Sahte Fatura Kullanma Suçunda Sorumluluklar

Herkese merhaba,

Forumda aradım fakat tam olarak sorularıma cevap bulamadım. Umarım okumaya ve cevaplamaya üşenmezsiniz. Şimdiden teşekkürler…

2008 yılında inşaatın yan kollarından birinde taahhüt işi yapmak üzere iki ortak bir limited şirketi kurduk. İşin başında çok büyük bir hata yaparak, araştırmadan sadece bir tanıdığın arkadaşı olması ve ücretinin uygun olması nedenlerini gözeterek bir mali müşavir ile anlaştık. Zaman geçtikçe kaba tabirle eşek gibi çalışarak iyi işler yapmaya başladık. 2012 yılının sonlarına doğru muhasebecimiz vergi kaçakçılığı suçundan cezaevine girdi.

O zamana kadar biz hep kendisine güvenerek iş yapmıştık, hem bizim konu hakkında cahilliğimiz, hem salaklığımız hem de kendisinin uyanıklığı sebebiyle hiçbir şeyin farkına varmadık. Zira özellikle 2011 yılında işlerimiz iyi duruma geldiğinde kendisi bize “Fatura eksikliğimizden dolayı KDV’nin çok çıktığını böyle giderse kurumlar vergisinin de çok çıkacağını, fatura fazlası olan firmalardan ücreti karşılılığı fatura alarak bu durumun önüne geçebileceğimizi, istersek kendisinin bunu kendi mükelleflerinden halledebileceğini, herkesin aynı şeyleri yaptığını, bunun ciddi bir suç olmadığını söyledi”. Biz de hem salak olduğumuz için hem de eşek gibi çalışmaktan bu duruma hiç kafa yormadığımız için kendisine inandık. O zaman bizim için muhasebeci dediğin kişi, aydan aya faturaları verdiğin, sana ödemelerini çıkaran ve aylık para verdiğimiz biriydi sadece. Kendisi bize KDV’nin %8’i karşılığında fatura tedarik etmeye başladı. Faturaların tutarları sonucunda çıkan cari hesabı çek keserek kapatıyorduk. Faturayı kesen firma çeki cirolayıp bize geri veriyordu. Biz de eş, dost üzerinden tahsilatı yapıyorduk. Yaptığımızın yanlış olduğunu biliyorduk ama inanın bunu herkesin yaptığı basit bir şey sanıyorduk, kırmızı ışıkta geçmek ya da hız ihlali yapmak gibi…

Kendisi cezaevine girince öğrendik ki adamın hayatı dolandırıcılıkmış. Ona güvenen bazı başka mükelleflerinden habersiz olarak fatura kesip bize satıyormuş. Arkadaşlarının kurduğu naylon fatura firmalarından bize satış yapıyormuş. Aldığı paraları paylaşıyorlarmış. Annesi adına bile şirket açıp fatura satışı yapıyormuş. Geçmişte aldığı ertelenen hapis cezası varmış. Cezaevine son bir başka dolandırıcılık vakası ile girmiş. Hala içerde zaten.

Zamanla yaptığımız hataların sonuçları ile yüzleşmeye başladık. Vergi dairesinden iki defa yazı geldi. “Vergi kaçakçılığı yaptığı tespit edilen X ve Y firmalarından fatura alarak indirim konusu yaptığımız bize iletildi ve bu firmaların faturalarını hesaplarımızdan çıkarak düzeltme yapmamız halinde hakkımızda yapılacak inceleme beklenmeden özel esaslardan genel esaslara dönebileceğimiz yazıyordu”. Gerekli düzeltmeleri yaptık, cezalarla beraber baya bir vergi ödedik. Son olarak geçen hafta elimize bir tebligat geldi. 2011 yılı dönemi için hesaplarımızın inceleneceği bize iletildi.

Biz artık iş işten geçse de neyin ne olduğunu biliyoruz. Yeni muhasebecimiz ile çalışmaya başladıktan sonra yaklaşık 4 yıldır bir tane bile naylon fatura kullanmadık. Sahte faturanın ne olduğunu ve sonuçlarını çok iyi biliyoruz. Ama 2011 yılında 3,5 milyon TL lik fatura girişimiz var ve bunun 1,25 milyon TL si naylon (550 bin TL si için düzeltme yaptık, 700 bin TL si kaldı). Benim konusunda uzman arkadaşlara sorularım şunlar;

Sizce;

-Vergi müfettişi tüm naylon faturaları tespit edebilir mi? Ve bizim bilmeden naylon fatura kullandığımıza ikna olur mu?
-Olmaz ise ödeyeceğimiz 3 kat vergi cezası önce firmadan, sonra da kanuni temsilci olan müdürden mi tahsil edilir?
-Vergi cezası için, kanuni temsilci olmayan şirket ortağı, en fazla sahip olduğu sermaye tutarı kadar mı sorumludur?
-Olası 18 ay ila 3 yıllık hapis cezası her fatura için ayrı ayrı mı yoksa dönem için bir kerelik mi olur?
-Olası bu hapis cezası, kanuni temsilci olan şirket müdürü ne mi verilir? Yoksa ortaklar arasında eşit mi paylaştırılır?

