+ Konuyu Yanıtla
1 den 10´e kadar toplam 10 ileti bulundu.

Konu: Emekli Sandığı Tedavi Yardımı Hakkında

Emekli Sandığı Tedavi Yardımı Hakkında Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Oct 2006
    Nerede
    adana, Turkey.
    İletiler
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Emekli Sandığı Tedavi Yardımı Hakkında

    Merhabalar,
    Sizlerle paylaşmak istediğim bir sorunum var ve umarım çözüm bulunabilir.
    Ben Emekli Sandığı'na tabi bir emekliyim. Bundan 15 gün kadar önce, üniversite hastahanesinde anjio oldum ve üç damarim yüksek oranda tıkalı çıktı. Bir damarım balon yolu ile açılarak ilaçlı stent takıldı. Ben bu stent bedeli olarak medikal firmaya 2100 USD borçlandım. Hastahaneden verilen raporda ve yazılan reçetede sözkonusu stentin kullanılması gerektiği belirtilmekte. Fakat, Emekli Sandığının tüm bu belgeler mukabilinde bana 300-400 YTL. civarında cüz'i bir meblağ ödeyeceğini öğrendim. Emsal durumda olan emeklilerin dava açarak stent bedelinin tamamını anılan kurumdan tahsil edebildiklerini duydum. Fakat benim elimde konuya ilişkin herhangi bir yargı kararı bulunmamaktadır. Bu konuda bilgisi olan siz Sayın Hukukçu Arkadaşlardan yardım etmenizi istirham ediyorum. İlginize şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla...



    Hukuki NET Güncel Haber

    Emekli Sandığı Tedavi Yardımı Hakkında konulu yargıtay kararı ara
    Emekli Sandığı Tedavi Yardımı Hakkında konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2007
    İletiler
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Emekli Sandığı, tedavi yardımı

    merhabalar;
    bu konu hakkında bende bilgi almak istiyorum, babam emekli sandığına bağlı bir çalışan ve bir hafta öce kalp damarına ilaçlı stent takıldı, bunun gerekliliği doktorlar tarafındanda onaylandı ama ödenen parayı emekli sandığının karşılayıp karşılamadığı hakkında bir bilgi alamadık sadece bu konuda dava açanların kazanıp paralarını alabildiklerini duyduk..
    konu hakkında bilgisi olan kişilerden yanıt bekliyorum
    teşekkürler şimdiden..

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Aug 2007
    İletiler
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Emekli Sandığı, tedavi yardımı

    Bu Konuya İlİŞkİn Elİnde Mevcut Yargi Karari Bulunan ArkadaŞlar PaylaŞirlarsa Çok Memnun Olurum. TeŞekkÜrler...

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.772
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Emekli Sandığı, tedavi yardımı

    Öncelikle aşağıdaki linki incelermisiniz?
    https://www.hukuki.net/forum/forumdisplay.php?f=7

    KALBE TAKILAN STENİN BEDELİNİN TAMAMINI ÖDENMESİ GEREKTİĞİNDEN İŞLEMİN İPTALİ HK.<
    Davacı : ?
    Karşı Taraf : 1-Maliye Bakanlığı
    2-Milli Eğitim Bakanlığı
    İsteğin Özeti : Davacı, koroner arter hastalığının tedavisinde kullanılan üç adet "introkoroner stent" (drugeluting) bedeli olan 10.611.150.0000.- TL tutarında fatura bedelinin ödenmemesine ilişkin 8.12.2003 günlü işlem ile dayanağı olan 2003 Mali yılı 3 Seri Nolu Bütçe Uygulama Talimatının 21/2. maddesinin iptalini ve sözkonusu meblağın yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine hükmedilmesini istemektedir.
    Maliye Bakanlığı'nın Savunmasının Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
    Milli Eğitim Bakanlığı'nın Savunmasının Özeti: Yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
    Danıştay Tetkik Hakimi: Ahmet Çobanoğlu
    Düşüncesi : Dava konusu bireysel ve düzenleyici işlemlerin iptali ile stent bedelinin ödenmesi gerektiği düşünülmektedir.
    Danıştay Savcısı : Celalettin Yüksel
    Düşüncesi : Dava kroner arter hastalığının tedavisinde kullanılan üç adet "introkroner stent" (drugelutıng) bedeli olan 10.611.150.000 TL tutarındaki fatura bedelinin ödenmemesine ilişkin işlem ile dayanağı, 2003 Mali Yılı 3 seri nolu Bütçe Uygulama Talimatının 21/2. maddesinin iptali ve 10.611.150.000 TL.nın yasali faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
    657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Tedavi Yardımı" başlıklı 209 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında; Devlet memurları ile eşlerinin veya bakmakla yükümlü oldukları anne, baba ve çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurumlarında ayakta veya yatarak tedavileri kurumlarınca sağlanır. Ancak tedavi giderleri ve yol masraflarının ödenebilmesi için, tedaviye resmi tabip raporu ile lüzum gösterilmesi şarttır." hükmüne yer verilmek suretiyle, sağlık raporu ile kullanılmasının zorunlu olduğuna karar verilen tedavi giderlerinin ödenmesi öngörülmüştür.
    Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin çeşitli protezler başlıklı 35. maddesinde sağlık kurumları ve kuruluşlarının yetkili uzmanlarının göstereceği lüzum üzerine tedavi amacıyla kullanılan ve gerek yurt içinden sağlanan gerekse yurt içinden sağlanması mümkün olmaması sebebiyle yurt dışından getirilmesi zorunlu vücut organı protezlerinin bedelleri ödenir" hükmü yer almıştır.
    2003 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatının (Seri no 3) 21/2. maddesinde, "Talimata ekli Ek 5/A listesinde belirtilen malzeme bedellerinin talimatının 23.1.maddesinde belirtilen esaslara göre Emekli Sandığının protokol fiyatlarını aşmayacak şekilde fatura edilerek hastanın kurumundan tahsil edileceği esası" getirilmiştir.
    657 sayılı Yasanın 209. maddesinde Devlet memurlarının Tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda tedaviye resmi tabip raporu ile luzüm gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, başkaca bir sınırlama getirilmemiştir.
    2003 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatının 21.1. maddesinde, Yönetmeliğin 35. maddesine göre hazırlanan organ protez ve ortezlerinin (Ek-5) sayılı listede gösterildiği belirtildikten sonra, sözü edilen malzemenin öncelikle sağlık kurumları tarafından temin edilerek hastalara kullanılacağı, hastanın kurumuna fatura edilecek bedelin en kısa süre içinde resmi sağlık kurumuna ödeneceği belirtilmiştir.
    Resmi sağlık kurumları tarafından Yatan Hastalara Reçete edilemeyecek ve Faturalarda Gösterilecek Tıbbi Sarf Malzemelerine ilişkin Ek-A/5 listesinde belirtilen malzemelerin hiç bir şekilde reçete edilerek dışarıdan temin edilemeyeceği ve Talimatın 23.1. maddesinde belirtilen esaslara göre Emekli Sandığı Protokol fiyatlarını aşmayacak şekilde fatura edilmek suretiyle hastanın kurumundan tahsil edileceği, kurala bağlanmıştır.
    Dava konusu olayda ise, "aterosklerotik kroner kalp" rsahatsızlığı teşhisi konulan ve yapılan anfiografi sonucunda üç adet ana davacının tıkalı olduğu belirlenen davacının tıkalı damarlarının by-pass yerine yurt dışından ithal edilen ilaçlı stent ile açılabileceğine karar verilmesi üzerine, sağlık kurulu raporu ile dışarıdan alınan stentler için 7600 dolar karşılığı 10.611.500.000 TL ödediği, Ticaret odasında raice uygunluğu onaylanan fatura bedelinin Emekli sandığı protokol fiyatından yüksek olduğu gerekçesiyle ödenmemesi sebebiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Alt düzeydeki bir düzenleyici işlemle, dayanağı olan ve üst norm niteliğindeki Yasa ve Yönetmelik hükümlerinin gözardı edilemeyeceği normlar hiyerarşisinin bir gereği olduğundan 2003 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatının 21.2.maddesi ile yapılan düzenlemede ve hastanece temin edilmesi zorunlu malzemelerden olan stentlerin, hastanece alınmaması üzerine dışarıdan davacı tarafından bedeli ödenerek alınması sebebiyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
    Açıklanan sebeplerle, dava konusu Talimatın 21.2.maddesi ile ona dayalı olarak tesis edilen işlemin iptalinin ve stentlerinin bedeli olan 10.611.500.000 TL nin yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:
    Davacı, koroner arter hastalığının tedavisinde kullanılan üç adet "introkoroner stent" (drugeluting) bedeli olan 10.611.150.000.-TL tutarındaki fatura bedelinin ödenmemesine ilişkin 8.12.2003 günlü işlem ile bu işlemin dayanağı olan 2003 Mali Yılı 3 Seri Nolu Bütçe Uygulama Talimatının 21/2. maddesinin iptalini, 10.611.150.000.-TL'nın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesini istemektedir.
    Dava konusu Bütçe Uygulama Talimatının 21/2. maddesinde, Talimata ekli Ek 5/A listesinde belirtilen malzeme bedellerinin talimatın 23.1. maddesinde belirtilen esaslara göre, Emekli Sandığının Protokol fiyatlarını aşmayacak şekilde fatura edilerek hastanın kurumundan tahsil edileceği esası düzenlenmiştir.
    657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Tedavi Yardımı" başlıklı 209. maddesinin değişik 1. fıkrasında "Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve ikiden fazla dahi olsa aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurumlarında ayakta veya yatarak tedavileri kurumlarınca sağlanır. Ancak tedavi giderleri ve yol masraflarının ödenebilmesi için, tedaviye resmi tabib raporu ile lüzum gösterilmesi şarttır." hükmüne yer verilmiştir.
    Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin "Çeşitli protezler" başlıklı 35. maddesinde; "Sağlık kurumları ve kuruluşlarının yetkili uzmanlarının göstereceği lüzum üzerine tedavi amacıyla kullanılan ve gerek yurtiçinden sağlanan gerekse yurtiçinden sağlanmasının mümkün olmaması nedeniyle yurtdışından getirilmesi zorunlu vücut organı protezlerinin bedelleri ödenir..." hükmü getirilmiştir.
    Yasaların uygulanmasını göstermek için çıkartılan talimat, yönetmelik ve tüzüklerin dayalı oldukları yasalara aykırı düzenlemeler taşıyamayacakları idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. 657 sayılı Yasanın 209. maddesinde Devlet memurlarının tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda tedaviye resmi tabip raporuyla lüzum gösterilmesi gerektiği açıkça hükme bağlanmış; başkaca bir koşul veya sınırlama getirilmemiştir.
    2003 Mali yılı 3 seri nolu Bütçe Uygulama Talimatının 21.1. maddesinde ise, Yönetmeliğin 35. maddesi gereğince Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığınca hazırlanan organ protez ve ortezleri (Ek5) sayılı listede gösterildiği belirtilmiş; protez, ortez ve diğer tedavi edici tıbbi malzemelerin öncelikle resmi sağlık kurumları tarafından temin edilmek suretiyle hastalara kullanılacağı, bu şekilde hastalara kullanılan protez, ortez ve tıbbi malzemelerin hastanın kurumuna fatura edileceği, bedelin en kısa süre içerisinde kurum tarafından resmi sağlık kurumuna ödeneceği vurgulanmıştır.
    İptali istenilen 21.2. maddenin üst başlığı "Hastanelerce Temini Zorunlu Malzemeler" olup bu Talimata ekli "Resmi Sağlık Kurumları Tarafından Yatan Hastalara Reçete Edilemeyecek ve Faturalarda Gösterilecek Tıbbi Sarf Malzemeleri"ne ilişkin Ek 5/A listesinde belirtilen malzemelerin hiç bir şekilde reçete edilerek dışarıdan temin edilemeyeceği ve Talimatın 23.1. maddesinde belirtilen esaslara göre Emekli Sandığının protokol fiyatlarını aşmayacak şekilde fatura edilmek suretiyle hastanın kurumundan tahsil edileceği düzenlemesi getirilmiştir.
    Dava konusu olayda ise, "arterosklerotik koroner kalp hastalığı" teşhisi konulan ve yapılan anjiografi neticesinde üç adet ana damarının tıkalı olduğu belirlenen davacının, tıkalı damarlarının by pass ameliyatı yerine, yurt dışından ithal edilen ilaçlı stent ile açılabileceğine karar verilmesi üzerine üç adet ilaçlı introkoroner stentin sağlık kurulu raporu ile dışarıdan temin edildiği, davacı tarafından stentler için toplam 7600 dolar karşılığı olan 10.611.150.000.- TL'nin ödendiği, Ticaret Odasınca rayice uygun olduğu konusunda onay verilen fatura bedellerinin ödenmesi için yapılan başvuru üzerine, Bütçe Uygulama Talimatının 21.2. maddesinde yer alan hükme aykırı olarak Emekli Sandığına ait protokoldeki fiyatlar esas alınmadığı gerekçesiyle ödemenin yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Oysa yukarıda da belirtildiği gibi, Talimat hükümleriyle Yasa ve Yönetmelik hükümlerine aykırı düzenleme getirilmesi mümkün değildir. Üstelik Talimatla, hastanelerce temini zorunlu malzemeler arasında sayılan stentlerin hastanece temin edilememesi üzerine dışarıdan temin edildiği de açıktır.
    Açıklanan nedenlerle 2003 Mali yılı 3 Seri Nolu Bütçe Uygulama Talimatının 21/2. maddesinin ve bu maddeye dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemin iptaline, stentlerin fatura bedeli olan 10.611.150.000 TL.nın dava tarihi olan 10.12.2003 gününden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü gösterilen yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine 27.3.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
    (DAN-DER; SAYI:113)
    BŞ/Aİ

