+ Konuyu Yanıtla
1 den 4´e kadar toplam 4 ileti bulundu.
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Oct 2016
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Aile mahkemeleri, Boşanma avuklatığı ve bunların ahlaki ve etik yönü hakkında

    Merhaba herkese. Konuyu umarım doğru yere açmışımdır, karar veremedim forumun hangi kısmına açacağımı, en mantıklı burası geldi.

    Başlıktan da anlaşılacağı üzere yapıcı değil, eleştirel hatta belki de suçlayıcı tavırda yazacağım. Yazacaklarım her ne kadar bir çok avukatın canını sıkacak olsa da bunun konuşulması gerektiğini düşünüyorum, özellikle de avukatların da olduğu bir forumda... çünkü bunları konu edineni nedense hiç görmedim. Ben hukukçu değilim ama hukukçuların cevaplarını çok merak ediyorum. Tabi açtığım konunun kapatılması çok daha büyük bir ihtimal. Ama ilk burada yazıyorum, başka bir çok yerde de yazacağım bunları ve çok daha fazlasını. O yüzden sorun değil kapatılsa da. Yine de hukukçuların bu konuda görüş belirtmelerini isterim. Özellikle de erkek avukatların tabi ki çünkü kadın avukatlar bu konuda fazlasıyla... nasıl desem.... sanki çocuğu elinden alınmış, nafaka ve tazminat yoluyla her şeyi eski karısına devredilmiş, evden atılmış, hatta hapse atılmış bir erkek gördüklerinde bir zafer kazanmışcasına haz yaşıyorlar, bu konuda insaflı olduklarını kesinlikle düşünmüyorum (büyük çoğunluğundan bahsediyorum elbette, hepsinden değil). O yüzden özellikle erkek avukatların görüşlerini okumak isterim.

    Tartışmak istediğim konu yalnızca aile mahkemeleri ve boşanma avukatları ile sınırlı değil elbette. Yardım kuruluşları, sığınma evleri, psikologlar ve politikacıları da kapsayan büyük bir resim. Tabi sadece Türkiye ile de sınırlı değil. En azından burada sadece Türk hukuk sistemiyle ilgili konuşacağım.

    Son yıllarda aile kurumunun geçerliliği oldukça azaldı ve boşanmalar arttı, üstelik aşırı derecede arttı. Buna sebep olarak;

    * Kadınlar ekonomik özgürlüklerini elde etti,
    * Kadınlar mutsuz giden bir evliliktense, boşanmayı tercih ediyor,
    * Kadınlar artık kocalarını çekmek zorunda değil,

    gibi cümleler duyuyoruz. Genelde kadınların özgürleştiği ve güçlendiği ile ilgili cümleler...

    Buna sebep olan akım hakkında şimdilik konuşmaya gerek görmüyorum. Direkt olarak bunun hukuk ile ilgili kısmına değineceğim.

    Kadınların özgürleştirilmesi adı altında yeni ve hiçbir şey üretmeyen meslek dalları ortaya çıktı. ''Boşanma avukatı'' da işte bu meslek dallarından biri.

    Bugünlerde sıkça duyduğumuz ''kadına şiddet, kadına baskı, kadına şu, kadına bu...'' gibi sloganların ailenin yıkımında esas etken oldukları iddia ediliyor. Fakat meselenin aslına baktığımızda bunlar esas etken değil, aksine genel bir etken olamayacak kadar azınlıkta sebepler.

    Esas sebepler; teknolojinin gelişmesi, refah seviyesinin artması, insanların bireyselliğe ve teşhire (her anlamda) daha düşkün olması, feminizm, cinsel özgürlük (hatta aldatma)... vb. Ayrıca tabi ki bu sebepleri normalleştiren ve hatta yasallaştıran hukuk, sosyal bilimler, psikoloji, siyaset, ekonomi...

    Hukuk kısmına girdiğimizde, benim gördüğüm; tarih boyunca aileleri boşanma avukatlarından ve aile mahkemelerinden daha çok hiçbir sebebin yıkmadığıdır. Yani ''kadına baskı, eşitlik'' gibi cümlelerin esasında konuyla pek bir ilgisi yok.

