Bağlı avukatların sıkıntısı
Yıllardır bağlı Avukat olarak çalışan biri olarak aşağıdaki karardan ne kadar üzüldüğümü izah edemem. Tüm hukukçu arkadaşların karar hakkındaki yorumlarını bekliyorum
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/33336 K: 2005/23372 T: 30.6.2005
HİZMET SÖZLEŞMESİYLE GÖREV YAPAN AVUKATIN KARŞI TARAFA YÜKLENECEK VEKALET ÜCRETİNİ İSTEYEMEYECEĞİ
• HİZMET SÖZLEŞMESİYLE GÖREV YAPAN AVUKATLA İŞ VEREN ARASINDAKİ UYUŞMAZLIKTA ÇELİŞKİNİN İŞ HUKUKU KURALLARI İLE ÇÖZÜMLENMESİ GEREĞİ
• KARŞI TARAFA YÜKLENECEK OLAN VEKALET ÜCRETİ
Özet: Hizmet sözleşmesiyle iş hukukuna tabi olarak görev yapan avukat, kendisine her ay maktu olarak ödenen ücreti dışında ek bir ücret alacağı bulunduğunu iş hukuku kuralları doğrultusunda kanıtlamak zorundadır. Buna göre, hizmet sözleşmesiyle görev yapan avukat, Avukatlık Kanununun 164.maddesine dayanarak karşı tarafa yüklenecek olan vekalet ücretini isteyemez; bu iddiasını yazılı veya eşdeğerde kanıtla ispatlamak zorundadır.
Davalı işveren yanında hizmet akti ile aylık ücretli olarak çalışan davacı avukat, 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 4667 sayılı Yasa ile değişik 164. maddesi uyarınca karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin avukata ait olacağı öngörüldüğünden vekil sıfatı ile yaptığı dava ve takiplerin vekalet ücretini talep etmektedir.
Mahkemece, davalı işverenin davacıyı azletmesi haksız olduğundan vekalet ücretlerinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı avukatın 25.4.2002-27.9.2002 arasında davalı yanında aylık ücretli ve hizmet aktine dayanarak avukat olarak çalıştığı, davalının 13.5.2002 tarihinde verdiği vekaletnameye dayanarak davacı avukatın, davalı adına icra takipleri yaptığı, davacının 30.9.2002 günlü ihtar ile yaptığı takipler nedeni ile aralarındaki şifahi anlaşmaya dayanarak vekalet ücretlerini istediği, davalı işverenin bunun üzerine 1.10.2002 günlü ihtar ile davacıyı vekillikten azlettiği ve aynı gün çektiği diğer bir ihtar ile aralarındaki şifahi anlaşmaya göre dosyalardan doğacak vekalet ücretinin şirkete ait olduğunu belirttiği uyuşmazlık konusu değildir.
Avukatlık yasası vekil-müvekkil arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir yasadır. Somut olayda ise taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğundan uyuşmazlığın İş Yasası hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.
Hizmet ilişkisinde ücreti dışında ek bir alacağı olduğunu iddia eden davacının bu alacağın varlığını kendisinin kanıtlaması gerekir. Taraflar arasında bu konuda yazılı bir akit olmadığına ve davacı da bu konuda başkaca bir delil sunmadığına göre sözkonusu alacağın varlığı kanıtlanamamıştır. Kaldı ki sözkonusu icra takipleri henüz derdest olup sonuçlanmadığından tahakkut etmiş ve davalı tarafından tahsil edilmiş bir vekalet ücreti de mevcut değildir. Bu durumda davacının isteklerinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.6.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
1762 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 81 • Sayı: 4 • Yıl 2007
Re: Bağlı avukatların sıkıntısı
Aralarında bir iş ilişkisi bulunan avukatlar olduğu gibi, konunun farklı bir boyutu da Kamu Avukatlarıdır. Aynı şekilde vekalet ücretlerinin tartışmalı olduğu, bazı kurumlarda havuz sisteminin uygulandığı, bazılarında vekalet ücretinin hiçe sayıldığı uygulamaları görmek mevcuttur. (http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=1670)
Sonuç olarak, Avukatlık Kanunu'nun avukatlar için vazgeçilmez bir koşul saydığı "bağımsızlık" koşulunu, yukarıdaki kararda göremediğimi belirtebilirim.
Re: Bağlı avukatların sıkıntısı
Avukatlık kanununun da bir yasa olduğunu nasıl ispat edebiliriz artık onu düşünmeye başladım !!!
