanın önde gelen Cumhuriyetçilerinden ve Amerikan ordusuyla arası harika. O kadar harika ki Amerikan Askeri akademisi West Pointden üstün hizmet ödülü almış.

    Orhan Pamuğa verilen ödülün sponsoru bay James Irwin International Democratic Union derneğinin de baş üyesi ve muhasebecisi. Bu dernek dünya çapındaki merkez sağ partileri bir araya getirmek için kurulmuş. Kurucuları arasında Ronald Reagan,Margaret Thatcher,Baba George Bush, Helmut Kohl ve Jack Chirac gibi önemli isimlerde bulunmakta. Derneğin Türkiye den de iki üyesi var. Bunlar Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi. Derneğin şu anki başkanı Avustralyanın Amerikan yanlısı başbakanı John Howard.

    James Irwin bunun dışında Washintonda bulunan Center for Democracy derneğinin de üyesi. Tüm dünyaya Amerikan demokrasisi getirme amacındaki bu derneğin en ilginç siması artık hepimizin tanıdığı Henry Kissinger. Kissinger dendi mi o demokrasinin nasıl geleceğini hepiniz tahmin edersiniz herhalde.

    Orhan Pamuğun otuz yaşlarına kadar odasından çıkmayan biri olarak çok büyük aşamalar kaydettiği büyük bir gerçek. Şu anda kazandığı ünün ve paranın keyfini çıkarmakla meşgul. Taksim meydanına yakın ve muhteşem boğaz manzaralı teras katında yeni eserleriyle uğraşıyor. Duvarlarında Japon edebiyatına kadar tasnif edilmiş yüzlerce kitap bulunan lüks dairesini sadece çalışma amaçlı kullanıyor ve bazen de yakın dostlarıyla yemek yiyor. Bu eve sık sık gelen yakın dostlardan biride Yahudi asıllı Amerikan gazetecisi Jeri Liberdi. Bu şahsiyeti hafızası güçlü okurlar hatırlayacaklardır. Kurucusu olduğu insan hakları izleme komitesini temsilen Türkiyedeki insan hakları ihlallerini konu alan bir rapor yazmıştı. Sonra bu rapor kitap haline de dönüştürüldü. Bu raporda Türk ordusunun Kürtlere katliam yaptığını iddia edilmiş ve Türk ordusuna açıkça serseriler diye hitapta bulunulmuştu Bu kitabın çevirisini yapan Ertuğrul Kürkçü ve Ayşe Nur Zarakoğlu hakkında dava açılınca Jeri Liber onlara destek vermek için hemen Türkiyeye gelerek mahkemelere katılmıştı. Herhalde Sayın Orhan Pamuğun fikirlerinin oluşmasında Jeri Liberle özel teras katında yaptığı yemekli sohbetlerin büyük etkisi olmuştur.




    Hukuki NET Güncel Haber

    Nobel değerini kaybetti tıpkı özgürlük beşiği gibi konulu yargıtay kararı ara
    Nobel değerini kaybetti tıpkı özgürlük beşiği gibi konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bu arada yazmayı unutmuşum özellikle gene yazayım

    Vallahi ben diyorum ki açık ve net Ermeni soy kırımı olmamıştır. Fransız milletvekilleride oldukça aptaldır

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bahattin kardeşimize bir kaynak buldum mesela

    YILMAZ ÖZDİL
    Nobel...

    Sabah...
    Türkiye'nin en büyük iki gazetesinden biri...
    Örneğin, Sabah'ın fikriyatını temsil eden Başyazarı...
    Fransız haber ajansı AFP'ye demeç verse ve dese ki...
    "Fransa'nın aldığı bu kararı destekliyorum... Soykırım yaptığımızı yüzümüze vurmanız, iyi oldu..."
    Ne olur?
    Fransız Basını'na şırrak diye manşet olur.

    ***

    Kahraman ilan edilir...
    Ama Fransa'da.

    ***

    Örneğin, Salman Rüşdi...
    Elinizi vicdanınıza koyun... Bir Allah'ın kulu tanıyor muydu?
    Tanımıyordu.
    Ne yaptı?
    İslam'a küfür etti.
    Aniden meşhur oluverdi.
    Oluverdi ama...
    "Böcek gibi" saklanıyor...

    ***

    O artık, meşhur bir böcek...

    ***

    Bu nedenle, Türkiye'ye Nobel Edebiyat Ödülü verildi diye havayi fişek patlatırken, biraz düşünmemiz lazım.

