Değerli Forum Yetkilileri

Almış olduğum 1 Yıl 6 Ay hapis cezamı denetimli serbestlikte infaz etmekteyken tarafıma hiçbir şekilde bir vasi tayini yapılmayarak hakkımda 2500 TL APC sı kesinleştirilip infaza verilmiş ve MERNİS adresime gönderilmiş gönderilen adreste beni bulamayan postacı da tebligatı muhtara yapmış.Sonrasında hakkımda yakalama kararı çıkarılmış.

Öncelikle sorum şu hali hazırda denetimli serbestlikte iken ve tarafıma vasi tayin edilmemişken yapılan tebligat usüllere uygunmudur?

2.Cezayı veren mahkemenin bağlı olduğu asliye ceza masasına bu konuyla ilgili yapmış olduğum itirazımda da asliye ceza masası cezayı veren mahkemeden bu durumla ilgili Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27/11/2017 tarih ve 2017/1351 esas, 2017/4266 karar sayılı kararı emsal göstererek 5275 Sayılı Yasanın 98. Maddesi gereği karar verilmesini istemiş.Aşağıda kararı okuyup kararda ne demek istediğini açıklayan forum üyelerine teşekkürlerimi iletirim.


T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
Y A R G I T A Y İ L A M I
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Esas No : 2017/1351
Karar No : 2017/4266
Tebliğname No : KYB - 2017/29313
Resmi belgede sahtecilik suçundan hükümlü Şefik Akdağ’ın, 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin31/05/2011 tarihli ve 2010/70 esas, 2011/232 sayılı Kararının infazı sırasında, adı geçen hükümlünündenetimli serbestliktedbiri ile cezasının infazına karar verilmesi talebinde bulunması üzerine,hükümlünün koşullu salıverilme tarihinin 14/12/2016 olduğu ancak infaz için sırada bekleyen İstanbul Anadolu 33. Sulh Ceza mahkemesinin 2013/581 esas, 2014/346 sayılı İlamı ile verilen 3.000.00 Türk lirası adli para cezasından çevrilme 150 gün hapis cezası bulunduğu cihetle şartla tahliye tarihine kadar geçmesi gereken süre 1 yıldan fazla olduğundan bahisle talebin reddine ilişkin Zonguldak İnfaz Hakimliğinin 15/12/2015 tarihli ve 2015/1347 esas, 2015/1347 sayılı Kararına vaki itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/12/2015 tarihli ve 2015/1223 değişik iş sayılı Kararı ile ilgili olarak;
Mercii tarafından; doğrudan verilen hapis cezasının infaz edilmesi sırasında, hükümlününadli para cezasından çevrilme hapis cezalarının infaza verilmesi halinde, öncelikle doğrudan verilen hapis cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesini müteakip şartla tahliye edilmesi sonrasında, adli para cezalarından çevrilme hapis cezasının infazına geçilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabulü yönünde karar verilmiş ise de;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/9. maddesindeki “Adli para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz.” ile aynı Kanunun 105/A maddesinin 4. fıkrasındaki “Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle, cezası hapse çevrilen hükümlüler yukarıdaki fıkralardaki infaz usulünden yararlanamazlar.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, adli para cezalarının infazında şartla tahliye hükümleri uygulanmayacağı gibi, adli para cezası infaz edilen hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz usulünden yararlanamayacağı cihetle, adli para cezasından çevrili hapis cezası ile doğrudan verilen hapis cezalarının farklı infaz rejimlerine tabi olmaları nedeniyle 5275 sayılı Kanunun 99. maddesi gereğince içtima edilmeleri mümkün değilse de, şartla tahliyeye tabi olmayan cezanın öncelikle infaz edilmesi gerektiği, hükümlü hakkında öncelikle hapis cezasının infazına ara verilerek adli para cezasında çevrilme hapis cezasının infazına başlanması gerektiği, para cezasının ödenmesi ya da hapis cezasının tamamen infazı ile bihakkın tahliye edilmesini müteakip, doğrudan verilen hapis cezasının infazına başlanacağı, aksi halin kabul edilmesinin hakkında adli para cezasından çevrili hapis cezası bulunan hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle tahliye edilmesi gibi bir sonuca yol açacağı gibi, daha önce adli para cezasından çevrili hapis cezasının infazına başlanan ve sonrasında kesinleşerek infaza verilen doğrudan hapis cezası ilamı bulanan hükümlülerin farklı uygulamalara tabi tutulmasına neden olacağı cihetle, itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 21/04/2017 gün ve 94660652-105-59-3823-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/12/2015 tarihli ve 2015/1223 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,27.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.