+ Konuyu Yanıtla
1 den 7´e kadar toplam 7 ileti bulundu.
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    May 2007
    İletiler
    59
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı 5766 sayılı kanunun 1.maddesinin iptali öncesi hisselerini devreden şirket ortaklarının durumu ?

    Sayın üstad ve hukukçular öncelikle yaptığınız mesleğe büyük saygı duyuyor ve konuyu ilginize sunuyorum.
    Limited şirketindeki hisselerimi 2005 yılında devrettim. Ortak olduğum dönemde müdür veya şirket temsilcisi olmadım. Aradan 7 sene geçtikten sonra vergi dairesi ödeme emri gönderdi.2008 yılındaki değişikliğe dayanarak müteselsil sorumlu olarak değerlendirmiş olmalılar. Hem de tahsil edilmeyen alacaklar için yürürlüğün anayasa mahkemesi tarafından durdurulmasına rağmen. Ben hisseyi devrettikten 1 yıl sonra şirket resen terk yapılmış. Şirketin mal varlığı yok fakat benden sonraki ve şu an hali hazırdaki ortaklar ve şirket müdürü hakkında da takibat başlatmışlar. Ödeme emirlerine itiraz ettim. Anayasa mahkemesinin ilgili maddeyi iptal ettiği kararı,2008 de çıkarılan yasa öncesi hissesini devreden ortakların sorumlu tutulamayacağı ile ilgili danıştay kararlarını ve ticaret sicil gazetesini ekledim.. Fakat YD red çıktı. Dava devam ediyor.
    Gerçi 2011 de hissesini devreden bir ortak ile ilgili olarak danıştay , payına düşen borçtan devretse de kurtulamayacağına hükmetmiş ancak henüz anayasa mahkemesi 2008 de çıkan 5766 sayılı kanunun ilgili maddesini iptal etmediği dönemde dava görülmekte olduğu için bu kanunu esas alarak böyle bir karar vermiş olmalı, yanılmıyorsam. Benim durum bu karardan farklı , yani yasa değişikliğinden önce devir yaptım.
    Sorularım şunlar:
    1-Vergi mahkemesinde kaybedersem Bölge idareye itiraz mı yoksa danıştaya temyiz için mi başvurmalıyım?
    2-İtiraz dilekçemde özellikle hangi belgeleri ekleyim. Hangi cümle ve ifadelere yer vermem daha doğrudur? (Çünkü dilekçeyi kendim yazdığımdan gereksiz konulara girip aleyhte bir durum oluşturmak istemem)
    3-İptal edilen yasa öncesi 35.maddede ortakların hisseleri oranında sorumlu olduğu malum. Ancak bu durumda “ortaklık” sıfatını hali hazırda taşıyor olmak gerekmez mi? Ben yasanın yukarıdaki eski hükmüne göre “ortak” mıyım, yoksa hissemi devrettiğim için değil miyim? Çünkü 35.maddede mevcut ortak veya devreden ifadesi yok. Zaten buradaki kargaşayı gidermek için 2008 deki 5766 sayılı yasa çıkarıldı yanılıyor muyum?
    4-İtiraz dilekçemde şirketin mal varlığı yoksa sırasıyla şirket müdürüne onda da yoksa mevcut ortaklara gidilmesi gerektiğinden bahsedeyim mi?
    5-Ayrıldığım 2005 tarihinde ve öncesinde şirketin mal varlığı bulunuyor (belki borcu tam karşılayamasa da ) , fakat resen terk yapıldığı tarihte (2006) şirketin mal varlığının olmadığı anlaşılıp tespit yapılıyorsa bu durumu da belirtmem iyi olur mu? Sorumlu tutulduğum dönemde yukarıdaki silsileyi takip etmemeleri Benim devrettiğim tarihten 1 yıl sonra ödeme emirlerini işleme koymaları idare açısından bir açık ve eksiklik olabilir mi? Şöyle ki devrettiğim tarih öncesi belki vergi borçları belli bir kısmı şirketten tahsil edilebilirdi. Ben devrettikten sonra şirket bir şekilde batırıldı ya da bitirildiyse burada ben alacağıma bakarım diyerek devreden kişileri de sorumlu tutmak ne derece hukuki olur bilemiyorum. Belki de yanılıyorum.
    6-Ortaklık sıfatı taşıdığım dönemde hiçbir şekilde imza yetkili temsilci veya müdürlük yapmadığımı belirtmem yine olumlu bir sonuç verir mi?
    7-Bütün bu destansı upuzun sorulara ek olarak bu konuda itirazımda destekleyici mahiyette ifade, belge, kanun maddesi ..vb ek olarak söyleyebilecekleriniz var mı?
    Gösterdiğiniz sabır ve vereceğiniz cevaplar için sonsuz kere şükranlarımı sunuyorum şimdiden. Saygılar.



