Anayasal Suçlar-Bakanlık suçları

62.maddemize göre devletimiz,yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sosyal güvenliğini,hukuksal haklarını,aile birlik ve bütünlüğünü,gelenek,görenek ve kültürünü,dilini,dinini,ırkını,vs.korumak ile görevli ve ödevlidir.Bunun ile ilgili devlet kurumumuzda T.C.Dış işleri Bakanlığı ve ona bağlı elçilikler ve konsolosluklardır.Fakat bu kurumun vatandaşımıza yanıtı Biz Almanyanın iç işlerine karışamıyoruz ve Almanyaya karşı şikayetci ve davacı olup uluslararası mahkemede açamıyoruz.Almanya vatandaşımıza ne yaparsa yapsın yutmak zorundayız şeklinde vs.cevaplar verip uygulamalar yapmaktadırlar.Oysaki devletler arası ilişkiler karşılıklı olup ne yapılırsa karşılığı verilmelidir.Bu sebepten dolayı bunu fırsat bilen Irkcı ve Türk düşmanları biz Türklere karşı işkenceler,gasplar,asimilasyonlar,kapitilasyonlar, baskı,keyfi sınırdışı,keyfi hapse atma vs.eylemler yapıp tüm Türkleri Almanyada işsiz,güçsüz,çaresiz ve madur duruma düşürdüğünden dolayı,Türkiyeyi tanımayan Almanlara karşı gurbetcimizi bir tanıtım vitrini gösterip AB yede alınmamızda engellenmiştir.Avrupa halkı,Avrupa içindeki gurbetcimizi görerek Türkiyenin AB ye girmesini istememektedir.Bu olayın tek sorumlusu T.C.Dış işleri bakanlığıdır.Sadece AB ye gireceğiz diye aman Almanyayı sinirlendirip karşımıza almayalım diye Taviz verilmiş ve AB rüyasıda sona ermiştir.Tüm hukukcularımızın yorumunu ve gereğini en acil şekilde bekliyorum,saygılarımla.

Uluslararası hukuk çerçevesinde ve Türkiye Almanya arasında ki imzalanmış olan protokollere aykırılık olan maddeler ile ilgili olarak dış işleri aleyhine dava açılabilir. Ancak bunun için çok iyi bir alt yapı çalışması yapmak gereklidir.
Bu Dışişlerinin her konuda olduğu gibi bu konuda da basiretsiz olduğu aşikar .... dolayısı ile verilerle hareket edildiğinde sonuç alınacağına ben inanırım...

Sayın Comodore,T.C.Dış işleri bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulunarak Bakırköy C.Başsavcılığımıza şikayette bulundum fakat o güzelim Atatürkcü C.Savcımızı adalet bakanlığı sürgün etti.Şikayetim K.H. davasına dönüştü,ve davaya takipsizlik verildi.Eyüp Ağır ceza mahkemesine itirazda bulundum,cevap dahi verilmedi,bunun üzerine durumu Yargıtay başkanlığımıza bildirdim,fakat bilgisayar kayıtlarına dahi sokulmamış,bu sepep ile sayın Cemil ÇİÇEK beyefendiye karşı eleştiri ve tenkit resmi mektubumu sundum ve şahsına yazıklar olsun dedim.Konu ve dava SÜMENALTI yapılıyor.Biraz mantıksal düşünelim burada hukukun değil,politikanın üstünlüğü var.Gerekler hukuksal değil,politik yapılıyor.Kısacası Yargımızada müdahale var.

Yargıya müdahale çok ciddi biçimde var. Bu tartışmasız bir gerçek. hatta maalesef yüksek yargı organları bunun gürültüsünü yapıp alttan alta destek veriyor gibi geliyor bana... Anayasaya aykırı sınav yönetmeliği ve bir takım uygulamalara hiç ses çıkarmamaları nasıl açıklanabilir ?
Dikkat buyurunuz hakim ve savcıların maddi statüleri biraz iyleştirildi süt liman oldu ortalık... Gerek kanun koyucu gerekse yüksek yargı enteresan bir tutum içerisinde...
Normal şartlarda Cumhuriyet savcılarının şikayete bile bağlı kalmaksızın harekete geçecekleri konular kıyamet kopsa bile gündeme getirilmiyor ben bunda tamamen politik çıkar görüyorum..... Aynen bazılarının üzerine fazlaca gidildiği gibi....
Cumhuriyet tarihinin en mızmız en ağlar gibi duran en basireti bağlı dışişleri bakanı budur. Prens olarak yetiştirildiğinden konuşmaması tembihli... ABD icazeti ile Türkiye yi yönetmeye tabii birisi olduğundan ne yazacağımı bilemiyorum... Ama bunlar TC içerisindeki vatandaşlarının haklarına sahip çıkamıyorlar ki Yurt dışındakininkine sahip çıksınlar belki onlar daha şanslı orada 'ananı alda git' diyemiyorlar.....
İşin acısı geriye götürmeyi ülkeyi fersah fersah satmayı içte ve dışta rezil olmayı Türklük onurunu ayaklar altına almayı işsizliğin artmasını her bir şeyi allayıp pullayıp önümüze büyük başarı gibi koyuyorlar yiyenlerin çokluğu ürkütücü değil mi???

