Arkadaşlar merhaba, öncelikle yardımcı olacaklara şimdiden teşekkür ediyorum. Yardımlarınızı bekliyorum.

Eşim özel bir bankada gişe personeli olarak 4 yıldır çalışmaktadır. Sürekli şube değişikliklerinden sonra 3-4 aydır yeni bir şubede görev yapmaktadır. Yeni şubenin müdürü olan hanım eşimi odasına çağırıp "biz seni bir kaç ay içerisinde işten çıkarıcaz, senin için kötü referans olmasın git kendin istifanı ver IK ya" gibi kelimeler kullanmış. Güzel bir cuma günü tam iş çıkışında hafta sonu diye sevinirken asık bir suratla eve geldi. Elindede abuk subuk bir performans uyarı yazısı. Bu olaydan 2 gün sonra tekrar müdür bu sefer şubenin dışarısına çağırarak orda "naptın düşündün mü? istifanı verecekmisin" gibi sorular sormuş, eşimde "hayır ben istifamı vermek istemiyorum" şeklinde cevap vermiş. Bunun üzerine gülerek alaylı bir konuşma tarzıyla "3 ay daha 2 bin tl alıyım diyosun yani" demiş. "Biz seni zaten bir kaç ay sonra işten çıkarıcaz, napıcaksın ağzınla kuşmu tutacaksın" gibi aşağılarcasına kelimeler kullanmış. Bu konuşmalarında ses kaydı mevcut. Eşim günlerdir mutsuz, üzgün, severek gittiği işine hiç gitmek istemiyor, her gün o kadınla yüzyüze gelip bu tavırlarını çekmek istemiyor. Bu konuyla ilgili hukuki anlamda ne yapabileceğimizi merak ediyorum.

Ayrıca verdikleri uyarı yazısında satış performansı düşüklüğü haricinde "görev ve sorumluluklarını yerine getirmeme" gibi bir ibare yer alıyor. Böyle bir durum söz konusu değil. Bununla ilgilide bir savunma veya noterden ihtar şeklinde bir yazı gibi bişey çekmek gerekir mi?


Ses kaydı içinde aşağıdaki karardan dolayı sorun olmayacaktır diye düşünüyorum. Çünkü başbaşa yapılmış bir konuşmadır. Tabi doğrusunu hukukçu arkadaşlar daha iyi bilirler.

T.C. Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 28.04.2014 Tarihli 2013/26087 Esas 2014/10205 no.lu kararında; “Eylemi başka türlü ispat etmesinin mümkün olmadığı, bu savunmayı doğrulayan bilir kişi raporuna göre, sanığın başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken, toplantıda kendisine yönelik hakaret içerikli konuşmayı kayda almasını, sanığın eyleminin hukuka aykırı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı” yani, “aleni olmayan toplantıda kendisine hakaret edenin konuşmasını telefonuna kaydetmek suç oluşturmaz”, yönünde bir karar vermiştir.