    Hukuki NET Güncel Haber

    5766 sayılı kanunun 1.maddesinin iptali öncesi hisselerini devreden şirket ortaklarının durumu ? konulu yargıtay kararı ara
    5766 sayılı kanunun 1.maddesinin iptali öncesi hisselerini devreden şirket ortaklarının durumu ? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Nov 2010
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    64
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 5766 sayılı kanunun 1.maddesinin iptali öncesi hisselerini devreden şirket ortaklarının durumu ?

    Vergi borçlarının hangi döneme (tarihe) ait ve ne vergisi olduğunu (kurumlar, kdv vs) yazabilir misiniz?

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    May 2007
    İletiler
    59
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 5766 sayılı kanunun 1.maddesinin iptali öncesi hisselerini devreden şirket ortaklarının durumu ?

    Alıntı zamanex rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Vergi borçlarının hangi döneme (tarihe) ait ve ne vergisi olduğunu (kurumlar, kdv vs) yazabilir misiniz?
    2003 vergi ziyaı,2004 kurumlar,2005 g.vergisi stopaj,2005 kdv
    benim ortak olduğum dönem 2004 mayıs- 2005 kasım arası.
    Konu kararxy tarafından (27-12-2012 Saat 12:22:58 ) de değiştirilmiştir.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    May 2007
    İletiler
    59
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 5766 sayılı kanunun 1.maddesinin iptali öncesi hisselerini devreden şirket ortaklarının durumu ?

    Aşağıdaki 2 farklı kararı nasıl yorumluyorsunuz?
    .................................................. ...............
    KARAR-1

    Danıştay 3. Dairesi
    Tarih : 02.11.2011
    Esas No : 2007/1961
    Karar No : 2011/6446
    AATUHK Md. 35

    HİSSESİNİ DEVREDEN LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ ŞİRKETTEN TAHSİL EDİLEMEYEN KAMU ALACAĞINDAN SORUMLU OLDUĞU

    6183 sayılı Yasa’nın 35. maddesinden doğan ve limited şirket ortaklarını, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu tutan kural karşısında, tahsili gereken kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar da ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin şirketin kamu borçlarından kaynaklanan sorumluluklarının devam edeceği hk.

    İstemin Özeti: Davacının 23.01.2001 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilen hisse devriyle ortaklığından ayrıldığı limited şirkete ait vergi borcu ve gecikme zammının tahsili amacıyla adına payı oranında düzenlenen ödeme emrini; 6183 sayılı Yasa’nın 35. maddesinde düzenlenen sorumluluğun ortaklık sıfatına ve payına bağlı olduğu, şirketteki paylarını devreden davacıdan pay alan kimselerin payların gerektirdiği sorumlulukları da bildiklerinin kabulü gerektiği, bu nedenle devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ait şirket borçlarının, paylarını devreden davacıdan aranmasında yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptal eden Vergi Mahkemesinin kararını; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunanların ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açabileceklerinin kurala bağlandığı, dava konusu ödeme emirlerinin, 22.07.2005 tarihinde muhasebeci imzasına tebliğ edilmesine karşın, 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinde öngörülen dava açma süresi geçtikten sonra 22.08.2005 tarihinde vergi mahkemesi kaydına giren dilekçeyle açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenmeksizin reddi gerekirken, davanın esası hakkında verilen kararda yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle bozan Danıştay Üçüncü ve Dokuzuncu Dairelerince oluşturulan Müşterek Kurulun 02.03.2007 gün ve E. 2006/1936, K. 2007/648 sayılı kararının; taşıtlarına ve banka hesabına konulan hacizle öğrenilen 19.07.2005 tarihli ödeme emirlerinin ve yapılan takibin kaldırılması istemiyle 19.07.2005 tarihinde vergi dairesi müdürlüğüne başvurulduğu, yanıt verilmeyince dava açıldığı, ödeme emri tebliğ edilmeden haciz uygulandığı, şirketin vergi borcu ile ilişkisi bulunmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.

