Ben 36 yaşımdayım. Bundan 6-7 ay kadar önce (temmuz 2007) kendimden çok küçük bir kıza âşık oldum ya da ben tam tabiriyle söyleyeyim " dış görünüşüne vuruldum". Ama içimden geçen şey şu idi : " şu ana kadar dünyada gördüğüm en güzel kız" dedim kendime. Tahmini yaşını söyleyeyim size ; 14-15. Amacım yaşı küçük kızlar değil. Ama göz bu işte , çok beğendi mi kalbe olumlu sinyaller yolluyor. Neyse; bu kızı 3-4 ay boyunca görmek için ,sürekli onun olduğu semte gittim. Arkadaşlarım da O'nun oturduğu semtte oturuyor. Kızın ismini söylemiyorum , çünkü ; bu e-posta herhangibir şekilde başkasının eline geçecek olursa , adı "kötü" anılmasın diye. Tabii hergün arka arkaya kızı görmeye gidince ; ben de O'nun dikkatini çektim . O da göz ucuyla bile olsa bana bakmaya başladı ( tabii ki ; içinden ne geçiyordu bilemiyorum). Yaz boyunca ( temmuz , ağustos ve eylülün 2nci haftasına kadar) her akşam O'nun peşinden (saat 22:30 - 00:30 arası) sahildeki parka gidip görmekti amacım O'nu. Konuşamazdım da zaten O'nunla. Çekingenim , ama anti-sosyal kadar da çekingen değilim. Alışma sürecim sadece daha uzun kişilere. Yaşımı göstermediğimden , sanırım O da beni daha alt yaşlarda sandı. Hatta 2 hafta önce çarşıda bir anket yapıyorlardı , arkadaşımla gezerken anketör bizi durdurup sordu " anketimize katılmak ister misiniz ?" diye. Biz de "tamam "dedik . Soruya başlamadan " 29 yaşın altında olanlar için ..." diye başlarken ben hemen dedim ki " biz 30'un üzerindeyiz" . Anketör şaşırdı ve dedi ki ;" Vallahi 30 bile göstermiyorsunuz". Biz de dedik "öyle, yaratılış" diye. Hatta aynı sokaktan dönüşte aynı yerde bu sefer başka anketörler aynı soruyu soracakken ; ben dedim " şu 29 yaşla ilgili anket mi?" ,anketör "nereden biliyorsunuz ?" dedi, ben de söyledim " az önce de sordular biz 30'un üzerindeyiz" dedim. Anketör şaşırıp " göstermiyorsunuz yaşınızı ,ruhunuz genç" dedi. Kısaca yaşımdan çok küçük gösterdiğim için ve de zayıfım ( 57-58 kg / 176 cm boy) . Bu ,kendimi haklı çıkarmak için değil , kendimi anlatmak için yazdığım bir anektot.
Daha sonra okullar başlayınca O ve arkadaşları sahilden 30 metre kadar iç kısımdaki parkta toplanmaya başladılar. Ve tabii ben de o parkta oturmaya başladım. Tabii ben, yine "kuzuların sessizliği" ni oynuyorum . Yok ... bende gidip de konuşacak cesaret yok. Ama size yemin ederim ; O'nun da bana -biraz olsun- ( "bana tam anlamıyla âşıktı" demiyorum) ilgisi vardı. Ve hareketlerinden belli idi. Çünkü ; yazın sahilde arkadaşımla otururken ; saat 00:00 sularında (çünkü yaz olmasına rağmen çoğu evine gitmişti) biz bankta otururken , o kadar boş bank varken , gelip kız arkadaşıyla bizim yanımızdaki banka oturdu. Yemin ederim ; kalbim, yerinden çıkacak gibi atmaya başladı hızlı hızlı. Arası sadece 2-3 metre idi. Aradan 1 dakika geçmedi ki; annesi gelip kıza birşeyler sordu. Duyduklarım şunlar idi : "Kim tanıştırdı sizi ?" ve "Yaşı kaç biliyor musun ?" . Ancak bunları duyabildim. Akabinde; bahsi geçen kız ,hışımla annesinin yanında ayrılıp , annesini ve kız arkadaşını o bankta bırakıp , gidip deniz kenarına tek başına oturdu ve sırtını döndü. Bu annesine "rest çekmek" değil de nedir ? Ya da bunun anlamı "bana karışma" olamaz mı? İkinci olay da şu : Okullar açıldıktan sonra ; iç kısımdaki parkta , ben bankta tek başıma otururken, onlar 1 ya da 2 kişlerdi. Yanlarına onların yaşında veya birkaç yaş büyük bir erkek yaklaştığında bile , O , banktan kalkıp , bana doğru bakıp, gidip ya başka bir banka oturuyordu ya da kalkıp ayakta bekliyordu. Kısaca erkeklerin yanına oturmuyordu . Üçüncü olay : Yine aynı iç kısımdaki parkta (eylül sonları) arkadaşlarla (2 arkadaşım yanımdaydı) otururken, sağ yanımızdaki yoldan geçiyordu ve ben fark edemedim ki arkadaşım söyledi , kız bana bakmış ve arkadaşım dedi ki "kızın da sende gözü var" . Sonra zaten ben şiir yazmayı seven biri olarak , ağustostan beri O'na yazdığım şiiri vermek istedim , ama cesaret yok bir kere bende. Bunu arkadaşlarıma söyledim. Şiir yazmak suç değil tabii ki değil mi? Arkadaşım da hafiften O geçerken dalga geçmeye başladı ve dedi " ya amma korkaksın, bak şiir de yazmışsın" . Bunu O duyunca (arkadaşları da yanındaydı) köşedeki minübüse yaslanıp biraz durdu . Arkadaşları arayı açmaya başlayınca O da gitti sonra. Ama "şiir yazmak" kısmını duymuştu.
