Cep telefonu ses kaydı ile maddi manevi tazminat davası açabilir miyim?

Saygıdeğer hukukçu ve hukuksever arkadaşlar, yakın zamanda başıma gelen bir olaya ilişkin fikirlerinize başvurmak istiyorum.

Bir web alanında yapılan hakaretlerin bana ait olduğu ileri sürülerek makinamın başında görevimi icra ederken işletmemizde bulunan temsilcilik odamıza, sendika başkanı ve temsilci heyeti tarafından çağrıldım, cehaletime güvenmiş olacaklar gittiğim gibi hakaret ve tehditlere başladılar ama başımdan aşağı kaynar sular dökülmesini sağlayan iş akdine tazminatsız son veriyoruz demeleri oldu ne yaptığımı şaşırmış bir şekilde cep telefonumu çıkarıp ses kaydını başlattım olayın hararetinden olacak o kadar kişiden hiçkimse bunu farketmedi, ses kaydında işyerinden çıkışımın kendilerince verildiği tehtidleri defalarca geçmekte(sendikacılarca, olaya hiçbir işveren vekilinin dahiliyeti veya bilgisi yoktur) ve yine kendileri tarafından kapıya gönderilme söylemleri birdaha çalışamayacağım söylemleri defalarca geçmektedir, İsnad olunan iş akdinin feshinin kendileri tarafından yapamayacakları, işyerimle ilgili gayrihukuki hiçbir durumumun bulunmadığı ve bahsettikleri hakaretlerin şahsım tarafınca yapılmadığını vurgulayarak herşeyin savcılık kanadıyla geçmesi isteklerimede konuşmalarda karşı çıkılmıştır. bu olay sonucunda yaklaşık 2 saat makinamın başına dönememiş ve odadan atıldıktan sonra denk geldiğim 3-5 arkadaşa sendikacıların çıkışımı verdiklerini içeri giremediğimide söylemiş bulunmaktayım, olayın işyerimizde duyulmasıyla işçi arkadaşlarımızın olaya müdahale etmeleri sayesinde makinamın başına dönebildim. Bu olayda odada geçen tartışmalar esnasında gelen arkadaşları odaya almadılar ve dolayısıyle içerde geçen konuşmaları ispatlayacak ses kaydından başka birşeyim yok, olayda karşılaştığım arkadaşların bazılarının korku dolayısıyle şahidlik yapmayacağını tahmin ediyorum,

Bu olay neticesinde yaşadığım bunalıma binaen yüklü bir maddi manevi tazminat davası açmak istiyorum. psikiyatri raporum ve ses kaydım delil kabul edilirmi, yoksa ses kaydı burda kendi adıma suçmu teşkil eder. olayda odada bulunan hemen herkesin hakaret ve tehditleri ses kaydında açıkça bulunmasına rağmen şuan insalara çıkışla ilgili bir tehtidin kendileri tarafından yapılmadığı söylemleriyle temize çıkmaya çalışıyorlar. ne yapmalıyım maddi durumuda çok iyi olan bir insan değilim cumhuriyet savcısına gidip yaşadıklarımı ve ses kaydını paylaşsam yardımcı olabilirmi?

Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ve minnetlerimle.

Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ve minnetlerimle.[/QUOTE]

Mahkeme izni harici ses ve görüntü tespitleri delil kabul edılemez ancak savcı ve hakim açısından kanaat olusturur diye biliyoruum...

TCK 134'ün değerlendirilmesini okumanızı öneririm.(Sayın savcı M.Murat Ülkü'nün internettde yayınlanan 21 Şubat 2005 tarihli yazısından alıntıdır.)

Özel hayatın gizliliğini ihlal
MADDE 134. –
(1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimse, altı
aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl
edilmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa
eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında artırılır.

Maddenin birinci fıkrası metninde, özel hayatın gizliliğinin ihlâli suç
olarak tanımlanmaktadır. Böylece, gizli yaşam alanına girerek veya başka suretle başkaları tarafından görülmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayının
saptanması ve kaydedilmesi cezalandırılmaktadır. Maddenin birinci
fıkrasında ihlalin nasıl yapılacağı belirtilmemiş olup teknolojik gelişmeler
sonucunda mümkün olabilecek diğer ihlal türlerinin de bu kapsamda
değerlendirilmesi sağlanmıştır. Görüldüğü üzere burada fail “özel hayatın
gizliliğini ihlal eden” kişi olarak tanımlanmıştır. Yine aynı fıkrada bu ihlalin
(Değişik:3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak,
usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı
emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara
el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin
onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde
açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
Ses ve görüntülerin kayda alınması suretiyle yapılması ağırlaştırıcı bir sebep
olarak öngörülmüştür.
İkinci fıkrada, bu şekilde elde edilen kayıtlardan bir yarar sağlanması
veya bunların başkalarına verilmesi veya diğer kimselerin bilgi edinmelerinin
temini veya basın ve yayın yoluyla açıklanması suçun ağırlaşmış şeklini
oluşturmaktadır.
Kısacası, mağdurun özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerin hukuka
aykırı olarak ifşa edilmesi, ortaya dökülmesi, başkalarınca bilinebilir bir hale
getirilmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu görüntü veya sesler örneğin
soruşturma kapsamında hukuka uygun bir şekilde kayda alınmış olabileceği gibi,
birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi suretiyle elde edilmiş olabilir.
İkinci fıkrada tanımlanan suç, elde edilmiş olan bu ses veya görüntü
kayıtlarının ifşasıyla, yayılmasıyla, yani yetkisiz kişilerce öğrenilmesinin
sağlanmasıyla oluşur. bu ifşanın hukuka aykırı olması gerekir. Bu
bakımdan özel hayata ilişkin kayıtların, savcılık veya mahkemeye verilmesi,
duruşmada gösterilmesi ve dinlenmesi hâlinde, söz konusu suç oluşmayacaktır.
İfşanın, BASIN VE YAYIN YOLUYLA yapılması, söz konusu suçun nitelikli
unsuru olarak kabul edilmiştir.
TCK.nun 139. maddesinde belirtildiği üzere TCK. 134. maddede yer
alan suçların kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlıdır.

Öncelikle çok teşekkürler, alttaki verdiğiniz bilgi cevap niteliğinde sanıyorum umarım yanlış anlamamşımdır.

Bu bakımdan özel hayata ilişkin kayıtların, savcılık veya mahkemeye verilmesi,
duruşmada gösterilmesi ve dinlenmesi hâlinde, söz konusu suç oluşmayacaktır.

Bir arkadaşımızın böyle bir yazısı mevcut;

Haklı bir nedenin varlığı halinde bu durum haksız saldırı niteliği taşımaz.Bu haklı neden kamu yararı veya özel bir yarar olabilir.
http://archiv.jura.uni-saarland.de/turkish/MKoca.html

Özür diliyerek tekrar sormak istiyorum, olayda sahid temin edebilmem vasıtasıyla bu kayıt tamamlayıcı delil olarak kullanılabilecek sanırım fakat ben davamı ne şekilde açabilirim yani sadece tazminat davası mı açmaya hakkım vardır yoksa bunun dışında veya yanında başka yaptırımlar olacak konu üzerinde durulması olağanmıdır.