    ***

    Evet, Nobel Edebiyat Ödülü alanların şöyle bir ortak özelliği var...
    "Devlet"in rejimiyle sorunlu olmak.
    Doğru.
    Ama ait olduğu "millet"le sorunlu olup, Nobel alan yok!

    ***

    İsterseniz bir bakalım...
    Octavio Paz...
    1990'da aldı. Meksikalı. Babası Zapata'yı destekleyen bir avukattı. Yerli kültürü ile Batı kültürü arasında bocalayan Meksika halkını anlattı kitaplarında... Halkını savundu yani... Meksikalıların en sevdiği yazar.

    ***

    Dario Fo.
    1997'de aldı. İtalyan. Hayatı boyunca, halkın parasını cebine atan alçaklara karşı mücadele etti... Yani, kimin yanında yer aldı? Halkının... Onun için bayılıyor ona İtalyanlar.

    ***

    Gao Xingjian.
    2000'de aldı. Çinli. Komünist rejimi yerden yere vurdu. Ama özellikle "Alarm İşareti" isimli tiyatro oyunu, kapalı gişe oynuyordu... Çin halkı, onun tiyatrosunu izleyebilmek için kapıları kırıyordu... Devlete karşıydı. Kimin yanındaydı? Halkının...

    ***

    Patrick White.
    1973'te aldı. Avustralyalı. Sağlam karakterli olarak bilinen insanların, aslında çevreyi kandırmak için maske takmış olabileceğini, pekçoğunun şerefsiz olduğunu yazdı hep... Şerefsizlere karşı kimi uyardı yani? Halkını...

    ***

    John Steinbeck.
    1962'de aldı. Amerikalı. Irgatlık yaptı. İşçilik yaptı. Irgatları yazdı. İşçileri yazdı. Kimin kahramanı oldu? Halkının...

    ***

    İyi tartışmamız lazım.
    Orhan Pamuk...
    Evet, rejime karşı...
    Peki halkı onu seviyor mu?

    ***

    Bir de deniyor ki...
    "Nobel Edebiyat Ödülü'nde asla siyasi karar verilmez... Edebi değere verilir..."
    Yapma yav?
    1953'te kime verildi?
    Winston Churchill'e...
    Bildiğin siyasetçi.
    Peki neden verildi?
    "İnsani değerleri savunan konuşmaları" nedeniyle...
    İyi de... Ne demişti bu Churchill denen arkadaş, Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiltere'nin Irak'ı işgali sırasında?
    "Uygarlaşmamış kabilelere karşı zehirli gaz kullanılmasını şiddetle destekliyorum..."
    Bu mudur insani değerleri savunan konuşma?

    ***

    Saddam'a da verseydiniz o zaman... Ya da Bush'a.

    ***

    Ve bir savunma daha...
    Deniyor ki...
    "Bu ödül, hayatını doğrulara adayan insanlara verilir. Nobel alanların hayatı, onurlu bir geçmişe sahiptir."
    1999'da kime verildi?
    Günter Grass'a...
    Hayatı boyunca, Nazi karşıtlığının sembolü olmuştu çünkü.
    Hayatını Nazi karşıtlığına adamıştı.
    Ödülü de bunun için aldı.
    Onurlu bir geçmişe sahipti.
    Nobel'i veren İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi bu konuda "asla" hata yapmazdı.

    ***

    Ne çıktı Günter Grass?
    Nazi çıktı, Nazi.

    ***

    Hem de kendisi itiraf etti.
    71 yaşında Nobel'i aldı.
    78 yaşında itiraf etti.

    ***

    Bu nedenle, Türkiye'ye Nobel Edebiyat Ödülü verildi diye havai fişek patlatırken, biraz düşünmemiz lazım.
    Çünkü düşünmek için illa millete küfür etmek gerekmiyor.
    Millet adına da düşünmek mümkün. En azından şimdilik...

    Yayın Tarihi: 14-10-2006 SABAH

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Mar 2003
    Nerede
    Adana, Türkiye.
    İletiler
    356
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Fırat abime teşekkürler... Gerçekten önemli bir yazı yararlanacağım. Arkadaşlar, çok yönlü bir tartışma başlatacağım; kültür-sanat alanında, tam donanımlı olmam gerekiyor. Daha fazlasını istiyorum. Katkınız, gerçeğin NU resmini daha net gösterecektir. Nobel koşullarını hala bulamadım

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın Yıldız ;
    Fazla aramayınız hala bulamadıysanız imkansız vaka haline gelmiş demektir...
    Çok sıradan bir ansiklopedi ye bakınız nobel başlığına orada bulursunuz. İlk başta beş dalda sonra... diye giden bilgiler dizinini.... Lütfen kolay lokmacılığa kaçmayınız araştırınız... Benim yaptığım gibi...
    Amma ille kolay yazı diyorsanız yazacağım Fransa ya resimli açık mektup u bekleyiniz...