ÖZET kısmına göre Yargıtay kararının şöyle olması gerekirdi:
"Buna göre, hizmet sözleşmesiyle görev yapan avukat, Avukatlık Kanununun 164. maddesine dayanarak karşı tarafa yüklenecek olan vekalet ücretini isteyebilir; işveren aksi yöndeki iddiasını yazılı veya eşdeğerde kanıtla ispatlamak zorundadır." OLMALIYDI.
Kaldı ki uygulamada bazı şirketlerde avukattan bu yazının alındığını duyuyorum. Kısacası avukatlık ücreti avukatındır. İşçi işveren ilişkisi varsa bu durumda hizmet sözleşmesinde aksi hüküm yoksa avukatlık ücreti yine avukatındır.
Re: Bağlı avukatların sıkıntısı
Bu kararı anlayabilmenin imkanı yok.
Yasada ücretli çalışan-serbest avukatlık ayırımı yok
Yasa açık olarak azil ile vekalet ücretine hak kazanılacağı belirtiyor.
Anlamaya çalışıyorum arada vekalet ücretinin müvekkile ait olacağına ilişkin anlaşmada yok.
Re: Bağlı avukatların sıkıntısı
Sayın sevgili üstadlar neye kızıyorsunuz ki? Terzi söküğünü dikemez, avukatlar kanunlarını yapamaz bu kadar basiiiiiiitttttttt:o Hele bi sayın baalım yasanız kaç defa değişmiş. Hem özel sektörede çalışan avukatlar zaten yüksek maaş alırlar, bi de ötekinden gelen ücret oooh ne ala, işyerinde huzur mu kalır? O zaman mühendis de bu yılki karın % 05i benim diye başlar, muhasebeci sana şu kadar kazandırdım prim isterim der. Yok öyle çifte kavrulmuş kazanç. Mesela GSM operatörleri, bankalar, vb kuruluşlar, karşı taraf ücretinden kendi avukatlarına maaş ödeyip maliyeti azaltıyorlar, hiç mi düşünmezsiniz bunu.
Re: Bağlı avukatların sıkıntısı
Bir hukuk bilirkişisi meslektaşımız (Hala hukuk bilirkişisi kavramını içime sindirememekle birlikte maalesef kullanıyorum.) benzer bir olayda "Sadece vekalet ücretini (Ek ücret, masraf falan da yok bu talepte) , ortağı olan avukatın kendisine verdiği tevkil ile takip ettiği ve sonuçlandırdığı davaya istinaden -vekaletname eski olduğu için tevkil edilenin ismi olmadığından, müvekkile ekstra bir vekaletname külfeti çıkmasın diye tevkil edilmiş- talep eden" , avukat meslektaşımızın, talepte bulunamayacağına dair mütalaada bulunmuştur. Talep edilen, takip edilmiş, lehe sonuçlanmış bir davaya ilişkin hak edilmiş tek vekalet ücreti iken, tevkil edilenin böyle bir hak ve yetkisi olamayacağını belirtmiş.
Bizim meslektaşımız bu düşüncedeyken, aksini Yargıtay'dan beklemememiz gerekir. Bu elbette Yargıtay'ın görüşünü haklı kılmaz ama önce kendi haklarımızı bilelim ve savunalım, bağlı olsun olmasın, serbest olsun olmasın, kamu avukatı olsun olmasın önce biz birbirimize sahip çıkmalıyız ki diğerlerine laf söyleyebilelim...
Re: Bağlı avukatların sıkıntısı
Alıntı:
milo rumuzlu üyeden alıntı
Sayın sevgili üstadlar neye kızıyorsunuz ki? Terzi söküğünü dikemez, avukatlar kanunlarını yapamaz bu kadar basiiiiiiitttttttt:o Hele bi sayın baalım yasanız kaç defa değişmiş. Hem özel sektörede çalışan avukatlar zaten yüksek maaş alırlar, bi de ötekinden gelen ücret oooh ne ala, işyerinde huzur mu kalır? O zaman mühendis de bu yılki karın % 05i benim diye başlar, muhasebeci sana şu kadar kazandırdım prim isterim der. Yok öyle çifte kavrulmuş kazanç. Mesela GSM operatörleri, bankalar, vb kuruluşlar, karşı taraf ücretinden kendi avukatlarına maaş ödeyip maliyeti azaltıyorlar, hiç mi düşünmezsiniz bunu.
Sayın milo;
Karara kızıyoruz, çünkü hukuka ve kanuna uygun bir karar değil... Somut olayın detaylarını bilmemekle beraber söz konusu kararın "kaçak karar" olarak adlandırabileceğimiz kararlardan olduğunu ve emsal oluşturmayacağını düşünüyorum. Bu bir...