    Karar: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde, Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde taraflarca kararın düzeltilmesinin istenebileceği kurala bağlanmıştır.

    Anayasanın temel hak ve hürriyetlerinin korunmasını düzenleyen 40. maddesine aykırı olarak tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açılması gerektiği bilgisine yer verilmeyen ödeme emirlerine karşı açılan davada süre aşımı bulunmadığı anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Üçüncü ve Dokuzuncu Dairelerince oluşturulan Müşterek Kurulun 02.03.2007 gün ve E. 2006/1936, K. 2007/648 sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra davalı idarenin temyiz istemi yeniden incelendi.

    23.01.2011 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen hisse devriyle ortaklığından ayrıldığı (...) Ltd. Şti.’ne ait 2000 yılı ve Ocak 2001 dönemine ilişkin kurumlar vergisi, gelir (stopaj) vergisi, fon payı, katma değer vergisi, geçici vergi ile Ocak-Mart 2001 dönemine ilişkin gecikme zammından oluşan kamu borcunun tahsili amacıyla davacı adına sermaye payı esas alınarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emrini iptal eden vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 4369 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle değişik 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları kuralına yer verilmiştir.

    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükellef ve vergi sorumlusu başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında da, vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna ilişkin özel mukavelelerin vergi dairelerini bağlamayacağı kuralına yer verilmiş olup, limited şirketteki ortaklık payının kısmen veya tamamen bir üçüncü kişiye devrine ilişkin sözleşmeler, özel hukuk sözleşmesi olduklarından, kamu alacağının tahsilinden doğan sorumluluğun, belirtilen nitelikteki pay devri sözleşmeleriyle ortadan kaldırılmasına olanak bulunmamaktadır.

    Bu nedenle 6183 sayılı Yasa’nın 35. maddesinden doğan ve limited şirket ortaklarını, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu tutan kural karşısında, tahsili gereken kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar da ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin şirketin kamu borçlarından kaynaklanan sorumluluklarının kalkacağından söz edilemez.

    Türk Ticaret Kanunu’nun 511. maddesinin 4. bendinde, limited şirket ortaklarının her birinin ad ve soyadları ikametgahları ve tabiiyetlerinin tescil ve ilan edileceği; aynı Kanun’un 33. maddesinin 1. fıkrasında, tescil edilmiş hususlarda vukuu bulacak her türlü değişikliklerin tescil ve ilan olunacağı; 38. maddenin 1. fıkrasında ise ticaret sicili kayıtlarının nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üçüncü kişiler hakkında kaydın gazete ile tescil ve ilan edildiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceği hükme bağlanmıştır.

    Sözü edilen düzenlemelere göre limited şirket ortağı olarak ticaret siciline tescil ve ilan edilmiş kişinin, herhangi bir sebeple şirket ortaklığının sona ermesinin, tescil edilip, Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilinceye kadar üçüncü şahıslar nezdinde hukuki sonuç doğurmayacağı açıktır.

    (...) Ltd. Şti.’ndeki hissesinin (...) Noterliğinin 26.10.2000 tarih ve (...) yevmiye numaralı devir sözleşmesiyle devredildiği 25.10.2000 tarihli ortaklar kurulu kararıyla bildirilerek, kararın 12.01.2001 tarihinde tescil ve 23.01.2001 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmesi suretiyle ortaklık sıfatı sona eren davacının ortaklık sıfatının, hisse devir işleminin ilan edilerek hukuken sona erdiği 23.01.2001 tarihine kadar olan şirket tüzel kişiliğine ait kamu borçlarından hissesi oranında sorumlu tutulabileceği açıktır. Bu durumda ödeme emirlerine konu kamu alacağının tüzel kişinin mal varlığından tahsil olanağının bulunup bulunmadığı da araştırıldıktan sonra, kamu alacağının ilgili bulunduğu dönem dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, devir tarihinden önceki kamu alacağından kaynaklanan sorumluluğun hisse devriyle birlikte kalkacağı gerekçesiyle verilen ödeme emirlerinin iptali yolundaki vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

    Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına, oyçokluğuyla karar verildi(*).


    .................................................. ...............................

    KARAR-2

    Danıştay Yedinci Daire

    Tarih
    : 05.11.2001

    Esas No
    : 2000/6064

    Karar No
    : 2001/3393


    Limited şirketin kamu borçlarından ortaklık payını devralan ortak sorumludur.

