Anayasa' nın Şifreleri
Kuran' ın şifreli olduğunu ve bu şifreleri çözdüğünü iddia eden bir muhteremin kitabı şu sıralar best seller oldu bile. Her ne kadar Bilim ve Ütopya' nın Kasım ve Aralık sayılarında şifre iddiasına gerekli cevaplar verilmişse de, halkımızın şifreli kitap ve kanallara ilgisi sürecektir şüphesiz.

Esasen ben de Anayasamızın şifreli olduğunu düşünmekteyim. Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, anayasanın 76 ve 78. madeleinde değişiklik düşünülebileceğini söylüyor, bugünkü Hürriyet' in internet nüshasında. Peki böyle bir değişiklik hevesi hayırlara vesile olur mu? Şimdi kehanette bulunmadan hesabımızı yapalım:

Madde 76- 7 + 6 = 13

Madde 78- 7 + 8 = 15

İkisini topladığımızda 28 yapıyor. Baştaki 2 ise ikinci ay olan Şubat demek. Demek ki, bu maddelerdeki bir değişiklik bize 28 Şubat tarihini veriyor. Demek oluyor ki bu maddeler Anayasa' nın şifreleridir ve şifrelerin bozulması ise anayasayı ihdas eden güç tarafından hoş karşılanmayabilir.

Değiştirilmesi düşünülen başka bir madde ise 109. maddedir ve hemencecik bir hesap yapmayı gerekli kılmaktadır:

Madde 109- 1 + 0 + 9 = 10

Bu madde 4 cümleden oluşmaktadır. Bulduğumuz bu rakamı 10 ile topladığımızda 14 sayısını elde ederiz. Anayasanın en şifreli sayısı olan 2 ile 14 ü çarptığımızda yine 28 e ulaşırız ki, aylardan gene şubattır. Şubat bildiğimiz gibi soğuk bir aydır. Mazallah adamı grip de yapar, zatürre de.

Sonuç olarak, Anayasamızı şifreleyen temel sayının 28 olduğunu ispatlamış bulunuyoruz.

Eğer bunu beğenmediyseniz, size anayasamızı Başlangıç şifresiyle okumanızı öneririm:


BAŞLANGIÇ
(23.7.1995 - 4121)

Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz Kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O'nun inkilap ve ilkeleri doğrultusunda;

Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;

Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;

Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve Kanunlarda bulunduğu;

( 3.10.2001-4709) Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;

Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;

FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,

TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.

*komikser sitesinden alıntıdır.