İşten çıkarıldım Tazminat alamadım

[ceceli341]

İşveren fesih bildiriminde feshin nedenini açıkca yazarak bildirmek durumundadır. Haklı nedenle derhal fesih hali bile olsa bu hakkını feshin doğduğu tarihten itibaren 6 gün içinde kullanması gerekir.

Sizin iş sözleşmenizde kıyafet kuralı yok. Sonradan size yazılı olarak tebliğ yok. Sözlü olarak 3 ay önce giymeniz istenmiş ama giymemişsiniz ve işveren bunu kabüllenmiş kuralı bozan bir durum olarak değerlendirmemiş. Sizin hakkınızda tutulan tutanak siz izinde iken tutulmuş üstelikte tutanak ile ilgili savunmanızda alınmamış.

Ben iş akdinizin bu durumda haklı nedenle derhal fesh edilebileceğini düşünmüyorum. Ama geçerli nedenle bile fesh edilse Kıdem ve ihbar tazminatınızı ödemeleri gerekirdi.

Burada defalarca yazdık işveren sizi işten çıkarırken yada siz çıkarken HER ÖNÜNÜZE KONULAN EVRAĞI İMZALAMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ. Bırakın işveren kendi uğraşsın.

Eğer evrağı imzalamasaydınız. Size tebliğ etmek zorunda kalacaktıki . O tebliğ etmeden Siz yarın Sigorta primlerinin eksik bildirilmesinden dolayı Haklı nedenle fesh edip işverenin önüne geçebilirdiniz.


Ama haklarınız var.
İşverene avukat aracılığı ile yada kendiniz Tazminatlarınızın ödenmesi, eksik gösterilen sigorta primlerinizin tam olarak sgk ya bildirilmesi için noterden ihtarname gönderebilirsiniz. İşveren bunu dikkate almaz ise dava açmanız gerekecek. Bu davayıda bir avukat aracılığı ile açmanız menfaatinize.

Elinizde fesih bildiriminin sureti olsaydı bunu inceleyip varsa açıkları bunu tespit edebilirdik. Ama yok.


Yanlış anlaşılmasın, burada o tişörtü giymek zorunda değilsiniz demek istemem. Sadece Sizin olayınızda sizin lehinize usul hükümlerinde hukuksuzluklar var.
Ayrıca elinizde sigortalarınızın eksik bildirilmesinden dolayı dava açma hakkınız varki işverene yarın sözlü olarak bile tazminatlarınızın ödenmemesi ve işsizlik parası alabilecek şekilde fesih yapılmaması durumunda (kıdem artı ihbar izn ücretleri vs .) varsa fazla çalışma ve genel tatil ve hafta sonu ücretleri için dava açacağınızı söylemeniz bile geri adım attırıp taleplerinizi yerine getirebilir. Önce yarın bunu bir deneyin.

[ayberk_08]

ÖRNEK BİR UYGULAMA ARZU EDİYORDUNUZ ALINTI YAPARAK İZAH EDİYİM ;

Cumhurbaşkanı Meclis’in üye tam sayısının üçte ikisini aşkın bir çoğunlukla kabul edilen anayasa değişikliğini dilerse halk oylamasına sunabilir.
anayasa belirli alanlarda cizgi koymasına rahmen bazı durumlarda cumurbaskanlığına taktir yetkisi vermiştir.
bahsi geçen taktir yetkisi ceza ve hukuk alanında genel hükümler bazında kanunlar ne kadar net olsa bile hakimin BELLİ ÖLÇÜDE TAKTİR YEYKİSİ KUNLANARAK HÜKÜM VERİR / VERİYOR-DA

BAZI YARGITAY BOZUYOR / BAZILARINI AYNEN ONAYLIYOR....bu ayrı BİR konudur

- - - Updated - - -

HAKİM TAKTİRİNE ÖRNEK
veriyorum ;

işe girenlerden yüksek tutarlı nakten ibareleri senet alınıyor.
bu alınan senetler ispat açısından işveren lehine olsa bile
hakim bunun işveren tarafından kendi lehine aldığını kanısına varırsa
ilgili senet iptal edilir .

bu uygulama HMK belli bedel üzerinde olduğundan senetle ancak senet ile çürütülür maddesini yok sayarak hakim taktirini kunlanıyor
yargıtayda bunu onayladı