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Sep 2008
    İletiler
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Exclamation Re: çok acil yardııım

    ya annem 2006 yılında kalp krizi geçirdi şükür yaşıyor ama ilaçlı stent ve bir de ilaçsız stent takıldı ilaçlı stent 3500 civarıydı ve duyduğuma göre geri verilecekmiş ama mal müdürlüğüne sorduk böyle bir şeyden haberleri olmadığını söylediler verilip verilmeyeceği konusunda bilgilendirirseniz çok memnum olurum şimdiden teşekkür ederim bu arada annem emekli sandığına mensup

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Mar 2009
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Emekli Sandığı Tedavi Yardımı Hakkında

    danıştay karar aldı ama değişen bir şey oldumu?stent ücretinin faturasını ibraz ederek parasını alan vatandaş varmı?Bakanlıklarımızın savunmaları herzmanki gibi"yasal dayanaktan yoksun talep olarak kalacaktır.hükümet veya sağlık bakanlığı bu ilaçlı stentleri ruhsatlandırsa fiyatlarını kendi açıklasa olmazmı?Zira türkiye artık stent çöplüğü,stent mezarlığı oldu.ses çıkaran yok.herhalde hatırlı dostlar ağır basıyor.Maliye bakanımıza geçmiş olsun diyor acil şifalar diliyorum.umarım artık çaresizliğimizin çaresi olur.çünkü bu zorluğu hastalığı gördü.bizlere daha çok hak verir.sosyal güvenlik yasaları bizlere destek olmalı hastalardan raporlulardan katkı payları kesilerek daha güç durumlara düşürmemelidir.11 kez anjiyo-8 kez balon oldum -2 normal stent takıldı.insulin bağımlı şeker ve tansiyon hastasıyım.devamlı stentler tıkanıyor.tahminim devlete masrafım 15-20 bin tl,yi geçmiştir,eziyeti ise bana kalıyor.lütfen sayın bakanlar bu eziyeti artık bize reva görmeyin.lütfen yardımcı olun.

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Emekli Sandığı Tedavi Yardımı Hakkında

    İLAÇLI STENT BEDELİNE İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI
    Perşembe, 13 Kasım 2008
    T.C.

    D A N I Ş T A Y

    İDARİ DAVA DAİRELERİ

    KURULU

    YD. İtiraz No: 2008/778





    İtiraz Eden (Davalılar) : 1-Maliye Bakanlığı-ANKARA

    2-Ankara Üniversitesi Rektörlüğü-ANKARA

    Vekili :

    Karşı Taraf (Davacı) :

    Vekili :



    İstemin Özeti : Danıştay İkinci Dairesi'nce verilen ve yürütmenin durdurulması isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne ilişkin bulunan 1.7.2008 günlü, E:2007/2534 sayılı karara, davalı idareler itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulması isteminin kabulü yolundaki bölümünün kaldırılmasını istemektedirler.

    Danıştay Tetkik Hakimi Yalçın Macar'ın Düşüncesi: İtirazların reddi gerektiği düşünülmektedir.

    Danıştay Savcısı Saadet Ünal'ın Düşüncesi : İtiraz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, Danıştay İkinci Dairesi'nce verilen yürütmenin durdurulması isteminin kısmen kabulüne, kısmende reddine ilişkin kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, itirazın reddi gerekeceği düşünülmektedir.



