Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
öncelikle herkeze slmlar.
arkadaşlar değişik hakim ve savcılara da sorduysam bu soruyu işlerinin yoğunluğundan olsa gerek net bi cevap alamadım en son umut buraya yazayım dedim:
mahkeme tarafından verilen zorla getirmelerle ilgili olarak hakkında zorla getirme kararı verilen kişi yakalanacaksa ne kadar zaman öncesinden yakalanır.yakalandığı zaman mahkemeye gideceği zamana kadar nerde muhafaza altına alınır. Nezaretemi atılır,yoksa napılır.bilgi sahibi olanların yardımları için şimdiden teşekürler
Re: mahmeke tarafından verilen zorla getirme kararları
Valla kardeş allah korusun. Yakalama emri çıktıktan sonra o günlere sen geldikten sonra, o kadar çabuk ele geçersin ki......Temennimiz o karara yani yakalama kararına meydan vermemen. Her şeyin alt üst olur ve her şeyin darmadağan....Seni yakalayanlar 24 saat göz altında tutabilir ama mahkeme dolayısıyle yakalanma emri çıkartılan bir kişi, suçlamanın tümünü üzerine almış olur. Kaçtığından dolayı. Ceza kanunlarında bir madde vardır "Kendiliğinden mi geldi, yakalanarakmı"? Bu konu her şeyi alt üst eder. Senin yerine olsam gider kendi işimi kendim takip eder ve ben geldim derim. Saygılar, selamlar
Re: mahmeke tarafından verilen zorla getirme kararları
lalezar3434 ben kaçacak değil yakalayacak kişiyim oyüzden sordum. :) kolluk açısından yani
Re: mahmeke tarafından verilen zorla getirme kararları
O zaman siz biliyorsunuz her şeyi kardeş eğer yakalayacak biri iseniz
Re: mahmeke tarafından verilen zorla getirme kararları
bilmiyorum iste kimsede bilmiyo yada söylemiyor yakalanan kişi nerde tutulur na kadar zaman önceden tutulur, onu bilen yok
Re: mahmeke tarafından verilen zorla getirme kararları
Sayın üye;
Suçuna göre değişmekle beraber 24,48 saatlik gözaltı süreleri vardır..şartlara göre uzatılması sağlanabilir.Bundan sonra mahkemeye sevk edilir..
Re: mahmeke tarafından verilen zorla getirme kararları
gözaltını demiyorum mesela 15 günsonraki tarihe bi kisi adına düzenlenmis zorla getirme kararı var durusma için. şahıs durusmaya gelmemis ve zorla getirme kararı çıkmış. CMK 135 maddesine göre. zorla getirnme ile demek istenen nedir. 15 gün sonraki mahkemeye ben şahsı ne zaman almalıyım ve aldıktan sonra ne yapmalıyım sonra kişi özgürlüğünü ihlalden suçlu olmayalım. eskiden eski cmk ya göre 24 saat önceden nezarethaneye atılıyor mahkeme saatine kadar nezarette tutulabiliyordu. simdiki uygulama nedir kimse bilmiyor. bilen varsa bekliyorum.
Re: mahmeke tarafından verilen zorla getirme kararları
Re: mahmeke tarafından verilen zorla getirme kararları
ZORLA GETİRME KARARLARI HAKKINDA GENELGE (CEZA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ)
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza İşleri Genel Müdürlüğü
Sayı : B.03.0.CİG.0.00.00.05/010.06.02/ 29 01/01/2006
Konu : Zorla getirme kararları
GENELGE
No : 30
Kanunlarda belirtilen istisnalar dışında şüpheli ve sanıkların davetiye ile, tanık ve bilirkişilerin ise açıklamalı çağrı kâğıdı ile çağrılması gerektiği hâlde; işin önemi, zaman darlığı, pul yokluğu gibi gerekçeler gösterilmek suretiyle ilgililerin doğrudan zorla getirme kararı ile getirtilmesinin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun amacına uygun olmadığı, bunun da adlî kolluğun iş yükünün artmasına ve kişilerin zor kullanılarak adliyeye getirilmesine, bazen de yok yere nezarethanede kalmasına sebebiyet verilmek suretiyle yakınmalara neden olabileceği değerlendirildiğinden bu konuya ilişkin bazı hususların teşkilâta hatırlatılmasında yarar görülmüştür.