    Her şeyden önce aile mahkemelerinin isminin neden aile mahkemesi olduğunu anlamış değilim çünkü olaylar tamamen boşanma üzerine dönüyor, yani ailenin yıkımı üzerine. Bu mahkemelerin varlığı ve dahi anlamı ailelerin yıkımı üzerine endeksli ve buradan besleniyor. Bu mahkemeler aileyi birleştirici veya uzlaştırıcı değil, aksine tarafları birbirlerine karşı tamamen suçlayıcı davranmaya teşvik ediyor, hatta mecbur ediyor, birbirine düşmanlaştırıyor.

    Boşanma avukatlarının çalışma şekilleri de keza aynı şekilde. Olaya direkt olarak boşanmaya güdümlü giriliyor. Çünkü nasıl ki aile mahkemeleri ailenin yıkımından beslenir, boşanma avukatları da tarafların boşanmasından ve kadına kazandırabileceği nafaka ve tazminat üzerinden beslenir. Kadının özgürleştirilmesi, erkeğin mahkum edilmesi pahasına yapılmaktadır ve bundan avukatlar, mahkemeler, psikologlar, sosyal bilimciler iyi paralar kazanmaktadırlar ve hepsi de birbirlerini koruyorlar gördüğüm kadarıyla.

    Şimdi burada boşanma avuklatlığının ahlaki kısmını, aile kurumuna karşı beslediği düşmanlığı ve aile kurumuna olan yıkıcı zararlarını düşünmemiz gerekiyor.

    Kadınları boşanmaya teşvik edici sözlerin arkasındaki bu dev sektörü gören bir tek ben değilimdir elbette. Erkeklerin mal varlıklarına hukuk yolu ile el koymak ve bu malları paylaşmaktan bahsediyorum.

    Uzmanların(!) konuşmaları ile boşanmaya iyice teşvik edilmiş kadının, ki bu kadın boşandığında büyük ödüller kazanacaktır, canı sıkıldığı anda kocasını boşamak istemesi ardından gelişen olaylar;

    * Kadının güçsüz ve korunması gereken cinsiyet olduğu gibi komik ve yanlış bir aksiyoma (ki ayrıca eşitliğe aykırıdır, ve hatta cinsiyetçiliktir) dayanarak kadına nafaka kazandırma gayretine girişilir. Buradaki mağduriyet hikayesinin yarattığı meslek grubu boşanma avukatlığıdır... Derhal erkek tarafının mal valığına en ince ayrıntısına kadar bakılır, ki ne kadar kazandırabilriz acaba diye. Sonuçta ne kadar kazandırırsa o kadar yüzde alacaktır boşanma avukatı. Para kimin parası? Tabi ki erkeğin. Ve bu erkek neredeyse her seferinde aslında hiçbir suçu olmayan erkektir.

    * Kadın bir de çocuğunu isteyecektir. Bunun için de ''çocuk annesine ihtiyaç duyar, önemli olan çocuğun iyiliği'' görüşü gerekecektir. Çocuğun olası (veya sözde diyelim) mağduriyeti de ayrı bir meslek grubu yaratır, yani psikologları. Kendileri aynı zamanda ''kimse boşanmak için evlenmez'' gibi cümleleri de söyleyerek boşanmanın salt erkeğin suçu olduğunu ima etmekten geri durmazlar.

    * Bir kaç tane tecavüz vakası, bir kaç tane şiddet vakası da sürekli söylenecek ve bu mağduriyet üzerinden de yeni bir iş alanı açılackatır, o da kadın dernekleri...

    * Kadınlar için de yeni bir meslek dalı; evlen, çocuk yap ya da yapma, kocanı boşa nafaka ve çocuk parasıyla keyfine bak.

    gibi... örnekler çoğaltılabilir bu konuda. Fakat hepsinin ortak yanı, erkekleri kötüleme, toplumun tüm sıkıntılarının erkeklerden kaynaklandığını ileri sürme ve kadınları mağdur melekler gibi gösterme...

