Ehliyete El koyma (Alkol)

Selam arkadaşlar,
Geçen hafta 0,57 promil alkolden dolayı ehliyetime 6 ay el koyuldu.Bildiğiniz üzere yasal sınır 0,50 promil.
Normalde alkol kullanan biri değilim,40 yılda bir derler ya o şekilde yani. Ayrıca çok az miktardada olsa alkollü trafiğe çıkmanın savunulacak birtarafı olmadığını düşünenlerdenim.
Ancak Durum biraz farklı, ben işim gereği sürekli direksiyon başındayım, yılda ortalama 45-50 bim km yol yapıyorum. ve araç olmadan çalışmam hatta geçinmem pek mümkün gözükmüyor.
Bu durumda ehliyetimi geri almak için yapabileceğim herhangi birşey varmı ?
Yani yukarıda anlattığım şekilde hafifletici sebep yada 0.7 fazladan promil falan bu tip şeyleri ele alıp mahkemece itirazda bulunsam ehliyetimi geri alma şansım nedir ? Yada bunun başka bir yolu varmı ? mesela ilgili mercii ye başvurup birtakım testlerden geçirilip, uygun görülürse ehliyeti daha kısa sürede geri alabilme gibi. yada bunun para cezasına dönüştürülmesi gibi bir çıkış yolu bulabilirmiyim ?

Gerçekten çok zor durumda kaldım.Bana fikir verebilecek arkadaşlardan cevaplarını rica ediyorum.
Saygılar...

Yapabileceğiniz hiçbirşey yoktur.

Alıntı:

---

elvancetinkaya rumuzlu üyeden alıntı

Yapabileceğiniz hiçbirşey yoktur.

---

Bukadar Netmi ?

Evet;Net.
6 ayı beklemek durumundasınız.
Cezanın amacı caydırıcı olması değilmidir?
Geçmiş olsun.

saygılar

Ben yanıt veren kıymetli üyelerden biraz daha farklı düşünüyorum.

Başka bir forumda da bu görüşümü açıklamıştım. 0,50 promil konusu Yönetmelik'le düzenlenmiştir ve bu Yönetmelik hükmü Karayolları Trafik Kanunu'nun "güvenli sürme" şartını karşılamadığından Kanun'a bence aykırıdır , Yönetmelik hükmünün iptali gerekir.

Zira Kanun güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç kullanmalarını yasaklamıştır. Bunun tesbiti için de 2 kriter koymuştur.
1- Kandaki alkol miktarı (Trafik zabıtasının teknik cihazları veya , kan tahlili ile belirlenir.)
2- Etki derecesi (Sağlık Bakanlığı'nın görüşü alınarak çıkarılacak Yönetmelik'te belirlenir dense de Yönetmelikte bu yönde bir hüküm yoktur)

Şunu açıklıkla söylemekte fayda var: Araç kullanmak istiyorsanız değil 0,50 promil, hiç alkol almamanız hem sizin hem de karayolundaki diğer insanların hayrınadır, bunun tartışılacak tarafı bence yoktur. Ancak gerek bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ve gerekse Kanun'u sınırlayan, daraltan Yönetmelik benim böyle bir yorum yapmamı en azından haklı ve hukuki kılmaktadır.

İtiraz mercii İdare Mahkemesi'dir, yanılmıyorsam cezanın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde dava açmanız gerekmektedir.


Selamlar,

sayın Harun bey, öncelikle verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.
Ancak hukuki meselelere pek vakıf olmadığımdan dolayı, sizin verdiğiniz bilgiler doğrultusunda idari mahkemeye nasıl bir dava açmam gerekiyor. Dilekçemin neleri içermesi yani ne demen gerekiyor. Biraz açıklarsanız çok memnun olurum.

Saygılar...

Alıntı:

---

Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı

Ben yanıt veren kıymetli üyelerden biraz daha farklı düşünüyorum.

Başka bir forumda da bu görüşümü açıklamıştım. 0,50 promil konusu Yönetmelik'le düzenlenmiştir ve bu Yönetmelik hükmü Karayolları Trafik Kanunu'nun "güvenli sürme" şartını karşılamadığından Kanun'a bence aykırıdır , Yönetmelik hükmünün iptali gerekir.

