+ Konuyu Yanıtla
1 den 9´e kadar toplam 9 ileti bulundu.

Konu: 1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma

1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Feb 2016
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı 1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma

    Arkadaşlar şöyle bir durum var,

    4 yıldır aynı özel okulda öğretmen olarak çalışan nişanlım, devlete atanması sebebiyle işinden ayrıldı ve devlette öğretmenliğe başladı. Konunun ana başlıkları şu şekilde,

    -Sözleşmeler yıllık olarak yapılıyor, 1 Eylül tarihinde sözleşme yapıldı. Ancak devlete ataması 15 Eylül'de belli oldu.

    -Devlete atanacağını önceden söylenmiş olsaydı, okul büyük ihtimalle önceki sene sonunda nişanlımı işten çıkaracaktı ancak bu atama da garanti değildi. Önceki sene de denedi ve önceki sene atanamadı. Bu sene de son tercihine atandı.

    -Okul sözleşmedeki maddeye dayanarak 6 aylık brüt maaşı almak için 33bin tl'lik tazminat davası açmış. Velilerin ve öğrencilerin mağdur olduğunu iddia ediyor. Ancak bu olay kurban bayramı öncesinde oldu. Nişanlım kurban bayramı tatiline çıkarken işinden ayrıldı, bayram dönüşü yeni öğretmen bulunmuş ve dersler kaldığı yerden devam ediyordu. Okulun bu konuda da bir mağduriyeti yok.


    Bu durumda nasıl bir savunma yapılabiliriz?



    Hukuki NET Güncel Haber

    1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma konulu yargıtay kararı ara
    1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Nov 2015
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    13
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma

    sözleşmelı iş feshı aleyhınıze olur basınız agrıya bılır tecrubelı bı avukata danısmanızı tavsıye ederım ama buyuk ıhtımal tazmınat odersınız

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Feb 2012
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    36
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma

    Hangi şehirde ikamet ediyor nisanliniz ve karşı taraf davayi hangi sehirde acmis? Eger temyiz 9.hukuk dairesine düşerse, 9.hukuk bu tür sözleşmeleri belirsiz süreli sözleşme kabul ediyor ve en fazla 2 aylik ihbar suresi kabul ediliyor.Ancak 22. Hukuk dairesine duserse(belli sehirlerdeki davaların temyizi belirli hukuk dairelerine dusuyor mesela ankara 22.hukuk,sakarya 9.hukuk a duser) isiniz zor gözüküyor

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jan 2016
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    109
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma

    yargıtay ile ilgili yorumunuza anlam veremedim.
    9.hukuk ile 22. hukuk arasında nasıl bir fark var

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Nov 2014
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    363
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma

    İş kanunundaki ihbar sürelerini okumanızı tavsiye ederim. Sözleşmeyi nişanınız değil de okul feshetmiş olsaydı siz tazminat talep etmeyecek miydiniz? Anlaşıp ödeme yoluna gitmeniz tavsiye olunur aksi durumda dava masrafı ödersiniz, rakam yükselir.

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.772
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma

    Alıntı emre87 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Hangi şehirde ikamet ediyor nisanliniz ve karşı taraf davayi hangi sehirde acmis? Eger temyiz 9.hukuk dairesine düşerse, 9.hukuk bu tür sözleşmeleri belirsiz süreli sözleşme kabul ediyor ve en fazla 2 aylik ihbar suresi kabul ediliyor.Ancak 22. Hukuk dairesine duserse(belli sehirlerdeki davaların temyizi belirli hukuk dairelerine dusuyor mesela ankara 22.hukuk,sakarya 9.hukuk a duser) isiniz zor gözüküyor
    Eğitim kurumunda eğitim kadrosunda çalışanların iş sözleşmeleri ilgili kanun gereği en az 1 yıllık , süresi belirli olmak zorunda ve yargıtay d eğitim kurumu sözleşmelerini ard arda tekrarlanmış olsa da belirsiz süreliye dönüştüğünü kabul etmemekte.
    Belirli süreli sözleşmede ihbar öneli olmadığından, sözleşmenin kalan süresi için işverenin zararının karşılanmasına karar vermekte .Sözleşmedeki 6 aylık ücret tutarı kadar tazminat olmasa dahi, o davanın sonucunda bir tazminat ödemesi çıkacaktır mutlaka.
    İddianızı burada belirttiğiniz gibi, sözleşme feshi sonrasında işverenin bir zararı oluşmadığı, oluştuysa da talep edilen kadar yüksek olmadığı üzerine kurabilirsiniz.