Bilindiği üzere; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Başlangıç" bölümünde; "Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu" belirtilmiş; "Cumhuriyetin nitelikleri" kenar başlığı altında düzenlenen 2'nci maddesinde de "insan haklarına saygılı" olma ilkesi, Cumhuriyetin "demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devleti" gibi değişmeyen nitelikleri içinde gösterilmiştir.
Öte yandan; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Özgürlük ve güvenlik hakkı" kenar başlıklı 5'inci maddesinde; "Herkesin kişi özgürlüğüne ve güvenliğine hakkı vardır... yasada belirlenen yollar dışında hiç kimse özgürlüğünden yoksun bırakılamaz." denilmektedir.
Ayrıca; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun çeşitli maddelerinde zorla getirme kararının hangi hâllerde verilebileceği düzenlenmiş bulunmaktadır.
Anılan Kanun'un;
"Tanıkların çağrılması" kenar başlıklı 43'üncü maddesinde;
"(1) Tanıklar çağrı kâğıdı ile çağrılır. Çağrı kâğıdında gelmemenin sonuçları bildirilir. Tutuklu işlerde tanıklar için zorla getirme kararı verilebilir. Karar yazısında bu yoldan getirilmenin nedenleri gösterilir ve bunlara çağrı kâğıdı ile gelen tanıklar hakkındaki işlem uygulanır.
(2) Bu çağrı telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, çağrı kâğıdına bağlanan sonuçlar, bu durumda uygulanmaz.
(3) Mahkeme, duruşmanın devamı sırasında hemen dinlenilmesi gerekli görülen tanıkların belirteceği gün ve saatte hazır bulundurulmasını görevlilere yazılı olarak emredebilir.
(4) Cumhurbaşkanı kendi takdiri ile tanıklıktan çekinebilir. Tanıklık yapmayı istemesi halinde beyanı konutunda alınabilir ya da yazılı olarak gönderebilir.
(5) Bu madde hükümleri, kişinin ancak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme önünde tanık olarak dinlenmesi halinde uygulanabilir."
"Çağrıya uymayan tanıklar" kenar başlıklı 44'üncü maddesinde;
"(1) Usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanıklar zorla getirilir ve gelmemelerinin sebep olduğu giderler takdir edilerek, kamu alacaklarının tahsili usulüne göre ödettirilir. Zorla getirilen tanık evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse aleyhine hükmedilen giderler kaldırılır.
(2) Fiilî hizmette bulunan askerler hakkındaki zorla getirme kararı askerî makamlar aracılığıyla infaz olunur."
"Bilirkişilere uygulanacak hükümler" kenar başlıklı 62'nci maddesinde; "(1) Tanıklara ilişkin hükümlerden aşağıdaki maddelere aykırı olmayanlar bilirkişiler hakkında da uygulanır."
"Görevini yapmayan bilirkişi hakkında işlem" kenar başlıklı 71'inci maddesinde; "(1) Usulünce çağrıldığı hâlde gelmeyen veya gelip de yeminden, oy ve görüş bildirmekten çekinen bilirkişiler hakkında 60 ıncı maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır."
"İfade veya sorgu için çağrı" kenar başlıklı 145'inci maddesinde; "(1) İfadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişi davetiye ile çağrılır; çağrılma nedeni açıkça belirtilir; gelmezse zorla getirileceği yazılır."
"Şüpheli veya sanığın zorla getirilmesi" kenar başlıklı 146'ncı maddesinde;
"(1) Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebilir.
(2) Zorla getirme kararı, şüpheli veya sanığın açıkça kim olduğunu, kendisiyle ilgili suçu, gerektiğinde eşkâlini ve zorla getirilmesi nedenlerini içerir.
(3) Zorla getirme kararının bir örneği şüpheli veya sanığa verilir.
(4) Zorla getirme kararı ile çağrılan şüpheli veya sanık derhâl, olanak bulunmadığında yol süresi hariç en geç yirmidört saat içinde çağıran hâkimin, mahkemenin veya zorla getirmeyi isteyen Cumhuriyet savcısının önüne götürülür ve sorguya çekilir veya ifadesi alınır.
(5) Zorla getirme, bunun için haklı görülecek bir zamanda başlar ve hâkim, mahkeme veya zorla getirmeyi isteyen Cumhuriyet savcısı tarafından, sorguya çekilmenin veya ifade almanın sonuna kadar devam eder.
(6) Zorla getirme kararının yerine getirilememesinin nedenleri, köy veya mahalle muhtarı ile kolluk görevlisinin birlikte imzalayacakları bir tutanakla saptanır."
Hükümleri yer almaktadır.