Zira Kanun güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç kullanmalarını yasaklamıştır. Bunun tesbiti için de 2 kriter koymuştur.
1- Kandaki alkol miktarı (Trafik zabıtasının teknik cihazları veya , kan tahlili ile belirlenir.)
2- Etki derecesi (Sağlık Bakanlığı'nın görüşü alınarak çıkarılacak Yönetmelik'te belirlenir dense de Yönetmelikte bu yönde bir hüküm yoktur)

Şunu açıklıkla söylemekte fayda var: Araç kullanmak istiyorsanız değil 0,50 promil, hiç alkol almamanız hem sizin hem de karayolundaki diğer insanların hayrınadır, bunun tartışılacak tarafı bence yoktur. Ancak gerek bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ve gerekse Kanun'u sınırlayan, daraltan Yönetmelik benim böyle bir yorum yapmamı en azından haklı ve hukuki kılmaktadır.

İtiraz mercii İdare Mahkemesi'dir, yanılmıyorsam cezanın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde dava açmanız gerekmektedir.


Selamlar,

---

Sayın Harun Gür,

Yorumunuzda haklısınız ancak uygulamada vücudunuzdaki .50 promil alkol GÜVENLİ SÜRME YETENEĞİNİZİ KAYBETTİĞİNİZ ANLAMINA GELİYOR. Peki gerçekte böyle mi? Tabii ki hayır. Ben .25 promille güvenli sürme yeteneğimi kaybederim siz ise .90 promille kaybetmezsiniz.

Ancak bunun tespiti çok zor ve uygulamada çok güç sonuçlar doğurabilir. Kimin kaç promil alkolle güvenli sürme yeteneğinin tespiti kolay mı sizce? Pratikte bunun tespitinin güçlüğünü düşünen yasa koyucu herkesi .50 promil ile
sınırlandırmış.

Bu arada şunu da hatırlatayım; kolluk, alkol ölçüm yönetmeliği gereği %10 hata payı kabul ediyor ve işlem yapılan evraka yazılan minimum miktar .56 promil oluyor. Dikkat ederseniz hiçbir işlem yapılan kişinin alkol muayene roporunda 50-55 arası rakam göremezsiniz.Saygılarımla.

Alıntı:

---

Bu arada şunu da hatırlatayım; kolluk, alkol ölçüm yönetmeliği gereği %10 hata payı kabul ediyor ve işlem yapılan evraka yazılan minimum miktar .56 promil oluyor. Dikkat ederseniz hiçbir işlem yapılan kişinin alkol muayene roporunda 50-55 arası rakam göremezsiniz.Saygılarımla.

---

Yoo %52 promil alkol ile ehliyetine el konulan sayısız insan var.

Alıntı:

---

elvancetinkaya rumuzlu üyeden alıntı

Yoo %52 promil alkol ile ehliyetine el konulan sayısız insan var.

---

Ben rastlamadım en azından son birkaç yıldır. Son yıllarda gelen cihazlar daha hassas ölçüm yapabiliyor olabilir. Belki bu nedenle EGM alkol ölçüm yönergesindeki bu maddeyi kaldırmış ya da değiştirmiş olabilir. Yalnız önceleri .56 dan az oranla işlem yapmadıklarını biliyorum.

İlgili kanun gereği %51 dahi promil alkol kişinin ehliyetine el konulması için yeterlidir.Bu yüzden alkolmetreler 0.05 oranlarını dahi artık hesaba katmak zorunda.

Sn. karavelioglu,

Siz de yorumunuzda haklısınız. Etki derecesinin ölçülmesi elbette güç ve yazdığınız gibi bu etki kişiden kişiye değişir. Ben mesajımda da belirttim, eleştirim uygulamaya değildir, etki derecesinin nasıl ölçüleceği de benim sorunum değildir, ancak Yasa ve Yönetmelik böyle olduğu sürece uygulama eksik yapılıyor demektir ve buna itiraz yolunun açık olduğunu ve aslında Yasayı daraltan Yönetmelik hükmünün de iptal edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabi itiraza yargı tarafından teveccüh gösterilir veya gösterilmez o da ayrı bir konudur.