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Feb 2012
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    36
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma

    Eğitim kurumu, özel üniversite bile olsa zincirleme yapılan yıllık sözleşmeleri 4857.kanunun 11.maddesi gereği yargıtay 9.hukuk dairesi belirsiz süreli sözleşme kabul eiyor ancak 22 hukuk dairesi zicirleme olsalar bile objektif sebeplerden dolayı belirli süreli sözleşme olmayı korurlar diyor.içtihad farkliliklari var.emsal kararlari yollayacam.oradan daha net anlaşılır.

    Alıntı icra rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    yargıtay ile ilgili yorumunuza anlam veremedim.
    9.hukuk ile 22. hukuk arasında nasıl bir fark var

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Mar 2013
    Nerede
    ........
    İletiler
    4.959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma

    Yargıtay Hgk kurulunun vermiş olduğu bir karar Bu kararın sonunda bir üye şerh koymuş bu şerhe göre hangi dairede görüşülürse görüşülsün sözleşme belirli süreli olacak. Ama aşağıda verilen kararda kıdem tazminatına hükmeden tam aksine bir hükümde var. Sizin sözleşmeniz metninde 6 aylık tazminat ödermi demekte yoksa işverenin zararını karşılarmı demekte?

    "Hukuk Genel Kurulunun 30.05.2014 tarih ve 2014/22-391-710 sayılı kararında da belirtildiği üzere "belirli süreli iş sözleşmesinin sürenin bitimi ile sona ermesi durumunda; sözleşmenin sürenin bitimi ile kendiliğinden sona ermesi hali 14.maddede sayılan sona erme biçimlerinden olmadığından, diğer bir ifade ile belirli süreli iş sözleşmesi sürenin sonunda herhangi bir fesih bildirimine gerek olmaksızın kendiliğinden sona ereceğinden; işveren tarafından yapılmış bir fesih sözkonusu olmadığı için, işçinin kıdem tazminatına hak kazanması mümkün değildir". Hukuk Genel Kurulunun 18.09.1996 gün ve 1996/9-489-594 sayılı kararı da aynı doğrultudadır."




    T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/22-1443 K. 2014/958 T. 26.11.2014

    * İŞ SÖZLEŞMESİNİN YENİLENMEMESİ / KIDEM TAZMİNATI TALEBİ (İş Sözleşmesinin Belirli ya da Belirsiz Süreli Olmasının Kıdem Tazminatına Hak Kazanma Açısından Önemli Olmadığı - Davacının 1'er Yıllık Belirli Süreli Sözleşmeler İle 6 Yıldır Devam Eden İş Sözleşmesinin Sürenin Sonunda İşveren Tarafından Haklı Bir Neden Gösterilmeksizin Yenilenmemesi Nedeniyle Talebin Kabulü Gerektiği)

    * BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ (Kıdem Tazminatı Talebi - Davacının Sözleşmesinin Yenilenmesini Beklemesine Rağmen Davalı İşveren Tarafından Herhangi Bir Gerekçe Gösterilmeksizin Sözleşmenin Yenilenmemiş Olması Nedeniyle Sona Eren Sözleşme Nedeniyle Davacının Kıdem Tazminatına Hak Kazandığının Kabul Edileceği/1'er Yıllık Belirli Süreli Sözleşmeler İle 6 Yıldır Çalıştığı)

    * KIDEM TAZMİNATI TALEBİ (Belirli Süreli İş Sözleşmesi - Davacının Sözleşmesinin Yenilenmesini Beklemesine Rağmen İşveren Tarafından Herhangi Bir Gerekçe Gösterilmeksizin 1'er Yıllık Belirli Süreli Sözleşmeler İle 6 Yıldır Devam Eden İş Sözleşmesinin Sürenin Sonunda Yenilenmemiş Olması Nedeniyle Sona Eren Sözleşmesi Nedeniyle Hak Kazandığının Kabul Edileceği)

    * İŞÇİLİK ALACAĞI (Kıdem Tazminatı Talebinin Kabulü Gereği - İş Sözleşmesinin Belirli ya da Belirsiz Süreli Olmasının Kıdem Tazminatına Hak Kazanma Açısından Önemli Olmadığı/Davacının 1'er Yıllık Belirli Süreli Sözleşmeler İle 6 Yıldır Devam Eden İş Sözleşmesinin Sürenin Sonunda İşveren Tarafından Haklı Bir Neden Gösterilmeksizin Yenilenmemesi)

    * İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKSIZ FESHİ (Davacının İş Sözleşmesinin Sürenin Sonunda İşveren Haklı Bir Neden Gösterilmeksizin Yenilenmemesi Nedeniyle Kıdem Tazminatı Taleplerinin Kabulü Gerektiği - Davacının 1'er Yıllık Belirli Süreli Sözleşmeler İle 6 Yıldır Çalıştığı)

