Alacaklı banka alacağına karşılık cebri icra yolu ile aldığı taşınmazlarda KDV.den muaftır
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2008/20442
KARAR NO: 2009/1967
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: Haymana İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 10/06/2008
NUMARASI: 2008/8-2008/11
DAVACI: ALACAKLI: T. İŞ BANKASI A.Ş.
DAVALI: ---
DAVA TÜRÜ: Şikâyet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı banka kredi alacağı sebebi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, alacağa mahsuben banka adına alınan taşınmazlara ilişkin olarak KDV bedelinin bankadan talep edilmesi gerektiğine (ve) KDV bedelinin ödenmesine ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece bankanın KDV den muaf olmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 1. maddesinde, “Türkiye’de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir” hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun 1. Maddesinin (d) bendinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmış, 15 ve 48 seri no’lu Katma Değer Vergisi genel tebliğlerinin müzayede mahallerinde yapılan satışları düzenleyen bölümünde, cebri icra, izalei şüyu, ipoteğin paraya çevrilmesi ve tasfiye gibi nedenlerle müzayede mahallerinde yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışların katma değer vergisine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Yasa maddesi ve uygulamaya ilişkin tebliğler birlikte değerlendirildiğinde, müzayede mahallerinde yapılan aleni ve özel satışlar ile cebri satışların ticari olup olmadığına bakılmaksızın katma değer vergisine tabi olması gerekmektedir. Yüksek Mahkeme olan Danıştay’ın kararları da bu yöndedir. Uygulamada cebri icra satışlarında KDV alınmakta olup KDV kanununda cebri icra ile ilgili özel bir düzenleme mevcut değildir. Cebri icradaki KDV alımı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3-d bendi uyarınca yapılmaktadır. Yasa koyucu Katma Değer Vergisi Kanununun 11 ve sonraki maddelerinde kanunun 1. maddesine göre KDV den sorumlu olanlarla ilgili olarak bazı hallerde muafiyete ilişkin düzenlemeler getirmiştir. Katma Değer Vergisi Kanununun 17. maddesinin değişik (r) bendinde “bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin KDV den muaf olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu durumda Danıştay kararları, Yargıtay ve diğer Daire görüşlerine ve uygulamaya uygun olarak yeniden oluşturulan içtihatlarımız doğrultusunda, alacaklı bankanın alacağına karşılık borçlu ve kefillerinin borçları ile ilgili olarak onlara ait taşınmazları cebri icra yolu ile aldığı takdirde KDV den muaftır.
Somut olayımızda alacaklı banka kredi borcuna karşılık almış olduğu ipoteğe dayalı olarak takip başlatmış, kesinleşen takip üzerine taşınmazı ihalede alacaklı banka alacağına mahsuben almıştır. Bu durumda yukarıda açıklandığı üzere alacaklı banka KDV uygulamasından muaf olacağı için kendisinden bu konuda ödeme yapılması istenemez.
Mahkemece şikâyetin kabulü ile KDV alınmasına ilişkin İcra Memuru işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile şikâyetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366 ve HUMK.’un 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA) 20.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevap: Alacaklı banka alacağına karşılık cebri icra yolu ile aldığı taşınmazlarda KDV.den muaftır