Arkadaşlar merhaba herkese kolay gelsin. Üniversitede alınan disiplin cezaları hakkında bir çalışma yürütmek istiyorum. Bu konu hakkında sizden yardım istiyorum. Örnek yazımı buraya başlık açarak kopyalıyorum. Disiplin cezası mağduru olan arkadaşlar lütfen yazıyı sonuna kadar okuyun.

Arkadaşlar merhaba ben de böyle bir sorun yaşadım ve sanırım üniversite disiplin cezaları normal şartlar altında ne olursa olsun silinmiyor. Üniversite 2. sınıfta kopyadan dolayı bir hafta uzaklaştırma almıştım. Mezun olmama yakın öğrenci işleri dekanıyla bu konuyu konuştuğumda '' bu cezalar silinmiyor YÖKSİS'e işleniyor '' şeklinde bir cevap aldım. Yani disiplin cezaları tabi ki adli sicile işlenmiyor ama YÖK'ün öğrencilerin sicilini tuttuğu YÖKSİS isimli ortamda bu cezalar işlenip saklanıyor ve işin saçma tarafı YÖK'ün öğrenci disiplin yönetmeliğinde bu cezaların hangi şartlar altında öğrenci sicilinde tutulacağı ne kadar süre ile sicilinde kalacağı ve bu cezaların hangi kurum veya kişilerle paylaşılacağına dair bir düzenleme bulunmuyor. Burada bırakılan bu boşluk yüzünden öğrencilerin bir anlık hatasından dolayı yaptıkları ve adli suç teşkil etmeyen fiilleri bütün hayatlarını etkiliyor. Belki bu yazıyı okuyanlar şöyle düşünecek, '' Bize ne canım kopya mı çektin cezasını çekmelisin. '' Arkadaşlar emin olun üniversite hayatında ceza alanlar olarak biz bu suçumuzun cezasını maddi, manevi, psikolojik olarak çektik sorun şu ki hala çekmeye devam ediyoruz. Ayrıca burada okul yönetimlerinin keyfi uygulamalarını da gözden kaçırmayın. Bazı okullarda asistanla sözlü tartışmanız halinde bile hakkınızda soruşturma açılıp ceza almanız sağlarken bazı okullarda kopya çektiğiniz halde sadece kağıdınız alınıp hakkında hiçbir işlem yapılmamaktadır. Bu durum gerçekten büyük bir haksızlığa ve iki taraflılığa yol açmaktadır. Ayrıca memuriyette bile alınan disiplin cezaları, cezanın türüne göre ve bazı şartlar halinde 5 ve 10 yıllık sürelerle silinirken, üniversite çağında gençliğin verdiği bir deneyimsizlik ve heyecanla yapılan hataların kişinin kalan bütün hayatını etkilemesi pek akıl mantığa sığan, kabul edilir bir durum değildir.
Arkadaşlar ben bu konuda BİMER'e bir yazı yazdım. Burada bir örneğini paylaşıyorum. Siz de bu yazıyı kopyala yapıştır yapıp BİMER aracılığıyla YÖK'e gönderirsiniz belki birileri sesimizi duyar. Ek olarak bu durumu ailelerinden saklayanlar için BİMER'den yazarsam ailemin haberi olur mu bana nasıl geri dönecekler diyenler için kesinlikle aileniz haberi olmaz. İletişim için bıraktığınız e-mail adresine sadece görüşleriniz alınmıştır şeklinde bir dönüş yapılıyor. Kesinlikle mektup, zarf veya telefon açma gibi iletişim yollarıyla sizinle irtibat kurmuyorlar bu açıdan gönlünüz rahat olsun. Son olarak buraya mailimi bırakıyorum, yardım isteyen veya benimle iletişime geçmek isteyenler dddnta555@hotmail.com adresinden bana ulaşabilirler. Arkadaşlar unutmayın ne kadar çok kişi olursak sesimizi duyurmamızın şansı o kadar yüksek olur.