    1475/m.14

    ÖZET : Dava, kıdem tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacının çalıştığı iş yerinde halen görev yapan müdür yardımcısının, henüz sözleşme devam ederken 2011 yılı Ağustos ayında davacının sözleşmesinin yenilenmeyeceğini beyan ettiği ve 2011 Eylül döneminde okula yeni bir fen bilgisi öğretmeni alındığı konusundaki tanık beyanları, davacının davalıya çekmiş olduğu ihtarname ve Bölge Çalışma Müdürlüğüne yapmış olduğu başvuru birlikte değerlendirildiğinde davacının 1'er yıllık belirli süreli sözleşmeler ile 2006 yılından bu yana fen ve teknoloji öğretmeni olarak çalışmaya devam ettiği ve her yıl sözleşmesinin yenilendiği, 2011 yılında ise davacının, sözleşmesinin yenilenmesini beklemesine rağmen davalı işveren tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin sözleşmenin yenilenmemiş olması nedeniyle sona eren sözleşme nedeniyle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilmelidir. Davacının iş sözleşmesinin sürenin sonunda işveren haklı bir neden gösterilmeksizin yenilenmemesi nedeniyle kıdem tazminatı taleplerinin kabulü gerekir.

    DAVA : Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kütahya İş Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 10.05.2012 gün ve 2011/500 E.-2012/269 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin 21.01.2013 gün ve 2012/9934 E.-2013/29 K. sayılı ilamı ile;

    (... Davacı vekili, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem tazminatının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

    Davalı vekili, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshinin söz konusu olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin süreli sözleşme olması sebebiyle süre sonunda sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini, bu nedenle davanın kıdem tazminatına hak kazanamayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur.

    Mahkemece taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin takip eden dönemde haklı bir neden olmaksızın yenilenmediği bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazanacağı gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir.

    Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.

    4857 sayılı İş Kanunu'nun 120.maddesi gereği halen yürülükte olan 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde işçiye hangi hallerde kıdem tazminatı ödeneceği sayılmıştır. Bu hüküm, mutlak emredici olup, yorum yoluyla genişletilemez.

    Somut olayda, davacı, taraflar arasında imzalanan sözleşme içeriğine göre davalı bünyesinde belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmıştır. Süre sonunda işverence herhangi bir bildirim yapılmaksızın iş sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş olmakla davacı kıdem tazminatına hak kazanamaz. Mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır...),

    Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    KARAR : Dava, kıdem tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir.

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait özel okulda 01/09/2006 tarihi itibariyle fen ve teknoloji öğretmeni olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 05/09/2011 tarihinde ihbar önellerine uyulmaksızın; haklı ya da geçerli bir neden gösterilmeksizin kıdem tazminatı da ödenmeden fesih edildiğini belirterek, kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

    Davalı şirket vekili, davacının belirli süreli hizmet akdi ile davalı işyerinde çalıştığını ve sözleşme süresinin sona ermesi nedeniyle iş akdinin fesih olduğunu, belirli süreli hizmet akitlerinin kendiliğinden sona ermesi nedeni ile kıdem tazminatı talep koşullarının oluşmayacağını, belirterek davanın reddini savunmuştur.

    Mahkemece; davacının davalı işyerinde belirli süreli hizmet akdi ile çalışmakta iken iş akdinin yeni dönem için haklı bir neden olmaksızın davalı yanca yenilenmediği ve akdi yenilememede davalı yanın haklı nedenlerinin varlığı kanıtlanmadığından belirli süreli hizmet akdinin işverence sona erdirildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Davalı vekillerinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıya metni aynen alınan gerekçe ile bozulmuştur. Yerel Mahkemece, davacının en az 1 yıl süreli sözleşme ile 2006 yılından bu yana fen ve teknoloji öğretmeni olarak çalışmaya devam ettiği ve her yıl sözleşmesinin yenilendiği, 2011 yılında ise davacının sözleşmesinin yenilenmesini beklemesine rağmen, davalı işveren tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin sözleşmenin yenilenmemesi nedeniyle belirli süreli iş sözleşmesinin süre sonunda işveren tarafından yenilenmeyerek feshedildiği gerekçesiyle önceki kararda direnmiştir.

    Direnme kararını temyize davalı vekili getirmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, belirli süreli hizmet sözleşmesi ile öğretmen olarak çalışan ve süre sonunda sözleşmesi yenilenmeyen davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

    818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (mülga) 338.maddesinde, “Hizmet akdi, muayyen bir müddet için yapılmış yahut böyle bir müddet işin maksut olan gayesinden anlaşılmakta bulunmuş ise, hilafı mukavele edilmiş olmadıkça feshi ihbara hacet olmaksızın bu müddetin müruriyle, akit nihayet bulur” kuralı mevcuttur. Anılan hükme göre, belirli süreli hizmet sözleşmesinin kurulması için, tarafların belirli süreli iş sözleşmesi yapma konusunda iradelerinin birleşmesi yeterlidir. Belirli ve belirsiz süreli hizmet sözleşmesine ilişkin düzenlemenin bulunduğu 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11.maddesindeki, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir. Borçlar Kanunundaki düzenlemenin aksine, iş ilişkisinin süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağı vurgulanarak, ana kuralın belirsiz süreli sözleşme olduğu kabul edilmiştir.