Ayrıca ilk mesajımda yazmamıştım, dava aşamasında "yürütmenin durdurulması" talebinin de İdare Mahkemesi'nce olumlu yanıtlanması gerektiğini düşünüyorum. Zira aksi halde telafisi güç ve imkansız zararların ortaya çıkması çok muhtemeldir, öte yandan itiraz da hukuki haklılığa haizdir. Kaldı ki cezanın şimdi infaz edilmesi ile atıyorum 6 ay veya 2 yıl sonra infaz edilmesinin de pratikte bir farkı yoktur.

Sn. ayt1234 , vakit geçirmeden bir avukat ile temasa geçerseniz , O gereken işlemleri yapacaktır.

Selamlar,

Alkolometre cihazları piyasaya çıkmadan önce, doktora sevkedildiğimi (basit maddi hasarlı bir trafik kazası idi, yaya bana çarpmıştı, herhangi bir zarar yoktu), doktorun önce bana "hoh" dedirttiğini sonra da yere düz bir çizgi çizerek bu çizginin üstünde yürümemi istediğini hatırlıyorum. (Alkollü değildim).

Hal böyle iken bugün kalibrasyonunun sıhhati bilinmeyen bu cihazlarla tek başına hüküm kurmak bence yerinde değil. Hatta adli tıpta yapılacak kan tahlili de tek başına yeterli olmamalı. Kanımca kişinin şuurunun açık ve kontrolünü sağlayabilecek yeterlilikte olup olmadığı da araştırmalıdır.
Tabiidir ki en doğalı alkollü şekilde herhangi bir vasıta kullanmamaktır. Ancak alkollü araç kullanana da bu sürüşe engel olmadığı takdirde ehliyete el koyma cezası yerine ağır para cezası verilmesini öneririm.
Şöyle ki;
1- Alkol limiti aşılmıştır VE kişi kendini kontrol yeterliliğinde değildir, o zaman Hem ağır para cezası ve hem de ehliyetine el konma disiplin cezası verilmelidir.
2- Alkol limiti aşılmıştır ANCAK kişi yeterlidir, işte o zaman kişiye sadece para cezası verilmeli, ancak ehliyetine el konulmamalıdır kanaatindeyim.

Zaten örnek olarak Amerika'nın çoğu eyaletinde uygulanan 0.9 oranının çok altında bir limitimiz bulunduğuna göre yukarıda bahsettiğim şekilde bir düzenleme yapılmasında yarar görüyorum. Ya da bu oranın yükseltilmesi de kanımca yerinde olur.

Tekraren alkollü araç kullanmayı tasvip etmediğimi vurgulamak isterim.

Sayın Üyeler,

2 adet bira içtikten sonra arabasıyla eve dönen kardeşimi polis kontrolünde
%51 promil alkollü bulup, ehliyetine 6 ay süreyle el koymuş ve 487 YTL ceza kesmişler.
%50 olsaydı bunlar olmayacaktı. %1 için bu ceza ağır diye düşünüyorum.
Yapılabilecek herhangi bir şey var mı, ne olabilir?
Değerli yorımlarınızı bekliyorum.
Saygılar

Çok sık araç kullanan,nadiren eş-dost toplantılarında alkol alan,alkol aldığında kesinlikle direksiyona geçmeyen,yüzde bilmemkaç promil alkollü bir şeyin (şey diyorum çünkü kendini bilmez halde direksiyona geçen biri insan olamaz) zevki,yada aptalca cesareti nedeniyle çok yakınlarından biri yardımsız yürüyemeyen bir vatandaş olarak alkollü iken araç kullanan arkadaşlara sormak istiyorum:
aldığınız alkol seviyesi %49 promil olarak tesbit edildikten sonra,yolunuza devam ederken bir anlık dikkatinizin dağılması yada refleksinizin yavaşlaması sonucu yapacağınız bir küçük kazada,ALLAH KORUSUN;ALLAH KİMSEYE GÖSTERMESİN arka koltukta oturan küçük kızınız fırlayıp ön cama çarpsa,.....
aynaya her baktığınızda,aldığınız alkolün promilinin çok düşük olduğunu mu düşünürsünüz,yoksa.......


Lütfen,şu mereti içtikten sonra o sürücü koltuğuna geçmeyin.


saygılar.

