Zamanında ödenmeyen cep telefonu faturası

2002 yılından kalan AYCELL hattıma ait ödenmemiş faturama ait borcum var.Defalarca ödemeye çalışmama rağmen sanki almamak için ellerinden geleni yaptılar,daha sonrada öylece kaldı. Şimdi İlamsız takiplerde ödeme emri diye imza karşılığı bir ödeme emri elime geçti.

(12,08,2002.............2,50)
(04,09,2002...........26,10)
(22,04,2003.............8,00)
(22,10,2003.............1,10)

37,70 ----asıl alacak
72,78 ----işlenmiş yıllık faiz (01,03,2004 tarihine kadar %94 , sonrası % 72)
0,60 ----matbuu evrak masrafı

TOPLAM 111,08

ve altında bir not ; parayı yatırmadan önce telefon ile kesin rakamı öğrenin.

Telefon açtığımda kesin rakamın 235,2 oldugu söylenince çıldıracak gibi oldum.Ben borcumu inkar etmiyorum , ödemeye çalıştım ama kimse almak istemedi , tamam bende yeterince üzerine gitmedim yani faiz ödemeyi de hakettim. Ama gerisini haketmedim.Bugüne kadar kimse bana "kardeşim şu borcunu öde yoksa icraya veririm" i bırak "şu kadar borcun var şu tarihe kadar ödemelisin" bile demedi.

sorularıma gelince ;
1-bana borcumu tebliğ etmeden beni icraya verebilirler mi ?Eğer bu elime gelen kağıtsa tebligat , ben tebligat için neden avukat ücreti ödeyeyim?
2-bu 7 günlük süre içerisinde borcumu ve faizini ödesem, gerisini ödemesem ne olur
3-bu 7 gün içerisinde önce borcumu avea'ya havale edip sonra borcum yoktur diye itiraz etsem ne olur?
4-fatura tarihleri göz önüne alındığında istenilen faiz tutarı normal midir ( sözleşmede herhangi bir oran belirtilmemiş)
4-en kısa sürede bana cevap verirmisiniz?

Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.

1-bana borcumu tebliğ etmeden beni icraya verebilirler mi ?Eğer bu elime gelen kağıtsa tebligat , ben tebligat için neden avukat ücreti ödeyeyim?

size her ay gönderilen fatura borcunuzun tebliğidir. fatura üstünde arkasında her halükarda gsm şirketi ile yaptığınız abonelik sözleşmesinde borcunuzu geciktirirseniz ne olacağı yazıyordur. Herkez sözleşme ile girdiği yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Her nimetin bir külfeti vardır.

elinize gelen şey sizinde belirttiğiniz gibi ödeme emridir. gerçek veya tüzel Kişiler alacaklarını almalarının dava açmak dışında yolu icra takibi yapmaktır. İcra takiplerinin bir avukat aracılığı ile yapmışlarsa aleyhinize acılan takip kesinleşirsa asgari tarife üzerinden vekalet ücreti ödemek zorundasınız. Size bir tebligat geliyor doğru ama ödeme emri tebliğ ediliyor. siz icra takibi yapılamasına gerek kalmadan borcunuzu ödeseydiniz icra takibi yapılmaz, yapılsa bile haksız bir takip olurdu

2-bu 7 günlük süre içerisinde borcumu ve faizini ödesem, gerisini ödemesem ne olur

borcun ferileri ile birlikte tamamını ödemediğiniz sürece alacaklıyı yaptığınız kismi ödemeleri ana paraya mahsup etmeye zorlayamazsınız. Alacaklı yapılan kısmi ödemeleri alacak kalemlerinden dilediğine faize masrafa ve benzeri başka bir kaleme mahsup etmeye yetkilidir (Borçlar Kanunu 84. madde)

ödemediğiniz kısım için itiraz etmezseniz takip kesinleşir ve sonuç olarak borcunuzun tamamını ödememdiğiniz için alacaklı hala menkul gayrimenkul hak ve alacaklarınızın haczini isteyebilir ve satılarak paraya çevrilmesini talep edebilir. Mal beyanında bulunmamışsanız mal beyanında bulunmamaktan dolayı ceza davası açılabilir

3-bu 7 gün içerisinde önce borcumu avea'ya havale edip sonra borcum yoktur diye itiraz etsem ne olur?

borca itiraz etmeye hakkınız var. Bu halde hakkınızdaki icra takibi durur. Ancak alacaklının takibe devam edip alacağını tahsil edebilmesin için itirazın kaldırılması veya iptali için dava açmak zorundadır. Bu halde alacaklı açtığı davada haklı çıkarsa icra takindeki tutar , tahsil tarihine kadar olan faiz, icra masrafları icra vekalet ücreti, dava harç ve masrafları, dava vekalet ücreti ödeyeceğin gibi alacaklının talebi ile takip tutarının %40 ı kadar tazminat ödemek zorunda kalırsınız.