    İş sözleşmesinin süresinin kanunla belirlenmiş olması halinde, Kanunda belirtilen süreye uygun olarak yapılan sözleşmelerin belirli süreli olmasının yasal bir zorunluluk olması nedeniyle bu sözleşmelerde objektif nedenin varlığı aranmayıp, sözleşmenin zincirleme olarak birden fazla yapılması halinde de belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmesi sözkonusu değildir.

    Bilindiği üzere, özel öğretim kurumları, 08.06.1965 tarih ve 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununu yürürlükten kaldıran 08.02.2007 tarih ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile düzenlenmektedir.

    5580 sayılı Kanunun 9.maddesi uyarınca özel öğretim kurumlarında çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler ile kurucu veya kurucu temsilcisi arasında yapılacak iş sözleşmelerinin en az bir takvim yılı süreli ve yazılı olması gerekmektedir. Yapılan iş sözleşmesinde görevin, türü, süresi, ders sayısı, aylık ücret veya ders saati başına verilecek ücret miktarı, terfi süreleri, zam oranları, sözleşmenin uzatılması, feshi şartlarının belirtilmesi gerektiği gibi mevzuata aykırı olmamak kaydıyla sözleşmeye isteğe bağlı özel şart ve hükümler konulması da mümkündür.

    Halen yürürlükte olan ve kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14.maddesinde "Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin..." cümlesi ile iş sözleşmesinin belirli ya da belirsiz süreli olmasının kıdem tazminatına hak kazanma açısından önemli olmadığı belirtilmiştir. Burada önemli olan fesih iradesinin kim tarafından ortaya konulduğu ve kıdem tazminatına hak kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Örneğin belirli süreli iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca haklı nedenle fesheden işçi bir yıllık kıdem koşulu gerçekleştiği takdirde kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Elbette kural olarak belirli süreli iş sözleşmesi kararlaştırılmış ve süre sonunda taraflardan herhangi biri fesih iradesini ortaya koymamış ise iş sözleşmesinin kendiliğinden sona ereceği açıktır. Ancak belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesinden önce taraflardan biri yenilememe iradesini ortaya koymuş ise burada yenilemeyen tarafın iradesine göre kıdem tazminatına hak kazanılıp kazanılamayacağı araştırılmalıdır. İşveren yenilememe iradesini göstermiş ve haklı nedene dayanmıyor ise bir yıllık kıdem koşulu gerçekleştiği takdirde kıdem tazminatı ödenmelidir.

    Hizmet ilişkisine İşveren Tarafından Son Verilmesi Hakkında 158 sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesine göre; bu sözleşmenin koruyucu hükümlerinden kaçınmak amacıyla belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasına karşı yeterli güvenceler alınması gerektiği vurgulanmıştır (m 2/3). Bu nedenle gerek 158 sayılı İLO Sözleşmesi, gerekse iş hukukuna egemen olan “işçi lehine yorum” ilkesi gözetildiğinde, kanun gereği belirli süreli kabul edilen sözleşmeyi, haklı bir neden olmaksızın yenilememe iradesini gösteren işverenin koşulların var olması halinde sona eren sözleşme nedeniyle kıdem tazminatından sorumlu olduğunun kabulü gerekir.

    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacının çalıştığı iş yerinde halen görev yapan müdür yardımcısının, henüz sözleşme devam ederken 2011 yılı Ağustos ayında davacının sözleşmesinin yenilenmeyeceğini beyan ettiği ve 2011 Eylül döneminde okula yeni bir fen bilgisi öğretmeni alındığı konusundaki tanık beyanları, davacının davalıya çekmiş olduğu ihtarname ve Kütahya Bölge Çalışma Müdürlüğüne yapmış olduğu başvuru birlikte değerlendirildiğinde davacının 1 er yıllık belirli süreli sözleşmeler ile 2006 yılından bu yana fen ve teknoloji öğretmeni olarak çalışmaya devam ettiği ve her yıl sözleşmesinin yenilendiği, 2011 yılında ise davacının, sözleşmesinin yenilenmesini beklemesine rağmen davalı işveren tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin sözleşmenin yenilenmemiş olması nedeniyle sona eren sözleşme nedeniyle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilmelidir.

    Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, davacının iş sözleşmesinin sürenin sonunda işveren haklı bir neden gösterilmeksizin yenilenmemesi nedeniyle kıdem tazminatı taleplerinin kabulü gerekir.

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve kanıtlar, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenler gözetildiğinde, yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, usul ve yasaya uygun direnme kararının onanması gerekmiştir.

    Açıklanan nedenlerle direnme kararının onanması gerekir.

    SONUÇ : Açıklanan gerekçeyle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan direnme kararının ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı (493,59 TL) harcın temyiz edenden alınmasına, 26.11.2014 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ :

    Somut olayda, davalıya ait özel öğretim kurumunda öğretmen olarak çalışan davacının süresi belirli iş sözleşmesi ile çalıştığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Özel Daire ile mahkeme arasındaki uyuşmazlık belirli süreli sözleşmenin süre bitimi ile sona ermesi nedeniyle davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

    Belirli süreli iş sözleşmesinin süresinin bitimi ile işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı konusuna geçmeden önce belirli süreli iş sözleşmesinin şartlarına, belirsiz süreli sözleşmeye göre avantajlı veya dezavantajlı yönlerine değinmekte yarar vardır.

    Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18 ve devamı maddelerinde öngörülen iş güvencesi hükümlerinden yararlanma hakkı ve sözleşmenin süresinden önce işverenin haksız feshi halinde ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Keza belirli süreli iş sözleşmesi, süre bitimi ile kendiliğinden sona erdiği için işçinin kıdem tazminatı hakkı da yoktur (ÇENBERCİ, Mustafa: İş Kanunu Şerhi, 3.Bası, Ankara 1976, s.338-339;ÇELİK, Nuri : İş Hukuku Dersleri, 25.Bası, Eylül 2012, İstanbul, s. 319;SÜZEK, Sarper: İş Hukuku, 3.Bası, İstanbul 2006, s.553; NARMANLIOĞLU, Ünal: İş Hukuku Ferdi İş İlişkileri I, 3.Bası, İzmir 1998, s.428; ALPAGUT, Gülsevil: Belirli Süreli Hizmet Sözleşmesi, İstanbul 1998, s.200-201: MOLLAMAHMUTOĞLU, Hamdi/ASTARLI, Muhittin: İş Hukuku, 5.Bası, Ankara 2012, s. 961;AKYİĞİT, Ercan: Kıdem Tazminatı, Ankara 2010, s.272-273: SÜMER, Haluk Hadi: İş Kanunu, 16.Baskı, Konya 2011, s.118: GÜNAY, Cevdet İlhan: İş Kanunu Şerhi, 3.Baskı, Ankara 2009, s.3011; GÜMRÜKÇÜOĞLU BOZKURT, Yeliz: Türk İş Hukukunda Belirli İş Sözleşmesi, İstanbul 2012, s.298:Yarg. 9 HD. 16.2.1996, 26332-2570;Yarg. 9.HD. 22.2.2001, 18588-3147). Buna karşılık, belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce işveren tarafından haksız olarak feshedilmesi halinde işçi bakiye süre ücreti tutarında tazminata hak kazanmaktadır. Hal böyle olmakla birlikte, belirli süreli iş sözleşmesi genellikle işçi aleyhine olduğundan işverenin belirli süreli iş sözleşmesi yapma hakkı kanun koyucu tarafından sınırlandırılmıştır. İşçi lehine olduğu için iş hukukunda belirsiz süreli iş sözleşmesi asıl, belirli süreli iş sözleşmesi ise istisna olarak kabul edilmektedir.

    4857 sayılı İş Kanunu'nun 11.maddesinde belirsiz süreli iş sözleşmesi: "iş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme", belirsiz süreli iş sözlemesi ise "belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi" olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede belirli süreli iş sözleşmesinin esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamayacağı; aksi halde iş sözleşmesinin başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edileceği, esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmelerinin belirli süreli olma özelliğini koruyacağı belirtilmiştir. Buna göre belirli süreli iş sözleşmesinin yapılması kanunda örnekleme yoluyla belirtilen objektif koşulların varlığına bağlanmıştır. Ancak, belirli süreli iş sözleşmesi yapmak için objektif koşullar bulunmasına rağmen taraflar isterlerse sözleşmeyi belirsiz süreli yapabilir. Bu açıdan ojbektif koşulların varlığı halinde, kural olarak, sözleşmenin belirli süreli olup olmayacağı tarafların iradelerine bağlıdır.

