Kaçak olmayan kaçak tutanağından doğan fazla borca itiraz edebilir miyim?

Merhaba sayın hukukçular,
Ben internet cafe işletiyorum işlerimin iyi gitmemesinden ötürü elektrik borcumu ödeyemedim yedaş elektriğimi kesti borcumu taksite bağlatıp tekrar açtırdım. Zamlı gelen kabarık faturalar ve taksitler üst üste gelince yine ödemede problemler yaşadım sonuçta yedaş elektriğimi tekrar kesti ben kendi imkanlarımla elektriği açıp bir süre kullandım. Gelen elektrik sayaçtan geçmesine rağmen bana kaçak tutanağı tutuldu ayrıca beni mahkemeye verdiler. Mahkeme elektriğim sayaçtan geçtiği için lehimde karar verdi fakat daha sonra açılan icrada bana 18.000 TL gibi bir borç çıkarıldı, bunun yaklaşık 8.000 TL'lik kısmı kaçak tutanağından doğan ekstra borçtu. Nitekim icra dairesinde tüm borçları kabul ettiğime dair imza atıp avukatla anlaşma yoluna gittim çünkü elektriğimi tamamen kesmekle tehdit ettiler. Şimdi aylık 2.000 TL taksitleri düzenli ödüyorum. Fakat benim sorum şu;
Kaçak elektrik kullanmama rağmen fazladan kesilen 8.000 liraya bu aşamada itiraz etme şansım var mıdır?
Saygılarımla..

Sayaçtan geçmesi kaçak olmadığı anlamına gelmez ki.

beni ilgilendiren kısmı yasal olarak kullandığım bedel kadarını benden tahsil etmesi gerektiği. geciktirdiğim ödemeler için faiz talep etse kabul edeceğim ama elektriği kendim açtım diye tarifenin değişmesi ve tüm rakamın bundan tahsil edilmeye çalışılması gibi bir şey kanunlara uygun mu?

Düşünün ki ben sizin dükkanınıza gelsem, dükkan kapalı iken kapıyı bir şekilde açıp içeri girip bir bilgisayar açıp kullansam, bu sırada saat de tutsam, bunu normal tarifeden ücretlendirip ödediğimde sorun kalmaz mı? Kapıyı kapalı olduğu halde açıp girmek normal bir şey mi?
Verdiğim örnekteki kapıyı açıp girmek gibi sayacı bağlamak da. Sayacı bağlamaya siz yetkili değilsiniz. Kısa bir süre öncesine kadar bu yapılan "hırsızlık" kapsamında değerlendiriyordu. Sayacın bağlı olması durumu değiştirmez.

Merhaba, verdiğiniz örnek aslında bizim konumuzla pek alakalı değil.

5237 s. yasanın 142-1f maddesince cezalandırılan kaçak elektrik kullanımıdır. Bu suçun oluşabilmesi için sayaca fiziki bir müdahale ile sayacın kullanılan enerji miktarını gerçek kullanımdan daha az göstermesini ya da hiç göstermemesini sağlayacak bir eylemde bulunmak şarttır. Eğer kullanılan enerji miktarı tam ve doğru olarak saptanabiliyorsa bedeli ödenmemiş olsa dahi kaçak elektrik kullanım suçu oluşmayacaktır.

Bunu bu forumda buldum?

5237 s. yasanın 142-1f maddesine baktım; Burada aynen şu yazıyor:
"Hırsızlık suçunun;... Elektrik enerjisi hakkında, İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. "
Bir önceki maddede de hırsızlık suçunun tanımı yapılmış. Aynen alıyorum:
"Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de, taşınır mal sayılır."
Parasını vermemek ya da ne kadar aldığının ölçülmesinden bahsedlmiyor. Sadece alıp götürmek yetiyor.
Dolayısı ile forumdan alıntıladığınız "Eğer kullanılan enerji miktarı tam ve doğru olarak saptanabiliyorsa bedeli ödenmemiş olsa dahi kaçak elektrik kullanım suçu oluşmayacaktır" kanaatinin nasıl doğduğunu anlamadım.

Merhaba,
Aslında ben de pek alaka göremedim fakat kanunda bu konuya ilişkin kesin bir madde yoksa mahkemede kendimi savunabileciğimi düşünüyorum. TCK'nın xxx maddesinde yedaşa özel kanun tabiki olmaz, söylediğiniz gibi hırsızlık suçundan da çıkarıldığına göre bu bire iki faturaları neye dayanarak gönderiyor yedaş? Yani 10 katını kesip yollasa itiraz edemeyecekmiyiz? Koskoca mahkemenin kararını yargıtay bozuyor da özel şirketin kafasına göre kestiği cezaya eyvallah mı diyeceğiz? Bir yolu olmalı.