    Benim düşüncem boşanma avukatlarının, aile mahkemelerinin bu konudaki yetkilerinin ciddi anlamda kısıtlanması, boşanma davalarından para kazanılmasının illegal kabul edilmesi. Aslında en güzeli; eğer ortada bir mal, mül, para akışı gerçekleşecekse bunun boşanma esnasında değil evlilik esnasında olmasıdır. Yani boşanma pahalı olmamalı, olacaksa evlilik pahalı olmalıdır. Tabi ki bunu da kadının kendisin belirleyecek, babanın başlık parası istemesinden bahsetmiyorum. Şu anda erkekler evlenirken boş kağıda imza atıyorlar resmen, evlilik en başında anlaşma üzerine kurulmalı halbuki. Boşanma avukatları da yalnızca evlilik esnasında yapılan anlaşmanın uygulanması için görev alabilmeli, gerisi avukatların eline bırakılmamalı çünkü onları ilgilendiren bir iş değil ve olmamalı da.

    Boşanma avukatları acaba bu konu ne düşünüyor merak ediyorum, ya da diğer avukatlar... Tabi hukuk ile ilgisi olmayan diğer herkesin de...



    Hukuki NET Güncel Haber

    Aile mahkemeleri, Boşanma avuklatığı ve bunların ahlaki ve etik yönü hakkında konulu yargıtay kararı ara
    Aile mahkemeleri, Boşanma avuklatığı ve bunların ahlaki ve etik yönü hakkında konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    İletiler
    14
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Aile mahkemeleri, Boşanma avuklatığı ve bunların ahlaki ve etik yönü hakkında

    Dostum en son bu siteye belki uc yil once girmistim. 6 yilda bosandim. 10 yil nafaka odedim. Kirki olmadan annesi terk etti. Yedi yasinda bir kez gordu. Sekiz dokuz yaslarinda kacirdi. Arada nafaka artirim davasi acti. 1999 agustos depreminde ankara batikentte koop evindeydim. Cok sallandik. Komsulari fikan uyandirdim. Mahalle disarida. Bizimki hala kendinde degil uyku sersemi eve giricem diyor. Kapiya yaslanmis gozleri kapali. Kendine gel diyip hafif tokat attim. Hamilede. Siddetli filan vurmam o yapida biri degilim. vurmadim da zaten. O benim uyandirdigim komsular. Karisina sabaha karsi sokakta siddet uyguladi sahidiz dediler. Ben ne kadar deprem oldu herkesi ben uyandirdim desemde bos. Tazminat icin kredi cektim. Avukat parasi icin kredi cektim. Cektigim krediyi kapatirken kredi cektim. Sirnaktaydim o yillarda. Sut anne buldum orada. Maasimin yarisi nafakaya gidiyordu. Kalan yarisi kiraya. Okuma yazma kurslarindan gelen para ve kredilerle bugune geldim. Oglum bebekti simdi onyedi yasinda. Ilk kez yedi yasinda gordu dedim ya yukari da. sekiz dokuz da kacirdi demistim hani. bosanmamiz oglum okula baslamadan once olmustu. bir gorus karari vardi ama gelip gormuyordu. okula basladigi zaman ise o bosanma kagidindaki gorus gunleri okul zamanina denk geliyordu. cocugu kacirmasi bir dert bulamamak ayri bir dert. savciliga suc duyurusunda bulunuyorsun. ben kacirmadim. gorus hakkimi kullaniyorum diyor. Nafakayi veren benim. cocugu okutmaya calisan benim. cocuk devamsizliktan sinifta kalacak. vatandasin umrunda degil. nafaka artirim davasi aciyor. yillar sonra dava actim. bu gorus karari bebeklikte alinmisti. simdi oglum okula gidiyor. bir ocak otuz ocak arasi bu kararin okula giden bir cocuga gore degistirilmesi. somestr tatiline cekilmesi diye. bir bucuk yil surdu dava. karar ne? Red. Yav cocuk okula caginda. okula giden bir cocuga gore degistirilmesi hukuki bir zorunluluk. anayasada yaziyor. Kimse egitim ogretim hakkindan engellenemez diye. Kime soyluyorsun? davayi kaybettim iyi mi? Karsi tarafin avukati icraya verdi beni. hakim davayi red ederken. davali kendini avukatla savundugundan besyuz tele avukat parasi. yargitaya gitti geldi. bi avukatta ben tuttum. hop kos yine kredi. bir dava uc yil surdu. konu ne.gorus gunleri okula giden cocuga gore degistirilecek. ikinci evlilik mi? Hicbir zaman ikinci bir evlilik icin param olmadi. Neyse! Tavsiyem ickiden uzak durun. Kullaniyorsaniz cogaltmayin. Kullanmiyorsaniz baslamayin. Sigarada ayni sekilde. En ekonomik yol. Kutuphaneye uye olup kitap okumak. Hakkinizda soylenenlere aldirmayin. Evlen bir sure sonra bosan olunceye kadar nafaka al. Bu konuyu bu sorunu bilmeyen yok. Dusunmemeye calisin! Hobiler bulun dil ogrenmeye calisin. Tvlerdeki size geren tartisma konularindan uzak durun. klasik muzik dinleyin. cok gerildiginizde "ney" dinleyin rahatlatir sizi. sizi zor gunler bekliyor. tavsiyelerimi lutfen dikkate alin. spor yapin. spor salonlari pahali gelebilir. aksamlari yuruyus yapin. evde sinav cekebilirsiniz. mutlaka kafanizi bu dusuncelerden uzaklastiracak birseyler bulun. sizin icin cok anlamsiz da olsa, hic ilginizi cekmesede halk egitimin kurslarina katilin. oyalanacak bir seyler bulun. inancinizi kaybetmeyin! Evcil bir hayvan alin kedi gibi yalniz kalmamis olursunuz! Allah yar ve yardimciniz olsun.
    Konu akyakadan tarafından (06-10-2016 Saat 02:09:40 ) de değiştirilmiştir.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.769
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Aile mahkemeleri, Boşanma avuklatığı ve bunların ahlaki ve etik yönü hakkında

