Öncelikle merhaba, şimdiden tüm yardımlarınız için teşekkür ederim. Konuya uygun bölümün sözleşmeler hukuku olup olmadığından emin değilim, aslinda olay bir icra olayı ancak hukuki problem bir sözleşme ihlali olduğu için buraya açtım. Bir hatam olduysa kusura bakmayın.

Başımıza gelen olay şu şekilde; daha önce kendileriyle 2 farklı dosya kapattığımız x varlık yönetim şirketi, y bankasına ait olan borcumuzu yani 3.dosyamızı da tahsil etmek için geçtiğimiz yıl borçlu babam ile ayda 490 tl'den 47 ay taksitle bir icra anlaşması yapmış. Ancak anlaşma diğer yaptıkları tüm anlaşmalar gibi sadece telefon üzerinde kalmış, yani kendisine herhangi bir vesika verilmemiş. İlk taksidi tahsil eden alacaklı kuruluş babamın kendilerine sıra cetvelinin bir örneğini göndermesi üzerine 2.taksidin ödeme günü geldiğinde "biz anlaşmayı bozduk, anlaşmada usulsüzlük var taksidi yatırmayın" diyerek babamın taksidi yatırmasına engel olmuş. Benim durumlardan bihaber olmam ve babamın da kuruma güvenmesi sonucu olay öyle kapanmış.

Burası olayın kanaatimce hukuka aykırı kısmı, ortada kurulmuş bir sözleşme var ve bunun ihlali söz konusu, zaten hukuk mücadelemi de bu olay üzerinden yürüteceğim. Henüz yeni mezun olmuş bir meslektaş adayınız olarak nasıl bir yol izlemeliyim ? Elimizde bir tek o anlaşmaya dayanarak yatırdığımız ilk taksidin dekontu var, görüşme kayıtları ve yaptılarsa (muhtemelen imha etmişlerdir) sözleşme de onların elinde. Sicil affı vesilesiyle yaptığımız son pazarlıklarda o tarihte yapılan ve kendilerince tek taraflı irade beyanı ile bozulan anlaşmanın bir nüshasını, ayrıca her konuşmanın başında "güvenliğimiz için" kayıt edildiği beyan edilen bu telefon görüşmelerinin kayıtlarını kendilerinden istedim, tahmin edeceğiniz üzere vermediler. Anlayacağınız delil toparlama konusunda elim kolum bağlı, görüştüğüm bir kaç avukat tanıdığım mevcut delillerle daha doğrusu olmayan delillerle bu işten bir şey çıkmayacağını söyledi. Aklıma son çare olarak dolandırıcılık suçundan şikayette bulunup ceza davası açılmasını sağlamak geliyor, bu sayede yapılan telefon görüşmeleri ve protokoller mahkeme huzuruna gelir, ceza mahkemesinin kararı da hukuk mahkemeside lehime bir kanaatin oluşmasında yardımcı olur belki. Ama suç unsurlarının oluşup oluşmadığı konusunu da detaylıca irdelemedim, belki de dolandırıcılık kapsamına giren bir durum yoktur ortada bilemiyorum. Hem tecrübe hem de bilgi eksikliğimden dolayı aklıma başka da bir şey gelmiyor gerçekten.

Belki bir faydası olur umuduyla bilahare bimer ve bddk'ya da durumu bildirmeyi düşünüyorum.

Bundan sonrasında her ne kadar bir hukuksuzluk yaşanmamış olsa da bazı kuruluşların ne kadar etikten ve ahlaktan yoksun olduklarını görmeniz açısından anlatacağım.

Bu sene nisan ayında 60 ay vade ayda 490 liradan anlaşmak için mesaj attılar zat-ı muhteremler, o dönemde hem babam koroner bypass ameliyatı olduğu için hem de başka bir varlık şirketi ile süregelen bir anlaşmamız olduğu ve dolayısıyla kendilerine ödeme yapamayacağımız için kendilerine geçen yıl yaptığımız anlaşma ile ödeme niyetinde olduğumuzu gösterdiğimizi, ancak mevcut şartlar itibariyle bir ödeme yapamayacağımızı, şartlar düzeldiğinde kendileriyle bir anlaşma yapacağımızı beyan ettik. Kisa zaman önce de elimize bir miktar toplu para geçince bu icra denen illetten kurtulalım dedik, dosyalarımızı elinde bulunduran birçok varlık şirketi, banka ve avukat ile görüştük. Bu olayda bahsi geçen varlık şirketi hariç hepsi makul fiyatlar çıkardılar bize. Yani en azından icra dosyasında talep ettiklerine 1-2 bin tl daha ekleyip öyle bir fiyat çıkardılar, bu varlık şirketi ise 2 ay içinde uçmuş, yaklaşık 20 binlik ana borcu faizlerle beraber 87 bin TL'ye kapatmak istiyorlar. En son pazarlıklarla peşin 45 bin tl gibi bir fiyata çektik rakamı. Ancak bu bile bizim için ve piyasa için uçuk bir rakam. Daha geçen sene taksitlerle 23 bine anlaşan sonra da anlaşmayı bozan, 2 ay önce de 27-28 bin tl gibi bir rakama yine taksitle bizzat kendileri anlaşmaya çalışan bu firmanın 2 ay sonra bu denli fahiş bir fiyat çıkarması bana kalırsa en hafif deyimle şark kurnazlığıdır, fırsatçılıktır. Yaklaşık ülkenin 5'te 1'ini ilgilendiren, devletimizin borçlu vatandaşlarını koruma amacıyla çıkarmış olduğu sicil affı KHK'sını bu şekilde insanları mağdur etmek amacıyla kullanmalarını sektöre yeni adım atmış bir hukukçu olarak içime sindiremiyorum. Baştan beri böyle bir tutumları olsa "politikaları bu, anlaşma yoluna gitmiyorlar" deyip durumu kabulleneceğim ancak henüz 2 ay evvel pazarlıklarla indikleri miktarın yarısına kendileri teklif getirirken bugün 2 katını peşin istemeleri cidden bir kötüniyet göstergesi, yani evet alacaklı onlar ve indirim yapmak zorunda da değiller doğru ama bu kadar farklı bir tutum göstermeleri karşısında hakikaten şaşkın ve öfkeliyim. Sonuçta insanlarin uğrunda intihara kadar sürüklendiği bir mesele bu icra meseleleri, bu kadar rahat bir şekilde insanlarla oynamalarına nasıl izin veriliyor anlamadım, ödememe taraftarı olsak böyle bir tutumu anlayabilirim ama biz elimizden geldiğince ödeme yanlısı olduğumuzu beyan ettik kendilerine, çocuk oyuncağı değil ki bu işler bir gün 20 dediklerine öteki gün 80 diyebiliyorlar, bu nasil bir mantıksızlık. Bir de bizim bu kuruluşla ilk anlaşmamız değil bu, daha önce 2 dosya daha kapattık ve olumsuz hiçbir şey yaşamadık/yaşatmadık, bu tarz bir tavrı neden gösteriyorlar çözemedim, böyle bir tavrı hak ettiğimizi de düşünmüyorum. Avukatlarıyla temas etmek istedim ancak iletişime geçmeme izin vermiyorlar ne hikmetse, katip olduğunu düşündüğüm isimlerle irtibat kurabiliyorum ancak onlarla da bir sonuca varmak mümkün olmuyor.

Özetle ne yapacağımızı bilemiyorum, yardımlarınızı bekliyorum, şimdiden teşekkür ederim, saygılarla.