  7. #16
    Kayıt Tarihi
    Mar 2003
    Nerede
    Adana, Türkiye.
    İletiler
    356
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın Commodere yaşlılığıma ve tembelliğime verin. Ansiklopedilere de bakacağım. Açık mektubunuzu merakla bekliyorum. Selam ve saygılar...

  8. #17
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Aslında burada Enteresan olan bir boyutu atlıyoruz. Oda şu Pamukçuk ne demişti...
    ' o yıllarda 1 milyon ermeni ile 30 bin Kürt öldürüldü...'
    Pamukçuk kelle kelle saymış ve rakam vermiş hepsine eyvallah... Eyvallahta e be Pamukçuk oyıllarda bir tane bile Türk öldürülmedi mi ? Diye soran yok... Bence asıl bam teli burası artık söyleyeyim dedim...
    Ben Pamukçuğa hiç kızmadım kızma noktam burasıydı Bir insan bu kadar mı milletine karşı kompleks içinde olur ? Bu kadar mı sözlerini düşüncelerini sansürler ? Bu kadar mı kazık atmaya uğraşır ?
    Ama gelin görün ki gene kızamıyorum. Onun bin beteri şu anda Başbakan diye oturuyor ve bin beterleri Meclisi işgal etmiş durumda... Bu şirinlik yalakalık yapıp cebini doldurup ailenin şımarık çocuğunu oynuyor.. Bir bakıma para kazandığı gibi ülkeye döviz sağlıyor. Anlaşılmaz kitapları dışarıya satılıp duruyor baksanıza Amazon da bile ödül aldıktan sonra ilk yüze iki kitabı girdi... Belki de Türkçesinden dolayı anlayamadık bu Pamukçuğu Amazon dan istedim İngilizcesi gelecek belki o zaman anlaşılır oluyordur... Gerçi Amazon dakilerde şaşırmıştır Türk Yazarın kitaplarını biz Türkiyeden alıp satıyoruz adam da bizden Türkiye ye alıyor diye ama olsun ne gam ... Yeterki ben anlayayım Pamukçuğu....
    Mektup yazacaktım ya az kaldı Bizim TBMM sini bekliyordum. Hani geçen salı müthiş toplantı yapacaklardı ya özel gündemle Fransa nın kabulune ilişkin. Adamlar kendilerini hiç ilgilendirmeyen uyduruk saçma sapan bir konuyu oylamak için ve hatta tarihte tek olan bir oylama için 125 kişi toplanabildiler. Bunların 106 sı Aptallıklarına teslim olup 'he' dedi, 19 kişi ya vicdanının sesini dinledi ya bu tarih işi meclisle ne ilgisi var dedi ya bana ne dedi yada gerçekten yok böyle birşey dedi ve 'hayır' dedi.... Bizde 500 kişinin üstündeki bir parlementonun iradesini 106 şapşal yansıtamaz dedik. ( Özellikle başbakanımız... ) Sonra LAMSIZ CİMSİZ bizi DİREK ilgilendiren bir konuda vede ÖZEL GÜNDEMLE TBMM sini topladık Kaç kişi vardı ? 105 kişi yazıyla YÜZBEŞ.. Gerisi neredeydi? Bir kısmı balyoz operasyonunun detayını inceliyordu bir kısmı farekında değildi bir kısmıda çokoprens almaya gitmişti... EEE ne oldu şimdi ? Fransa parlementosundan daha az katılım ve çok daha şapşalca konuşmalar... Kulisteki en ciddi konuşma ' Bu araba zırhlıydı balyoz nasıl camı kırdı ?'' oldu hatta bir vekil dayanamamış kutsal balyozu 500 YTL si verip almış... Balyoz ziyaretçi akınına uğruyormuş... Mercedes firmasının şaşkınlığına şimdi Tüm dünya katıldı Bin yıllı aşkın Hindistan ın Kutsal İneklerine rakip günümüzde Türkiye den çıktı KUTSAL BALYOZ... Bu konuya da girmişken aklıma takılan bir soruyu sorayım belki bir bilen vardır yanıtını. Şimdi Balyozu korumalar yandaki inşaattan araklayıp gelmişler pata küte 8 dakika da camı kırmışlar ( Mercedes 20 dakikadan aşağı kırılamayacağını iddia ediyor ve onca senelik tarihinde bir ilk olduğunu duyuruyor o ayrı...) Şimdi korumalar balyoz konusunda acemi ( Diğer konularda da acemiler de bir tek milleti itip kakmada profesyoneller ) o balyozun ucunda o balyozu kullanan adam yok muydu ki? Yani işinin ehli ''vurdu mu oturtan'' bir işçi amele yok muymuş inşaatta kesin iki dakikada kırardı .... Neyse bu konu uzar gider konumuz bu değildi ...
    Şimdi ilgisiz ülke 125 katılımla gerçekten çok ilgisiz bir kanunu kabul etti; ÇOK ilgili ülke 105 katılım ile bu ilgisiz ülkeyi kınadı ... Hangisi daha ciddi ve ilgili gibi duruyor ????
    Normal şartlarda bir başbakan onurlu bir başbakan bizim medyada da çıkan haberlerin yalanlanmasından sonra istifa eder bir daha gelmemek üzere giderdi. japon olsa harakiri yapardı. Bizimkinin ülke ülke dolaşmaktan kendi ülkesinde palavra atmaktan kan şekeri düştü 20 bin euro luk cam kırıldı gitti... ( Bunun parasının ödenmeside ayrı bir forum konusudur) Nedir bu olay ... AA sı başbakana göre dedi ki :
    'Fransa Cumhurbaşkanı Jaques Chirac'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak, ''Ermeni soykırımını inkar edenlerin cezalandırılmasına'' ilişkin yasa teklifinin Fransa Ulusal Meclisinde kabul edilmesinden dolayı ''çok üzgün olduğunu'' ifade ettiği bildirildi.
    Edinilen bilgiye göre Chirac, Başbakan Erdoğan'ı telefonla aradı. Bu konunun Fransa'da yaklaşan genel seçimlerle ilgili bir gelişme olduğunu belirttiği kaydedilen Chirac'ın, teklifin yasalaşmaması için elinden geleni yapacağını bildirdiği kaydedildi.