    Aile kurma isteği evlilik kararıyla başlıyor, doğru kişi ile karşılaşıldığında yetişkin iki bireyin kendi özgür iradeleri ile aldıkları ve ilan ettikleri bu kararla evlilik birliği başlıyor. Başlanılan her iş / durumda olduğu gibi bazen devam ettirilemeyip sona erdirilmesi de gerekebiliyor evliliklerin de. Bu da gene o iki bireyin kndi özgür iradeleri ile aldıkları bir karar. Başlatırken ortak karar olması şartı varken ( bazen zorlama yoluyla da olsa), sonlandırırken taraflardan birinin bu birlikteliği sona erdirme isteğinde olması yeterli. Tıpkı her ortak işte yapılabildiği gibi. Evlilik birliğinin resmi kurumlar nezdinde tanınarak başlatılması gerektiği gibi sona erdirilmesinde de resmi kurumlar nezdinde sonlandırmanın tanınıp bitirilmesi için de mahkemeler yetkili kılınmış. Bunda anormal olan herhangi bir şey yok sanırım sizce de. Ticaret mahkemeleri, tüketici mahkemeleri, ağır ceza mahkemeleri de ilgili özel hukuk sorunlarını çözümlemek için kurulmuş mahkemeler olduğuna göre, aile hukukundan kaynaklanan sorunların çözümü için de aile mahkemelerinin bulunmasında herhangi bir hata olmadığı, olayın içindeden değil de genelinden bakma şansı olan herkese normal hatta zorunluk olduğunu düşünüdürür doğal olarak.
    Evet, olayın özü , içindeki kişi olarak kendine özel bakmak yerine genele bakmaktan geçiyor. Yaşadığınız boşanma davası sürecindeki gerginlikler, hırslar bazen karşı tarafa uygulanabilecek maksimum seviyedeki yaptırımlar için tüm yolları denemeler sizleri bu yönde düşünme noktasına getiriyor olsa da, mahkemeler- kanunlar kişiye özel değil kamu düzenine uygun kararlar almak zounda.
    Dile getirmediğiniz ama özünde anlaşılan tek bir düşüncenize katılıyorum. Boşanmaların tamamında magdur kadın olmuyor, ama neredeyse %99 unda nafaka-tazminat kararları kadın lehine çıkıyor. Sınırsız süreli nafakalar, zengileşme sağlayacak düzeylerde tazminatlara izin vermemeli sistem.
    Bunun dışında bahsettiğiniz tek yanlı düşünce ile ilgisiz noktalara karşı girdiğiniz giydirme çabanız boş, fasafisodan ibaret.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Oct 2016
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Aile mahkemeleri, Boşanma avuklatığı ve bunların ahlaki ve etik yönü hakkında

    Evet şu anki şartlarda evlilik epey tehlikeli aslında ama benim şu anda bahsettiğim avukat ve aile mahkemelerinin konumu ve etkisi.

