Lojman Tahsisi Hakkında Sonuçlanmış Mahkeme Kararı
İTİRAZ EDEN (DAVACI) : .............
VEKİLİ : ............
.............
KARŞI TARAF (DAVALI) : ......... İl Özel İdaresi /...........
VEKİLİ : Av. ...........
.....
İSTEMİN ÖZETİ : XXXXX İl Özel İdaresinde XXXX olarak görev yapan davacı tarafından, 16 daireli memur lojmanında kurum personeli olmayıp lojmanda ikamet eden bir şahsın tahsis kararının iptal edilip tarafına konut tahsisi yapılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin .../.../2015 tarih ve ..... sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davada; XXXXX Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü Personel Konutları Tahsis Yönetmelik hükmünün verdiği açık yetkiye dayalı olarak kurum personeli dışındaki görevlerinin önemi ve özelliği göz önünde bulundurularak tespit edilen bir kısım personele vali tarafından tahsis yapıldığının görülmesi nedeniyle, söz konusu tahsislerde ve bu tahsislerin iptal edilerek davacıya tahsis yapılması talebinin reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren XXXXXX 2.İdare Mahkemesi'nin XX/XX/2015 gün ve E:2015/XX, K:2015/XX sayılı kararının; kurum dışındakilere tahsis yapılmasının mevzuata aykırı olduğu, davalı idarenin lojman yönetmeliğine göre davalı idare personelinin öncelik hakkı bulunduğu, aynı konuya ilişkin olarak açılan davada XXXXXX 1'inci İdare Mahkemesi'nin lehe karar verdiği, mülkiyet müfettişi tarafından düzenlenen XXXX yılı teftiş raporunda da lojmanların özel idare personelinin kullanımına tahsis edilmesinin sağlanması gerektiğinin ifade edildiği ileri sürülerek bozulması ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : İtiraz aşaması için savunma verilmemiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren XXXXXXX Bölge İdare Mahkemesi'nce işin gereği görüşüldü:
Dava; XXXXXX İl Özel İdaresinde XXXXX olarak görev yapan davacı tarafından, 16 daireli memur lojmanında kurum personeli olmayıp lojmanda ikamet eden bir şahsın tahsis kararının iptal edilip tarafına konut tahsisi yapılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin XX/XX/XXXX tarih ve XXX sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Kamu Konutları Yönetmeliğinin 5/b maddesinde "Görev tahsisli konutlar; Yönetmeliğe ekli (2) sayılı cetvelde belirtilenlere, görevlerinin önemi ve özelliği ile yetki ve sorumlulukları gereği tahsis edilen konutlardır." şeklinde tanımlanmış, "Görev tahsisli konutlar" başlıklı 2 sayılı cetvelde ise "Bu Yönetmeliğin (3) Sayılı Cetvelinde gösterilen eşyalı görev tahsisli konut tahsis edilenler hariç, Kamu Konutları Kanununun 3 ncü maddesine aykırı olmaması şartıyla kurum ve kuruluşların yetkili makamlarınca personelin görevinin önemi, idareye yararlılığı, yetki ve sorumluluğu ile kilit görevde olması gibi özellikler gözönünde bulundurularak bu Cetvelde sayılan görev ünvanlarına eş değerde ve en altta belirtilen görev ünvanından aşağı inilmemek üzere görev tahsisli konut tatsis edilecek ek görev ünvanları tespit edilebilir. Kurum ve kuruluşların yetkili makamlarınca, bu Cetveldeki görev ünvanları sırası hiyerarşi ve görevin önem derecesi esas alınarak görev tahsisli konut tahsis edilecek görev ünvanları, her kurum ve kuruluş için bir cetvel halinde ayrıca düzenlenir ve genelge ile teşkilata duyurulur.
Görev tahsisli konutların tahsis edileceği temsil özelliği olan kişi, makam ve rütbe sahipleri aşağıda gösterilmiştir... II nci Grup.. 8 – Mahalli İdareler: ... 9 – Özel İdareler: Özel İdare Müdürü, Özel İdare Müdür Yardımcısı, Birim Başkanı-Müdürü, İlçe Özel İdare Memuru, Kadrolu Avukat. 10 – Dişişleri Bakanlığı Yurt Dışı Teşkilatı:..." hükmüne yer verilmiştir.