    Sözleşme bazen tarafların iradesi dışında, kanun hükmü gereğince belirli süreli yapılmak zorundadır. Kanuni düzenlemeden kaynaklandığında objektif koşulların bulunup bulunmadığına bakılamayacağı; zincirleme yapılan sözleşmelerin belirli süreli olma özelliklerini korudukları kabul edilmektedir. Yerleşik Yargıtay uygulaması 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9.maddesinde yer alan düzenlemenin belirli süreli sözleşme yapma zorunluluğunu öngördüğü yönündedir. Anılan hükme göre "Kurumlarda çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler ile kurucu veya kurucu temsilcisi arasında yapılacak iş sözleşmesi, en az bir takvim yılı süreli olmak üzere yönetmelikle belirtilen esaslara göre yazılı olarak yapılır. Mazeretleri nedeniyle kurumdan ayrılan öğretmen ve öğreticilerin yerine alınacak olanlar ile devredilen kurumların yönetici, öğretmen ve öğreticileri ile bir yıldan daha az bir süre için de iş sözleşmesi yapılabilir...".

    Hemen belirtelim ki, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9.maddesinde yer alan "en az bir yıllık" ifadesi ile amaçlananın asgari süreli sözleşme olduğu; süre bitiminin fesih mahiyetinde değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda kıdem tazminatı hakkının doğacağı şeklinde ifade edilen saygın görüş, daire ile mahkeme arasında sözleşmenin belirli süreli olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaması nedeniyle değerlendirmemizin dışında kalmıştır. Kuşkusuz sözleşmenin belirsiz süreli olarak nitelendirilmesi durumunda kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekecektir. Somut olayda sözleşme belirli süreli kabul edildiğine göre belirli süreli sözleşmenin niteliği göz önünde bulundurularak değerlendirme yapılmalıdır.

    Tarafların serbest iradeleri ile belirli süreli iş sözleşmesi yapmakla, sözleşmenin süre bitimi ile sona ermesi durumunda kıdem tazminatına hak kazanılmayacağı hukuki sonucunu öngördükleri/istedikleri varsayılabilir. Ancak, sözleşmenin tarafların iradesi dışında belirli süreli yapılmak zorunda kalındığı durumda tarafların sözü edilen sonucu istedikleri varsayılamaz. Ne var ki, Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 14.maddesinde kıdem tazminatına hak kazandıran sona erme halleri tahdidi olarak sayılmış olup, bunların arasında "belirli süreli sözleşmenin süresinin bitimi" yer almamaktadır. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi, sözleşmenin yenilenmeyeceğinin önceden bir ihbar şartına bağlanması durumunda işverenin yenilememe ihbarında bulunmasını fesih bildirimi olarak değerlendirerek kıdem tazminatına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin başlattığı uygulama(05.04.1994, 5717-5181) istikrar kazanmış, böylece bu hususta ortaya çıkan sorun kısmen çözüme kavuşturulmuştur. Öğretide yenilememe beyanının süre bitiminin hatırlatılması olduğu, fesih bildirimi olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı(EYRENCİ, Öner/TAŞKENT, Savaş/ULUCAN, Devrim, Bireysel İş Hukuk, İstanbul 2006, s.199) haklı olarak ifade edilmekle birlikte, Yargıtay'ın bu güne kadar işverenin yenilememe beyanını bir fesih olarak değerlendirmesi dahi 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14.maddesinin emredici hükmüne hassasiyet gösterdiği şeklinde yorumlanabilir.

    Somut olayda, davacı davalıya ait özel öğretim kurumunda öğretmen olarak çalışmış olup, taraflar arasında ard arda yapılan dört adet belirli süreli sözleşmelerde yenilememe önceden ihbar şartına bağlanmışsa da, beşinci kez yapılan dava konusu süreli sözleşmede anılan düzenlemeye yer verilmemiştir. Beşinci sözleşme sürenin bitimi ile kendiliğinden sona ermiştir. Sözleşme sona ermeden önce davalı işverence sözleşmenin yenilenmeyeceği yönünde herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Sözleşmenin bitimini takip eden gün başka bir öğretmenin istihdam edilmesi sözleşmenin işveren tarafından feshedildiği şeklinde değelerlendirilemez. Kaldı ki, muhatabına yönelik yapılmayan bir irade beyanına değer verilemez. Süre bitiminde başka bir öğretmenin isihdamı sözleşmenin işverence yenilenmediği şeklinde yorumlansa bile yenilememe bir fesih bildirimi değildir.