Alıntı:

---

ekircali rumuzlu üyeden alıntı

Çok sık araç kullanan,nadiren eş-dost toplantılarında alkol alan,alkol aldığında kesinlikle direksiyona geçmeyen,yüzde bilmemkaç promil alkollü bir şeyin (şey diyorum çünkü kendini bilmez halde direksiyona geçen biri insan olamaz) zevki,yada aptalca cesareti nedeniyle çok yakınlarından biri yardımsız yürüyemeyen bir vatandaş olarak alkollü iken araç kullanan arkadaşlara sormak istiyorum:
aldığınız alkol seviyesi %49 promil olarak tesbit edildikten sonra,yolunuza devam ederken bir anlık dikkatinizin dağılması yada refleksinizin yavaşlaması sonucu yapacağınız bir küçük kazada,ALLAH KORUSUN;ALLAH KİMSEYE GÖSTERMESİN arka koltukta oturan küçük kızınız fırlayıp ön cama çarpsa,.....
aynaya her baktığınızda,aldığınız alkolün promilinin çok düşük olduğunu mu düşünürsünüz,yoksa.......


Lütfen,şu mereti içtikten sonra o sürücü koltuğuna geçmeyin.


saygılar.

---

(Alkol promilim % 49 du. Benim bu kazada hiç bir sorumluluğum ve kabahatim yok ki, bak, yasada böyle diyor) deyip, kendini teselli etmeye çalışır. Eskiden işleri zorlaştırırlardı ancak, iyiyi, güzeli bozmaya çalışanların işini zorlaştırırlardı. Şimdi ise iyiyi, güzeli uygulatmak isteyenlerin işi zorlaştırılıyor. Bence bu forum katılımcılarının aralarında geçen diyologlar, alkollü kişilerin ehliyetlerinin alınmasını zorlaştırmak için veya tepki içerikli mesajlar değilde, alkollü araç kullananlara karşı bir tepki verilen mesajlar olmalıydı. Ama kanunun neresinden bir boşluk bulsakda, alkollü yakalananın ehliyetini geri almasını sağlasakda, yollara geri dönse, arayışı içindeyiz. Zaten, o %51 promille yakalananda her gece alkol testine tabi tutulmuyor. Kimbilir kaç defa alkollu araç kullandıda %51 ile hasbel kader yakalandı. Ehliyeti cebine şu veya bu şekilde koydumu, tamam bu seferde yırttık, artık yakalanmamaya dikkat ederiz der ama, alkol almayarak bunu sağlamaz, alkol alınca polise yakalanmamaya dikkat ederek bunu sağlar.
(Kişileştirdiğim %51 promil alkol alan kişi, foruma yazı yazan kişiler değil, hayali hüsamettin amca idi. Meramımı daha iyi anlatabilmek için, böyle bir üslubla yazdım.)

Ben park halinde yakalandım.Üflemeyi reddedince hastaneye götürüldüm.Bu defa nöbetci bayan doktor aynı cihazı üfletti ve raporuna 0,50 promil yazdı. Polis, "0,50 promil bize yaramıyor" deyince, yazdığı raporu yırtarak, yeni rapora 0,98 promil yazdı.İtiraz ettim ama boşuna.