Bu itibarla;
1-Kişi özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğuran zorla getirme kararının verilmesinde; Anayasa ve kanunlarda belirtilen hükümlerin göz önünde bulundurulması, kanunlarda öngörülen zorunluluk hâlleri dışında, usulüne uygun bir şekilde şüpheli ve sanıkların davetiye, tanık ve bilirkişilerin ise çağrı kâğıdı ile çağrılması,
2-Tanık ve bilirkişilerin telefon, telgraf, elektronik posta gibi araçlarla çağrılması durumunda ise; bu çağrıyı yapanla, çağrı yapılan kişinin kim olduğu ve çağrının yapıldığı zamanın bir tutanakla tespit edilmesi, tutanağın soruşturma veya kovuşturma dosyasına eklenmesi,
Suretiyle kolluğun ve kişilerin yakınmalarına sebebiyet verilmemesi,
Konularında gereken dikkat ve özenin gösterilmesini rica ederim.
Cemil ÇİÇEK
Bakan
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
aysemebe çok tesekürler yazı tamam da burda da nerde zorla getirme akrarı bulunan kişinin ne zaman yakalanacağı nerde muhafaza edileceği, konusunda bi açıklık yok ilgin için tesekürler
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
bakanın genelgesindeki su madde:
(5) Zorla getirme, bunun için haklı görülecek bir zamanda başlar ve hâkim, mahkeme veya zorla getirmeyi isteyen Cumhuriyet savcısı tarafından, sorguya çekilmenin veya ifade almanın sonuna kadar devam eder.
Zorla getirmenin baslayacağı haklı görülecek zaman 24 saat diye öğrendim. haklı görülecek zaman 24 saat midir ?
yardımlarınız için şimdiden teşekürler
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
Sn.lordraiden,bakanlık genelgesi oldukça açık zorla getirme kararı verilen şahısı yakalayarak 24 saatlik bir zaman dilimi içerisinde zorla getirme kararını veren Savcılık veya mahkeme önüne çıkarman gerekir.Bu süre içerisinde şahıs nezarethanede muhafaza edilir.İnsan hakları kriterlerini dikkate almak gerekir verilen bu süre azami süredir doğru olanı en kısa sürede ilgili merci önüne çıkarmaktır.Zorla getirme kararı verilen şahıslan genelde gündüzleri ulaşılamayan şahıslardır.Bu şahısları geceleyin alıp nezarethaneye konularak gündüz 24 saat süreye geçirmeden kararı veren merciye çıkarmak gerekir.Sanıyorum yapmış olduğum açıklama oldukça yeterlidir.
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
Kolluk olarak yeterli eğitimden geçtiğinizi düşünüyordum.
En azından değerli meslektaşımızın göndermiş olduğu genelge'yi okuyabilir içeriğini özümseyebilirsiniz.
Yazılanlar çok açık ve nettir. bir kaç defa okumanızı öneririm.
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
O çok açık genelgeyi benim için tekrar yorumladığınız ve ilginiz için teşekürler
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
şimdiki kanunu ben biliyorum,yakalama emri çıkanları yakaladıkları zaman direk cezaevine sokuyorlar,1 ay felan tutuyolar cezaevinde sonra mahkemeye sevk ediliyorlar
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
Mustocan engin hukuk bilginiz karşısında saygıyla eğiliyorum.
Anlaşılan sizin bilipte bizim bilmediğimiz şeyler var.
Bu bilgiyi nereden aldığınızı bizimle de paylaşırsanız, size minettar kalacağız.
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
bu bilgiyi cezaevinden aldım cezaevindeyken birinin aranması çıkmıştı onu direk cezaevine getirmiştiler
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
Tam tersi bir soru da ben sorayım. 2 sene önce açılan bir bilişim suçu davası nedeniyle ifadem alınamadığı için hakkımda yakalama emri çıkarılmış. TUİK'e kayıtlı adresim jandarma bölgesi olduğu için 2 kez jandarma gelip beni sormuş. Ancak ben o bölgede değilim. Dava İstanbul 3. Sulh da açılmış, ben bugün arayıp Sultanahmetteki adliyeyi sordum. Benim yakalamam varmış, ifadem alınacakmış vs vs. Dosya numaram 2007/*** , duruşma günüm belli dedim. Kadın da duruşma günü gel ifadeni ver dedi. Dedim o güne daha 40 gün var, jandarma durmadan rahatsızlık verecek. Kaçan yok, gelip nereye vereceksem oraya ifade vereyim. Kalemdeki kadın yarın gelin verin ifadenizi dedi. Tabi garanti vermiyor ifademin alınıp alınmayacağına. Hakimin keyfine göre herşey. :)
Şimdi ben yarın ifademi versem ne kadar sürede jandarmadan yakalama emri kaydım silinir? Duruşma gününe kadar jandarma zırt pırt olmadığım adrese gelir durur mu? TUİK'ten adresi başka yere alsam jandarma kendini günceller mi? Yoksa ısrarla bi kapı bulduk diye başkalarını rahatsız eder mi? Kısacası özgürce gidip ifade vereceğim halde yakalama emrinin kalkmaması gibi bir durum olabilir mi?