Cevaplarınız için çok teşekkürler..

Vergi ziyaı nedeniyle tarafınıza ceza kesilirse, buradan olan alacak öncelikle tüzel kişiden tahsil edilir. Şirket limited şirketse, cezanın malvarlığından tahsil edilememesi halinde Amme Alacaklarının Tahsili Hk. Kanun m. 35'e göre ortaklar payları oranında sorumlu olurlar. Dolayısıyla payları oranında cezanın tümü ortaklar arasında paylaştırılacaktır, sermaye ile sınırlı değildir. Şirket anonim şirketse, mükerrer 35. maddeye göre kanuni temsilcilerinin sorumluluğuna gidilir.

Yargıtay içtihadına göre ceza vergilendirme dönemleri dikkate alınarak belirlenmektedir. Kaçakçılık suçu bakımından suçun kasten işlenmiş olması önemlidir. Dolayısıyla sahte fatura kullanma kastıyla hareket eden kimlerdir bunlar tespit edilerek ceza verilir. Kural olarak bu kişinin şirket yetkilisi olduğu kabul edililebilir ama ortakların şirketin sahte faturaları bilerek ve isteyerek kullanmasında rol oynadığı tespit edilirse onlar da ceza alabilir. Ya da tersine kanuni temsilcinin veya ortakların kastı ispat edilemezse, ikisi de sorumlu olmazlar.

Alıntı:

---

Av. Ülkü rumuzlu üyeden alıntı

Vergi ziyaı nedeniyle tarafınıza ceza kesilirse, buradan olan alacak öncelikle tüzel kişiden tahsil edilir. Şirket limited şirketse, cezanın malvarlığından tahsil edilememesi halinde Amme Alacaklarının Tahsili Hk. Kanun m. 35'e göre ortaklar payları oranında sorumlu olurlar. Dolayısıyla payları oranında cezanın tümü ortaklar arasında paylaştırılacaktır, sermaye ile sınırlı değildir. Şirket anonim şirketse, mükerrer 35. maddeye göre kanuni temsilcilerinin sorumluluğuna gidilir.

Yargıtay içtihadına göre ceza vergilendirme dönemleri dikkate alınarak belirlenmektedir. Kaçakçılık suçu bakımından suçun kasten işlenmiş olması önemlidir. Dolayısıyla sahte fatura kullanma kastıyla hareket eden kimlerdir bunlar tespit edilerek ceza verilir. Kural olarak bu kişinin şirket yetkilisi olduğu kabul edililebilir ama ortakların şirketin sahte faturaları bilerek ve isteyerek kullanmasında rol oynadığı tespit edilirse onlar da ceza alabilir. Ya da tersine kanuni temsilcinin veya ortakların kastı ispat edilemezse, ikisi de sorumlu olmazlar.

---

Cevabınız için teşekkürler. Şöyle bir yazı var. Ben buradan sermaye miktarı ile sınırlı olduğu çıkarımına ulaşmıştım.

http://kizilot.com.tr/20/3225/bd/tr/...i-iptal-edilir

Bahsettiğim kanun maddesini incelemenizi öneririm. Kanun orandan bahsediyor, miktardan değil.

Alıntı:

---

idiotmuhendis rumuzlu üyeden alıntı

Herkese merhaba,

Forumda aradım fakat tam olarak sorularıma cevap bulamadım. Umarım okumaya ve cevaplamaya üşenmezsiniz. Şimdiden teşekkürler…

2008 yılında inşaatın yan kollarından birinde taahhüt işi yapmak üzere iki ortak bir limited şirketi kurduk. İşin başında çok büyük bir hata yaparak, araştırmadan sadece bir tanıdığın arkadaşı olması ve ücretinin uygun olması nedenlerini gözeterek bir mali müşavir ile anlaştık. Zaman geçtikçe kaba tabirle eşek gibi çalışarak iyi işler yapmaya başladık. 2012 yılının sonlarına doğru muhasebecimiz vergi kaçakçılığı suçundan cezaevine girdi.

