babam reçetelerden dolayı evrakta sahtecilik ve dolandırıcılıktan toplam 3 yıl 1 ay hapis cezası aldı
ve meslekten de 2 yıl men kararı verdi ağır ceza.bundan dolayı eczanemiz kapanacak.


babamın yardımcısı sahısa da aynı ceza verildi.


babamın unipolar bozukluktan basta heyet olmak üzere birçok raporu var. babam ne yaptığını algılayamadığı için raporları koyup karara itiraz edeceğiz.bu Yargıtay kararını koyup istinaf a itiraz edeceğiz.
http://hukukmedeniyeti.org/karar/794...3-k-2017-9201/


babamın yardımcısı olan kişi babamın psikolojisi yerinde olmadığı için onun zoru ve baskısıyla bu sucu işlemiştir. ve aynı cezayı almıştır.babam onu işten çıkarma baskısıyla ona bunu yaptırdığını tanık dilekçesiyle annem ve ben tanık dilekçesi sunacağız. cunku adamın cebine para girmediyi halde babamın yüzünden ceza aldı


bu zamana kadar bunu mahkemeye bildirmeme nedenimiz mahkemenin gidişini bozmamak içindi. biz beraat alacağını düşünüyorduk.


1-biz avukatlara soruyoruz elimde örnek Yargıtay kararı olduğu halde avukat tam bir şey söyleyemiyor istinaftan kesin döner dönemez diyemiyor. babamın ağır psikiyatri sorunları var ve bunu desktekleyen raporları var. istinaf dilekçesinde bunu koyduğumuz zaman karar bozulur mu?


2-annem ve ben tanık dilekçesi verdik babamın psikiyatrik sorunları olduğunu ve bunu isten çıkararım baskısıyle elamana yaptırdığına şahitiz diye tanık dilekçesi sunduk. ayrıca yardımcı elemanın cebine giren para da yok. bu durumda tck 28 den yardımcı elamana verilen ceza bozulur mu?


T.C.
Yargıtay
2. Ceza Dairesi
Esas No:2015/6013
Karar No:2017/9201
K. Tarihi:2.10.2017

.detay {font-size:15px; font-family:Arial} .detay p{font-size:15px; font-family:Arial} .detay strong{font-size:15px; font-family:Arial} .detay span{font-size:15px; font-family:Arial} .detay div{font-size:15px; font-family:Arial}
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, temyiz dilekçesinde psikolojik tedavi gördüğünü belirtip, hüküm verildikten sonra Dairemize gönderdiği 02.04.2015 tarihli dilekçesi ekine psikolojik tedavi gördüğüne ilişkin evrak eklediğinin ve bunlardan 08.01.2015 muayene tarihli rapor içeriğine göre ''unipolar depresyon-orta depresif nöbet'' tanısı ile tedavi gördüğünün anlaşılması karşısında, 11/10/2013 tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığı, 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyen akıl hastalığının bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas kurulundan ya da tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinden heyet raporu aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Tck Madde 28 - (1) Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. Bu gibi hâllerde cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır.