21/07/2016 tarihinden itibaren ''olağanüstü hal dönemi'' nde çıkartılan kanun hükmünde kararname sayısı, 23/01/2017 tarihinde çıkartılan 682, 683, 684, 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ile 19 a ulaşmıştır. Bu yazımda 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan ''Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'' hakkında bilgi vereceğim.
Kanaatimce söz konusu 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, Olağanüstü Hal Döneminde, olağanüstü hale sebebiyet veren hususları bertaraf etmek amacıyla çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler arasında en ihtiyaç duyulan Kararnamedir. Şöyle ki; olağanüstü hal ilanı ile olağan hukuk kuralları dışında hukuk kuralları uygulama alanı bulsa da, ''hukuk devleti'' ilkesinin terk edilmemesi gerekmektedir. Buna paralel olarak, ilgili kanun hükmünde kararnameler ile meslekten açığa alınmalar ve ihraçlara karşı yargı yolunun açık olması, kişinin ''hak arama hürriyeti'' nin sağlanması ve yürütmenin durdurulması kararı verilmesinin yasaklanmasına istinaden ağır işleyecek yargı sürecinin pratik hale getirilmesi bu kapsamda mağduriyetlerin önlenmesi mümkün kılınmalıdır.

1 inci maddede söz konusu Komisyonun oluşumu anlatılmaktadır. İlk fıkraya göre ''olağanüstü hal kapsamında, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur.'' Bu kapsamda Komisyonun kuruluş gayesi ilgili kararnameler aracılığı ile ''doğrudan'' tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmesi ve karara bağlamasıdır. Biraz daha basite indirgemek gerekirse; ilgili kararnamenin ekinde, gerçek yahut tüzel kişinin isminin mevcut olması ile, meslekten ihraç edilen ve hak ve hürriyetleri kısıtlanan bireylerin söz konusu Komisyona başvuru aracılığı ile hak kaybının önlenmesidir.
1 inci maddenin ikinci fıkrasını incelediğimizde, komisyonun 7 kişiden oluşacağı, ve bu kişilerin belirlenmesi hususu düzenlenmiştir. Buna göre;
Üç üye: Kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından,
Bir üye: Adalet Bakanlığının merkez teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hakim ve savcılar arasından Adalet Bakanı tarafından,
Bir üye: Mülki idare amirleri sınıfına mensup personel arasından İçişleri Bakanı tarafından,
İki üye: Yargıtay’da ve Danıştay’da görev yapan tetkik hakimleri arasından HSYK tarafından belirlenecektir.
1 inci maddenin son fıkrasında ise, Komisyonun toplantı ve karar yeter sayısının dört olduğu ve oylamalarda çekimser oy kullanılamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Kararnamenin 2 inci maddesini incelediğimizde, Komisyonun görevlerini düzenlediğini görmekteyiz. Maddenin ilk fıkrasına göre komisyona başvuru hakkı bulunanlar;
Kamu görevinden, meslekten, görev yaptığı teşkilattan çıkarılan ya da ilişiği kesilmesi,
Öğrencilikle ilişiği kesilen,
Dernekler, vakıflar, sendika, federasyon ve konfederasyonların, özel sağlık ve eğitim kurumları, vakıf yükseköğretim kurumları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması,
Emekli personelin rütbelerinin alınması hususlarında komisyona başvuruları inceleme ve karara bağlama görevi verilmiştir.
Akabinde 2 inci fıkrası ile, olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri ile hukuki statüsünde değişiklik olan gerçek ve tüzel kişilerin 1 inci fıkraya girmeyen haller ile ilişikli başvurularının incelenme yetkisi komisyona verilmiştir.
Buradan anladığımız kadarıyla Olağanüstü hal döneminde, doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilmeyen işlemler, komisyon görevi dışındadır.
3 üncü fıkrasında ise ilgili hususlara bağlı olarak olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerde yer alan ilave tedbirler ile kanun yollarının açık olduğu işlemler hakkında ayrıca başvuru yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda, kanun hükmünde kararnamenin doğrudan temel hak ve hürriyetleri kısıtlamadığı durumlara karşı yargı yolunun açık olduğunun kabul edilmesine istinaden komisyona başvurulamayacaktır. Bununla birlikte yine kanun hükmünde kararnamede yasa yolunun gösterildiği hallerde de komisyona başvurulamayacaktır.

Kararnamenin 3 üncü maddesinde ise komisyonun görev süresi belirlenmiştir. Söz konusu süre 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl olarak belirlenmiştir. Ek olarak Bakanlar Kurulunun gerekli görmesi durumunda, 2 yıllık sürenin bitimi ile birer yıllık süreler ile uzatılabileceği hüküm altına alınmış, ancak söz konusu uzatmaya azami sınır getirilmemiştir.