O zamana kadar biz hep kendisine güvenerek iş yapmıştık, hem bizim konu hakkında cahilliğimiz, hem salaklığımız hem de kendisinin uyanıklığı sebebiyle hiçbir şeyin farkına varmadık. Zira özellikle 2011 yılında işlerimiz iyi duruma geldiğinde kendisi bize “Fatura eksikliğimizden dolayı KDV’nin çok çıktığını böyle giderse kurumlar vergisinin de çok çıkacağını, fatura fazlası olan firmalardan ücreti karşılılığı fatura alarak bu durumun önüne geçebileceğimizi, istersek kendisinin bunu kendi mükelleflerinden halledebileceğini, herkesin aynı şeyleri yaptığını, bunun ciddi bir suç olmadığını söyledi”. Biz de hem salak olduğumuz için hem de eşek gibi çalışmaktan bu duruma hiç kafa yormadığımız için kendisine inandık. O zaman bizim için muhasebeci dediğin kişi, aydan aya faturaları verdiğin, sana ödemelerini çıkaran ve aylık para verdiğimiz biriydi sadece. Kendisi bize KDV’nin %8’i karşılığında fatura tedarik etmeye başladı. Faturaların tutarları sonucunda çıkan cari hesabı çek keserek kapatıyorduk. Faturayı kesen firma çeki cirolayıp bize geri veriyordu. Biz de eş, dost üzerinden tahsilatı yapıyorduk. Yaptığımızın yanlış olduğunu biliyorduk ama inanın bunu herkesin yaptığı basit bir şey sanıyorduk, kırmızı ışıkta geçmek ya da hız ihlali yapmak gibi…

Kendisi cezaevine girince öğrendik ki adamın hayatı dolandırıcılıkmış. Ona güvenen bazı başka mükelleflerinden habersiz olarak fatura kesip bize satıyormuş. Arkadaşlarının kurduğu naylon fatura firmalarından bize satış yapıyormuş. Aldığı paraları paylaşıyorlarmış. Annesi adına bile şirket açıp fatura satışı yapıyormuş. Geçmişte aldığı ertelenen hapis cezası varmış. Cezaevine son bir başka dolandırıcılık vakası ile girmiş. Hala içerde zaten.

Zamanla yaptığımız hataların sonuçları ile yüzleşmeye başladık. Vergi dairesinden iki defa yazı geldi. “Vergi kaçakçılığı yaptığı tespit edilen X ve Y firmalarından fatura alarak indirim konusu yaptığımız bize iletildi ve bu firmaların faturalarını hesaplarımızdan çıkarak düzeltme yapmamız halinde hakkımızda yapılacak inceleme beklenmeden özel esaslardan genel esaslara dönebileceğimiz yazıyordu”. Gerekli düzeltmeleri yaptık, cezalarla beraber baya bir vergi ödedik. Son olarak geçen hafta elimize bir tebligat geldi. 2011 yılı dönemi için hesaplarımızın inceleneceği bize iletildi.

Biz artık iş işten geçse de neyin ne olduğunu biliyoruz. Yeni muhasebecimiz ile çalışmaya başladıktan sonra yaklaşık 4 yıldır bir tane bile naylon fatura kullanmadık. Sahte faturanın ne olduğunu ve sonuçlarını çok iyi biliyoruz. Ama 2011 yılında 3,5 milyon TL lik fatura girişimiz var ve bunun 1,25 milyon TL si naylon (550 bin TL si için düzeltme yaptık, 700 bin TL si kaldı). Benim konusunda uzman arkadaşlara sorularım şunlar;

Sizce;

-Vergi müfettişi tüm naylon faturaları tespit edebilir mi? Ve bizim bilmeden naylon fatura kullandığımıza ikna olur mu?
-Olmaz ise ödeyeceğimiz 3 kat vergi cezası önce firmadan, sonra da kanuni temsilci olan müdürden mi tahsil edilir?
-Vergi cezası için, kanuni temsilci olmayan şirket ortağı, en fazla sahip olduğu sermaye tutarı kadar mı sorumludur?
-Olası 18 ay ila 3 yıllık hapis cezası her fatura için ayrı ayrı mı yoksa dönem için bir kerelik mi olur?
-Olası bu hapis cezası, kanuni temsilci olan şirket müdürü ne mi verilir? Yoksa ortaklar arasında eşit mi paylaştırılır?

Cevaplarınız için çok teşekkürler..

---

1) Hemen hemen hepsi tespit edilir. Sonuç olarak firmalar güvenilir firmalar değil ki, bazıları için size tebliğ gelmiş. Zaman aşımı 5 yıl olduğundan, 4. yada 5. yılda gelmesi muhtemeldir.
2) Zamanında ödemekten kaçındığınız vergileri VUK 371 pişmanlık ve ıslah ile verebilirsiniz. böylelikle vergi ziyaı cezası kesilmez ancak 15 gün içinde ödemeniz gerekir.
3) 6183 sayılı kanunun 35. maddesinde "limited şirket ortakları sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar" denilmektedir. Avukat hanım da size aynısını söylemiş.

sonuç olarak; ilgili dönemlere ait düzeltmelerinizi yapmanız, sizin iyi niyetinizi de gösterir.

Vergi hukukunda uzmanlaşmış bir avukattan profesyonel destek almanızı öneririm.