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca gereği görüşüldü:

    Dava, Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde Fakülte Sekreteri olarak görev yapan davacının, tedavisinde kullanılan üç adet ilaç salınımlı koroner stent bedelinin ödenmesi için yaptığı başvuruların reddine ilişkin 29.9.2006 günlü, 139 sayılı Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı işlemi ile 2.10.2006 günlü, 1765 sayılı Ankara Üniversitesi Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı işleminin, bu işlemlerin dayanağını oluşturan ve 29.4.2006 günlü, 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nin (Sıra No:6) 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) listesinde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." ibaresi ile EK-5/C sayılı Liste'nin 177. sırasının iptali ile stent bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

    Açılan bu dava sonunda, Danıştay İkinci Dairesi'nin 1.7.2008 günlü, E:2007/2534 sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 209. maddesine 5234 sayılı Yasa'yla eklenen altıncı fıkra ile 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesine yine aynı Yasa'yla eklenen (p) ve (r) bentleriyle Maliye Bakanlığı'na verilen ve tedavi giderlerinin kurumlarca karşılanacak kısmının belirlenmesine ilişkin bulunan yetkinin, tedavi giderleri ile ilgili olarak serbest piyasa ortamında sunulan çeşitli mal ve hizmetler bakımından oluşan farklı fiyatlar arasından azami faydayı en düşük maliyetle sağlayacak olanın seçilerek bedelinin ödenmesinin temin edilmesi, böylelikle gereksiz kaynak aktarımının önüne geçilerek kamu kaynaklarının yerinde kullanılması, ayrıca planlama ve bazı düzenlemelerin yapılabilmesi amaçlarıyla kullanılması gerektiği, bunun dışında, bu yetkinin veriliş amacının aşılarak, ilgililerin sağlık hizmetine ulaşmasının engellenmesinin veya ağır bir mali yük altında bırakılması sonucunu doğuracak şekilde uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı, Sağlık Bakanlığı'nın ara kararlarına verdiği yanıtların birlikte değerlendirilmesi sonucunda, diyabetes mellitusu (şeker hastalığı) olan referans damar çapı 3.5 mm altında olan olgular, sol ön inen koroner arter (LAD) proksimal (merkeze veya orta bölgeye yakın) ve orta bölgede darlık bulunan ve referans damar çapı 3 mm ve altında olan olgular, önemli bir miyokard (kalp kası) alanını besleyen referans damar çapı 3 mm ve altında olan koroner arterler; çıplak stentlerin restenozuna (tıkanıklığına) bağlı koroner arter darlığı olanlar, cerrahi şansı olmayan ve canlı miyokard alanını besleyen açık tek koroner arterdeki darlıklar ile 15-36 mm arasındaki uzun darlıklarda ilaçsız stentlerin tekrar tıkanma riskinin yüksekliği karşısında ilaçlı stentlerin kullanımının tıbbi açıdan gerekli olduğunun, bunun yanında daha önce bypass ameliyatı olmuş kişiler bakımından da ikinci ve üçüncü ameliyatlardaki riskin yüksekliği karşısında, sayılan koşullardan birini taşıması halinde öncelikle ilaç kaplı stentlerin tercih edilmesinin gerektiğinin, ayrıca bifurkasyon bölgelerindeki tıkanıklıklar bakımından da ağırlıklı olarak ilaçlı stentlerin kullanıldığının, ancak bu yönde henüz yeterli bilimsel verinin olmaması nedeniyle tavsiye edilmediğinin,, 1219 sayılı Yasa ve Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ile yapılacak tedaviyi belirleme konusunda doktorlara verilen yetki ve getirilen kurallar doğrultusunda hastanın tedavisi için gerekli görülmesi halinde bu bölgelerde kullanılan ilaçlı stent bedelinin de ödenmesinin gerektiğinin anlaşıldığı, başka bir ifadeyle, ilaçlı stent tedavisinin alternatifinin bypass ameliyatı olduğu tüm durumlarda ilaçlı stent bedelinin Devletçe ödenmesinin gerektiği sonucuna ulaşıldığı, bütün bu açıklamalar ışığında, ilaçlı stentlerin belirli durumlarda kullanılmasının tıbben gerekli olduğu anlaşıldığından, Maliye Bakanlığı'na verilen yetkinin, Sağlık Bakanlığı'nın görüşü de alınmak suretiyle, bilimsel ölçütler açıkça belirlenerek, zorunlu olmayan durumlarda ilaçlı stent kullanılması halinde ödeme yapılmaması ve yapılacak ödemelerde aynı faydayı sağlayan ilaçlı stentler arasında en ucuz olanının bedelinin belirlenmesi suretiyle ödenmesi yolunda kullanılması gerekirken, uyuşmazlık konusu Tebliğde koroner stentlerle ilgili olarak hiçbir düzenleme yapılmayarak, kişilerin tedavileri ile ilgili olarak tıbben gerekli görülen ilaçlı stent bedelini ödemek zorunda bırakılmalarının sosyal hukuk devleti ilkesine aykırılık taşıdığı gibi, anılan üst hukuk normlarına da aykırı olduğu, diğer yandan, davalı Maliye Bakanlığı'nca ödemelerin Tebliğin 20.2. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan hüküm doğrultusunda yapıldığının ifade edildiği, ancak bu maddenin tıbbi sarf malzemeleri ile ilgili olduğu, oysa Sağlık Bakanlığı'nca ara kararına verilen yanıtta stentlerin tıbbi sarf malzemesi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığının, ortez olduğunun belirtildiği, bu durumda stentlerin Tebliğin 20.1. maddesi veya ortak hükümlere ilişkin 20.4. maddesinde düzenlenmesi gerektiği, ancak bu maddelerde herhangi bir düzenlemenin yapılmamış olduğu, bu nedenle dava konusu edilen Tebliğin 20.1. maddesin üçüncü fıkrasındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) listesinde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." ibaresinin, sözü edilen listede ilaçlı stentlere yer verilmediği gibi, ilaçlı stentlerin belirli durumlarda ödenmesini sağlayacak hiçbir düzenlemeye de yer verilmediğinden eksik düzenleme nedeniyle hukuka açıkça aykırı olduğu, olayda, davacının şeker hastalığının olması, takılan stentlerin LAD ve önemli bir başka miyokard alanını besleyen RCA'ya takılması, 3 ve 2,5 mm çaplarında ve tıkanıklıkların da 15 mm'nin üzerinde uzun darlık şeklinde olması, dolayısıyla yukarıda sayılan (ilaçlı stent kullanılmasını gerektiren) koşulların pek çoğunu taşıması nedeniyle tedavisinde ilaçlı stent kullanımının doktorunca gerekli görüldüğü, bu haliyle, dava konusu edilen Tebliğ hükmü dayanak alınmak suretiyle Ankara Üniversitesi'nce tesis edilen işlemlerin de hukuka ve mevzuata açıkça aykırı olduğu ve uygulanması halinde davacının telafisi güç zarara uğramasına yol açacağı, Tebliğin Ek-5/C Listesi'nin dava konusu edilen 177. sırasının ise koroner stentlerle ilgili olmaması nedeniyle davacı bakımından uygulanamayacağı sonucuna varıldığı gerekçeleriyle, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nin 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) listesinde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." ibaresi ile davacının başvurularının reddine ilişkin 29.9.2006 günlü, 139 sayılı Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı işlemi ve 2.10.2006 günlü, 1765 sayılı Ankara Üniversitesi Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı işleminin yürütmesi durdurulmuş, Tebliğin EK-5/C sayılı Listesi'nin 177. sırası yönünden ise yürütmenin durdurulması istemi reddedilmiştir.

    Davalı idareler hukuka aykırı olduğu savıyla anılan karara itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kısmının kaldırılmasını istemektedirler.

    İtiraz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; davacının Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde Fakülte Sekreteri olarak görev yaptığı, rahatsızlanması üzerine resmi sevkle özel hastaneye başvurduğu, kalp damarlarında daralmadan kaynaklandığı saptanan rahatsızlığının ilaç salınımlı koroner stent kullanılarak giderildiği, üç uzman hekim ve Başhekim Yardımcısı tarafından düzenlenen 10.5.2006 günlü sağlık kurulu raporunda "hastanın kendi isteği üzerine" bir adet stent yerleştirilerek damarda tam açıklık sağlandığını, 7.6.2006 günlü sağlık kurulu raporunda da yine "hastanın kendi isteği üzerine" iki adet stent yerleştirilerek damarlarda tam açıklık sağlandığının belirlendiği; kullanılan ilaç salınımlı koroner stentlerin bedelinin ise hasta katılım payı faturaları karşılığında davacıdan tahsil edildiği; davacının toplam 13.889,25 YTL. tutarındaki bu harcamasının karşılanması için yaptığı başvuruların, tedavi giderlerinin "Tedavi Yardımına ilişkin Uygulama Tebliği" uyarınca ilgili hastaneye ödendiği, bunun dışında, bedeli davacıdan alınan ilaç salınımlı koroner stentler karşılığının ise ödenemeyeceğinden bahisle reddedildiği; öte yandan benzer bir uyuşmazlıkla ilgili olarak Danıştay İkinci Dairesi'nin başka bir davada verdiği ara kararına Sağlık Bakanlığı'nın yanıtında, ilaç salınımlı koroner stentlerin "ortez" olarak nitelendirildiği, ayrıca Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin görüş yazısına dayanılarak ilaç salınımlı koroner stentler ile ilaçsız koroner stentlerin kullanılmasının önerildiği tıbbi durumların belirlendiği ve sözü edilen koroner stentler hakkında "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği"nde ve ekindeki listelerde herhangi bir kuralın yer almadığı anlaşılmaktadır.

    657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın "Tedavi Yardımı" başlıklı 209. maddesinin birinci fıkrasında, Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve aile yardımı ödeneğine hak kazanmış çocuklarının hastalanmaları durumunda, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında ayakta veya yatarak tedavilerinin kurumlarınca sağlanması esası benimsenmiş; tedavi ve yol giderlerinin ödenebilmesi, öncelikle "tedaviye tabip raporu ile lüzum gösterilmesi" koşuluna bağlanmıştır.