TRAFİK KAZALARINA NEDEN OLAN SÜRÜCÜ KUSURLARI
SÜRÜCÜ KUSURLARI K.ADEDİ P.CEZASI

Arkadan çarpma 147.964 61 TL
Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma 131.963
Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama 106.944 61 TL
Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama 83.693
47/1-D (Trf. güven.ilgili diğer kural,…..uymamak) 58.373 61 TL
52/1-A (Araç hızını kavş.,viraj...girerken azaltmamak) 55.917 61 TL
52/1-B (Araç.hızını yük ve teknik özel.uydurmamak) 50.274 61 TL
Kural.uygun şekilde park etmiş araçlara çarpma 48.778
Şeride tecavüz etme 26.402 128 TL
Kırmızı ışık veya görevli memurun dur işrt. geçme 15.551 128 TL
İkiden fazla şeritli yolda, karşı yöne ait şeride girme 7.934 128 TL
Taşıt giremez işr-böl.yolda karşı yönün şeridine girme 7.540
53/1-B (Sola dönüş kurallanına riayet etmemek) 6.038 61 TL
Geçme yasağı olan yerlerde geçme 5.679 128 TL
56/1-A (Şerit izleme ve değişt. kurallarına uymamak) 5.561 61 TL
56/1-C (Öndeki aracı güvenli mesafeden izlememek) 5.378 61 TL
48/5* (Alkollü olarak araç kullanmak) 5.008 537 TL
Yerl.birimi dışındaki yolda zorunlu olmadan park etme 4.432
57/1-A (Kavşak. geçiş önc.olan arç.yol vermemek) 4.336 61 TL
51/2-A + 51/2-B (Aşırı hızlı araç kullanmak) 3.514 128 TL
Kaplamanın dar old.yerlerde geçiş önceliğine uymama 2.678
Diğer Kusurlar 30.753
TOPLAM 814.710



Yukarıdaki bilgiler "www.trafik.gov.tr/istatistikler/surucukusur_07.asp - 25k " adresinden alınmıştır. Trafik kazasına etki eden suçlara 2009 Yılında uygulanan para cezalarını da ulaşabildiğim kadarıyla kendim ekledim. yukarıdaki rakamlar 2007 yılı sonuçlarıdır. 2008 rakamlarına ulaşamadım fakat tahminim rakamlar çok farklı değildir. 2007 yılında meydana gelen 814.710 trafik kazasından 147.964 tanesi arkadan çarpma trafik kusurundan oluşmuştur ki bu kusurun işlenmesine etki eden kural ihlali takip mesafesine riayet etmemektir. Uygulanan para cezası ise 61 TL. dir.
Yukarıdan aşağıya doğru işlenen kural ihlali ve kusur oranına göre meydana gelen trafik kazaları sıralanmıştır. Bu sıralamada "alkollü araç kullanma" suçu oldukça aşağılardadır. Toplam 814.710 trafik kazasından sadece 5.008 tanesi bu suçtan dolayı meydana gelmiştir. Ancak bu suça uygulanan para cezasına baktığınızda adeta 2918 Sayılı Yasa'da bir istisna oluşturulmuş ve Kanun'un genel mantığı dışında ağır bir müeyyide getirilmiştir. Allahtan ki İdam cezası kaldırıldı !!! Açıkça görülmektedir ki cezalandırmadaki amaç, alkollü araç kullanımı değil alkol kullanımıdır.

Alıntı:

---

Alkan3514 rumuzlu üyeden alıntı

Toplam 814.710 trafik kazasından sadece 5.008 tanesi bu suçtan dolayı meydana gelmiştir.

---

Bir de bu suça neden olanların sebep olduğu can kayıplarını inceleseydiniz keşke?

Trafik gov tr sitesinden veya TÜİK sitesinden o rakamlara da ulaşılabilir. Fakat şu bir gerçek ki, Ülkemizde alkollü araç kullanımı sonucu meydana gelen trafik kazası da bu kazalar neticesi hayatını kaybedenlerin sayısı da "aşırı hız" kural ihlaliyle kıyaslandığında çok düşük rakamlarda seyretmektedir. Ancak uygulanan cezalar arasında uçurum vardır. Bu da göstermektedir ki Kanun koyucunun amacı üzüm yemek değildir.

Alkol saptaması konusunda eklemek istediğim kısa bir şeyler var.
Ağız yoluyla alkol ölçümünün yapılması her zaman sağlıklı sonuç vermemektedir. Ölçüm ayarının kalibrasyonunun düzgün yapılmamış olması, "ağız alkolü"nün varlığı gibi sebepler, yanlış ölçüme sebebiyet verebilmektedir.
Bilindiği üzere ağız alkolü, çok küçük de olsa sigaradan dahi kaynaklanabilmekte, normal halde de ağıza alınan bir yudum biradan hemen sonra yapılan ölçüm, havanın alkolle teması sonrasında ölçüm cihazında yüksek sonuçlar çıkartabilmektedir.
İtiraz halinde yapılan kan testi muteber olmalı ve genel olarak şahıstaki alkol miktarının saatte 0.15 promil düştüğü göz önüne alınmalıdır.