    6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde, limited şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluk olup, hisse devri halinde hisseyi devralan ortağın, şirketin mali durumunu, bir başka deyişle, hissenin borçlu veya alacaklı olup olmadığını bildiği kabul edildiğinden, devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarının ortaklık payını devralan ortaktan aranılması gerekmektedir.

    İstemin Özeti: Asıl borçlu (...) Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen katma değer vergisi ve cezaların gecikme faizi ile birlikte ortak sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenip tepliğ edilen ödeme emrini; davacının şirketdeki hissesini 09.11.1992 tarihinde devrettiğinin ve devir bedelinin nakden ve peşinen alındığının anlaşıldığı; bu durumda, davacının bu tarihten itibaren şirkette hiçbir hak ve hissesinin bulunmadığı sonucuna varıldığından, ortaklıkdan ayrıldığı tarihten sonraki dönemlere ait şirket borçlarından dolayı takip edilemeyeceği gerekçesiyle iptal eden (...) Vergi Mahkemesi Kararının; şirket tüzel kişiliğinden tahsil olanağı kalmayan kamu alacağının, şirketin ortağı durumundaki davacıdan istenilmesin hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

    Karar:6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, limited ortakların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortakların vazettikleri veya vaz'ını taahhüt ettikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulacakları hükme bağlanmış olup; bu madde hülmüne göre, limited şirket ortağının açıklanan miktarla sınırlı olarak şirketin amme borcunun ödenmesinden sorumlu olacağı tabidir. Dosyanın incelenmesinden; 1991 takvim yılına ilişkin katma değer vergisi beyannamelerin verilmediğinden bahisle takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden hesaplanan katma değer vergisi ve kesilen cezalarının asıl borçlu şirketten tahsil edilemediğinden bahisle, vergi borcunun, şirket ortağı olan davacıdan şirketteki hissesine isabet eden kısmının tahsili amacıyla, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesine göre ödeme emri düzenlendiği; ödeme emrinin tanzim ve tebliğ olunduğu tarihten önce de davacının ortaklık payını devrederek, ortaklıktan ayrıldığı anlaşılmaktadır.

    6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde, limited şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluk olup, hisse devri halinde hisseyi devralan ortağın, şirketin mali durumunu, bir başka deyişle, hissenin borçlu veya alacaklı olup olmadığını bildiği kabul edildiğinden, devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarının ortaklık payını devralan ortaktan aranılması gerekmektedir.

    Bu itibarla, (...) tarih ve (...) sayılı noter satış senediyle hissesini devreden ve şirketle artık bir ilgisi kalmayan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali yolundaki mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.

    Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.

    .................................................. ...........................
    BENİM YORUMUM :

    İlk karar 6.6.2008 de çıkarılan 5766 sayılı kanunun geçici 1.maddesindeki "devreden ile devralanın müteselsil sorumluluğu"ndan yola çıkılarak verildi yanılıyor muyum? Çünkü davacı kişi 23 ocak 2011 de devir yapmış.o tarihte henüz anayasa mahkemesi iptal kararı vermemişti.Gerçi Anayasa mahkemesinin iptal kararı ile de zaten 6.6.2008 den önce devreden ortaklar müteselsil sorumlu olarak değerlendirilemiyor.
    İkinci karara göre ise 6.6.2008 öncesi eski durumda 35.maddeye göre ortaklık sıfatını taşıyanlar hisseleri oranında sorumlu tutuluyor.Ancak hisseleri oranında sorumlu olan kişi hisseyi devralan ve ortaklık sıfatını taşıyan kişi olmalı.Yoksa hissesini devreden kişi değil .Çünkü hissesini devreden 35.maddenin önceki haline göre "ortak" değil..Zaten 35.maddenin önceki halinde "devreden veya eski ortak vb" ifadeler yok.Bu karışıklığı gidermek ve alacağını sağlama almak isteyen kanun koyucu söz konusu yeni düzenlemeyi yaptı.Yeni düzenleme ise 2008 öncesini bağlamıyor. Kısaca mahkemenin kararından anladığım bu,yanılıyorsam düzeltin lütfen..

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    May 2007
    İletiler
    59
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 5766 sayılı kanunun 1.maddesinin iptali öncesi hisselerini devreden şirket ortaklarının durumu ?