BİMER ÖRNEK YAZI:

Benim sorunum üniversitede alınan disiplin cezalarının ne kadar süre öğrenci sicilinde kalıp kalmayacağına ilişkin YÖK yönetmeliğinde bir boşluğun bulunmasıdır. Bu konuda internet üzerinden yaptığım araştırmalarda ve gerekli mevzuatlarda da ilgili veya açıklayıcı bir madde bulamadım. Bu boşluğu bazı üniversite yönetimleri kendince yorumlayarak alınan cezaların ömür boyu öğrencinin sicilinde tutmakta bazı üniversite yönetimleriyse (Örneğin Bilkent Üniversitesi) kendi yönetmelikleriyle öğrenciye verilen disiplin cezalarını çeşitli sosyal projeler gerçekleştirmek koşuluyla sicillerinden silmektedir. Öncelikle bu durum eşitlik ilkesine aykırı bir durum olmakla birlikte öğrencilerin geleceklerini üniversite yönetimlerinin keyfi uygulamalarına teslim etmektedir, hatta bu durumun üniversite yönetimlerince öğrenciler üzerinde baskı kurmak amacıyla adeta bir silah olarak kullanıldığı gözlemlenmektedir. Durum böyle olunca üniversite çağında bir anlık gençliğin verdiği bilgisizlik sonucu yapılan hataların bedeli çok ağır olmaktadır. Özellikle adli suç teşkil etmeyen olaylarda (asistanlarla sözlü tartışma gibi) öğrenciler yaptıkları hataların bedelini ömür boyu çekmek durumunda kalmaktadır, örneğin kopya çekme suçunda bazı sınav gözetmenleri kopya çekerken yakaladıkları öğrenci hakkında hiçbir işlem yapmazken bazı sınav gözetmenleriyse delil olmamasına rağmen sadece şüphe üzerine öğrenci hakkında soruşturma açtırıp öğrencinin disiplin cezası almasına yol açmaktadır. Burada çok keyfi uygulamalar ve haksızlıklar söz konusu olmaktadır ve bu keyfi uygulamaların sonucunu öğrenci bütün hayatı boyunca üzerinde taşımak durumunda kalmaktadır bir nevi öğrencilerin gelecekleri kariyerleri hayalleri umutları kısacası her şeyi okul yönetimlerinin keyfiyetine bırakılmıştır. Memuriyette bile alınan disiplin cezaları bazı koşullar sağlanmasıyla birlikte üzerinden beş yıl geçmesiyle silinebiliyorken, yirmili yaşlarında hata yapan insanların geleceklerini karanlığa hapsetmek büyük bir haksızlıktır. Bu konuda YÖK yönetmeliğinde yer alan boşluğun giderilmesini öğrenciler olarak hükümetimizden talep ediyoruz. Örneğin disiplin cezası alan öğrencinin suçu aynı zamanda adli bir suç teşkil etmiyorsa sadece idari bir suç teşkil ediyorsa, okul hayatı boyunca başka bir disiplin cezası almaması koşuluyla öğrencinin mezuniyetiyle birlikte bu cezanın sicilinden silinmesi yönünde bir çalışma yapılabilir. Bu konuyla ilgili olarak gerçekten azımsanmayacak sayıda üniversite öğrencisi/mezunu bulunmakta. Hükümetimizin, ülkemizin geleceğini oluşturan biz gençleri unutmasını ve karanlığa atmasını istemiyoruz. İlginize teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.
Bu konuyla ilgili olarak Prof. Dr. Ersan Şen hocamızın bir makalesinin linkini de buraya ekliyorum. Hocamız bu konuda mağdur olanların durumunu ve yöneticilerin ne yapılması gerektiğine dair faydalı bir çalışma yapmıştır. http://www.haber7.com/yazarlar/prof-...affedilemez-mi