4-fatura tarihleri göz önüne alındığında istenilen faiz tutarı normal midir ( sözleşmede herhangi bir oran belirtilmemiş)

sözleşmede herhangi bir oran belirtilmemiş ise Merkez bankasının kısa vadeli krediler icin öngördügü reeskont faiz oranı uygulanır


oranlar ve diğer konularda fikir vermesi açısından bu linki kontrol ediniz
https://www.hukuki.net/topic.asp?TOPIC_ID=4572

4-en kısa sürede bana cevap verirmisiniz?

veririz


Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır...

öncelikle cevap yazdıgınız için teşekkür ederim. Hukuki konulara yabancı olduğum için anlayamadığım noktalara tekrar cevap verme zahmetinde bulunursanız sevinirim.
Bana gelen "örnek no:49" sayılı bir form. Bu formda yazılı olan rakamlar ilk mesajımda var.Ben bunlara itiraz etmeyi düşünmüyorum,çünkü borç benim ve geciktiği içinde tabii ki faiz ödemeliyim.
Ancak bu form dışında bana bugüne kadar hiç bir fatura gelmedi. Kaldı ki madem bu bir icra kararı değil, o halde ben bu rakamları ödeyecek olsam neden avukatlık ücretinide ödemek zorunda kalıyorum (lütfen yanlış anlaşılmasın, tabii avukat arkadaşta emeğinin hakkını almalı ama neden avea dan değil de benden alsın,hakkımda kesinleşmiş bir karar yok ki). yani ben borcumun tamamını,faizini ve matbuu evrak masrafını yatırsam yani bana gelen yazıdaki rakamı) , icra masrafı ve vekalet ücretini yatırmasam ne olur?.
Birde bu parayı nereye yatırmalıyım (Avukat bana kendi hesap numarasını veriyor. Avea parayı almayı kabul etmiyor.) ?
Ayrıca bu emri beni evde bulamadıkları için mahalle muhtarına bırakmışlar.Benim bu kağıdı mahalle muhtarından aldığım tarih tebliğ tarihi olarak kabul ediliyor değil mi?
4,2,2005 elime geçen bu kağıt için 9,2,2005 tarihinde ödeme yapsam icra takibine itiraz hakkım olur mu?
Dediğim gibi , hukuki konulara yabancı olduğum için durumu anlamaya çalışıyorum çünkü bana yazıyı gönderen avukatlık bürosu bile durumumun ahlaki olmadığını ama hukuki olduğunu söylüyor. Çünkü gerçekten borcumu ödemek için uğraştım ama sanki almamak için ellerinden geleni yaptılar.şimdi bana öde diyorlar bende ödeyeyim diyorum ama bana öde demek için başvurulan yöntemin ücretini benden almaya kalkıyorlar. İşin burasını anlamakta zorlanıyorum.
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim

sayın drtuğlu,

kısa mesajınızı aldım. şu an için ikinci iletinizi cevaplayayım, isterseniz.

kamuoyunda konu ile ilgili yanlış bir kanaat yaygın olduğundan; muhtarlığa bırakılan tebligattan söze başlamak istiyorum. şöyle ki;

sizin de bildiğiniz gibi, geçerli tebligat adresinize tebliğe çıkarılan herhangi bir tebligat, evde bulunmamanız vs. gibi nedenlerle, muhtarlığa bırakılmaktadır. burada; tebligatın muhtarlığa teslim tarihi, kanunen, size tebliğ edilen tarih addedilir. uygulamnada,tebligatınızın muhtarlığa bırakıldığına dair bir haber kâğıdı da, tebligat adresinize bırakılır ve ayrıca;size haber vermesi bakımından, anagayrimenkûlde ikâmet eden bir veya iki kişiye de, söz konusu tebligat haber verilerek beyânları alınır.

muhtarlığa teslim tarihi,tebliğ tarihi olduğundan,sizin için kanuni süreler de bu tarihten itibaren başlayacaktır. burada tebliğ tarihi nazara alınmaksızın,örneğin 49.no.lu ödeme emrinde 7 günlük süre bu tarihten sonraki tarihte başlar. itirazınızı da bu müddet zarfında yapmalısınız. bazı hallerde gecikmiş itiraz mümkün ise de, bunun sebepleri kanunda tahdidi olarak sayılmıştır.

siz de, itiraz sürenizin dolup dolmadığını buna göre hesaplayabilirsiniz. muhtarlığa teslim tarihini bilmiyorsanız, elinizdeki tebligat zarfının arka yüzüne bakarsanız, orada, muhtarlığın, bu tarihi not etmiş olduğunu göreceksiniz(haber kâğıdınız kaybolduysa).

faturaların size gelmemiş olması oldukça ilginç olup; bu konunun nereden kaynaklandığını ancak tahmin edebilirim. esasında sizin adresiniz ilgili gsm şirketinde mevcut olup; buraya adi posta ile sürekli olarak faturalarınızın gönderilmesi gerekir.

bildiğiniz gibi, adresinize yapılmış bildirim,şahsınıza yapılmış sayılacaktır. bu bağlamda; faturaların zaman zaman kaybolması da mümkün olup; belki de,adres değişikliğiniz olduysa ve bu adres değişikliğini siz gsm şirketine bildirmedi iseniz, gelen faturalardan haberdar olamamanız imkân dahilindedir.