Kararnamenin 4 üncü maddesinde komisyon üyelerinin güvence ve hakları düzenlenmiştir. Madde uyarınca komisyon üyelerinin ;
a) Komisyon tarafından kabul edilebilir mazereti olmaksızın bir takvim yılı içinde toplam beş Komisyon toplantısına katılmaması,
b) Ağır hastalık veya engellilik nedeniyle iş göremeyeceğinin sağlık kurulu raporuyla belgelenmesi,
c) Görevi ile ilgili olarak işlediği suçlardan dolayı hakkında verilen mahkûmiyet kararının kesinleşmesi,
ç) Geçici iş göremezlik halinin üç aydan fazla sürmesi,
d) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 302 nci, 309 uncu, 310 uncu, 311 inci, 312 nci, 313 üncü, 314 üncü ve 315 inci maddelerinde yazılı suçlar nedeniyle hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılması,
e) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle hakkında Başbakanlıkça idari soruşturma başlatılması veya soruşturma izni verilmesi, şartları gerçekleşmeksizin süreleri sona ermeden görevlerine son verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
2 inci fıkrasında üyelerin mali ve sosyal hakları güvence altına alınmıştır.
3 üncü fıkrada ise Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca Komisyon üyeleri için soruşturma yapılması Başbakan veya görevlendireceği bakanın iznine tabi olup, soruşturma izni verilmesi veya verilmemesine ilişkin kararlara karşı itirazlar Danıştay tarafından karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.

Kararnamenin 5 inci maddesinde, komisyonun bilgi ve belge isteme hakkı düzenlenmiştir.

Kararnamenin 6 ıncı maddesinde ise, üyelerin ve Komisyon çalışmalarında görevlendirilenlerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasında edindikleri, kamuya, ilgililere ve üçüncü kişilere ait gizlilik taşıyan bilgileri, kişisel verileri, ticari sırları ve bunlara ait belgeleri, bu konuda kanunen yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamayacağı, kendilerinin veya üçüncü kişilerin yararına kullanamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından sonra da devam eder.

Kararnamenin 7 inci maddesinde komisyona yapılacak başvurunun usul ve süreleri düzenlenmiştir. Maddeye göre, başvurular valilikler aracılığı ile yapılacaktır ve valilikler gecikmeksizin söz konusu başvuruyu komisyona ileteceklerdir. Ek olarak kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarılanlar veya ilişiği kesilenler, son görev yaptıkları kuruma da başvurabileceklerdir.
Maddenin devamı hükümlerinde ise başvuru süresi düzenlenmiştir. Hükümlere göre başvuru süresinin tespiti, komisyonun başvuru almaya başlayacağı tarihten önce çıkan KHK lar ile ilgili olanlar ve komisyonun başvuru almaya başladığı tarihten sonra çıkan KHK lar ile ilgili olarak iki husus mevcuttur.
a- Komisyonun başvuru almaya başlayacağı tarihten önce çıkan Kanun Hükmünde Kararnamelerle ilgili başvurular, komisyonun başvuru almaya başladığı tarihten itibaren 60 gün içerisinde yapılmalıdır. Komisyonun başvuru alma tarihinin, 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname Geçici 1 inci maddesi uyarınca, maddenin yayımlandığı tarihten itibaren 6 ayı geçmemek üzere başbakanlıkça ilan edileceği belirtilmiştir.
b- Komisyonun başvuru almaya başlayacağı tarihten sonra çıkan Kanun Hükmünde Kararnamelerle ilgili başvurular, ilgili Kanun Hükmünde Kararnamenin Resmi Gazetede yayımlanma tarihinden itibaren 60 gün içerisinde yapılmalıdır.
Geçici 1 inci maddenin 3 üncü fıkrası uyarınca, komisyonun görev alanına giren hususlarda daha önce herhangi yargı mercine başvurmuş yahut dava açmış olanlar için de 7 inci maddedeki usuller uygulanacaktır. Belirtilen sürelerin dışında yapılan başvuruların 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname madde 7/3 uyarınca işleme alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Kararnamenin 8 inci maddesi uyarınca, yapılan başvurular, aranan şartlara uygunluk bakımından ön incelemeye tabi tutulacaktır. 9 uncu maddesi uyarınca komisyon inceleme ile, başvurunun reddine yahut kabulüne karar verir.

Kararnamenin 10 uncu maddesi uyarınca, kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarılan ya da ilişiği kesilenlere ilişkin başvurunun kabulü halinde karar Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Başvurusunun kabulüne karar verilen ve bildirimi yapılan personelin atama tekliflerinin; Devlet Personel Başkanlığınca, daha önce istihdam edildikleri kurumlar dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarında, eski statülerine ve unvanlarına uygun pozisyonlara, ikamet ettikleri il dikkate alınarak 15 gün içinde yapılacağı belirtilmiştir. Kişilerin statü, unvan ve yürüttükleri görevleri itibariyle başka kurumlarda görevlendirmelerinin mümkün olmaması hali istisna tutulmuştur.
Maddenin 2 inci fıkrası ilgili KHK tarafından tesis edilen işlem ile kurumsal olarak zarar görenleri ilgilendirmektedir. Hükme göre başvurunun kabulü halinde, işlem tesis edilen KHK, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, başvurusu kabul olan için ortadan kalkar.

Kararnamenin 11 inci maddesi uyarınca, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerince tesis edilen işlem sonucunda mağdur olan kişi ve kurumların, başvurularını inceleyen komisyon kararları yargıya açıktır. İlgili karara karşı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde iptal davası açılabilecektir.

Velhasılı kelam, ülkemizin bu zor günlerinde en azından Olağanüstü Hal Kararnamelerince mağduriyetlerin yaşanmasını önleme gayesi ile, yargı yolunun açılması ve belirsizliğinin giderilmesi, ''hukuk devleti'' kavramını ve kavramın getirdiği güveni hissetmemize sebep olacaktır. Saygılarımla...

Yazının Kaynağı İçin Tıklayınız


Diğer Yazılarım İçin Tıklayınız

https://www.sametcanaslan.com