-
bana kalırsa AİHM'in verdiği karar biraz hukuki olmaktan çıkmakta. Ana hatlarıyla belirtilen eksiklerden bir tanesi de teröristin savunmasının İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olacak derecede kısıtlandırıldığından bahsediliyor.Ama o duruşmayı izleyenler bilecektir ki terörist bir saatten fazla bir süre ile savunmasını yapmıştır.
AİHM'in verdiği kararın siyasi nitelikte olduğunu anlamak için sadece bu karara bakmak yersiz olur.Geçmişine bakıldığında Avrupa devletlerinin teröristlerine ve mafya babalarına verdiği idam ve müebbet hapis cezalarının AİHM tarafından kanuna uygun göründüğünü belirtmek gerekir.
Bu durumun Türkiye açısından neen böyle olduğunu,neden Avrupa'nın her ortamında çifte standarta maruz kaldığımızı daha iyi anlayabilme ve anlatabilmek için biraz tarih dersi vermek gerekir.Yıl 1900ler'in başları.Osmanlı Devleti Batının baskısıyla bir çok kanununu değiştirmek zorunda kalmıştır.Hatta bu zorla değiştirilen kanunlar zamanın örfi ve şeri hukukuna tamamen ters değişimler olmuştur.Bu baskılar altında Osmanlı Hükümetleri İslam'la bağdaşmayacak kararlar çıkarmak zorunda kaldıklarından halk arasında isyanlar artmıştır.19.yy.da Avusturya-Macaristan İmp. başbakanının giriimleriyle bir avrupa devletleri toplantısı yapıldı.Bu toplantının asıl amacı artan milliyetçilik hareketlerine karşı gelmek ve büyük ve çok uluslu devletlerin devamını sağlamak için yardımlaşmalarını kolaylaştırmaktı.Bu toplantıya Osmanlı Dev. de çağırılmaış fakat padişahın Ruslar tarafından doldurulması sonucu katılmamaıştır.Bu toplantı sonucu alınan karar ile Avrupa Birliği'nin temelleri atılmış ve Osmanlı Dev. de yıkılışına kadar bu topluluğa girmek için atmadığı takla kalmamış ancak her seferinde yeni isteklerle karşılaşmıştır.Osmanı dev.i birliğe 20.yy.ın hemen başında alınmış ama istekler bitmemiş aksine daha da artmıştır.Bu istekler yakalanan teröristlerin yargılanmadan serbest bırakılması,padişaha girişilen suikastlerin görmezden gelinmesi,gayri-müslimlere geniş haklar verilmesi...gibi.Yaklaşok 15 yıl bu duruma dayanabilen Osmanlı kendi kendine yıkılmıştır.
Topraklarımızda yaşananlar böyleydi....Tandık geliyor öyle değilmi?
Bu topraklarda zaten barış vardır.Şu ana kadar ne bir çerkes ne bir kürt ne bir gürcü ne bir azeri tepki görmüş aşşağılanmıştır.Çünkü bu ulusların hepsi TÜRK'tür.Türkiye Türk'lğü budur.Türkiye'de saf orta asyadan kopup gelmiş Türk yoktur.Bunu beğenmeyen varsa lütfen kendisini başka ülkeye alalım.Dış politikadaki bölücü eğilimlere alet olmak Atatürk'e ve şehitlerimize yapılmış en büyük hakarettir.
AİHM kararının arkası gelecek ve terörist başı tekrar yargılanacaktır.Bunun aksi olursa utancımdan bu ülkeyi terk ederim.
Sevgiler,Saygılar,
Arda AŞIK
-
arkadaşlar bir önceki yazımı tekrar okuduğumda son cümlede bir anlatım bozukluğunun yol açtığı bir ifade yanlışlığı fark ettim.Terörist başının yargılanmasından yana değilim.Ancak idamından da yana değilim eğer o adam ölürse hapiste bir kahraman yaratılmış olur.Bunu önüne geçilmesi gerek.