Evli bir bayandan çocuk sahibi olma
Merhaba benim bir sorum olacaktı ama biraz çabuk cevap verirseniz sevinirim. Arkadaşım evli bir kadından çocuk sahibi oluyor, kendi eşi anlayınca dna testi yapılıyor ve çocuk arkadaşımdan çıkıyor :( Eğer şikayet falan edilirse gerçek eşinden ne tür bir ceza alır? Ne olur yardımcı olursanız sevinirim şimdiden teşekkür ederim:(
Re: Evli bir bayandan çocuk sahibi olma
Alıntı:
levitra rumuzlu üyeden alıntı
Merhaba benim bir sorum olacaktı ama biraz çabuk cevap verirseniz sevinirim. Arkadaşım evli bir kadından çocuk sahibi oluyor, kendi eşi anlayınca dna testi yapılıyor ve çocuk arkadaşımdan çıkıyor :( Eğer şikayet falan edilirse gerçek eşinden ne tür bir ceza alır? Ne olur yardımcı olursanız sevinirim şimdiden teşekkür ederim:(
Erkek arkadaşınızın yasal eşi zinaya dayalı boşanma davası açacak olursa, tazminat ve nafaka alır.
Arkadaşınızdan çocuk sahibi olan kadının eşi de arkadaşınıza borçlar kanunu 41/2 madesi gereği (Haksız Fiil)dava açacak olursa yüklü bir tazminat alır.
Re: Evli bir bayandan çocuk sahibi olma
Empati yaparak, çocuğun kendisinden olmadığını anlayan babanın "hukuki çerçeve içerisinde" düşünemeyeceğini belirtebilirim.
Bu konuda, kocası haricinde bir başkası ile cinsel ilişkiye giren ve hamile kalan kadına karşı "zina" sebebiyle boşanma davası açılabileceği,
Bebeğin babası olan şahıs ile kadın arasında rızai bir birliktelik mevcutsa, babaya karşı herhangi bir cezai müeyyide uygulanamayacağı kanaatindeyim.
Re: Evli bir bayandan çocuk sahibi olma
Alıntı:
Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Empati yaparak, çocuğun kendisinden olmadığını anlayan babanın "hukuki çerçeve içerisinde" düşünemeyeceğini belirtebilirim..
Bu çok bıçak sırtı bir durum. Nasıl tepki vereceği üç aşağı beş yukarı belli hocam..
Alıntı:
Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Bu konuda, kocası haricinde bir başkası ile cinsel ilişkiye giren ve hamile kalan kadına karşı "zina" sebebiyle boşanma davası açılabileceği,
Bebeğin babası olan şahıs ile kadın arasında rızai bir birliktelik mevcutsa, babaya karşı herhangi bir cezai müeyyide uygulanamayacağı kanaatindeyim...
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/10434
K. 2005/4506
T. 28.4.2005
• ZİNA NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT ( Dava Dışı Eşi İle Davalı Arasında Bir Yakınlaşma Bulunduğu Anlaşılmasına Göre Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Kabulü Gereği )
• EŞİN RIZASIYLA YAPTIĞI ZİNA ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği )
• AİLE BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRI ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Zina Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği )
818/m.49
ÖZET: Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun değildir.
DAVA: Davacı Muzaffer Gelir vekili Avukat Ahmet Canbaz tarafından, davalı Erol Gelir aleyhine 25.2.2003 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin reddine dair verilen 27.1.2004 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR: Davacı, dava dışı eşi ile davalının cinsel ilişkiye girerek zina eyleminde bulunduğunu, eşine karşı boşanma davası açtığını, davalı hakkında hazırlık soruşturması başlatıldığını, olay nedeniyle yuvasının dağıldığını, eylemin namusa yönelik yüz kızartıcı suç oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece; davacının iddia ettiği zina eylemi kabul edilse dahi boşanmaya sebep olan eylemin davacının eski eşinin zina eylemi olduğu, davalının eylemi ile davacının boşanması ve zina nedeni ile namus ve şerefinin ihlali söz konusu olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davalı hakkında davacının eşinin ırz ve namusuna tasaddide bulunmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan ceza davası sonunda; davacının eşi ile davalı arasında geçen telefon görüşmelerinin süresinin rahatsızlık boyutunu aşan uzun görüşmeler olduğu, davacının eşi ile davalı arasındaki ilişkinin rızaya dayalı olduğu kanısına varıldığı, davalının cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediğinden unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan davalının beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Re: Evli bir bayandan çocuk sahibi olma
Sayın dardayım, olayın ceza boyutu söz konusu edildiği üzere "ceza hukuku" kapsamında ele alınmıştır. Elbette manevi tazminat istemi, hısımlık ve sair hususlar ayrıca değerlendirilebilir.