    Diğer yandan, 5234 sayılı Yasa'yla 657 sayılı Yasa'nın sözü edilen 209. maddesine eklenen fıkrayla, tedavi kurum ve kuruluşlarında yapılan tedavilere ilişkin ücretler ile sağlık kurumlarınca verilen raporlar üzerine kullanılması gerekli görülen ortez, protez ve diğer iyileştirme araç bedellerinin kurumlarınca ödenecek kısmının ve buna ilişkin esas ve usullerin Sağlık Bakanlığı'nın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı'nca tespit edilmesi öngörülmüştür. Getirilen bu düzenlemenin kamu harcamaları içinde oldukça önemli bir yer tuttuğu bilinen sağlık harcamalarının etkinleştirilmesi yoluyla kamu kaynaklarının verimli kullanılmasının sağlanması olduğu gibi, bu harcamaların izlenip, disiplin altına alınarak kimi kötüye kullanımların önlenmesini de amaçladığı açıktır.

    Ancak davalı idarelerden Maliye Bakanlığı'na tanınmış olan bu yetkinin 657 sayılı Yasa'nın 209. maddesinin tedavi giderlerinin karşılanması için getirdiği koşulun dışına çıkılarak, tedavi giderlerinin ödenmemesine ya da büyük bir bölümünün ilgilinin üzerinde bırakılmasına dayanak oluşturduğundan sözetmeye de olanak bulunmamaktadır.

    Bu bağlamda, Maliye Bakanlığı'na tanınan yetkinin, Sağlık Bakanlığı'nın görüşünü alarak, aynı amacı sağlamaya yönelik tedavi yöntemleri arasından en uygununun belirlenmesini ve bu tedavi yönteminin gerektirdiği giderlerin "gerçek değeri" üzerinden karşılanmasını kapsadığı açıktır. Görüldüğü üzere, idareye tanınan bu yetki hem uygulanan yöntemin tedavi için gerekliliğini hem de kullanılan tıbbi malzemenin bu tedavi yöntemi için zorunlu olup, olmadığını belirlemeyi içermektedir. Nitekim bu nedenle, tedavi harcamalarının kurumlarca ödenecek bölümünün tespit edilmesi yetkisinin kullanılmasında Sağlık Bakanlığı'nın görüşünün alınması zorunlu tutulmuştur.

    İtiraz edilen Daire kararında da belirtildiği üzere, davalı idarelerden Maliye Bakanlığı, koroner stentleri "tıbbi sarf malzemesi" olarak değerlendirmekte, bu nedenle sözü edilen malzemenin bedelinin, Sağlık Bakanlığı'nın görüşünü alarak hazırladığı "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği"nin "Sağlık Kurumları Tarafından Temini Zorunlu Tıbbi Sarf Malzemeleri" başlıklı 20.2. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince "...sosyal güvenlik kuruluşlarınca belirlenen protokol fiyatı üzerinden, protokol fiyatı yok ise yapılacak piyasa araştırması sonucu bulunacak en düşük bedel üzerinden..." ödenmesi gerektiğini savunmaktadır. Ancak Sağlık Bakanlığı ise Danıştay İkinci Dairesi'nin ara kararına verdiği yanıtta, koroner stentleri tıbbi sarf malzemesi olarak değil, "ortez" olarak nitelendirmektedir. Ortezlerin temini ve birim fiyatları Tebliğin 20.1. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin üçüncü fıkrasının davanın konusunu oluşturan ilk cümlesinde ise bu Tebliğin ekinde yer alan "Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi"nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedellerinin sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenmesi öngörülmüştür. Bu kuralda sözü edilen Liste'de ise koroner stentler yer almamaktadır. Dolayısıyla gelinen noktada ister ilaçsız, ister ilaç salınımı olsun koroner stentlerinin bedelinin ödenmesine olanak tanıyan bir düzenleme bulunmamakta olup, bu durumun ise koroner stentler yönünden 657 sayılı Yasa'nın 209. maddesine aykırılık oluşturduğu açıktır.

    Bu durumda, davalı idarenin, Sağlık Bakanlığı'nında görüşünü alarak, ilaç salınımlı stentlerin tedavinin sağlanması için ilaçsız stentlerin yerine kullanılmasının zorunlu olduğu halleri bilimsel verilere dayalı olarak saptaması, başka bir ifadeyle, ilaçsız koroner stentlerin hangi durumlarda ilaç salınımlı koroner stentlerin yerine ikame edilemeyeceğinin ortaya konulması, buna bağlı olarak da ilaç salınımlı koroner stentlerin bedelinin kurumlarınca ödenecek bölümünü yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde belirlemesi gerekmektedir.

    Uyuşmazlığın, davacının tedavisinde kullanılan ilaç salınımı stent bedelinin ödenmemesi işlemine ilişkin kısmına gelince; davalı idarenin koroner stent bedelinin ödenmesi konusunda yapacağı düzenlemede, ilaç salınımlı koroner stentlerin kullanılmasının tedavi için gerekliliğinin, yukarıda değinildiği üzere yapılacak araştırma sonunda saptaması durumunda, ilaçsız stentlerinin yanı sıra ilaç salınımlı koroner stentlerin bedelinin kurumlarınca karşılanacak kısmının ayrıca belirleneceği, dolayısıyla davacının ilaç salınımlı koroner stent bedelinin karşılanması yolundaki başvurusunun da buna bağlı olarak değerlendirilerek sonuçlandırılacağı açıktır. Bu çerçevede, ilaç salınımlı koroner stentler yönünden 657 sayılı Yasa'nın 209. maddesi ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesinin (p) bendi ile tanınan yetki kapsamında, davalı idarece bir inceleme yapılmadan, diğer bir anlatımla ortada eksik bir düzenleme varken ilaç salınımlı koroner stent bedelinin tamamının ilgili kurum tarafından karşılanacağından söz etmeye olanak bulunmamaktadır.

    Ayrıca, sağlık hizmetinin ertelenemezliğinin yanı sıra yaşam hakkı da dikkate alındığında, idarenin, belirtilen inceleme ve düzenlemeyi gecikmeksizin yapacağı kuşkusuzdur.

    Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin Danıştay İkinci Dairesi'nin 1.7.2008 günlü, E:2007/2534 sayılı kararının, 29.4.2006 günlü, 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği"nin 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesinin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin kısmına yönelik itirazlarının yukarıdaki gerekçelerle REDDİNE oybirliği ile davalı idarelerin itirazlarının kısmen KABULÜYLE, itiraz edilen kararın, davacının ilaç salınımlı koroner stent bedelinin ödenmesi başvurusunun reddi işleminin yürütmesinin durdurulması yolundaki bölümünün kaldırılmasına oyçokluğu ile 18.9.2008 gününde karar verildi.



    KARŞI OY



    X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın değişik 27. maddesinde öngörülen ve yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların, davacının tedavisinde kullanılan ilaç salınımlı koroner stent bedellerinin ödenmemesi işlemi yönünden de gerçekleşmiş olduğu dikkate alınarak yürütmenin durdurulması isteminin kabul edildiği anlaşıldığından ve davalı idarelerce öne sürülen hususlar, kararın bu kısmınında kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, davalı idarelerin itirazının reddi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    T.C.

    D A N I Ş T A Y

    İDARİ DAVA DAİRELERİ

    KURULU

    YD. İtiraz No:2008/851





    İtiraz Eden (Davacı) :

    Vekili :



    Karşı Taraf (Davalı) : Maliye Bakanlığı - ANKARA

    İstemin Özeti : Danıştay İkinci Dairesi'nce verilen ve yürütmenin durdurulması istemi hakkında kısmen karar verilmesine yer olmadığına, yürütmenin durdurulması isteminin kısmen reddine ilişkin bulunan 16.7.2008 günlü, E:2007/3873 sayılı karara, davacı itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini istemektedir.

    Danıştay Tetkik Hakimi Yalçın Macar'ın Düşüncesi : İtirazın kabulü ile davacının tedavisinde kullanılan ilaç salınımlı koroner stentin bedelinin ödenmemesi işleminin yürütmesinin durdurulması gerektiği düşünülmektedir.

    Danıştay Savcısı Saadet Ünal'ın Düşüncesi : İtiraz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, Danıştay İkinci Dairesi'nce verilen yürütmenin durdurulması isteminin kısmen reddine, kısmen de karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın redde ilişkin bölümünün kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden itirazın reddi gerektiği düşünülmektedir.



    TÜRK MİLLETİ ADINA



    Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca gereği görüşüldü:

    Dava, Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Genel Cerrahi Klinik Şefi olarak görev yapan davacının, tedavisinde kullanılan iki adet ilaç salınımlı koroner stent bedelinin ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 22.12.2006 günlü, 2454 sayılı Ankara Defterdarlığı işlemi ile bu işlemin dayanağını oluşturan ve 29.4.2006 günlü, 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nin 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) Listesi'nde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." ibaresinin, 20.2. maddesinin ve EK-5/C sayılı Liste'nin 177. sırasının iptali ile stent bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

    Danıştay İkinci Dairesi'nin 16.7.2008 günlü, E:2007/3873 sayılı kararıyla; Dairelerinin 1.7.2008 günlü, E: 2007/2534 sayılı kararıyla "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği"nin 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) Listesi'nde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." kuralının yürütmesinin durdurulduğu, bu nedenle aynı kuralın yürütmesinin durdurulması istemi hakkında yeniden bir karar verilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmış, Tebliğin dava konusu diğer kuralları ile bireysel işlem yönünden ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasa'sının 27. maddesinde yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için aranan koşulların bulunmadığı gerekçesiyle yürütmenin durdurulması istemi reddedilmiştir.