    ''İLİŞKİLER SİYASETE KURBAN EDİLMEMELİ''

    Başbakan Erdoğan'ın da görüşmede, hükümetteki ve Türk komuoyundaki infaiali Fransa Cumhurbaşkanı'na bir kez daha ileterek, ''İkili ilişkilerimizi asla siyasete kurban etmemeliyiz'' dediği öğrenildi.
    Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın Ermenistan'a yaptığı ziyaret sırasında Ermeni soykırımı iddaları ile ilgili söylediklerinin de Türk kamuoyunda tepkiyle karşılandığını belirten Başbakan Erdoğan'ın, Chriac'ın özellikle Türkiye'nin AB üyeliğiyle asılsız iddialar arasında bağlantı kuran sözlerini eleştirdiği ifade edilerek, ''Bu yaklaşımınızı benimsememiz mümkün değildir'' dediği kaydedildi.
    Jaques Chirac'ın Fransız parlamentosundaki gelişmenin Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan müzakareleri açısından hiçbir şeyi etkilemeyeceğini söylediği belirtildi.
    Erdoğan'ın görüşmede Chirac'a Türkiye'de genel seçimlerin yaklaştığını hatırlatarak, ''İkili ilişkilerimizi asla siyasete kurban etmemeliyiz'' dediği öğrenildi.
    Fransa'daki yasa teklifinin Fransa anayasasındaki ifade özgürlüğü ilkelerine de aykırı olduğunu belirten Başbakan Erdoğan'ın, bu girişimin Türk halkına mantıklı ve makul gerekçelerle izahının mümkün olmadığını dile getirdiği ayrıca, ''Bu bizim Ermenistan'la aramızdaki sorun. Tarihçilerin yapması gereken araştırmaların siyaset konusu yapılması bizi ayrıca üzmüştür'' dediği ifade edildi.''''
    Denmiş... Bunu büyük gazetelerimiz manşete taşıdılar... Ertesi gün yalanlama geldi Le monde gazetesi baş sayfasından ''böyle bir görüşme olmadığını' yazdığı gibi Chirac ın Ermenistan da ki sözlerinin arkasında durduğu belirtildi... Bu bizim basında nedense ilgi görmedi.. Nede olsa Hamasi duygularımız okşanmıştı... Zaten bu gidişle bu hükümet sayesinde okşana okşana..... olacaktık ama o ayrı bir hikayedir buraya yazarsam bu ileti bitmez... Bitmesi için ne yapmalı burada kesmeli...

