Merhabalar;

Bundan 2 yıl önce ben askerdeyken ağabeyimin kefil olarak borçlu duruma geçtiği bir dosyayla ilgili eve hacize gelmişler. Evde ise sadece okuma yazma bilmeyen annem bulunuyormuş. Eve direk girip korkutma amaçlı çamaşır makinası ve buzdolabını sökmüşler ve daha sonra eğer borcu şimdi ödemezseniz alıp götüreceğiz demişler. Bunu yapan kişi avukat değil, avukat yanında çalışan katiple haciz memuru. Annem ben nasıl ödeyeceğim para yok bende, benim bir tek emekli maaşım var nasıl öderim diye haykırırken, sakinleşmesi için annemi oturtmuşlar ve anneme tamam şimdi haciz yapmıyoruz ama 1 hafta içinde ödeme olmazsa gelip yeddiemin olarak size bıraktığımız bu eşyaları alırız demişler. Annem komşulara rezil olmamak için mecbur kabul etmiş ve yazdıkları haciz tutanağına parmak basmış.

Bu olaydan 2 ay geçmiş ve sonrasında annem 450.00 TL olan emekli maaşını almak için bankaya gittiğinde maaşının tamamında haciz olduğu söylenmiş. Ben askerden o sıralarda gelmiştim ve annem benden sakladığı bu olayı bana detaylı şekilde anlattı. Ben: " Öyle bir şey olması mümkün değil, senin rızan olmadan emekli maaşına haciz koyamazlar" dedim. Hemen kalkıp dosyanın bağlı olduğu icra dairesine gittiğimde haciz tutanağını okuduğumda gözlerim yerinden çıktı.

Haciz tutanağında şunlar yazıyordu:

" Oğlumun tüm borcunu kabul ediyor ve bana bağlı olan emekli maaşımın tamamının kesilerek dosyaya yatırılmasını talep ediyorum." yazıyordu.

Ve altında haciz memuru, katip ve şoförün imzası, annemin ise parmak izi olduğunu gördüm. Ufak bir araştırma sonunda okuma yazma bilmeyene parmak basması için olayla alakasız en az 2 kişinin olması gerektiği ve haciz tutanağının sesli şekilde okunması gerektiğini öğrendim. Anneme sorduğumda böyle bir şeyin asla olmadığını tek geçim kaynağının o 450.00 TL olduğunu bunu kabul etmenin imkansız olduğunu söyledi.

Hukuk bürosunu aradığımda karşıma yine katipler çıkmış ve bana "Hiç bir şey yapamazsın çatır çatır o maaş kesilip borç ödenecek." denildi. Avukatla görüşmek istediğimde ise bunun mümkün olmayacağını dosyalara biz bakıyoruz gibi saçma sapan cevapla karşılaştım.

O sinirle yerimde duramayıp Beyoğlu Baro Başkanlığına gittim ve şikayet için hatırladığım kadarıyla 140 veya 180 TL gibi bir para vermem gerektiğini söylediler. Ben kabul ettim ve orada çalışan bana son kez avukatla konuşmak ister misin diye sordu. Bende telefonunu vermedikleri için görüşemediğimi söyledim. Bizde olduğunu ve isterseniz verebileceğini söylediler.

Avukatı aradım ve durumu güzel bir şekilde açıkladım. Avukat benim baroda olduğumu duyunca ne diyeceğini şaşırdı " Aman sakın şikayette bulunmayın ben hemen duruma müdahale edip parayı geri vereceğim" diye söz verdi ve gerçekten de ben Beyoğlu'ndan eve gidene kadar annemin evine gidip parayı iade ettiklerini öğrendim.

Bu olayı büyük ağabeyime anlattığımda davayı tekrar açmak istediğini belirtti.

Size sorum şudur bu durumda avukata ve haciz memuruna ne gibi ceza verilebilir öğrenmek istiyorum.

Çok uzun oldu sabrınız için ve yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.