ödeme emri açısından sorduğunuz soruya gelince:

her ne kadar, bu borçalrın tarafınızdan ödenmemesi nedeni ile temerüt söz konusu olup; ödeme emri gönderilmesi hukuken normal ise de, sizin olayınızda esasen sizin buna sebebiyet vermediğiniz nazara alındığında, bu durumun pek normal olduğu söylenemez. gsm şirketinin neden bu borçları zamanında tahsil etmediği/edemediği vs. gibi detayları fazla bilemediğimden bu konuda fazla fikir yürütmem de yanlış olabilir.

fakat eğer bu borcu bu şekilde ödemek istiyorsanız, icrâ dairesine ödemenizi, KESİNLİKLE AVUKATIN BANKA HESABINA ÖDEMEMENİZİ, tavsiye ederim. zira;aksi takdirde; süresinde borç ödememiş gibi ve sanki icrâ tâkibi kesinleşmiş gibi bir durum ortaya çıkabileceğinden, muhakkak surette icr3a dairesine ilgili dosyaya ödeme yaparak dosyanın infâz edilmiş ve kapatılmış olmasını sağlayınız,derim.

gsm şirketi ile yapmış olduğunzu sözleşmede,sözleşme faizleri uygulanacağı belirtilmiş olup; bu oranlar uygulanacaktır. sözleşme faiz oranları daha önce yıllarda aylık % 8 idi ve yanılnıoyrsam şu an itibari ile aylık % 6 dır. gerçekten bu oranlar oldukça yüksek ve hatta fahiş oranlardır,ama ne yazık ki, abone anında sözleşme taraflar arasında bu şeklide tanzim ve imza edildiğinden, bu konuda yapacak fazla bir şey yoktur. nitekim, size her ay gönderilmiş olması gereken faturalarda da, gecikme halinde bu oranların uygulanacağı belirtilmektedir.

söz konusu borç, maalesef, icrâ marifeti ile sizden istendiğinden, kanun gereği, vekâlet ücreti de,ödeme anında, borçlarınıza eklenecektir. bu husus, ETİK olmasa bile, tamamen hukukidir.

ödeme anında vekâlet ücreti ödemekten imtina etmeniz de, ne yazık ki mümkün değildir. ancak kısmı ödeme yapmanız halinde, ödediğiniz miktarlar önce faizlere mahsup edilecektir ve kalan borç üzerinden de faiz işlemeye (borç bitene kadar) devam edecektir. vekâlet ücreti ödenmesi, tâkibin kesinleşmesi veya kesinleşmemesine göre değil, alacağın İCRÂ MARİFETİ ile istenmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

ödeme emrinde yazılı asıl alacaklar, fatura tutarları olup; burada yazılı olan (işlemiş faizler),her bir faturanın son ödeme tarihinden tâkip tarihine KADAR olan fazilerdir.

buna karşılık, sizden,telefonla öğrenmeniz istenen KESİN rakam, tâkip tarihinden SONRA işlemiş faizlerle birlikte önceki fazi+asıl alacakların ve diğer masrafların toplamıdır. bu husus da, yasalara uygundur. kısaca;ödeme emri ile hesplanmış ve tâkibe konu yapılmış olan toplam borç üzerinden, siz icrâ dairesine ödeme için gittiğiniz tarihte, bu toplama, tâkipten sonra işlemiş faizler, vekâlet ücreti, icrâ masrafları ve resmi tahsil harcı eklenmektedir. bu bakımdan yapılan işlem yasal olup doğrudur.

fakat; ilâmsız icrâ tâkibi ile sizden istenen miktarda, asıl alacağa fazla faiz hesap edildiğini düşünüyorsanız ve itiraz hakkınız da süre dolduğundan kalmamışsa, icrâ vzenesine ödeme yaptığınız tarihten itibaren bir sene zarfında, -şayet fazla ödenen bir meblağ söz konusu ise- geri alma dâvâsı ile bu kısmı geri alma şansınız vardır. halen itiraz hakkınız var ise, faizler veya başka bir sebeple ödeme emrine karşı itirazda bulunabilirsiniz.

elbette ki, -gerekirse - konu ile ilgili hukuki yardım alıp, emin olmadan bu yollara başvurmamanızı tavsiye ederim.