  9. #18
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı


    BU KONUDA Kİ EN GÜZEL PROTESTO..

  10. #19
    Kayıt Tarihi
    Jul 2003
    Nerede
    Samsun
    İletiler
    5.785
    Blog yazıları
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bahattin abi şimdi gördüm iletini kusura bakma,
    http://nobelprize.org/nomination/
    buradan gerekli bilgiyi bulabilirsiniz.
    Ayrıca nobelprizes.org, nobelprize.org adreslerinde oldukça fazla bilgi mevcut.

    Nomination for the Nobel Prizes

    Each year the respective Nobel Committees send individual invitations to thousands of members of academies, university professors, scientists from numerous countries, previous Nobel Laureates, members of parliamentary assemblies and others, asking them to submit candidates for the Nobel Prizes for the coming year. These nominators are chosen in such a way that as many countries and universities as possible are represented over time.

    Daha sonra http://nobelprize.org/nomination/literature/ linkine girerek edebiyat alanında aday gösteren kurum ve kuruluşları görebilirsiniz.

    Qualified Nominators #8211; Nobel Prize in Literature
    The right to submit proposals for the Nobel Prize in Literature, based on the principle of competence and universality, shall by statute be enjoyed by:

    1. Members of the Swedish Academy and of other academies, institutions and societies which are similar to it in construction and purpose;
    2. Professors of literature and of linguistics at universities and university colleges;
    3. Previous Nobel Prize Laureates in Literature;
    4. Presidents of those societies of authors that are representative of the literary production in their respective countries.

  11. #20
    Kayıt Tarihi
    Mar 2003
    Nerede
    Adana, Türkiye.
    İletiler
    356
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sevgili Emrah; İlginize çok teşekkür ederim. Ben Türkçeyi bile zor konuşurken, yabancı dili nasıl anlayacağım... Türkçe sitelerden bildikleriniz varsa iyi olurdu... Şimdiden sağol...

+ Konuyu Yanıtla
2 / 3 Sayfa İlkİlk 123 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Hile ile gayrimenkulun değerini düşürerek satış.
    Merhaba ben 72 yaşında bir ev hanımıyım Yaklaşık 3 sene önce altyapı kentsel dönüşüm md. kat mükiyetli evimi kentsel dönüşüme sokarak benden...
    Yazan: N_tekin Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 06-12-2017, 01:05:41
  2. Turknet tarafından dolandırıldım tıpkı binlerce kişiye yaptıkları gibi
    Eskiden turknet olarak ararlardı fakat artık alenen "ttnet" adını kullanarak insanları ketenpereye getiriyorlar. Kendilerini ttnet olarak tanıtan...
    Yazan: Honor1985 Forum: Tüketici Hakları
    Yanıt: 8
    Son İleti: 07-09-2015, 02:01:05
  3. Hisse senetlerinin değerini etkileyebilecek bilgilerin kamuya açıklanmaması
    Elimde, bir zamanlar borsada işlem gören halka açık bir şirket olan, Sezginler Gıda San. ve Tic. A.Ş. ait bir miktar hisse senedi bulunmaktadır. Bu...
    Yazan: aligoksu Forum: Ticaret Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 31-07-2007, 15:20:18
  4. Kestik diyene Nobel, demeyene hapis
    Fransada Ermeni soykırımını inkar edenlere ceza öngören saçma sapan bir yasa kabul edildi. Diğer yandan ise Türk yazar Orhan Pamuk Nobel Edebiyat...
    Yazan: Av.Ali Sinkay Forum: Kültür - Sanat - Edebiyat
    Yanıt: 8
    Son İleti: 17-10-2006, 15:47:32
  5. 2004 Nobel Barış Ödülleri
    2004 Nobel Barış Ödülü için toplam 194 kişi veya grup aday gösterildi. Nobel Enstitüsü başkanı Geir Lundestad, adayları değerlendirmek için bugün...
    Yazan: Av.Ali Sinkay Forum: Kültür - Sanat - Edebiyat
    Yanıt: 2
    Son İleti: 08-10-2004, 17:13:10

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.