İkincisi, Avukatlık Kanunu sıkça değişmiş de, örneğin Bankalar Kanunu hiç değişmemiş mi? Ya da İcra ve İflas Kanunu üç ayda bir değiştirilmemiş mi? Hele bi sayın baalım yasanız kaç defa değişmiş derken neyi anlatmak istediğinizi anlamadım.
Üçüncüsü, serbest piyasa ekonomisinde dileyen dilediğini ister, veren de verir, tabii kanunlara bağlı kalmak kaydıyla... Bu nedenle, mühendis de karın %5'ini isteyebilir, muhasebeci de prim talep edebilir. İş sözleşmelerine bu yönde hüküm koydurabilirlerse ne ala...
"Yok öyle çifte kavrulmuş kazanç" ise, değiştirirler kanunu olur biter...
Son olarak, kusura bakmayın ama forumdaki yanıtlama uslubunuzu hiç beğenmedim... Avukatlık Hukuku forumunu avukatlara bırakmanız daha doğru olmaz mıydı?
Re: Bağlı avukatların sıkıntısı
Eh ben de birşeyler yazayım bari...
Sevgili arkadaşlarımı gayet iyi anlayabiliyorum. Bir tarafta kendilerini fazlasıyla ilgilendiren Avukatlık Kanunu ve bu Kanun'un 164. maddesi ile verilmiş bir hak, diğer yanda ise İş Kanunu...
Konuya tarafsız bakmaya çalışacağım.
164. madde son fıkrası açık "Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez." deniliyor. Ancak ilgili maddenin yukarısı okunursa bunun bağlı avukat olmayanlar veya son düzenlemelerle kurum ve kuruluşlarla avukatlık sözleşmesi yapmış olanlar için olduğunu görüyoruz. Gerçi bu da başka bir ilginçlik ya (asgari ücret tarifesi falan) işin başlangıcı doktorlara dayandığından es geçilebilir, ayrı bir tartışma konusudur.
Öte yanda bir hizmet akdine dayalı çalışmalarla ilgili İş Kanunu var. İş Kanunu'nun iş sözleşmesi ve ücret ile ilgili hükümleri var. Tek taraflı cezai şart olamayacağına dair Yüksek Yargı kararları var.
Bence iş sözleşmesinde davanın kazanılması halinde karşı vekalet ücretinin davayı takip eden bağlı avukata ödeneceği hüküm altına alınmamışsa, bu ücretin avukata ödenmesi doğru olmayacaktır. Çünkü iş sözleşmesinde aksine bir hüküm veya karşılıklı cezai şart yoksa, davanın kaybedilmesi durumunda karşı vekalet ücretini bağlı avukatın ödemesi sanırım absürd olurdu.
Ancak avukatın performansı açısından, işverenin bağlı avukata iş sözleşmesi ile böyle bir hakkı vermesi, davaların kazanılması için motive edici olacağından başta kendi yararınadır diye düşünüyorum.
Selamlar,
Re: Bağlı avukatların sıkıntısı
Ben de bu yanıttan sonra "susma hakkı"mı kullanıyorum.
Re: Bağlı avukatların sıkıntısı
Alıntı:
Av.Onur Tunga rumuzlu üyeden alıntı
Ben de bu yanıttan sonra "susma hakkı"mı kullanıyorum.
Neden susacakmışsınız sayın Tunga? Sustukça sıra size de gelecek, belki de geldi de o nedenle mi susuyorsunuz?
Sayın avukatım, siz giderken biz dönüyorduk hem yaşça hem de site kıdemi itibariyle. Ufacık bir nazireye dahi tahammülünüz yok mu sizin? Bu forum avukata özel olmadığına göre yazabilirim herhalde.Neyse geçelim bunları...
Yasanızın zırt pırt değiştirilip de şu ücret konusunu her Meclis döneminde sayıca en fazla temsil edilen bir meslek olmasına rağmen bir türlü hale yola koyamadıysanız bunun günahı yine sizlerdedir. Avukatlık yasasınındaki zırt pırt değişiklikler Bankacılık kanunlarındaki zırt pırt değişikliklere benzemez. Bankacılık kanunları gelişen ekonomik konjonktüre göre değişim gösterebilirse de sizin yasanız sanırım biraz stabil olmalıdır. Sizler TERZİ olmadığınıza göre işinizi doğru yapın o halde, mesleğinize sahip çıkın.