Re: Evli bir bayandan çocuk sahibi olma
Alıntı:
Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Empati yaparak, çocuğun kendisinden olmadığını anlayan babanın "hukuki çerçeve içerisinde" düşünemeyeceğini belirtebilirim.
Bu konuda, kocası haricinde bir başkası ile cinsel ilişkiye giren ve hamile kalan kadına karşı "zina" sebebiyle boşanma davası açılabileceği,
Bebeğin babası olan şahıs ile kadın arasında rızai bir birliktelik mevcutsa, babaya karşı herhangi bir cezai müeyyide uygulanamayacağı kanaatindeyim.
Alıntı:
Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Sayın dardayım, olayın ceza boyutu söz konusu edildiği üzere "ceza hukuku" kapsamında ele alınmıştır. Elbette manevi tazminat istemi, hısımlık ve sair hususlar ayrıca değerlendirilebilir.
Siz "Bebeğin babası olan şahıs ile kadın arasında rızai bir birliktelik mevcutsa, babaya karşı herhangi bir cezai müeyyide uygulanamayacağı kanaatindeyim..." deyince daha önce araştırdığım bir konu olduğu için çağrışım yaptı.
Sonuçta rızası ile de olsa bir başkası ile birlikte olmak (burada örneğimizde olduğu gibi kadının erkekten çocuk sahibi olması fiziki (zina) beraberliğin açık kanıtıdır) haksız fiil olarak değerlendirilmektedir.
Yasal eşe uğradığı bu fiilden dolayı karşı tarafa, yani 3 ncü şahısa dava açma hakkı veriyor yasa.
Bence de iyi yapıyor.
Re: Evli bir bayandan çocuk sahibi olma
Kötü olmuş hakkaten.
O koca şimdi hem kadını suçlu göstererek hem de üstüne bir sürü tazminat alarak süründüre süründüre boşanır.
Re: Evli bir bayandan çocuk sahibi olma
Alıntı:
hndakd rumuzlu üyeden alıntı
Kötü olmuş hakkaten.
O koca şimdi hem kadını suçlu göstererek hem de üstüne bir sürü tazminat alarak süründüre süründüre boşanır.
Pardon..
"kötü olmuş" (kim için kötü olmuş yasal ev mağdur olan eş içinmi yoksa kadın içinmi)
"kadını suçlu göstermek" den kastınızı anlamadım. Olmayan bir suç mu isnat ediyor da bunu söylediniz.
Bir de"süründüre süründüre" boşanır demişsiniz.. Süründürmekten kastınız nedir ? Boşanmak hukuki bir sonuçtur. Boşanma davası açmakla da bu süreç başlatılmış olur. Davanın uzun sürmesi tabiiki can sıkıcı bir durum. Aylarca hatta yıllaca bile sürebilir. Haklı olan gerek adaletin gerekse toplumun gözünde ne kaybeder bu süreçte.. Hiç birşey.. Kusurlu olan taraf için bu uzun dava süreci sürünmeye eşdeğerdir. Her duruşma yeni bilgi ve bulgular ile devam eder, deliller, tanık ifadeleri sunulur. Eşin sadakatsizliği her geçen duruşmada daha bariz ortaya çıkarsa ki buradaki örneğimizde çocuğun doğmuş olması ve DNA testi her şeyi ortaya koyuyor, sürünme eylemi kendiliğinden vücut bulur.