    Yukarıda belirtildiği gibi, mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun yürürlükteki 14.maddesinde kıdem tazminatına hak kazandıran ve tahdidi olarak sayılan sona erme halleri arasında "belirli süreli sözleşmenin süresinin bitimi" belirtilmemiştir. Kanun koyucu tarafından belirli süreli sözleşmelerin sözleşme süresince işçiye nisbi bir iş güvencesi sağladığı düşüncesi ile kıdem tazminatına hak kazandıran sona erme sebepleri arasında "süre bitimi"ne bilinçli olarak yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle burada bir boşluktan söz edilemez. 4857 sayılı İş Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 10.06.2003 tarihinden önce 1475 sayılı İş Kanunu'nun 98.maddesinde 14.maddede belirtilen esaslara aykırı olarak kıdem tazminatı ödeyen işverenler için hapis ve para cezası öngörüldüğü için kıdem tazminatına ilişkin hükümler mutlak emredici nitelikte kabul edilmekteydi. 4857 sayılı İş Kanunu'nda benzer bir cezai hükme yer verilmemiş olması 14.madde esaslarını mutlak emredici olmaktan çıkarsa bile maddede belirtilmeyen bir sona erme sebebine dayanılarak kıdem tazminatı talep edilmesi mümkün değildir. Hükmün mutlak emredici olmaktan çıkması karşısında tarafların süre bitimi halinde kıdem tazminatı ödeneceğini kararlaştırabilmeleri mümkün ise de, somut olayda bu yönde bir sözleşme hükmü bulunmamaktadır.

    Hukuk Genel Kurulunun 30.05.2014 tarih ve 2014/22-391-710 sayılı kararında da belirtildiği üzere "belirli süreli iş sözleşmesinin sürenin bitimi ile sona ermesi durumunda; sözleşmenin sürenin bitimi ile kendiliğinden sona ermesi hali 14.maddede sayılan sona erme biçimlerinden olmadığından, diğer bir ifade ile belirli süreli iş sözleşmesi sürenin sonunda herhangi bir fesih bildirimine gerek olmaksızın kendiliğinden sona ereceğinden; işveren tarafından yapılmış bir fesih sözkonusu olmadığı için, işçinin kıdem tazminatına hak kazanması mümkün değildir". Hukuk Genel Kurulunun 18.09.1996 gün ve 1996/9-489-594 sayılı kararı da aynı doğrultudadır. Sayın çoğunluğun görüşü doğrultusunda verilen onama kararı ile 1475 sayılı Kanunu'nun 14.maddesinde tahdidi olarak belirtilen sona erme halleri arasına "belirli süreli iş sözleşmesinin süresinin bitimi" de eklenmiş olmaktadır ki, bu sonucun kanun koyucunun iradesine aykırı olduğu açıktır. Belirtilmelidir ki, hukukta yorum yoluyla istisnalar üretilemez, istisnalar da geniş yorumlanamaz.

    Belirttiğimiz nedenlerle direnme kararının bozulması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılamıyoruz.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Feb 2012
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    36
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 1 Yıllık Sözleşme Varken İşten Ayrılma

    9. Hukuk Dairesi
    2014/14904 E. ,
    2014/32566 K.

    "İçtihat Metni"
    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 12. İŞ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/02/2014
    NUMARASI : 2013/214-2014/102

    DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı işveren, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını ve süre bitiminde sona erdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olup süre bitimi nedeniyle iş sözleşmesinin sona erdiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacının davalı Üniversite bünyesinde araştırma görevlisi olarak birer yıllık sözleşmelerle çalıştığı sabittir. Taraflar arasındaki en son sözleşme 01.09.2012-31.08.2013 dönemine aittir. Davalı işveren tarafından 25.06.2013 tarihinde gönderilen fesih bildiriminde iş sözleşmesinin süre bitiminde yenilenmeyeceği belirtilerek iş sözleşmesi feshedilmiştir. Taraflar arasındaki iş sözleşmesi ilk başta belirli süreli olarak yapılmış ise de daha sonra zincirleme olarak yenilenmek suretiyle belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşmüştür. Davalı tarafça yapılan fesih geçerli nedene dayanmamaktadır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5. Davalı üniversite harçtan muaf olduğundan peşin alınan 24,30 TL karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,
    6. Davacının yapmış olduğu 516.35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500- TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
    Kesin olarak 04.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    T.C
    YARGITAY
    22. HUKUK DAİRESİ
    ESAS NO:2013/7068
    KARAR NO:2014/6392
    K TARİH:18.03.2014
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi esaslı bir sebep olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı sebebe dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir. Türk hukuk mevzuatında, belirli iş sözleşmelerinin yapılmasını zorunlu kılan veya buna imkan sağlayan düzenlemeler de bulunmaktadır. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun, 31 maddesinde, “ Öğretim görevlileri; üniversitelerde ve bağlı birimlerinde bu Kanun uyarınca atanmış öğretim üyesi bulunmayan dersler veya herhangi bir dersin özel bilgi ve uzmanlık isteyen konularının eğitim -öğretim ve uygulamaları için, kendi uzmanlık alanlarındaki çalışma ve eserleri ile tanınmış kişiler, süreli veya ders saati ücreti ile görevlendirilebilirler. Öğretim görevlileri, ilgili yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde dekanların, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanlaıının önerileri üzerine ve rektörün onayı ile öğretim üyesi, öğretim üye yardımcısı ve öğretim görevlisi kadrolarına atanabilirler veya kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olarak istihdam edilebilirler. Öğretim üyesi kadrolarına öğretim görevlileri en çok iki yıl süre ile atanabilirler; bu süre sonunda işgal ettikleri kadroya başvuran öğretim üyesi bulunmadığı vc görevlerine devamda yarar görüldüğü takdirde aynı usulle yeniden atanabilirler. Atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür. Bu takdirde ilk atama usulü uygulanır. Konservatuvarlar ile meslek yüksekokullarına gerektiğinde sürekli olarak öğretim görevlisi atanabilir.” hükmü düzenlenerek, öğretim görevlilerinin belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılabilmesine imkan sağlanmıştır. Somut olayda, davacı 01.03.2000-30.09.2002 tarihleri arasında, öğretim görevlisi olarak davalı üniversitesinde çalışmıştır. Taraflar arasında, iki dönem için, üst üste (zincirleme) belirli süreli iş sözleşmesi imzalanmıştır. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunumun 31. maddesine göre, gerek ilk sözleşmenin, gerekse yenilenerek yapılan diğer sözleşmenin belirli süreli olarak yapılmasına imkan sağlanmıştır. Sözleşmenin süreli yapılabilmesi anılan kanuni düzenlemeye dayandığından, zincirleme belirli süreli sözleşme yapılması sözleşmeyi belirsiz süreli hale getirmez. Davalı işverenin akademik yılı kapsayacak şekilde belirli süreli iş sözleşmesi yapmasında menfaati bulunmaktadır. Buna göre ders programları belirlenmektedir. İşin bu niteliği itibarıyla her yıl belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren geçerli sebebin bulunduğu kabul edilmelidir. Böyle olunca iş sözleşmelerinin birbiri ardına zincirleme şekilde yapılması iş ilişkisinin belirsiz süreli hale dönüştüğünün kabulünü gerektirmez. Bunun sonucu olarak da davacının ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmelidir.

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

https:www.hukuki.netshowthread.php127344-1-Yillik-Sozlesme-Varken-isten-Ayrilma

Kolejde sozlesme iptaliis sozlesmesi ozel okul hakli fesihsozlesme bitmeden isten cikarmaozel anaokullarinda 1yil sozlesmekamuya atanma ile sozlesme feshiis sozlesmesi ve atamma durumu1 yillik sozlesme varken isten cikarilmadevlet bunyesine atanan ogretmen ozel okul sozlesmesine gore tazminat oder mi5580 sayili kanun sozlesme bitimi is uzatmaingilizce ogretmen yillik sozlesme ornekhttp:www.hukuki.netshowthread.php127344-1-Yillik-Sozlesme-Varken-isten-Ayrilma
Forum

Benzer Konular :

  1. Uzun Dönem Sözleşme Ve İşten Ayrılma
    Merhabalar , Bir konu hakkında değerli bilgilerinize ihtiyacım var. Taşeron bir firma aracılıgıyla yaklaşık 5 ay önce Birleşik Krallığa çalışmaya...
    Yazan: birmuhendis Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 24-10-2015, 11:40:07
  2. Askerlik Nedeni İle İşten Ayrılma Ve Yıllık İzin Problemi
    Merhaba Arkadaşlar; Özel bir bankada 03.12.2007 tarihinden bu yana çalışmaktayım. Askerlik nedeni ile Aralık celbinde askere alınacağım. Bu...
    Yazan: New_Days Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 25-09-2011, 21:02:59
  3. İşten ayrılma
    Özel bir şirketin imalatında kimyager olarak 2,5 senedir çalışmaktayım, ancak 2 senedir sigortalı olarak çalışmaktayım.Kendi işyerimi açacagım için,...
    Yazan: zibona Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 09-06-2008, 13:04:10
  4. Sözleşme Bitimiyle İşten Ayrılma, Tazminat
    Merhaba. Sitenin çok iyi bir bilgi kaynağı olduğu için emeği geçenlere teşekkür ederek başlamak istiyorum. Şu anda bir özel okulda öğretmen olarak...
    Yazan: cmydn Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 06-07-2007, 20:45:45
  5. İşten ayrılma
    Merhaba. Bir yakınım yaklaşık 5 yıldır bir tekstil firmasında aşçı olarak sigortasız çalışmakta.Yıllardır sigortasının yapılmasını istemiş ancak bu...
    Yazan: oyle_dema Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 20-06-2007, 14:04:40

İlgili Hukuk terimleri

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.