+ Konuyu Yanıtla
1 den 2´e kadar toplam 2 ileti bulundu.

Konu: İİK 153. Maddenin Uygulanması Hakkında

İİK 153. Maddenin Uygulanması Hakkında Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Aug 2010
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    9
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Question İİK 153. Maddenin Uygulanması Hakkında

    Selamlar,

    1989 yılında koyulmuş bir ipoteği kaldırmam gerekiyor. İpoteği koyan kişi ölmüş, 4 mirasçısı var biri yatalak hasta olduğu için vekalet vermesi mümkün değil. İİK 153'e göre eski parayla 4.000.000 tl olan ipotek bedelini 4 TL olarak depo ederek ipoteği kaldırmak istiyorum. 2 sorum var,

    1. İcra müdürlüğüne yazacağım dilekçede ipotek alacaklısı olarak ölen kişiyi mi göstereyim yoksa mirasçılarını mı? Anladığım kadarıyla ölen ipotek sahibini alacaklı olarak gösterirsem tapu müdürlüğüne müzekkere yazılıp adresi öğrenilecek ve o adrese tebligat yapılacak. Haliyle mirasçılara tebligat yapılmayacağı için süreç kısalmış olacak, doğru mu?

    2. İcra dairesine başvuruyu tam olarak nasıl yapmam gerekiyor, dilekçe yazıp, dosyaya koyup tevziye gitmem yeterli midir yoksa takip başlatırken yapıldığı gibi program üzerinden mi yapmak gerekiyor?

    Saygılar, iyi çalışmalar...



    Hukuki NET Güncel Haber

    İİK 153. Maddenin Uygulanması Hakkında konulu yargıtay kararı ara
    İİK 153. Maddenin Uygulanması Hakkında konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Jul 2001
    İletiler
    5.745
    Blog yazıları
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    17
    Dosya Yükleme
    53

    Tanımlı Cevap: İİK 153. Maddenin Uygulanması Hakkında

    T.C.
    YARGITAY
    16.CEZA DAİRESİ
    ESAS NO: 2015/1153
    KARAR NO: 2015/1604
    KARAR TARİHİ: 28.05.2015

    ÖZET: Somut olayda; sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı, eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu, iddiaların kanıtlanamamasının iftira suçunun mevcudiyetine sebebiyet vermeyeceği gözetilmeden, unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi isabetsizdir.

    (5237 S. K. m. 267)

    Dava ve Karar: Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

    İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı, eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu, iddiaların kanıtlanamamasının iftira suçunun mevcudiyetine sebebiyet vermeyeceği gözetilmeden, unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

    SONUÇ: Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla ye-rinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.05.2015 tarihinde oy birliği ile, karar verildi.



    T.C.
    YARGITAY
    16. CEZA DAİRESİ
    ESAS NO: 2016/5167
    KARAR NO: 2016/6362
    KARAR TARİHİ 18.11.2016

    >TAKİPSİZLİK KARARI, TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZIN REDDİ, KANUN YARARINA BOZMA.

    >EŞİNDEN BOŞANAN KADININ İNTİKAM AMACIYLA BOŞANDIĞI KOCASI HAKKINDA ASILSIZ ŞİKAYETLERDE BULUNARAK SORUŞTURMA AÇILMASINI SAĞLAMASI VE AİLE MAHKEMELERİNDEN 6284 SAYILI KANUN KAPSAMINDA SÜREKLİ TEDBİR TALEBİNDE BULUNMASI " İFTİRA SUÇUNU OLUŞTURA BİLECEĞİ"

    > C. SAVCISININ BU YÖNDEKİ DELİLLERİ TOPLAYARAK ETKİLİ BİR SORUŞTURMA YAPMADAN ANAYASAL DİLEKÇE ŞİKAYET HAKKINI KULLANDIĞI GEREKÇESİYLE TAKİPSİZLİK KARARI VEREMEYECEĞİ.



    İftira suçundan şüpheli L.S. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12.08.2015 tarihli ve 2015/27.. soruşturma, 2015/46.. Sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair Trabzon 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10.11.2015 tarihli ve 2015/14.. değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre müştekinin 25.02.2015 tarihli şikayet dilekçesinde, eski eşi olan şüphelinin hakkında sürekli asılsız şikayetlerde bulunarak soruşturma açılmasını sağladığını ve aile mahkemelerinden 6284 Sayılı Kanun kapsamında sürekli tedbir talebinde bulunduğunu beyan ettiği, yine şikayetçinin 16.04.2015 tarihli ek dilekçesinde olaya dair tanık isimlerini belirttiği nazara alındığında, müşteki hakkında şüphelinin şikayeti üzerine açılmış tüm soruşturma dosyaları ile aile mahkemelerinden alınan tedbir kararı dosyalarının tamamının temin edilerek incelenmesi ve yapılan incelemenin ismi belirtilen tanıkların beyanları ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 Sayılı Kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanunun 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle;

    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Trabzon 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10.11.2015 tarihli ve 2015/1456 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 12.05.2016 gün ve 94660652-105-61-1494-2016- Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunmuştur.