- - - Updated - - -

SENETLE İSPAT KURALI HMK KANUN NE KADAR AÇIK OLSA BİLE NAKTEN VEYA TEMİNAT İBARESİ OLSA BİLE HAKİM BU SENETİ TAKTİR YETKİSİ KUNLANARAK İPTAL EDER
YARGITAY KARARI (senetle ilgili )

YARGITAY 9. HUKUK DAIRESI
E: 2007/36276 K: 2009/1590 T: 05.02.2009
İŞ HUKUKU • İŞÇİYE IMZALATILAN TEMINAT SENEDI • SENEDIN HÜKÜMSÜZ OLMASI
(2004 SK m. 72)

Özet: işveren şirket bir anonim şirket olup, şirket kayıtlarında alacak ve borçlarının gösterilmemiş
olduğundan söz edilemez. işveren vekili de taraşar arasında ticari bir ilişkinin olmaması sebebiyle senedin şirketin ticari defterlerinde kaydının olmadığını beyan etmiştir. Esasen, işçi ile işveren arasında ticari bir ilişkinin de varlığından söz edilemez. Bu durum karşısında dava konusu senetten dolayı davacı işçinin işverene borcunun olmadığı, senedin karşılıksız olarak teminat senedi olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı, 06.06.2000 tarihinde davalı işyerinde alışmaya başladığını işe başladığı tarihte işverence boş bir senet imzalattırıldığını, 02.03.2002 tarihinde işyerinden ayrıldıktan sonra senedin doldurularak işleme konulduğunu iddia ederek söz konusu senetten dolayı işverene borçlu olmadığını tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı davacının 2001 yılının ortalarında evleneceğini, paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine senedin tanzim edildiğini ancak ödenmediğini, protesto çektiklerini davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece bonoya karşı bedelsizlik iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davacını ise yazılı delil sunmadığı gerekçesi ile dava reddolunmuştur. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraşar arasındaki uyuşmazlığın normatif dayanağı Icra Işas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davasıdır. Davacı senedin bedelsiz (karşılıksız) olarak düzenlendiğini iddia etmiş olup kural olarak iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Ancak taraşar
arasında işçi işveren ilişkisi mevcut olup mahkemenin kabulünü aksine davacı iddiasını her türlü delille ispat edebilir. Dinlenen davacı tanıkları, bölüm sorumlusu gibi kalifiye elemanlara bu şekilde işe girerken boş senet imzalatıldığını, davacıya da böyle bir senet imzalatıldığını ifade etmişlerdir.
işveren davalı, senedin davacının evleneceğini, paraya ihtiyacı olduğunu beyan etmesi nedeniyle borç para temine yönelik olarak düzenlendiğini savunmuş ise de, davacı 21.07.2000 tarihinde evlenmiş olup bono ise 06.06.2001 tanzim tarihlidir. Davalı vekili de taraşar arasında ticari bir
ilişki olmadığı gerekçesiyle senedin şirketin ticari defterlerinde kaydı olmadığını belirtmiştir.
Davalı şirket bir anonim şirket olup şirketin kayıtlarında alacak ve borçlarının gösterilmemiş olması düşünülemez. Tüm bu sebeplerle dava konusu senetten dolayı davacının davalı işverene borçlu olmadığı, senedin karşılıksız olarak teminat senedi şeklinde düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabul edilmesi gerekirken yazılı dilekçe ile rededilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 05.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

[ceceli341]

Sn Ayberk Peki

[ayberk_08]

HAKİMİN TAKTİR YETKİSİNİN KUNLANMASI HANGİ KANUNA AYKIRI OLDUĞU KOYUYORUM ;

Senetle ispat zorunluluğu
MADDE 200- (1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.



http://www.resmigazete.gov.tr/eskile...20110204-2.htm

[ceceli341]

Peki Peki Peki.

[ayberk_08]

Sn Ayberk her okuduğunuz makaleyi burada yazıp bunun hakkında tartışacak olursak soru cevaplayamayız. Bununla ilgili bir konu açın tartışalım. Ama muhteremin biri bununla ilgili yazı yazmış bunuda yasal olarak sunmayın burada.
Kanun koyucu yasa çıkarırken Hakime taktir yetkisi verir. Bu Bununda sınırlarını belirler. Bu sınırlarda hakim kendi takdirini kullanır der. Bu dava ceza davası değil Hukuk davasıdır.