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
Alıntı:
hokkabaz rumuzlu üyeden alıntı
Tam tersi bir soru da ben sorayım. 2 sene önce açılan bir bilişim suçu davası nedeniyle ifadem alınamadığı için hakkımda yakalama emri çıkarılmış. TUİK'e kayıtlı adresim jandarma bölgesi olduğu için 2 kez jandarma gelip beni sormuş. Ancak ben o bölgede değilim. Dava İstanbul 3. Sulh da açılmış, ben bugün arayıp Sultanahmetteki adliyeyi sordum. Benim yakalamam varmış, ifadem alınacakmış vs vs. Dosya numaram 2007/*** , duruşma günüm belli dedim. Kadın da duruşma günü gel ifadeni ver dedi. Dedim o güne daha 40 gün var, jandarma durmadan rahatsızlık verecek. Kaçan yok, gelip nereye vereceksem oraya ifade vereyim. Kalemdeki kadın yarın gelin verin ifadenizi dedi. Tabi garanti vermiyor ifademin alınıp alınmayacağına. Hakimin keyfine göre herşey. :)
Şimdi ben yarın ifademi versem ne kadar sürede jandarmadan yakalama emri kaydım silinir? Duruşma gününe kadar jandarma zırt pırt olmadığım adrese gelir durur mu? TUİK'ten adresi başka yere alsam jandarma kendini günceller mi? Yoksa ısrarla bi kapı bulduk diye başkalarını rahatsız eder mi? Kısacası özgürce gidip ifade vereceğim halde yakalama emrinin kalkmaması gibi bir durum olabilir mi?
Sayın Hokkabaz,
Herkes üzerine düşen görevi yapmaktadır. Bu nedenle Jandarma hakkında sarfetmiş olduğunuz -Zırt pırt rahatsızlık vermek- cümlesi çok yakışık durmamış. Eğer sizde üzerinize düşen görevi yani gününde mahkemeye gidip ifade verme olayını gerçekleştirseydiniz bugün sizin deyiminiz ile -zırt pırt- rahatsız edilmezdiniz.
Eğer yargılamanızın yapıldığı mahkemede ifade verirseniz, mahkeme tarafından, Jandarma'ya derhal yazı yazılarak hakkınızdaki aranma kararı kaldırılır. Bu işin ne kadar süreceği konusunun garantisi yoktur. Söz konusu mahkemenin iş yükü ile ilgili bir durumdur. Kolay gelsin.
Re: Mahkeme tarafından verilen zorla getirme kararları
Alıntı:
Av.Bülent Akçadağ rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Hokkabaz,
Herkes üzerine düşen görevi yapmaktadır. Bu nedenle Jandarma hakkında sarfetmiş olduğunuz -Zırt pırt rahatsızlık vermek- cümlesi çok yakışık durmamış. Eğer sizde üzerinize düşen görevi yani gününde mahkemeye gidip ifade verme olayını gerçekleştirseydiniz bugün sizin deyiminiz ile -zırt pırt- rahatsız edilmezdiniz.
Eğer yargılamanızın yapıldığı mahkemede ifade verirseniz, mahkeme tarafından, Jandarma'ya derhal yazı yazılarak hakkınızdaki aranma kararı kaldırılır. Bu işin ne kadar süreceği konusunun garantisi yoktur. Söz konusu mahkemenin iş yükü ile ilgili bir durumdur. Kolay gelsin.
Jandarma hakkında sözlerim jandarmanın şahsına ve işine değil olmadığım belli olan adreste ısrarla başkalarını rahatsız etmesindendir. Yani jandarma ile bir alıp veremediğim yok, görevidir yapar. Ayrıca ifade vermemiş olmam zaten böyle bir davamın olduğunu bilmeyişimdendir. Dava açan hiçbir şekilde adresimi vs. belirtmeden davayı açıp beni bulma görevini devlete bırakmıştır. Keşke adam gibi sana dava açtık deselerdi de bir sürü zahmette kurtulsaydık mahkemeyi de jandarmayı da.