Görev tahsisli konut tahsis edilecek görev unvanındaki personelin kendi kurumlarına ait kamu konutunda oturmaları asıldır. Kamu Konutları Yönetmeliğine ekli (2) sayılı Cetvelin 6. fıkrasında bütçe dairesi başkanları ve saymanlık müdürleri için istisnai bir uygulama öngörülmüş, ancak bunun dışında kamu personeline bir başka kurum konutunun tahsis edilebileceğine ilişkin Yasada ve Yönetmelikte bir hükme yer verilmemiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından XX.XX.XXXX günlü dilekçeyle, lojmanlarda kurum dışında oturanların isim ve unvanları ile tahsis tarihlerinin bildirilmesinin istenildiği, bunun üzerine kurum personeli dışında oturanlara ait listede; 16 daireli lojmanda; defterdar, il milli eğitim müdürü, çevre ve şehircilik il müdürü, mahalli idareler müdür vekili, yazı işleri müdür vekili ve aile ve politikalar il müdürü, 10 daireli lojmanda ise, arama kurtarma şefinin oturduğunun belirtildiği, davacının XX.XX.XXXX günlü dilekçesiyle, 16 daireli memur lojmanında kurum personeli olmayıp ikamet eden bir şahsın tahsis kararının iptal edilip tarafına konut tahsisi yapılmasının talep edildiği, bunun üzerine tesis edilen dava konusu işlemle ise; söz konusu personelin sıra tahsisli olarak oturmakta oldukları, bu lojmanlarla ilgili 2015 yılı lojman sırası bekleyen personellere ait puanlama cetvelinin gönderildiği, sıra tahsislerinde süresi dolan, tayin, emekli veya herhangi bir sebeple boşalacak olan lojmanların Kamu Konutları Yönetmeliği hükümleri kapsamında puanlamaya göre ilgili personellere tahsis edileceği belirtilerek talebin reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Normlar hiyerarşisinde anayasal ve yasal düzenlemelerden sonra gelen idari düzenlemeler bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanır ve yasa hükümlerine açıklık getirilmesi suretiyle bu yasa hükümlerinin uygulamayageçirilmesi amaçlanır. Diğeryandan, normlarhiyerarşisindeki düzenleme soyuttan somuta doğru kademeli bir sistem içermektedir. Anılan sistemde bir üst norm bir alt norma oranla daha genel ve soyut ifadeler taşımakta, bir alt norm ise daha özel ve somut ifadelerle bir üst normun ne amaçla getirildiğini somut olarak ortaya koymaktadır. Öğretide türevsel bir yetki olarak kabul edilen idarelerin düzenleme yetkisinin, yasalarla getirilen hükümleri aşacak bir şekilde kullanılamayacağıda İdare Hukukunun en temel ilkelerindendir. Dolayısıyla; sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir düzenleme yetkisine sahip olan idarenin, Anayasa'da öngörülen ayrık durumlar dışında, yasalarla düzenlenmemiş bir alanda, düzenleme yapmak suretiyle kural koyması mümkün değildir.
Yasa koyucu düzenleyeceği konularda genel prensipleri belirler ve bunun uygulanmasını, yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakır. Bu asli düzenleme yetkisinin Yasama organına ait olmasının doğal bir sonucudur.
Ancak, idarelerin düzenleyici işlem yapma yetkisi yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, Kanun, Tüzük gibiüst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak gerçekleşebilir.
İtiraza konu Mahkeme kararında her ne kadar, XXXX Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü Personel Konutları Tahsis Yönetmeliği'nin 6/c maddesi uyarınca kurum personeli dışındaki kişilere, bu maddedeki şartlar dahilinde Valilik tarafından konut tahsisi mümkün olduğu,yönetmelik hükmünün verdiği açık yetkiye dayalı olarak kurum personeli dışındaki görevlerinin önemi ve özelliği göz önünde bulundurularak tespit edilen bir kısım personele vali tarafından tahsis yapıldığının görülmesi nedeniyle, söz konusu tahsislerde ve bu tahsislerin iptal edilerek davacıya tahsis yapılması talebinin reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Kamu Konutları Yönetmeliğine ekli (2) sayılı Cetvelin 6. fıkrasında bütçe dairesi başkanları ve saymanlık müdürleri için istisnai bir uygulama öngörülmüş olması, ancak bunun dışında kamu personeline bir başka kurum konutunun tahsis edilebileceğine ilişkin Yasada ve Yönetmelikte bir hükme yer verilmemiş olması karşısında, genel yönetmelik hükmüne aykırı olarak yürürlüğe konulan yönetmeliğe dayalı olarak kurum personeli dışındakilere özel idare lojmanlarının tahsisinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, XXXX İl Özel İdaresinde XXXXX olarak görev yapan davacı tarafından, 16 daireli memur lojmanında kurum personeli olmayıp lojmanda ikamet eden bir şahsın tahsis kararının iptal edilip tarafına konut tahsisi yapılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin XX/XX/XXXX tarih ve XXX sayılı davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmayıp, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.
Diğer taraftan, davacı hakkında tesis edilen işlemin iptal edilmesine dair karar, davacıya doğrudan lojman tahsis edilmesi sonucunu doğurmayıp, davalı idarece bu kararın gerekçeleri dikkate alınarak varsa ilgili başvurular alındıktan sonra puanlama yapılıp sonucuna göre yeniden işlem tesis edilebileceği hususu açıktır.
Açıklanan nedenlerle, itirazın kabulüne, XXXX 2.İdare Mahkemesi'nce verilen XX/XX/XXXX gün ve E:2015/XXX, K:2015/XXXX sayılı kararın bozulmasına, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan ilk derece ve itiraz aşamasına ait toplam XXXX.-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen XXXXXX TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra taraflara mahkemesince iadesine, kararın tebliğini izleyen tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içinde XXXXX Bölge İdare Mahkemesi'ne karar düzeltme yolu açık olmak üzere, XX/XX/XXXXX tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Değerli arkadaşlar mahkeme sonucumu yorumlarsanız memnun olurum.
İlginiz için teşekkür ederim.
Cevap: Lojman Tahsisi Hakkında Sonuçlanmış Mahkeme Kararı
Yorumlayacak, bilgi ve birikimi olanlara ihtiyacım var. Yardımcı olursanız sevinirim.
Cevap: Lojman Tahsisi Hakkında Sonuçlanmış Mahkeme Kararı
Yok mu bir fikri olan acaba ?