    Davacı, tedavisi için ilgili hekim tarafından gerekli ve zorunlu görülerek ilaç salınımlı koroner stent kullanıldığı, akut miyokart infarktüs durumunda ilaç salınımlı koroner stent uygulamasının tıbbi açıdan gerekli olmadığı yolundaki bilimsel görüşlerin ise tedavisinin sağlanmasından çok sonraki tarihlere ait olduğu savlarıyla anılan karara itiraz etmekte ve stent bedelinin ödenmemesi işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini istemektedir.

    İtiraz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, davacının Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Genel Cerrahi Klinik Şefi olarak görev yaptığı, rahatsızlanarak bir özel hastanenin acil servisine başvurduğu, saptanan koroner arter hastalığının tedavisi için iki adet ilaç salınımlı koroner stent kullanıldığı ve kullanılan bu malzemenin bedeli olan 11.024,96 YTL'nin davacıdan tahsil edildiği, davacının bu harcamanın karşılanması için yaptığı başvurunun, düzenlen Sağlık Kurulu Raporu'nda, ilaç salınımlı koroner stent kullanılmasının "tercih edildiği"nin belirtildiği, dolayısıyla tedavisi için bu malzemenin kullanılmasının zorunlu olmadığından bahisle reddedildiği anlaşılmaktadır.

    Danıştay İkinci Dairesi'nin "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği"nin 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) Listesi'nde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." kuralının ilaç salınımlı koroner stentler yönünden yürütmesinin durdurulmasına ilişkin bulunan 1.7.2008 günlü, E:2007/2534 sayılı kararına davalı idarelerin itirazı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 18.9.2008 günlü, YD. İtiraz No:2008/778 sayılı kararıyla; "... Danıştay İkinci Dairesi'nin benzer bir uyuşmazlıkla ilgili olarak başka bir davada verdiği ara kararına Sağlık Bakanlığı'nın yanıtında ilaç salınımlı koroner stentlerin "ortez" olarak nitelendirildiği, ayrıca Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin görüş yazısına dayanılarak ilaç salınımlı koroner stentler ile ilaçsız koroner stentlerin kullanılmasının önerildiği tıbbi durumların belirlendiği ve sözü edilen koroner stentler hakkında 'Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nde ve ekindeki listelerde herhangi bir kuralın yer almadığı anlaşılmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 'Tedavi Yardımı' başlıklı 209. maddesinin birinci fıkrasında, Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve aile yardımı ödeneğine hak kazanmış çocuklarının hastalanmaları durumunda, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında ayakta veya yatarak tedavilerinin kurumlarınca sağlanması esası benimsenmiş; tedavi ve yol giderlerinin ödenebilmesi, öncelikle 'tedaviye tabip raporu ile lüzum gösterilmesi' koşuluna bağlanmıştır. Diğer yandan, 5234 sayılı Yasa'yla 657 sayılı Yasa'nın sözü edilen 209. maddesine eklenen fıkrayla, tedavi kurum ve kuruluşlarında yapılan tedavilere ilişkin ücretler ile sağlık kurumlarınca verilen raporlar üzerine kullanılması gerekli görülen ortez, protez ve diğer iyileştirme araç bedellerinin kurumlarınca ödenecek kısmının ve buna ilişkin esas ve usullerin Sağlık Bakanlığı'nın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı'nca tespit edilmesi öngörülmüştür. Getirilen bu düzenlemenin kamu harcamaları içinde oldukça önemli bir yer tuttuğu bilinen sağlık harcamalarının etkinleştirilmesi yoluyla kamu kaynaklarının verimli kullanılmasının sağlanması olduğu gibi, bu harcamaların izlenip, disiplin altına alınarak kimi kötüye kullanımların önlenmesini de amaçladığı açıktır. Ancak davalı idarelerden Maliye Bakanlığı'na tanınmış olan bu yetkinin 657 sayılı Yasa'nın 209. maddesinin tedavi giderlerinin karşılanması için getirdiği koşulun dışına çıkılarak, tedavi giderlerinin ödenmemesine ya da büyük bir bölümünün ilgilinin üzerinde bırakılmasına dayanak oluşturduğundan sözetmeye de olanak bulunmamaktadır. Bu bağlamda, Maliye Bakanlığı'na tanınan yetkinin, Sağlık Bakanlığı'nın görüşünü alarak, aynı amacı sağlamaya yönelik tedavi yöntemleri arasından en uygununun belirlenmesini ve bu tedavi yönteminin gerektirdiği giderlerin 'gerçek değeri' üzerinden karşılanmasını kapsadığı açıktır. Görüldüğü üzere, idareye tanınan bu yetki hem uygulanan yöntemin tedavi için gerekliliğini hem de kullanılan tıbbi malzemenin bu tedavi yöntemi için zorunlu olup, olmadığını belirlemeyi içermektedir. Nitekim bu nedenle, tedavi harcamalarının kurumlarca ödenecek bölümünün tespit edilmesi yetkisinin kullanılmasında Sağlık Bakanlığı'nın görüşünün alınması zorunlu tutulmuştur. İtiraz edilen Daire kararında da belirtildiği üzere, davalı idarelerden Maliye Bakanlığı, koroner stentleri 'tıbbi sarf malzemesi' olarak değerlendirmekte, bu nedenle sözü edilen malzemenin bedelinin, Sağlık Bakanlığı'nın görüşünü alarak hazırladığı 'Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nin 'Sağlık Kurumları Tarafından Temini Zorunlu Tıbbi Sarf Malzemeleri' başlıklı 20.2. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince '...sosyal güvenlik kuruluşlarınca belirlenen protokol fiyatı üzerinden, protokol fiyatı yok ise yapılacak piyasa araştırması sonucu bulunacak en düşük bedel üzerinden...' ödenmesi gerektiğini savunmaktadır. Ancak Sağlık Bakanlığı ise Danıştay İkinci Dairesi'nin ara kararına verdiği yanıtta, koroner stentleri tıbbi sarf malzemesi olarak değil, 'ortez' olarak nitelendirmektedir. Ortezlerin temini ve birim fiyatları Tebliğin 20.1. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin üçüncü fıkrasının davanın konusunu oluşturan ilk cümlesinde ise bu Tebliğin ekinde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi"nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedellerinin sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenmesi öngörülmüştür. Bu kuralda sözü edilen Liste'de ise koroner stentler yer almamaktadır. Dolayısıyla gelinen noktada ister ilaçsız, ister ilaç salınımlı olsun koroner stentlerinin bedelinin ödenmesine olanak tanıyan bir düzenleme bulunmamakta olup, bu durumun ise koroner stentler yönünden 657 sayılı Yasa'nın 209. maddesine aykırılık oluşturduğu açıktır. Bu durumda, davalı idarenin, Sağlık Bakanlığı'nın da görüşünü alarak, ilaç salınımlı stentlerin tedavinin sağlanması için ilaçsız stentlerin yerine kullanılmasının zorunlu olduğu halleri bilimsel verilere dayalı olarak saptaması, başka bir ifadeyle, ilaçsız koroner stentlerin hangi durumlarda ilaç salınımlı koroner stentlerin yerine ikame edilemeyeceğinin ortaya konulması, buna bağlı olarak da ilaç salınımlı koroner stentlerin bedelinin kurumlarınca ödenecek bölümünü yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde belirlemesi gerekmektedir..." gerekçeleriyle reddedilmiştir.

    Ortaya konulan bu gerekçeler karşısında, davacının tedavisinde kullanılan ilaç salınımı stent bedelinin ödenmemesi işlemi yönünden; davalı idarenin koroner stent bedelinin ödenmesi konusunda yapacağı düzenlemede, ilaç salınımlı koroner stentlerin kullanılmasının tedavi için gerekliliğinin, yukarıda değinildiği üzere yapılacak araştırma sonunda saptaması durumunda, ilaçsız stentlerinin yanı sıra ilaç salınımlı koroner stentlerin bedelinin kurumlarınca karşılanacak kısmının ayrıca belirleneceği, dolayısıyla davacının ilaç salınımlı koroner stent bedelinin karşılanması yolundaki başvurusunun da buna bağlı olarak değerlendirilerek sonuçlandırılacağı açıktır. Dolayısıyla bu aşamada ilaç salınımlı koroner stentler yönünden 657 sayılı Yasa'nın 209. maddesi ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesinin (p) bendi ile tanınan yetki kapsamında, davalı idarece bir inceleme yapılmadan, diğer bir anlatımla ortada eksik bir düzenleme varken ilaç salınımlı koroner stent bedelinin tamamının ilgili kurum tarafından karşılanacağından söz etmeye de olanak bulunmamaktadır.