    - - - Updated - - -

    Alıntı Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Aile kurma isteği evlilik kararıyla başlıyor, doğru kişi ile karşılaşıldığında yetişkin iki bireyin kendi özgür iradeleri ile aldıkları ve ilan ettikleri bu kararla evlilik birliği başlıyor. Başlanılan her iş / durumda olduğu gibi bazen devam ettirilemeyip sona erdirilmesi de gerekebiliyor evliliklerin de. Bu da gene o iki bireyin kndi özgür iradeleri ile aldıkları bir karar. Başlatırken ortak karar olması şartı varken ( bazen zorlama yoluyla da olsa), sonlandırırken taraflardan birinin bu birlikteliği sona erdirme isteğinde olması yeterli. Tıpkı her ortak işte yapılabildiği gibi. Evlilik birliğinin resmi kurumlar nezdinde tanınarak başlatılması gerektiği gibi sona erdirilmesinde de resmi kurumlar nezdinde sonlandırmanın tanınıp bitirilmesi için de mahkemeler yetkili kılınmış. Bunda anormal olan herhangi bir şey yok sanırım sizce de. Ticaret mahkemeleri, tüketici mahkemeleri, ağır ceza mahkemeleri de ilgili özel hukuk sorunlarını çözümlemek için kurulmuş mahkemeler olduğuna göre, aile hukukundan kaynaklanan sorunların çözümü için de aile mahkemelerinin bulunmasında herhangi bir hata olmadığı, olayın içindeden değil de genelinden bakma şansı olan herkese normal hatta zorunluk olduğunu düşünüdürür doğal olarak.
    Evet, olayın özü , içindeki kişi olarak kendine özel bakmak yerine genele bakmaktan geçiyor. Yaşadığınız boşanma davası sürecindeki gerginlikler, hırslar bazen karşı tarafa uygulanabilecek maksimum seviyedeki yaptırımlar için tüm yolları denemeler sizleri bu yönde düşünme noktasına getiriyor olsa da, mahkemeler- kanunlar kişiye özel değil kamu düzenine uygun kararlar almak zounda.
    Dile getirmediğiniz ama özünde anlaşılan tek bir düşüncenize katılıyorum. Boşanmaların tamamında magdur kadın olmuyor, ama neredeyse %99 unda nafaka-tazminat kararları kadın lehine çıkıyor. Sınırsız süreli nafakalar, zengileşme sağlayacak düzeylerde tazminatlara izin vermemeli sistem.
    Bunun dışında bahsettiğiniz tek yanlı düşünce ile ilgisiz noktalara karşı girdiğiniz giydirme çabanız boş, fasafisodan ibaret.
    ''Dile getirmediğiniz ama özünde anlaşılan tek bir düşüncenize katılıyorum. Boşanmaların tamamında magdur kadın olmuyor, ama neredeyse %99 unda nafaka-tazminat kararları kadın lehine çıkıyor. Sınırsız süreli nafakalar, zengileşme sağlayacak düzeylerde tazminatlara izin vermemeli sistem. ''

    Hayır benim yazım bununla hiç ilgili değil. Bu bahsettiğiniz daha çok sosyal bir mesele. Kadınların toplumdaki konumu ile kadın hakları yaygarasının birleşimi ve bunun hukuka yansıması ile ilgili bir mesele ve buna değinmeyeceğimi söylemiştim zaten yazımda. Ben avukat ve aile mahkemelerinden bahsediyorum tamamen.

    Evlilik iki kişinin kararı ile başlar, ardından her birleşme gibi sona ereceği durumlar da gerçekleşebilir, bu durumda avukatlara ihtiyaç vardır. Evet buraya kadar anlaşıyoruz ve sıkıntı yok. Geri kalan kısım, yani sizin fasafiso dediğiniz kısımlar ise sıkıntılı. Halbuki fasafiso saydığınız kısımlar tartışmaya açık bile değil çünkü reddedilemeyecek gerçekler.

