Merhabalar.

Öncelikle firmanın vekili olan avukattan profesyonel görüş alınmış olup, ek tecrübe varsa faydalanmak için yazıyorum

Kısaca konunun özeti;

Tüketici internet üzerinden ürün alır. Kargo tutanağına ürünü teslim aldığına dair imza atar. Sonra ürünü açar ve kırık olduğunu görür. Fakat kargo tutanağını sağlam olarak teslim aldığı varsayımı ile imzalamış olduğu için, kargo bu hasarı üstlenmez. Tüketici bir hışımla firmaya iade talebini iletir "bana kırık göndermişsiniz" diyerek. Kargoya tutanak tutturmadığı için iade talebi reddedilir. Tüketici THH'ye başvurur, THH ücret iadesine karar verir. Firma da 275 TL'lik bir ürün için müşteriyle kavgalı olmaya gerek yok diyerek ödemeye karar verir. Ödemenin yapılması için tüketiciden ürün istenir. Tüketici ürünü attığını, dolayısıyla göndermeyeceğini söyler ve ödeme yapılması için küfür eder.

Şimdi ortada ürün yok. Tüketici de THH kararını icraya vermiş durumda. İcra ve vekalet masrafları dahil 622 TL talep ediliyor. İki ayrı vekilimiz, icra mahkemesinin şekle bakacağını, ürünü önemsemeden icrayı uygulayacağını tahmin ediyorlar. Görüşü olan var mıdır veya emsal bir karar duyan var mıdır?

Bu arada THH ürünün hasarlı değil ayıplı olduğuna hükmetmiş.

Normalde Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği "Tüketicinin yükümlülükleri" başlığı altında şu şekilde denilmektedir;

"MADDE 13 – (1) Satıcı veya sağlayıcı malı kendisinin geri alacağına dair bir teklifte bulunmadıkça, tüketici cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimi yönelttiği tarihten itibaren on gün içinde malı satıcı veya sağlayıcıya ya da yetkilendirmiş olduğu kişiye geri göndermek zorundadır."

Tüketici bu yükümlülüğü yerine getirmeyeceğini, ürünü göndermeyeceğini, parasını de her türlü alacağını küfürlü bir dille elektronik ortamda ifade etmiştir.

İcraya itiraz davası açmalı mıdır? İcrayı ödeyip nitelikli dolandırıcılık davası mı açmalıdır?

Görüşleriniz için şimdiden çok teşekkür ederim.