    Bu durumda davacı hakkında tesis edilen bireysel işlemin yargısal denetiminin yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılması gerekirken teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bir konuda davacının hastalığının özelliği değerlendirilerek varılan sonuca göre yürütmenin durdurulması isteminin reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

    Açıklanan nedenlerle, davacının itirazının KABULÜ ile Danıştay İkinci Dairesi'nin 16.7.2008 günlü, E:2007/3873 sayılı kararının, ilaç salınımlı koroner stent bedelinin ödenmemesi işleminin yürütmesinin durdurulması isteminin reddine ilişkin bölümünün kaldırılmasına 18.9.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

    T.C.

    D A N I Ş T A Y

    İDARİ DAVA DAİRELERİ

    KURULU

    YD. İtiraz No:2008/798



    İtiraz Eden (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

    (Devredilen T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü)

    ANKARA

    Vekili :

    Diğer Davalı : Maliye Bakanlığı - ANKARA

    Karşı Taraf (Davacı) :

    Vekili :



    İstemin Özeti : Danıştay İkinci Dairesi'nce verilen ve yürütmenin durdurulması isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne ilişkin bulunan 1.7.2008 günlü, E:2007/3294 sayılı karara, davalı idarelerden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulması yolundaki bölümünün kaldırılmasını istemektedir.

    Danıştay Tetkik Hakimi Yalçın Macar'ın Düşüncesi : İtirazın reddi gerektiği düşünülmektedir.

    Danıştay Savcısı Saadet Ünal'ın Düşüncesi : İtiraz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, Danıştay İkinci Dairesi'nce verilen yürütmenin durdurulması isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kararın kabule ilişkin bölümünün kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, itirazın reddi gerekeceği düşünülmektedir.



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü:

    Dava, emekli öğretmen olan davacının tedavisinde kullanılan ilaçlı stent bedelinin tamamının tarafına ödenmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin 4.5.2007 günlü, 32188 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü (Devredilen) Emekli Sandığı Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı işlemi ile 29.4.2006 günlü, 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (6) sıra numaralı "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği"nin, organ protez ve ortezlerinin temini ve birim fiyatlarını düzenleyen 20.1. maddesinin 3. fıkrasındaki; "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) listesinde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." hükmü ile 20.2. maddesinin ve Tebliğe ekli EK-5/C sayılı Listenin 177. sırasının iptali ile ödenmeyen stent bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

    Danıştay İkinci Dairesi'nin 1.7.2008 günlü, E:2007/3294 sayılı kararıyla; 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesine Yasa'yla eklenen (p) ve (r) bentleriyle Maliye Bakanlığı'na verilen ve tedavi giderlerinin kurumlarca karşılanacak kısmının belirlenmesine ilişkin bulunan yetkinin, tedavi giderleri ile ilgili olarak serbest piyasa ortamında sunulan çeşitli mal ve hizmetler bakımından oluşan farklı fiyatlar arasından azami faydayı en düşük maliyetle sağlayacak olanın seçilerek bedelinin ödenmesinin temin edilmesi, böylelikle gereksiz kaynak aktarımının önüne geçilerek kamu kaynaklarının yerinde kullanılması, ayrıca planlama ve bazı düzenlemelerin yapılabilmesi amaçlarıyla kullanılması gerektiği, bunun dışında, bu yetkinin veriliş amacının aşılarak, ilgililerin sağlık hizmetine ulaşmasının engellenmesinin veya ağır bir mali yük altında bırakılması sonucunu doğuracak şekilde uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı, Sağlık Bakanlığı'nın ara kararlarına verdiği yanıtların birlikte değerlendirilmesi sonucunda, diyabetes mellitusu (şeker hastalığı) olan referans damar çapı 3.5 mm altında olan olgular, sol ön inen koroner arter (LAD) proksimal (merkeze veya orta bölgeye yakın) ve orta bölgede darlık bulunan ve referans damar çapı 3 mm ve altında olan olgular, önemli bir miyokard (kalp kası) alanını besleyen referans damar çapı 3 mm ve altında olan koroner arterler; çıplak stentlerin restenozuna (tıkanıklığına) bağlı koroner arter darlığı olanlar, cerrahi şansı olmayan ve canlı miyokard alanını besleyen açık tek koroner arterdeki darlıklar ile 15-36 mm arasındaki uzun darlıklarda ilaçsız stentlerin tekrar tıkanma riskinin yüksekliği karşısında ilaçlı stentlerin kullanımının tıbbi açıdan gerekli olduğunun, bunun yanında daha önce bypass ameliyatı olmuş kişiler bakımından da ikinci ve üçüncü ameliyatlardaki riskin yüksekliği karşısında, sayılan koşullardan birini taşıması halinde öncelikle ilaç kaplı stentlerin tercih edilmesinin gerektiğinin, ayrıca bifurkasyon bölgelerindeki tıkanıklıklar bakımından da ağırlıklı olarak ilaçlı stentlerin kullanıldığının, ancak bu yönde henüz yeterli bilimsel verinin olmaması nedeniyle tavsiye edilmediğinin, 1219 sayılı Yasa ve Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ile yapılacak tedaviyi belirleme konusunda doktorlara verilen yetki ve getirilen kurallar doğrultusunda hastanın tedavisi için gerekli görülmesi halinde bu bölgelerde kullanılan ilaçlı stent bedelinin de ödenmesinin gerektiğinin anlaşıldığı, başka bir ifadeyle, ilaçlı stent tedavisinin alternatifinin bypass ameliyatı olduğu tüm durumlarda ilaçlı stent bedelinin Devletçe ödenmesinin gerektiği sonucuna ulaşıldığı, öte yandan, davacının emekli statüsünde olması nedeniyle, 5434 sayılı Yasa'nın geçici 139. maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği üzere anılan Yasa kapsamına giren kişilerin tedavisinde öncelikle uygulanacak mevzuatın 6.9.2003 günlü, 25221 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren "Emekli ve Malullük Aylığı Bağlanmış Olanlarla, Bunların Kanunen Bakmakla Yükümlü Bulundukları Aile Fertleri, Dul ve Yetim Aylığı Alanların Muayene ve Tedavileri Hakkında Yönetmelik" olduğu, nitekim 2006-6 sayılı Tebliğin "Kapsam" başlıklı 1.2. maddesinin (c) bendinde; "...(Yönetmeliklerindeki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla)..." şeklindeki parantez içi hüküm kullanılmak suretiyle, emekliler bakımından yönetmeliklerinde düzenleme bulunan konularda Tebliğ hükmünün uygulanmayacağının hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde ifade edildiği, Sağlık Bakanlığı'nca ara kararlarına cevaben verilen bilgi ve belgelerin içeriğinden "stent"lerin ortez olarak kabulünün zorunlu olduğu, anılan Yönetmeliğin "Çeşitli Ortez, Tıbbi Malzeme ve Cihazlar" başlıklı 30. maddesinde ise bu konuda yeterli düzenlemenin bulunduğu görüldüğünden, emekliler bakımından stentler ile ilgili işlemlerde bu hükmün uygulanmasının gerektiği, Yönetmeliğin "Hak Sahipleri Tarafından Karşılanan Giderlerin Ödenmesi" başlıklı 42. maddesinde, herhangi bir nedenle muayene ve tedavi giderlerini kendileri ödeyenlerin, usulüne uygun düzenlenmiş gider belgeleri ile (rapor, fatura, reçete ve saire) fiyat küpürleri yapıştırılmış reçeteleri Sandığa vermek veya göndermek suretiyle fatura bedellerinin kendilerine ödenmesini talep edebilecekleri belirtildikten sonra, ödemelerin Talimata ekli Fiyat Tarifesine göre yapılacağı belirtilmiş ise de, Maliye Bakanlığı'nca ara kararına verilen yanıtta, dava konusu Tebliğ'de koroner stentler ile ilgili olarak herhangi bir fiyatın belirlenmediği belirtildiğinden bu hükmün de uygulanmasının mümkün olmadığı, bu durumda, LAD proksimalinde darlıklar saptanan ve OM2 sonrasında %90-90 oranında ardışık 16 mm uzunluğunda darlık ve diseksiyon tespit edilmesi nedeniyle sağlık kurulu raporu ile davacının tedavisinde kullanılmasına karar verilen bir adet ilaçlı stent bedelinin, 5434 sayılı Yasa'nın geçici 139. maddesinin onbirinci fıkrasında; "Bu madde gereğince sağlanacak iyileştirme vasıtalarından, topluma uyumu kolaylaştıracak her türlü ortopedik ve diğer yardımcı araç ve gereçlerin standartlara uygunluğu sağlanır." şeklinde yer alan hüküm de gözetilerek, anılan Yönetmeliğin 30. maddesi çerçevesinde piyasa araştırması yapılarak standartlara uygun ilaçlı stentler arasından bedeli en uygun olanının Sandıkça tespit edilerek ödenmesi gerekirken, ilaçlı stent ile uygulanma yeri ve şekli dışında teknik benzerliği bulunmayan ilaçsız stent için firmalarla yapılan anlaşma sonucu belirlenen 150 Avro+KDV üzerinden hesaplama yapılarak sadece 298,94 YTL ödenmesi suretiyle davacının sosyal hukuk devleti ilkesi ve anılan mevzuat hükümleriyle çelişir bir şekilde ağır bir mali yük altında bırakılmasında hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı, bu nedenle, Yönetmeliğin 30. maddesinde uyuşmazlık konusu ortez niteliğindeki stentlerle ilgili yer alan açık hüküm işletilmek suretiyle emekli statüsündeki davacıya ödeme yapılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen 4.5.2007 günlü, 32188 sayılı işlemin hukuka ve mevzuata açıkça aykırı olduğunun ve uygulanması halinde davacıyı ağır mali yük altında bırakarak telafisi güç zararlara uğramasına yol açacağının anlaşıldığı, davalı idarelerce savunmalarında dayanak olarak gösterilmekle birlikte, 2006-6 sayılı Tebliğin 20.1. maddesinin 3. fıkrasında yer alan hüküm ile 20.2. maddesinin ve Tebliğin Ek 5/C Listesi'nin 177. sırasının ise davacının statüsü ve anılan mevzuat hükümleri uyarınca uyuşmazlık konusu olayda uygulanma olanağının bulunmadığı gerekçeleriyle, dava konusu işlemin yürütmesi durdurulmuş; 2006-6 sayılı Tebliğin 20.1. maddesinin 3. fıkrasında yer alan hüküm ve 20.2. maddesi ile Tebliğ ekinde yer alan EK-5/C sayılı Liste'nin 177. sırası yönünden yürütmenin durdurulması istemi reddedilmiştir.