Sonra ; zaten araya soğuklar ve tabii kış mevsimi nedeniyle havanın erken kararması da eklenince , O'nu görememeye başladım. Yazdığım şiiri tamamlayıp , O'na göndermeyi istedim. Tamamlamak derken "temize çekmek" anlamında. Aralık ayının 8'i idi sanıyorum bayram. Bayramdan sonra gönderdim posta yoluyla şiiri. Biraz da not ekledim kendimce. Ve gönderdim aralıkın sanıyorum 12 ya da 13'ünde.
Ocak 14 2009'da ben arkadaşımı telefonla aradım "hatır sormak" için , görüşmemiştik 2 hafta kadardır. Arkadaşım da bana " seni arıyorlar, bir kıza mektup yazmışsın, başın belada" dedi. Annesi gidip bulmuş arkadaşlarımı ve " bu bize ayıp değil mi ? mektuba verdiği web sitesi adresine yarı-çıplak resimlerini koymuş, telefonunu ve adresini verin" demiş. Tabii arkadaşlarım bize gelmediğinden veremezlerdi adresi. Ama benim o sitedeki 2 adet resmim "yarı-çıplak" değildi. Ağustos ayında ütü yaparken , ütünün ısınmasını beklerken sıkıldığımdan yan ve üst hizadan çekilmiş bir fotoğraftı. Kafam, boynun ve omuzbaşlarım görünüyordu. Hatta ben o resmi "irfanview" adlı bir fotoğraf programında özellikle kesip küçülttüm ki, ben öyle gösteriş budalası değilim. Ve de gösteriş yapacak fizik yok bende ! O resimleri çok daha önce koymuştum websiteme . Planlı olarak koymamıştım. Az girdiğim için internete ve websitemi kontrole , ve bilsem bu kadar tepki geleceğini o resmi koymazdım. Bir de kızın fotoğrafları var idi websitemde . Ama sadece 2 poz çekmiştim ve resimleri özellikle bulandırıp tanınmayacak hale getirdim. Rahatsız olduklarını duyduğum an , girip websiteme , kendi resimlerimi de , O'nun 2 resmini de sildim. Ayrıca ; websitemde, olanlar için özür diledim !!! 3 gün uyuyamadım. Hâlâ da kafamda bu konu. Rahat değilim. Özür dilemeye de gidemiyorum, tepkilerden olumsuz etkilenirim diye.
Olanlar için gerçekten üzgünüm ve pişmanım. Pişman olduğum konu ; şiiri postayla göndermek ! Hatalıyım ! Keşke göndermeseydim. Keşke ; geçmişe dönüş olsaydı da , o bir anlık hatayı yapana -kendime- şöyle derdim " Gönderme! Rahatsız etme kimseyi. Varsa içinde birşey kendine sakla,olacağı da varsa olur, yoksa da Allah büyük.. Zamana bırak herşeyi" . Yaz şiirini ,otur aşağı aptal . Ne gönderiyorsun . Yaşımı da öğrenmişler arkadaşımdan. Annnesi duyunca "ay ay ay" demiş.
farklı bir durum benimki. Ben kimseye saldırmam , kimseye zorla birşey yaptırmam, kötü huylarım da yoktur ; sigara içmem , alkollü içecek içmem , küfür etmem , içim kan ağlasa bile karşımdaki güleryüzle selam verse ,yine de gülmeye çalışırım , arkadaşlarıma işlerinde yardım ederim. Evde benden çok yemek yerler , kimse yerinden kımıldamaz , yine alış-verişe ben giderim , içime atarım yorulmayı da ,az-biraz öfkemi de.
Üzdüm insanları ; istemeden . Bana bir yardımcı olur musunuz? Burada da tabii psikologlar ,psikiyatristler var. Ama maddî durumum elvermez. İşsizim. Savcılığa dilekçeyle başvurdular ve dava başlayacak yakında. , ceza alır mıyım, ne olur cezası ? Bunca teröristin affedildiği (kimseyi öldürmese bile ,planlı ve silahlı bir terör örgütüne dahil oluyor), bir ülkede , bu kadar masum bir niyet , ama ; aptalca bir hareket , bana ceza aldırır mı ? veya ceza paraya çevrilir mi? paraya çevrilen ceza taksitlere bölünür mü? ya da cezam ertelenir mi? belli bir süre suç işlemesem ; cezam (ceza alırsam) silinir mi? kızın yaşını sonradan öğrendim 1996 doğumlu 13 yaşında. sabıkam yok , trafik cezam bile yok. 25 yaşımda sağlık karnemin süresi dolduğunda , kendi ellerimle Emekli Sandığı'na gidip teslim ettim de, oradaki bayan hayretle baktı. Ayrıca savcılığa başvurduklarını duyduğum an ; müracaat savcılığına gidip "hakkımda şikayet vermış" dedim de oradaki savcı yine hayretle baktı , sanırım çağrılmadan ilk giden ben oldum ? , kendim ifade verdim. polisi boşa oyalamak istemedim ve "ne olacaksa biran evvel olsun" dedim. savcıya verdiğim ifadede ; " aptallık ettim" dedim. yaptığım şey sadece şiir yazmak ve de "Allah'a emanet ol" dedim. şiirde de müstehcen , aşağılayıcı ya da "kötü" birşey yoktu. ellerindeki deliller (savcının) şiir, kızın parkta çekilmiş fotğrafı, ve benim omuzlarımın göründüğü tabir-i caizse "yarı çıplak" fotoğraf.
gelen iddianamede 105/1 ve 53/1'e göre dava açılmış !
Lütfen cevabını esirgemeyiniz ,