    5766 sayılı kanunun 1.maddesinin iptali ile tahsil edilmemiş amme alacakları için işlem yapılamayacağından bahisle;

    Söz konusu kanun yürürlüğe girmeden önce hissesini devreden ltd. şti. ortağı hakkında müteselsil sorumluluktan bahisle işlem yapılabilir mi hukuken?
    Kanun öncesi geçerli olan duruma göre hissesini devreden ortak artık ortaklık sıfatını taşımayacağı için sorumlu tutulamaz denilebilir mi?

    Vergi mahkemesine itirazda bulundum.YD red çıktı davam devam ediyor.Ben olumsuz sonuca göre bölge idareye itiraz edeceğimden hareketle hazırlayacağım dava dilekçesi için ön hazırlık yapıyorum.Bölge idareye yapacağım itirazda özellikle vurgulanması gereken ,sağlam dayanak oluşturacak noktaları öğrenmek,tespit etmek açısından soruyorum.


    Teşekkürler.
    Konu kararxy tarafından (03-01-2013 Saat 02:46:12 ) de değiştirilmiştir.

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    May 2007
    İletiler
    59
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 5766 sayılı kanunun 1.maddesinin iptali öncesi hisselerini devreden şirket ortaklarının durumu ?

    yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce hissesini devredenler kesin olarak müteselsil sorumlu sayılamaz diyebilir miyiz?

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    May 2007
    İletiler
    59
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: 5766 sayılı kanunun 1.maddesinin iptali öncesi hisselerini devreden şirket ortaklarının durumu ?

    konu hakkında emsal karar bilen var mı ?

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

anayasa 2008 sirket ortak karar

anayasa 2008 sirket yasa

6.6.2008 yilindan once devir

2008 sirket devir cikan yasa

anayasa sirket amme 2008

2008 anayasa sirket yasa

2008 anayasa sirket devir karar

anayasa sirket devir amme

danistay sirket amme karar 2008

2008 sirket devir

2008sirket devir anayasa

2008 anayasa amme sirket

6183 58. madde

6183 kan anayasa mah iptali

6.6.2008 oncesi sirket vergi

yargitay amme sirket 2008

6.6.2008 oncesi devir

2008 oncesi sirket devri

6.6.2008 sirket devri

6.6.2008 oncesi mudurluk iptali sorumluluk

6.6.2008 vergi kanunu sirket devir

6.6.2008 oncesi sirket muduru

6.6.2008 oncesi sirket mudur iptali

hissesini devreden mudur 6.6.2008

6.6.2008 devir sirket muduru

Forum

Benzer Konular :

  1. 5275 sayılı kanunun 14/4 bendinin iptali
    Denetimli serbestlikden faydalanıp cıktıkdan sonra hakkında dava açılanlar aym 105 ,b,c bendlerini iptali sonrası kurtuldular ama 12 ay infazı olup...
    Yazan: Alper23 Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 0
    Son İleti: 20-01-2014, 21:21:41
  2. Babamın şirket hisselerini haberim olmadan kardeşime devretmesi
    Baba ait olan 1982 yılında kurulmuş şahıs şirketi 1996 yılında iptal edilmiş ve aynı yıl kurulmuş olan bu şirkete ait magaza ve taşınmazlar şirket...
    Yazan: ozancank Forum: Miras Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 05-11-2008, 21:06:33
  3. 506 sayılı kanunun Ek 5. maddesinin IV numaralı bendinin uygulanması hakkında Tebliğ Hakkında
    "506 sayılı kanunun Ek 5. maddesinin IV numaralı bendinin uygulanması hakkında tebliğ" uyarınca, şirketlerde ağır sanayilerde çalışanlar 20 yıl...
    Yazan: bistroman Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 28-09-2007, 17:33:37
  4. Emeklilik + Vatandaşlık - 403 Sayılı Kanunun 29’uncu Maddesinin Uygulanması
    3- Forumlara yazarken Türkçe dilbilgisi kurallarına dikkat edilerek özenle yazılmalıdır..............Özür dilerim fakat Türkcesi iyi olmayan (...
    Yazan: Turabi Forum: Sosyal Güvenlik Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 09-05-2007, 12:26:30
  5. 5352 sayılı kanunun 9.maddesinin (a)bendi
    1994 yılında 5352 sayılı yasanın 9.maddesi(a) bendi gereğince tarafıma verilen cezanın infaz edildiği sabıka kaydımdan anlaşılmıştır. adli sicilimin...
    Yazan: lettop Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 1
    Son İleti: 07-04-2006, 18:28:34

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.