    Davalı idarelerden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı anılan karara itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kısmının kaldırılmasını istemektedir.



    İtiraz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, emekli olan davacının rahatsızlanması üzerine acil olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvurduğu, kalp damarında daralmadan kaynaklanan rahatsızlığının ilaç salınımlı koroner stent kullanılarak giderildiği, kullanılan ilaç salınımlı koroner stentin bedelinin davacının tahsil edildiği, davacının 3.120. YTL tutarındaki bu harcamasının karşılanması için T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'ne yaptığı başvurusunun, ilaçlı stent isimli tıbbi malzemeyi satan firmalar ile sözleşme yapılmadığı, bu nedenle ilaçsız stentin protokolle belirlenen bedeli olan 150 Avro+KDV üzerinden kendisine 298.94. YTL. ödemenin yapıldığı, bunun dışında ayrıca bir ödeme yapılamayacağı belirtilerek reddedildiği anlaşılmaktadır.

    5434 sayılı "Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Yasası"nın geçici 139. maddesinin birinci fıkrasında, niteliği bentler halinde sayılan kimselerin, yasayla düzenlenecek genel sağlık sigortası kapsamına alınacakları tarihe kadar, hastalanmaları durumunda resmî veya özel sağlık kurum veya kuruluşlarında yönetmelikle belirlenecek usul ve esaslara göre muayene ve tedavi ettirilecekleri, üçüncü fıkrasında, muayene ve tedavinin ilgililerin hekime muayene ettirilmesi, hekimin göstereceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve laboratuvar muayenelerinin yaptırılması, gerekirse sağlık müessesesine yatırılması ve tedavi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme araçlarının sağlanması hallerini kapsadığı, dördüncü fıkrasında, kullanılması sağlık raporu ile gerekli görülen protez, ortez ve tıbbi araç ve gereç bedellerinin %10'unun hak sahipleri tarafından ödeneceği, ancak ödenecek miktarın bu Yasa'nın ek 19. maddesindeki aylıklardan fazla olamayacağı, altıncı fıkrasında ise muayene, tetkik, tahlil ve tedavilerin usul, şekil ve şartları ile fiyatlarının, bu hususlarda ilgili kurum ve kuruluşlara ve Sandığın ödeme ve tahsilat işlemini yapacak bankalara verilecek görevlerin ve bunlarla ilgili esasların T.C. Emekli Sandığı'nca hazırlanarak Maliye Bakanlığı'nca onaylanacak yönetmelikle gösterileceği belirtilmiştir. 5434 sayılı Yasa'nın sözü edilen geçici 139. maddesi uyarınca, T.C. Emekli Sandığı'nca hazırlanarak, Maliye Bakanlığı tarafından 6.9.2003 günlü, 25221 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Emekli ve Malullük Aylığı Bağlanmış Olanlarla, Bunların Kanunen Bakmakla Yükümlü Bulundukları Aile Fertleri, Dul ve Yetim Aylığı Alanların Muayene ile Tedavileri Hakkında Yönetmelik" ile adı geçenlerin muayene ve tedavilerinin usul ve şekil şartları ile fiyatlarının tespiti, bu hususta ilgili kurum ve kuruluşlara ve Emekli Sandığı'nın ödeme ve tahsilat işlemleri yapan bankalara verilecek görevler ve bunlarla ilgili esaslar düzenlenmiştir.

    Ancak, bu Yönetmeliğin yayımlanarak yürürlüğe girmesinden sonra, 17.9.2004 günlü, 5234 sayılı Yasa'yla 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesine (p) bendi eklenerek, Devlet Memurları ve diğer kamu görevlilerinin yanı sıra bunların emekli, dul ve yetimlerinin tedavi kurum ve kuruluşlarında yapılan tedavilere ilişkin ücretlerinin ve sağlık kurumlarınca verilen raporlar üzerine kullanılması gerekli görülen ortez, protez ve diğer iyileştirme araç bedellerinin kurumlarınca ödenecek kısmının ve bu konuya ilişkin esas ve usulleri Sağlık Bakanlığı'nın görüşünü alarak tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Getirilen bu düzenlemenin, kamu harcamaları içinde oldukça önemli bir yer tuttuğu bilinen sağlık harcamalarının etkinleştirilmesi yoluyla kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını, tedavi yardımından yararlanacaklar yönünden bir ayrıma gidilmeksizin, bu harcamalar için kamu kaynaklarından yapılacak katkının tek elden belirlenip, uygulamada birlikteliğin sağlanmasını, böylece sözü edilen harcamaların disiplin altına alınarak kimi kötüye kullanımların önlenmesini amaçladığı açıktır. Dolayısıyla, 178 sayılı KHK'nin 10. maddesinin (p) bendiyle Maliye Bakanlığı'na tanınan yetkinin, tedavi yardımından faydalananların Devlet memuru ve diğer kamu görevlilerinden olması yada bunların emeklisi, dul ve yetimi olması bakımından bir ayrım yapılmaksızın, aynı amacı sağlamaya yönelik tedavi yöntemleri arasından en uygunun belirlenmesini ve bu tedavi yönteminin gerektirdiği giderlerin "gerçek değeri" üzerinden karşılanmasını kapsadığı; dolayısıyla sözü edilen yetkinin, hem uygulama yönteminin tedavi için gerekliliğini, hem de kullanılan tıbbi malzemenin bu tedavi yöntemi için zorunlu olup olmadığını belirlemeyi içerdiği görülmektedir. Nitekim bu nedenle, tedavi harcamalarının kurumlarca ödenecek bölümünün tespit edilmesi biçimindeki bu yetkinin kullanılmasında Sağlık Bakanlığı'nın görüşünün alınması zorunlu tutulmuştur.

    Bu bağlamda, Maliye Bakanlığı'na tanınan bu yetki 29.4.2006 günlü, 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (6) sıra numaralı "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği" ile kullanılmış olup, itiraz edilen Daire kararında belirtilenin aksine, emekli, dul ve yetimlerin tedavi kurum ve kuruluşlarında yapılan tedavilerine ilişkin ücretlerin ve sağlık kurumlarınca verilen raporlar üzerine kullanılması gerekli görülen ortez, protez ve diğer iyileştirme araç bedellerinin sosyal güvenlik kurumlarınca karşılanacak kısmı bu Tebliğ ile gösterilmiş olup, 178 sayılı KHK'nin 10. maddesinin (p) bendi karşısında, bu Tebliğde gösterilmeyen ücret ve bedellerin, T.C. Emekli Sandığı'nca hazırlanan ve 6.9.2003 günlü, 25221 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Emekli ve Malullük Aylığı Bağlanmış Olanlarla, Bunların Kanunen Bakmakla Yükümlü Bulundukları Aile Fertleri, Dul ve Yetim Aylığı Alanların Muayene ile Tedavileri Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre belirlenmesine olanak kalmamıştır.

