Bu siteyi neredeyse bir yıldır takip ediyorum. Bu noktaya kadar vardığım ana sonuçlardan biri öğretimin bir basamağında mutlaka medeni kanun yaş grubunun özelliklerine uygun bir şekilde sadeleştirlerek ancak örneklerlede zenginleştirilerek bir ders kapsamında öğretilmesi gerektiği. Zorunlu eğitim 8 yıl olduğuna göre sanırım en uygun yıl 8. yıl oluyor.

Vatandaşların pek küçük bir bölümü millet vekili adayı oluyor. Ancak milletvekili olma koşullarını okulda hepsine öğretiyoruz. Oysa bu ülkenin vatandaşlarının önemli bir bölümü en az bir kez evleniyor. Bu nedende bu kurumun kurallarını açık bir şekilde öğretmek devletin görevi. Evlenirken pembe düşlerin gerçekleşmesinin ötesinde ciddi bir sözleşmeye imza atıldığını, bunun bir oyun olmadığını, canı sıkılınca kimsenin ben artık oynamıyorum deme hakkı olmadığını tam olarak kavratılmalı. Kızınca "ben anneme gidiyorum" demenin, boşanmayla eş ve cocukla ilgili sorumlulukların ortadan kalkmadığının, bununda bir bedeli olduğunun farkına varmalı birey. Yada nikah kıyılmadığı zaman birtakım haklardan mağrum kalınacağını..

Gerçek olaylar temel alınarak ve hukukçuların görüşlerine başvurularak içeriği hazırlanacak böyle bir ders kanımca özellikle magazin dünyasının çevrelediği, insanların iki günde bir evlenip boşandığı, habire eş değiştirdiği bir sanal dünyayı izleyerek büyüyen çocuklarımızın gerçekle yüzleşmesine katkı sağlayacaktır.

Bu dersi kim vermeli? Böyle bir dersi okutacak öğretmenlik alanımız yok. Kısa süreli bir öğretmenlik kursundan geçirilmek kaydıyla ve uygun bir ders ücretiyle emekli hukuçulardan yararlanılabilir. Hatta belkide bu dersi okutmak üzere genç avukatlar arasından talip olanlar atanabilir. Dahası hukuk mezunu pek çok kadrolu öğretmeni var bakanlığın....

Ehh bu durumda x okulunun y programının lisans üstü öğrencilerinin dönem projesinin ne olacağıda ortaya çıktı..