    I-)OLAY:

    Şikayetçi ...'e karşı işlendiği iddia edilen iftira suçuna dair olarak şüpheli L.. S... hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının 12.08.2015 tarih ve 2015/2789 soruşturma, 2015/4672 Sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararıyla, şüphelinin Anayasal dilekçe şikayet hakkını kullandığı gerekçesiyle suçun unsurlarının oluşmadığından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, şikayetçi ...'in karara süresinde itirazı üzerine, Trabzon 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 10.11.2015 tarihli ve 2015/1456 değişik iş sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği, kesin olan bu karara karşı şikayetçinin eksik soruşturma yapıldığına dair müracaatı üzerine, kanun yararına bozma talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.


    II)KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:

    Kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karara, müşteki tarafından eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle yapılan itirazın reddine dair mercii kararının, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.


    III) HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:

    Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
    Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
    Bir fiilin işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal hazırlık soruşturmasına başlanmasını ifade eden ilkeye "araştırma mecburiyeti ilkesi"; hazırlık soruşturmasının neticesinde fiilin takibini gerektirecek hususlarda fiilin ve failin belli olması, yeterli emareler teşkil edecek vakaların bulunması, başka bir ifade ile, şüphelerin ciddî olduğunun tespit edilmesi ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, yetkili makam tarafından kamu davasının açılmasını ifade eden ilkeye ise "kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi" denilmektedir.

    Diğer taraftan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 13. maddesi uyarınca da, temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen kimselere etkili bir başvuru yapma hakkı tanınması zorunlu olup, anılan hükmün uygulanmasına dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında, (Örn: Vilko E. - Finlandiya kararı 2007; Sürmeli - Almanya kararı 2006) etkili başvuru yolunun hem teoride, hem pratikte erişilebilir, yeterli ve etkili olması gerektiği belirtilmektedir.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; şikayetçinin 25.02.2015 tarihli şikayet dilekçesi ile 16.05.2015 ve 15.07.2015 tarihli ek dilekçelerinde eski eşi olan şüphelinin sürekli olarak kendisi hakkında asılsız şikayetlerde bulunarak soruşturma açılmasını sağladığı aile mahkemesinden 6284 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca tedbir talebinde bulunarak iftira suçunu işlediğini beyan etmesi karşısında şikayetçi hakkında şüphelinin şikayeti üzerine yapılmış tüm soruşturma ve 6284 Sayılı Kanuna göre verilmiş tedbir kararlarına konu evrak dosyaya getirtilmeden soruşturma sonunda bir kısım kovuşturmaya yer olmadığına kararlar dosyaya konularak 12.08.2015 tarihinde şüphelinin Anayasal şikayet-dilekçe kullandığı suçsuz olduğunu bildiği bir kişiye karşı suç yükleme özel kastının bulunduğuna dair delil elde edilememesi ve suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında, itiraz merciince, soruşturmanın eksik yapılmış olduğu gözetilerek, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulüyle, soruşturmanın tamamlanması için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gerekirken, itirazın reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.

    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, Trabzon 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 11.10.2015 tarihli ve 2015/1456 değişik iş sayılı kararının, 5271 Sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.11.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    T.C.
    YARGITAY
    21. CEZA DAİRESİ
    ESAS NO. 2015/11077
    KARAR NO. 2017/1478
    KARAR TARİHİ. 22.3.2017


    >BAŞKASINA AİT KİMLİK VEYA KİMLİK BİLGİLERİNİN KULLANILMASI--SUÇUN NİTELİĞİNİN DEĞİŞMESİ--SUÇTA TEKERRÜR--ADLİ EMANET

    5237/m.179/3, 206/1, 267, 268

    5271/m.226

    ÖZET : Dava, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçuna ilişkindir.

    148 promil alkollü olduğu halde araç kullanırken yakalanan sanığın, kendisini mağdurun kimlik bilgileri ile görevlilere tanıtarak hakkında trafik suç tutanağı düzenlenmesine neden olmaktan ibaret eylemi, 5237 Sayılı TCK'nun 179/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğundan; sanığın bu suçtan hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla mağdurun kimlik bilgilerini beyan etmesinin 267. maddede düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden karar verilmesi,

    Sanık hakkında, savunma hakkı verilmeden iddianamede gösterilmeyen 5237 Sayılı TCK'nun 206/1. maddesinden hüküm kurulmak suretiyle 5271 Sayılı CMK'nun 226. maddesine aykırı davranılması,

    Birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,

    Suça konu belgenin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi isabetsizdir.