Zaten işin komik tarafı davayı açan yerin tavrı. Diyorum ki hangi hakla adıma dava açarsınız bana. Diyor sen işi bıraktıktan sonra sunucumuzda sorun çıktı bir ip bulduk ve savcılığa verdik. O bulmuştur bir şekilde adını, git derdini savcıya anlat. Diyorum adıma kayıtlı bir internet hattı yokken nasıl adımla ip adresini eşleştirdi bu savcı. İşten cıksam bile zaten sonrasın 2-3 ay boyunca size ait sunucudan sizin de bilginizle mail kullanmaya devam ettim. Beni suçlamak için maile login oluşum anındaki ip adresini bile verseniz karşınıza benim adım çıkmaz. Yarın nasıl bir ifade vereceğimi de kestiremiyorum doğrusu. Bahsi geçen sunucuyu ben kurdum, 1.5 sene kadar ben işlettim, hiçbir sıkıntımız yoktu kendi isteğimle işi bıraktım, yani beni kovan olmadı aksine ben bıraktım diye strese giren onlar oldu. Yani ortada kaldılar, bir süre sunucu şifrelerini değiştirmediler. Hatta benden destek istediler yerime biri gelene kadar. Kısacası anahtarı bende olan eve izinsiz zarar vermiş olmamı hangi akıl kabul edecekse :) Beceremedik, sen gidince şifreleri vs değiştirirken sistemi çökerttik demiyor da bana dava açtırıyor interneti ne kadar bildiği meçhul olan 80 yaşındaki babasına (şirket babasının adınaymış da). Elimde o döneme ait mailler, işten çıkınca da halen o sunucular üzerinde çalışmaya devam eden mail iletilerim var. Hatta sigortasız çalıştığım gibi bir gerçekte var. Kısacası zoraki suç işletip beni düşman etmeye çalışıyorlar. Henüz dosyanın tüm detayına ulaşamadığım için adım nasıl oraya gelmiş ve deliller nedir görmeden konuşmamak gerek diyorum. Ben halen 1 düzine sunucu sahibi bir insanım, bana da ara sıra gelip bilgi istiyor müşterilerim (ki en çok bilgi isteyen çankaya köşkünde yaşayan büyüğümüzün kişisel resmi sitesi). Ben de elimdeki erişim loglarını veriyorum, istesem kıl olduğum birisinin ip adreslerini de ekler derim bunlar bunlar da size saldırıyor. :) Bu kadar basit bir olayı internet ve teknoloji bilgisi tartışılır savcıya hakime nasıl anlatacağım?
Daha bir kaç yıl önce bana ait olmayan ama domaini bir süre önce benim olan bir sitede 3-5 cümle ile RTE'nin hürriyet milliyet vs de çıkan yazıları yayınlanmış. Yeni sahibi yerine gelip domainin ilk sahibi diye www.nic.tr den aldıkları bilgi ile ifademi almak istediler. İfade vermeye kendi isteğimle gidip boşuna nezarette kaldım. Ve herkes mail ile küfretmişsinden tut sms atmışsına kadar 50 değişik senaryo üretti. Savcının verdiği 10 cm yükseklikte dosyadan sadece 2 sayfaya basılmış bir ekran çıktısı çıktı. Bunun benim tarafımdan yapılmadığını, yapılamayacağını anlatana kadar da akla karayı seçtim. Yine aynı şeyler olsun istemediğim için bu konuda biraz uzman birilerinden yardım istiyorum.
Eğer bilişim konusunda uzmanlığına güvenen avukat varsa iletişim kuralım, aradığım bir çok avukat internet denince beni internetten soğutacak kadar anlıyorlar bu işlerden. Avukatsız pisi pisine nezaretlerde takılmayalım. Tabi geçen gün bu konuda uzmanlığı tescilli bir avukatın sadece dosyaya bakma ücreti olarak 1 asgari ücret ödememi beklediği kadar yüksek uçmadan, baronun belirlediği o makul ücretlerle çalışacak birisi olsun. :)
Yakalama emrini bir şekilde hızla iptal ettirmeyi hallettirebilirim, ama savcıya yada hakime artık kime ifade vereceksem yarın interneti anlatmak zorunda kalmak istemiyorum.