Bir kişinin gerçek niyetine uygun hukuki işlemi gizlemek için görünürde başka bir işlem yapmasına hukuk dilinde MUVAZAA denir.
Muvazaa olarak tanımlanan işlemler ilk kez duyanlar için dahiyane bir fikir olarak görünse de, hukuk sistemi bu tarz işlemlerle on yıllardır karşı karşıya olduğu için kolaylıkla tanır.
Muvazaa meselesi 1947 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı ile hükme bağlanmış ve bu karar 70 yılı aşkın süredir davalarda uygulanmaktadır.

Bir kişi diğer mirasçısı yerine belli bir mirasçısına vermek istediği yeri ona veya bir başkasına satış gösterirse bu muvazaadır.
İsterse satış olarak on kişi üzerinden dolaşsın, isterse üzerinden 40 yıl geçsin, amaç bazı mirasçılardan mal kaçırmak ise bu bozulur.

Miras payı ancak miras bırakan öldükten sonra istenebileceği için miras muvazaasında zamanaşımı yoktur.

Yapmayı planladığınız işlem muvazaadır.
Sizin ise muvazaaya ihtiyacınız yoktur. Çünkü mirasçı sağlığında mallarını saklı paylara riayet ederek paylaştırabilir.
İlk çocuğa daha önce bir daire verildiği için diğer iki çocuğa 1/2 hisse ile bağışlaması en doğru olandır.

Buna karşı daha önce babasından bir daire alan ilk çocuk itiraz etse de, yıllar önce aldığı daire nedeniyle bu itirazı kabul görmez.
Ayrıca kişiler de satış değil bağış olarak gerçek niyetlerini ortaya koymuştur.
Sonradan bir kardeş diğerine 1/2 payını gerçek tutarını ödeyerek satabilir.

Ben ille de muvazaa yapacağım, yapmazsam içim rahat etmez diyorsanız, er ya da geç sonuçlarını yaşayarak öğrenirsiniz.