Tabii bu tür uç örnekler çoğalacak, yasal eş ler yasal eş lerinin kendilerine karşı yaşadıkları SADAKATSİZLİK eylemini mahkemelere taşıyarak hak arayacaklar ki, hakimler bu tür davalarda mağdur olan yasal eş lehine kararlar alacaklar ki, benzer bir eylemi yapmayı düşünenler bir kez daha düşünsün. Onurluca başlamış bir evliliği aynı onurlu düşünce ve duygularla bitirmeden bir başka ilişkiye yelken açmasın ki, hele hele örneğimizdeki gibi birde çocuk sahibi olmasın ki, sağlıklı, temiz, aklı başında, basiretli bir toplum yetiştirelim.
Şahsi kanaatim o durki, yaşadığı / yaşadıkları onursuz ve gayri ahlaki ilişkilerle çocuklara, gençlere ve toplumun diğer üyelerine kötü örnek olan bu kişilerin bila istisna, ülkesinin çökmesi için devlet sırlarını yabancı ülkeye satan VATAN HAİNİNDEN farkı yoktur.
Ha bir ülke devlet sırları başkalarına peşkeş çekilerek çökertilmiş, ha toplumdaki fertler onursuz gayri ahlaki ilişkiler yaşamayı yaşama biçimi haline getirerek kendi ipini çekmiş hiç farkı yok. Sonuç tükenmiş bir toplum.
Saygılarımla...
Re: Evli bir bayandan çocuk sahibi olma
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
Pardon..
"kötü olmuş" (kim için kötü olmuş yasal ev mağdur olan eş içinmi yoksa kadın içinmi)
"kadını suçlu göstermek" den kastınızı anlamadım. Olmayan bir suç mu isnat ediyor da bunu söylediniz.
Bir de"süründüre süründüre" boşanır demişsiniz.. Süründürmekten kastınız nedir ? Boşanmak hukuki bir sonuçtur. Boşanma davası açmakla da bu süreç başlatılmış olur. Davanın uzun sürmesi tabiiki can sıkıcı bir durum. Aylarca hatta yıllaca bile sürebilir. Haklı olan gerek adaletin gerekse toplumun gözünde ne kaybeder bu süreçte.. Hiç birşey.. Kusurlu olan taraf için bu uzun dava süreci sürünmeye eşdeğerdir. Her duruşma yeni bilgi ve bulgular ile devam eder, deliller, tanık ifadeleri sunulur. Eşin sadakatsizliği her geçen duruşmada daha bariz ortaya çıkarsa ki buradaki örneğimizde çocuğun doğmuş olması ve DNA testi her şeyi ortaya koyuyor, sürünme eylemi kendiliğinden vücut bulur.
Tabii bu tür uç örnekler çoğalacak, yasal eş ler yasal eş lerinin kendilerine karşı yaşadıkları SADAKATSİZLİK eylemini mahkemelere taşıyarak hak arayacaklar ki, hakimler bu tür davalarda mağdur olan yasal eş lehine kararlar alacaklar ki, benzer bir eylemi yapmayı düşünenler bir kez daha düşünsün. Onurluca başlamış bir evliliği aynı onurlu düşünce ve duygularla bitirmeden bir başka ilişkiye yelken açmasın ki, hele hele örneğimizdeki gibi birde çocuk sahibi olmasın ki, sağlıklı, temiz, aklı başında, basiretli bir toplum yetiştirelim.
Şahsi kanaatim o durki, yaşadığı / yaşadıkları onursuz ve gayri ahlaki ilişkilerle çocuklara, gençlere ve toplumun diğer üyelerine kötü örnek olan bu kişilerin bila istisna, ülkesinin çökmesi için devlet sırlarını yabancı ülkeye satan VATAN HAİNİNDEN farkı yoktur.
Ha bir ülke devlet sırları başkalarına peşkeş çekilerek çökertilmiş, ha toplumdaki fertler onursuz gayri ahlaki ilişkiler yaşamayı yaşama biçimi haline getirerek kendi ipini çekmiş hiç farkı yok. Sonuç tükenmiş bir toplum.
Saygılarımla...
Aman yanlış anlaşılmasın söylediklerim.Bu durumda madur olan tek kişi koca tabiki.İsterse hangi bahaneyle eşine ihanet etmiş olursa olsun bunun haklı görülebilecek en ufak bir yanı yoktur.
Kadın ancak acınacak halde olabilir.O yüzden yazdım onları.
Hayatta her şey olabiliyor malesef.