Bahçelerimizin karşılıklı olduğu kişi aracımı park ettiğim garajın önüne 4 defa aracını çekti (Aracını garajın önüne çektiğinin fotoğrafı elimde) Sabah işe gitmek için aracımı çıkartamadım. Kapısını çalıp aracını çekmesini rica ettim. Herhangi bir özür dilemeden aracını çekti. Bir defasında daha yapınca ben de aracımı, çektiğim zorluğu anlasın diye onun bahçe kapısının önüne çektim. Zamanında insanlık ettiğim kişi beni polise şikayet etmiş. Park cezası yedim.

Bu olaydan sonra uyduruk sebeplerle 2 defa daha beni polise şikayet etti, savcılıktan takipsizlik çıktı. 3 ay önce aynı komşum silahını üzerime tutup beni ölümle tehdit etti ve küfür etti. 155i aradım, ekipler geldi, silahına el koydular.
Karakolda ifadelerimiz alındı. Polis memuru ''usulen de olsa soruyoruz, uzlaşmak istiyormusunuz? dedi. Hayır kesinlikle istemiyorum, şikayetçiyim dedim.
Ertesi gün olayı gören bir kişi bana geldi, karakola gidip ifadesini bıraktı, yani şahidim oldu. Sanık araç park etmesi yüzünden sokağımızda başkalarıyla da sorunlar yaşadı.
Karakoldaki evraklar savcılığa gitti.
Kaymakamlık yazı işlerine gidip 'kendimin, eşimin ve çocuğumun başına bişey gelirse, o şahsın sorumlu olduğunu belirten yazı bıraktım. İmzalamalardan sonra bu yazılı evrağı en son ilçe emniyet müdürlüğüne verdim.

Bir hafta kadar sonra savcının odasına gidip dava evraklarını almak istediğimde, savcı şikayetçi olmadığımı söyledi. Nasıl olur deyip bir daha ifade verdim. Anlaşılan karakoldaki polis memuru şikayetçi olduğumu belirtmeyi unutmuş.!

Olay büyümesin diye iyi niyetimden ötürü bu kişinin ait olduğu siyasi partinin ilçe başkanıyla görüştüm; kendisi avukattır. En azından bir ayıplasınlar istedim. Bana 'şahsın arkadaşı olduğunu, birşey yapamayacağını, savcının kararı geldiği zaman itiraz etmek istersem şu mahkemeye itiraz edebileceğimi söyledi.
Sanığın ev sahibi olan, aynı partinin ilçe belediye başkanına gidip ''şahsın kiracısı olduğunu ve bana silah doğrultup ölümle tehdit ettiğini'' söyledim.
Geçmiş yıllarda evine silahlı saldırı yapılan ve haklı olarak tepki gösteren belediye başkanı, bana yapılan olay için ''malesef ülkemizde böyle şeyler oluyor'' demekle yetindi.

Bu süreçte savcıdan takipsizlik çıkacağından emin olan sanık, sokakta bir nevi kabadayı edasıyla çevreyi süzerek ve kollarını kabartarak gezdi. Kendisi 60 yaşın üzerinde ama silahın verdiği güven bTaki sanık olduğunu bildiren savcılık evrağı adresine ulaşana kadar. Savcı ekim ayına mahkeme için tarih verdi.
Hakimlerin takdiridir ama normal koşullarda sicili temiz olduğu (oldurulduğu!) için 2.5 yıl civarı ceza alıp cezası ertelenir gibi bir sonuç çıkar.

Zamanında, arkadaşımdır diyen avukat araya başkasını sokup ortaya yolu bulalım dedi. Sanık, aynı aracı kişi vasıtasıyla ''olay anında alkollü olduğunu, özür dilemesini bileceğini'' vb şeyler söylemiş. Komşuların söylediğine göre çoğu zaman alkol alan ve alkollü araç kullanan bir kişi. Davadaki şikayetimi geri çekmemi istiyorlar. Tabiki gerçek dışı samimi olmayan sözler, kendilerine güvenmiyorum.
Aynı parti ilçe ve belediye başkanlarının 1 Eylül Dünya Barış Gününde panel yapmaları ama arkadaşlarının yaptığı karşısında duyarsız kalmaları benim hukuğa karşı inancımı kaybolma aşamasına getirdi, o ayrı mesele.

Bir taraftan; dik durmam gerektiği başımı eğersem biçecek orakların çok olacağını bu kişinin cezayı fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum diğer taraftan belki eşim ve çocuğuma bir zarar verdirebileceklerini düşünüyorum. Bu yüzden uzlaşsam mı diye düşünüyorum. Kadın ve çocuk bir nevi ayakbağı oldular yani.
Ben öğretmenim, bu olay nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın şu yaşadıklarımdan sonra öğrencilerime adalet ile ilgili konuları öğretirken ne düşünürüm bilmiyorum.

Ben de yasal bir güvence yani bir daha benzer birşey olursa eski olayın davasını tekrar işleme koydurabileceğim veya yaptırım gücü olan bir sözleşme istedim. Bana bir kaç güne bir sözleşme getirecekler, tabiki eften püften olacak! Benim onlara bir bağlayıcı, yaptırım gücü olan bir sözleşme önermem gerekiyor. Bunları burada yazmak yerine bir avukata git diyenleriniz olabilir, onu da denedim; 2 avukat ismi verildi, araştırdım, aynı partiden çıktılar. Güvenmediğim için gitmedim. Bu sözleşme nasıl olmalıdır?
Bu olayla ilgili nasıl bir sözleşme yazayım?