    Diğer yandan, itiraz edilen Daire kararında belirtildiği üzere, davalı idareler koroner stentleri "tıbbi sarf malzemesi" olarak değerlendirmekte, bu nedenle sözü edilen malzemenin bedelinin, "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği"nin "Sağlık Kurumları Tarafından Temini Zorunlu Tıbbi Sarf Malzemeleri" başlıklı 20.2. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince "...sosyal güvenlik kuruluşlarınca belirlenen protokol fiyatı üzerinden, protokol fiyatı yok ise yapılacak piyasa araştırması sonucu bulunacak en düşük bedel üzerinden..." ödenmesi gerektiğini savunmaktadırlar. Nitekim, davacıya da belirtilen bu nedenle ilaçsız stentin protokolle belirlenen tutarı kadar, yani 150 Avro+KDV üzerinden 298.94. YTL ödeme yapıldığı görülmektedir. Bununla birlikte Sağlık Bakanlığı ise Danıştay İkinci Dairesi'nin ara kararına verdiği yanıtta, davalı idarelerin aksine, koroner stentleri tıbbi sarf malzemesi olarak değil, "ortez" olarak tanımlamaktadır. Ortezlerin temini ve birim fiyatları ise Tebliğin 20.1. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin üçüncü fıkrasının davanın konusunu oluşturan ilk cümlesinde, bu Tebliğin ekinde yer alan "Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi"nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedellerinin sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenmesi öngörülmüştür. Ancak bu kuralda sözü edilen Liste'de koroner stentler yer almamaktadır. Dolayısıyla gelinen noktada ister ilaçsız, ister ilaç salınımı olsun koroner stentlerinin bedelinin ödenmesine olanak tanıyan bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumun ise koroner stentlerin bedelinin tamamının tedavi yardımından faydalanacakların üzerinde bırakılmasına neden olduğu ve sonuçta 5434 sayılı Yasa'nın geçici 139. maddesine aykırılık oluşturduğu açıktır. Belirtilen durum karşısında davalı idarenin, Sağlık Bakanlığı'nın görüşünü alarak, ilaç salınımlı stentlerin tedavinin sağlanması için ilaçsız stentlerin yerine kullanılmasının zorunlu olduğu halleri bilimsel verilere dayalı olarak saptaması, başka bir ifadeyle, ilaçsız koroner stentlerin hangi hallerde ilaç salınımlı koroner stentlerin yerine ikame edilemeyeceğinin ortaya konulması durumunda ilaç salınımlı koroner stentlerin bedelinin kurumlarınca ödenecek bölümünü yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde belirleyeceği, dolayısıyla davacının ilaç salınımlı koroner stent bedelinin karşılanması yolundaki başvurusunun da buna bağlı olarak değerlendirilerek sonuçlandırılacağı açıktır. Ayrıca sağlık hizmetinin ertelenemezliğinin yanı sıra yaşam hakkı da dikkate alındığında, idarenin, belirtilen bu inceleme ve düzenlemeyi gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlü olduğu kuşkusuzdur.

    Bu çerçevede, ilaç salınımlı koroner stentler yönünden 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesinin (p) bendi ile tanınan yetki kapsamında davalı idarece bir inceleme yapılmadan, diğer bir anlatımla ortada eksik bir düzenleme varken, bu aşamada ilaç salınımlı koroner stent bedelinin tamamının ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağından söz etmeye olanak bulunmamaktadır.

    Açıklanan nedenlerle davalı idarenin itirazının KABULÜNE, Danıştay İkinci Dairesi'nin 1.7.2008 günlü, E:2007/3294 sayılı kararının, davacının ilaç salınımlı koroner stent bedelinin ödenmesi başvurusunun reddi işleminin yürütmesinin durdurulması yolundaki bölümünün kaldırılmasına oyçokluğu ile 18.9.2008 gününde karar verildi.
    -------------------
    Biraz da ben eklemiş olayım.İşe yarar belki...

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Mar 2009
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Emekli Sandığı Tedavi Yardımı Hakkında

    Sayın Erdoğan Kırcalı
    Sayın Hukuksever Sakar;
    Çok iyi güzel şeyler yazıp söylüyorsunuz ama garibim mağdur vatandaş bu mahkeme ve Danıştay içtihat kararlarından hukuki terimlerden birşey anlamıyor.Elinde Medikal firma faturası olan ve bu firmalara borçlu olan vatandaşlar ne yapacak nereye başvuracak?hakkını nasıl arayacak bunları açıklarsanız çok sevineceğiz.şimdiden teşekkürler.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Jun 2005
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Emekli Sandığı Tedavi Yardımı Hakkında

    Sayın Redocan,

    Danıştay 2006 yılında verdiği bir kararda, ilaçlı stent bedelinin hastaya ödenmesi gerektiğine hükmetmiştir.

    Sonrasında geçen sene açılan davalarda, ilaçlı stent bedelinin hastaya ödenmemesine ilişkin SGK işleminin yürütmesini durdurmuş ve davacı hastaya fatura bedelinin ödenmesi yolunu açmıştır. Fakat SGK ve Maliye Bakanlığı'nın söz konusu yürütmenin durdurulması kararına itiraz etmesi üzerine, itirazı görüşen üst merci Danıştay Dava Daireleri Kurulu, itiraz gerekçelerini haklı bularak, fatura bedelinin ödenmesini sağlayan Y.D. kararını iptal etmiştir. Fakat bu henüz son karar değildir. Danıştay bildiğim kadarıyla henüz son kararı vermedi. Ondan sonra hukuki durum netleşecek.

    Fakat, yeni 5510 S.K. olayı biraz değiştiriyor. Çünkü, bu kanun uyarınca artık, idare mahkemeleri (devlet memurları ve Emekli Sandığı emeklileri için) söz konusu davalarda görevli olmaktan çıkarıldı.

    Saygılarımla...

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Jun 2005
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Emekli Sandığı Tedavi Yardımı Hakkında

    Sayın Redocan,

    Danıştay 2006 yılında verdiği bir kararda, ilaçlı stent bedelinin hastaya ödenmesi gerektiğine hükmetmiştir.

    Sonrasında geçen sene açılan davalarda, ilaçlı stent bedelinin hastaya ödenmemesine ilişkin SGK işleminin yürütmesini durdurmuş ve davacı hastaya fatura bedelinin ödenmesi yolunu açmıştır. Fakat SGK ve Maliye Bakanlığı'nın söz konusu yürütmenin durdurulması kararına itiraz etmesi üzerine, itirazı görüşen üst merci Danıştay Dava Daireleri Kurulu, itiraz gerekçelerini haklı bularak, fatura bedelinin ödenmesini sağlayan Y.D. kararını iptal etmiştir. Fakat bu henüz son karar değildir. Danıştay bildiğim kadarıyla henüz son kararı vermedi. Ondan sonra hukuki durum netleşecek.

    Fakat, yeni 5510 S.K. olayı biraz değiştiriyor. Çünkü, bu kanun uyarınca artık, idare mahkemeleri (devlet memurları ve Emekli Sandığı emeklileri için) görevli olmaktan çıkarıldı.

    Saygılarımla...

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

baypas amelyatinu emekli sandigi karseliyorm

stent fiyat listesi

emekli sandiginin karsiladigi ameliyat bedelleri

stent emekli ucret varmi

emekli sandigiozel hastanede normal stent kac paraya takilir

raporlulardan katki payi

kalpe takilan stenin faydasi nedir

emekli sandigi uyesonin ozel hastanede bypas masrafi

anjio emekli sandigi icin kac tl

emekli anjiyo ücreti öder mi

emekli sandıgı sağlık giderleri

emekli sandigi karsiladigi ilaclar

emekli sandığı özel hastanelerde anjiyo ücreti ne kadar

emekli sandigi anjiyo

by pass emekli sandığı

ilaç salınımlı stent için fark varmı

emekli sandığı hastane masrafları

anjiyo ve stent takildi ne kadar tutar

emekli sandığının karşıladığı ameliyatlar

emekli sandigi stent

stend fiyati emekli sandigi karsilarmi

emekki sandigi anjiyo

Forum

Benzer Konular :

  1. Sağlık tedavi yardımı hakkında
    ben devlet memuruyum. eşimle evlenmeden önce babası eşimi 2925 sayılı tarım ssk lı yapar. derken bunu devam ettirir ve öder. tabi benim haberim yok,...
    Yazan: fayik Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 26-07-2009, 22:16:56
  2. Emekli Sandığı sağlık yardımı hakkı
    İyi günler, Kendisi SSK'lı olan ancak şuan çalışmayan ve SSK'dan geliri olmayan dul bir bayan Emekli Sandığı'ndan emekli babasının (babası...
    Yazan: blackberry34 Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 29-05-2009, 23:21:05
  3. 25 yaşını doldurmamış emekli sandığı çalışanı oğlu tedavi yardımı?
    Merhabalar Babam Vakıflar genel müdürlüğünde çalışmaktadır ve sanıyorum 657 ye tabi devlet memuru oluyor..25 yaşını henüz doldurmadım,...
    Yazan: legend42 Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 18
    Son İleti: 03-04-2009, 20:32:08
  4. Emekli sandığı ve SSK tedavi/maaş
    2 kız (evli), 2 erkek (bekar, işsiz) kardeşiz. 2002 yılında babamızı (SSK emekli), 17 gün önce de annemizi (Emekli sandığı emekli) kaybettik....
    Yazan: mehmet.hilmi Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 22-06-2007, 13:58:19
  5. Emekli Sandığı tedavi giderimi ödemeli mi?
    Tüm hukuki.net camiasına selamlar. Yeni üye olmuş emekli öğretmenim. Bu ortam ve bana sağlanan sorma-öğrenme olanağı için çok teşekkürler. Sorunum...
    Yazan: ayasus Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 26-05-2006, 15:39:40

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.