2-3 Gündür T.C.Başbakanlığınıda topa tutuyorum,çıkın karşıma bir cevap verin diyiyorum.Sadece oyalama ve avutmalar ile kirli siyaseti bırakın,kirli bürokrasi ve diplomaside var.Kişisel görüşümce şu ortamda Cumhurbaşkanını halk seçmelidir ve gönlümdeki aday ise emekli YARGITAY C.BAŞSAVCIMIZ Sayın Vural SAVAŞ tır.Akp nin adayı ise Milli savunma bakanı Vecdi GÖNÜL dür.Genel seçimlerde ise adayım dürüst geçmişi ile dışa bağımlı olmayan ve bu yolsuzlukları düzeltecek tek bir isim Yurt parti genel başkanı sayın Sadettin TANTAN dır.Ben aynı zamanda Avrupadaki 5 milyon vatandaşımızı temsilen 20 Avrupa TBMM Milletvekilininde seçilmesinden yanayım ve milletvekili sayısınında 600 e çıkarılmasından yana olup,1 Almanya ile ilgili Bakanlığın kurulup,büyükelçiliğin ve konsolosluğunda bu bakanlığa bağlanmasından yanayım.1 bakanlığında sadece dünyadaki 500 milyon Türk için kurulmasından yanayım.İç güvenliğimiz için 1 Güvenlik bakanlığı kurulup güvenlik iç işlerinden ayrılmalıdır.Adalet bakanlığı içinde adli güvenlik için Adalet bakanlığı güvenlik genel müdürlüğü kurulmalıdır ve Jandarma ve polis adli güvenliğe bakmamalıdır.Tüm cezaevlerine fabrika-atölye ve imalat işyerleri kurulmalıdır.Cezaevlerine dışarıdan para-eşya vs.girişi yasaklanmalıdır.Vücut geliştirme kapalı spor salonlarıda olmalıdır.Meslek okulu,tahsil için ilköğretim ve lise,açıköğretim üniversiteleri olmalıdır,Tiyatro ve sinema salonları,sosyolog,piskolog,vs.olmalıdır.Elbiseler tek tip ve mahkum üniforması olmalıdır.Çalışan mahkuma maaş ödenmeli ve ssk sı devam ettirilmelidir.Sadece günlük 10 saati dinlenme amaçlı tek kişilik odada olmalıdır,duş,wc.kitaplık ve çalışma masası olmalıdır.Amaç kişiyi topluma kazandırmaksa bunlar mecburen yapılmalıdır.Hapisten çıkan kişiye çalışma tasarruf toplu parası verilmelidir ve 1 yıl karakola her gün rapor verip imza atmalıdır,işsizse iş bulunmalıdır,ikameti sağlanmalıdır evi yoksa açık ceza evlerinden faydalanmalıdır.Bugün cezaevlerinin bu yüzden zararı her gün trilyonlarca paradır ve bu milletimizin cebinden çıkıyor.Ayrıca siviller içinde ücretsiz Avukatlık hizmetleri yaygın olmalıdır,Avukatlık sigortası olmalıdır.C.Sacılığına şikayetci 25 ytl gibide harciyat ödemelidir.Mahkemeyede suçlu taraf taksitle para ödemelidir.Bu sayede Adalet bakanlığının devletimize zararı sıfır olacaktır.Neden milletimizin cebinden trilyonlarca para alınsınki.Tamam adli personelin maaşını devletimiz öder ve şuan aldıkları maaşında 3 katını alırlar ve çalışma süreleri dahi azalır.yeterki bu adalet reform munu yapsınlar ve herkes kurtulsun.

Çok haklısınız, dedikleriniz doğru, ama çok idealist, ütopik düşünüyorsunuz. Yurt içinde söyledikleriniz sağlanmış mı da yurt dışınla uğraşacaklar. İsterseniz Başbakana bir sorup ağzınızın payını alın. Seçime doğru söylenmemiş ne kalmış başlığı ile gönderdeiğim yazıdan örnek yanıt bulabilirsiniz.

Mecelle'den bir bakın belki sorununuza o yoldan bir kaide bulursunuz!!!!!!!!!!1

Bir ülkenin iç işleri tamamen dış işleri politikasına endexlidir.O zaman devletin görevi,Dış dünyalara taviz vermeyecek bir şekilde kendi öz anayasal görevinin gereğini yapmaktır.Buda ancak ulusal tam bağımsızlığımız ile mümkündür.Ekonomisini dışa endexlemiş bir devletin milletide yok olmaya mahkumdur.Bu biz Türklerin kaderi değildir,birilerinin devletimiz başında görevini kötüye kullanmasının eseridir.C.Savcılarımız işte buyüzden dolayı acil olarak işbaşına gelip görevinin gereğini yapmalıdır.Ha adalet bakanlığı bu konuda yargıya müdahale edip C.Savcımızımı harcıyor ve davaya takipsizlik verdiyor.O zaman o C.Savcımızında milletimize sığınma hakkı vardır ve tüm Türk milletini böyle bir durumda ayağa kaldırır ve askeri darbe dahi olur.Yüce Türk adaletimizden başka bir güç varmıdırki gereği yapılmıyor.O zaman gereği yapılmıyorsa ben o C.Savcısındanda şüphe duyarım.C.Savcısı devletin-milletin mazlumun savunucusu demektir.Soruyorum şimdi nerede benim Atatürkcü C.Savcılarım.saygılarımla.