    Mesela boşanma avukatlığının doğası gereği çiftlerin boşanmasını istemez mi, boşanmaları için can hıraş uğraşmaz mı, boşanma avukatlarının geliri tamamen bunun üzerine kurulu degil midir, sosyal statüleri, önemli biri olmaları... boşanma avukatlığının bizatihi varlığının sebebi... bütün hepsi aileyi boşamalarına endeksli değil mi? Avukatların boşanma esnasındaki yetkilerinin kısıtlanması demek bu avukatların artık para kazanamayacakları, önemsiz biri haline gelecekleri anlamına gelmiyor mu? Aile ile ilgili kanunların sayısının, ayrıntısının yıllar içinde çok hızlı bir şekilde artmış olması tesadüf değil elbette. Aileler çok da değişmiş değil, ama sistem daha kompleks hale getiriliyor, ta ki iyice karmaşık hale gelip insanların boşanma sırasında avukat tutmaktan başka çaresi kalmayıncaya kadar. Elbette boşanma avukatlarının sayısındaki muazzam artışı da düşünmek lazım, sektör iyice büyüyor. Bunlar mı fasafiso? Bana göre bunlar reddedilebilecek, üzerinde tartışılabilecek şeyler değil.

    Doğası gereği çiftleri boşanmasını dört gözle bekleyen bir meslek dalının ve mahkemelerin yetkisinin azaltılmasından bahsediyorum ben halbuki. Boşanma avukatlarının bunu istemeyeceğini biliyorum, işin etik ve ahlaki kısmı burada devreye giriyor zaten. Malum, evlilik şu anda boş kağıda imza atmaktan başka bir şey değil. Bu belirsiz anlaşmanın boşanma esnasında avukatlar tarafından iş bittikten sonra belirlenmesi komik değil mi? Madem iş anlaşması ile aynı kefeye koyuyorsunuz, bu kadar muğlak bir iş anlaşması nerede gördünüz? ''çocuğun elinden alınacak, malının yarısı gidecek, nafaka ve çocuk parası da ödeyeceksin'' gibi maddeler olsa kaç kişi kabul eder acaba evlenmeyi? Haksız mıyım?

    Aksi halde kâr amacıyla boşanmaların desteklenmesi, teşvik edilmesi ve tarafları birbirine düşman edici tavırlar sergilemesine devam edilecek mahkemeler ve avukatlar tarafından. Boşanma avukatları şu anda sahip olamamaları gereken öneme ve yetkiye sahipler, bu kadar önemli ve geniş yetkiye sahip olmaları zararlı. Tam anlamıyla durumdan vaziyet çıkaran ve bu sayede hak etmedikleri bir öneme ve sosyal statüye bir meslek dalı halinde. Yani kısacası ailelerin en büyük düşmanı an itibariyle aile mahkemeleri ve boşanma avukatları olduğunu ve bu yüzden de ya evlilik için şartlar önceden belirlenmeli, ya da boşanma avukatlarının yetkileri ciddi anlamda kısıtlanmalı ve denetlenmelidir aileyi bir arada tutmaya odaklı bir kurum tarafından.

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Boşanma Davalarında Yargılama Usulü ve Aile Mahkemeleri [Kitap Fiyat bilgisi]
    Bahattin Aras; Adalet; 2011; 38,00 TL Boşanma Davalarında Yargılama Usulü ve Aile Mahkemeleri hakkındaki işbu hukuki kitap Hukuk Market...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 16-01-2011, 01:10:37
  2. Yeni Hukuki Kaynak: Ev Başkanının Sorumluluğu - Görev - Aile Mahkemeleri
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : İlgili veri linki - Konu: Ev Başkanının...
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 04-02-2010, 23:26:48
  3. Aile Mahkemeleri
    Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen boşanma davam yeni adli yıl itibariyle Aile Mahkesine intikal etti. 1. Aile mahkeleri ne yenilik getirecek 2....
    Yazan: AdilTurk Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 27-06-2008, 16:17:57
  4. İstanbul Aile Mahkemeleri
    Merhaba, Foruma başvurmadan önce internette araştırdım ancak İstanbul Levent civarına en yakın aile mahkemesi nerede öğrenemedim. Sarıyer ve...
    Yazan: eceduru Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 12-09-2007, 15:46:33
  5. Aile Mahkemeleri nerededir?
    Bana en yakin aile mahkemesini bulmak icin ne yapmam lazim. Mesela ben istanbul tarabyadayim, nereye gitmem gerektigini bilen bir arkadas varmidir...
    Yazan: damlays Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 08-03-2004, 10:02:29

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.