    DAVA : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

    Ancak;

    1-) 148 promil alkollü olduğu halde araç kullanırken yakalanan sanığın, kendisini mağdurun kimlik bilgileri ile görevlilere tanıtarak hakkında trafik suç tutanağı düzenlenmesine neden olmaktan ibaret oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen eyleminin, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre güvenli şekilde alkollü araç kullanma sınırının 100 promil olarak kabul edilmesi nedeniyle, eylemin 5237 Sayılı TCK'nun 179/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğundan, sanığın bu suçtan hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla mağdurun kimlik bilgilerini beyan etmesinin TCK'nun 268. maddesi delaletiyle 267. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

    Kabul ve uygulamaya göre de;

    2-)Sanık hakkında, savunma hakkı verilmeden iddianamede gösterilmeyen 5237 Sayılı TCK'nun 206/1. maddesinden hüküm kurulmak suretiyle 5271 Sayılı CMK'nun 226. maddesine aykırı davranılması;

    3-)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 Sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği cihetle İpsala Asliye Ceza Mahkemesi'nin 09.11.2010 gün ve 2008/238 Esas ve 2010/380 Karar sayılı ilamın, tekerrüre esas alınan İpsala Asliye Ceza Mahkemesi'nin 02.11.2010 gün ve 2008/321 Esas ve 2010/379 Karar sayılı ilamından daha ağır hükümlülük içerdiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    4-)... Adliyesi Adli Emanetinin 2013/305 sırasında kayıtlı suça konu belgenin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,

    Yasaya aykırı;

    5-)T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine dair olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,

    SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 Sayılı Yasayla değişik 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının ve 1412 Sayılı CMUK'nun 326/son ve 5275 Sayılı Kanun'un 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam sebebiyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olmayacağı hususunun saklı tutulmasına, 22.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    T.C
    YARGITAY
    11.CEZA DAİRESİ
    ESAS NO: 2015/ 475
    KARAR NO: 2017 / 571
    KARAR TARİHİ: 01.02.2017


    TCK'nun 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir.

    TCK'nun 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması, TCK'nun 267/1. maddesinde tanımlanan "iftira" suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir.

    Somut olayda; yakalama tutanağı içeriğine göre, kolluk üst aramasında üzerinde kriminal rapora göre esrar maddesi bulunan sanığın, kendisi hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla kolluk görevlilerine kendisini kardeşi ... ismi ile tanıtarak, ... hakkında uyuşturucu bulundurmaktan dava açılmasına sebebiyet veren sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK'nun 268/1. maddesinde öngörülen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de; sanığa 5237 sayılı Kanunun 206/1. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası verildiği, sanık hakkında 62. madde uygulandığında 2 ay 15 gün hapis cezası yerine 5 ay hapis cezasına hükmedilmesi,

    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasanın 326/son maddesi gereği sonuç ceza itibariyle kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 01.02.2017 gününde oy birliği ile karar verildi.


    4. Hukuk Dairesi 2006/9661 E., 2008/1773 K.

    İFTİRA

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    Sanığın borcunu ödememek için kendisi tarafından düzenlenen 05.01.2004 tarihli belgenin katılan tarafından, rızası dışında elde edildiğini iddia ederek katılanı sahtecilik, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarından C.Savcılığı'na şikayet ettiğinin anlaşılması karşısında, iftira suçunun sübuta erdiği gözetilmeden yasal temelden yoksun gerekçelerle beraat kararı verilmesi,

    Yasaya aykırı ve katılan Kader vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
    Hukuki Net - Hukuk Arama Motoru - İyi günler Türkiye, her nerede uyuyor veya uyutuluyorsan!

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. [Taşınmaz haczi] Gayrimenkul satışı’nda 100.maddenin uygulanması
    İyi günler , Bir gayrimenkul üzerine haczim var benimle birlikte bir haciz daha bulunmakta fakat o haczin 1 yıllık süresi dolmuş . Benim sormak...
    Yazan: medwig Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 10-04-2018, 08:58:53
  2. Sözleşmede belirtilen maddenin belediye sebebiyle farklı uygulanması
    Arsama karşılık başka bir arsada yapılacak olan binadan noterde kat karşılığı daire sözleşmesi yaptık.Sözleşmenin feshinde fesheden taraf 100.000 tl...
    Yazan: antuman35 Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 11-10-2011, 14:16:39
  3. Yönetmeliğin uygulanması hakkında
    Merhabalar. Kamuda çalışıyorum. Bir evrakta müdürümle fikir ayrılığına düştük. Şöyleki; mükelleflerimimz firmalarındaki değişiklikleri 60 gün...
    Yazan: avarbey Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 03-11-2010, 19:55:45
  4. 506 sayılı kanunun Ek 5. maddesinin IV numaralı bendinin uygulanması hakkında Tebliğ Hakkında
    "506 sayılı kanunun Ek 5. maddesinin IV numaralı bendinin uygulanması hakkında tebliğ" uyarınca, şirketlerde ağır sanayilerde çalışanlar 20 yıl...
    Yazan: bistroman Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 28-09-2007, 17:33:37
  5. TCK 356.maddenin etkileri ve bu maddenin sonuçları
    iyi günler, ya ben bi kaç konuda size danışmak istiyorum ve değerli fikirlerinizi ve yardımalrınızı bekliorum ben şu an 28 yaşındayım ve biraz zor...
    Yazan: erdalsi Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-03-2006, 11:01:14

İlgili Hukuk terimleri

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.