Hakim her istediği yerde bırakın takdiri yetkisini bile kullanamaz.

hakim arzu ettiği vakit bu yetkiyi kunlanmaz ama belli ölçüde kanıtlar olursa belli genel ilkeleri göz önüne alalarak taktire yetkisi kunlanır.

senetle ne kadar hukuken geçerli olsa + bankadan protesto edilerek adım adım hukuki işlemler uygulanma bile hakimin belli kaydeler olması kaydıyla açık hükümler aykırı davranarak hüküm verir.
ilgili yargıtay kararı bun yöndedir

- - - Updated - - -

işin özü budur diyerek lafı uzatmıyalım ama genel hükümlerde siz haklısız

pratikte
çalısan uğramıs olduğu zararı talep ederek işveren tarafından tazmini sağlar
kötü niyet hükmü vermez ama tazmin hükmü verir

HAKİM TAKTİRİ HUKUMUZUN GRİ BÖLGESİDİR BUNU SİZLE AYRI BİR KONUYLA KONUSMAYI ARZU EDERİM



SAYGILARIMI SUNARIM İYİ SOHBET OLDU

- - - Updated - - -

bu konular çok detay olduğundan dolayı en bastan beri kanıt koymaktan kaçındım

[diablosdream]

İşveren fesih bildiriminde feshin nedenini açıkca yazarak bildirmek durumundadır. Haklı nedenle derhal fesih hali bile olsa bu hakkını feshin doğduğu tarihten itibaren 6 gün içinde kullanması gerekir.

Sizin iş sözleşmenizde kıyafet kuralı yok. Sonradan size yazılı olarak tebliğ yok. Sözlü olarak 3 ay önce giymeniz istenmiş ama giymemişsiniz ve işveren bunu kabüllenmiş kuralı bozan bir durum olarak değerlendirmemiş. Sizin hakkınızda tutulan tutanak siz izinde iken tutulmuş üstelikte tutanak ile ilgili savunmanızda alınmamış.

Ben iş akdinizin bu durumda haklı nedenle derhal fesh edilebileceğini düşünmüyorum. Ama geçerli nedenle bile fesh edilse Kıdem ve ihbar tazminatınızı ödemeleri gerekirdi.

Burada defalarca yazdık işveren sizi işten çıkarırken yada siz çıkarken HER ÖNÜNÜZE KONULAN EVRAĞI İMZALAMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ. Bırakın işveren kendi uğraşsın.

Eğer evrağı imzalamasaydınız. Size tebliğ etmek zorunda kalacaktıki . O tebliğ etmeden Siz yarın Sigorta primlerinin eksik bildirilmesinden dolayı Haklı nedenle fesh edip işverenin önüne geçebilirdiniz.


Ama haklarınız var.
İşverene avukat aracılığı ile yada kendiniz Tazminatlarınızın ödenmesi, eksik gösterilen sigorta primlerinizin tam olarak sgk ya bildirilmesi için noterden ihtarname gönderebilirsiniz. İşveren bunu dikkate almaz ise dava açmanız gerekecek. Bu davayıda bir avukat aracılığı ile açmanız menfaatinize.

Elinizde fesih bildiriminin sureti olsaydı bunu inceleyip varsa açıkları bunu tespit edebilirdik. Ama yok.


Yanlış anlaşılmasın, burada o tişörtü giymek zorunda değilsiniz demek istemem. Sadece Sizin olayınızda sizin lehinize usul hükümlerinde hukuksuzluklar var.
Ayrıca elinizde sigortalarınızın eksik bildirilmesinden dolayı dava açma hakkınız varki işverene yarın sözlü olarak bile tazminatlarınızın ödenmemesi ve işsizlik parası alabilecek şekilde fesih yapılmaması durumunda (kıdem artı ihbar izn ücretleri vs .) varsa fazla çalışma ve genel tatil ve hafta sonu ücretleri için dava açacağınızı söylemeniz bile geri adım attırıp taleplerinizi yerine getirebilir. Önce yarın bunu bir deneyin.

teşekkür ederim hepinize verdiğiniz bilgiler için.

[ayberk_08]

teşekkür ederim hepinize verdiğiniz bilgiler için.

aslında benim sizden özür dilemem gerekir
çünkü ben burda hukukumuzun gri bölgelerini ortaya koyarak tartışma açtım