Re: Bir Mahkeme Kararı.Görüşünüz?...
Kanun No. 5728
MADDE 120- 10/6/1946 tarihli ve 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 20- Bu Kanunda yazılı sebeplerle;
a) Yolculuğuna izin verilmemiş,
b) Denize elverişlilik belgesi almamış,
c) Belgesi battal e
d) Belgesinin süresi geçmiş ve idarece uzatılmamış,
olmasına rağmen sefere çıkan ticaret gemisi derhal seferden alıkonularak muhafaza edilmek üzere en yakın elverişli limana çekilir. Gemideki yükün gideceği yere götürülmesi için gerekli bütün masraflar donatan tarafından karşılanır. Ayrıca, gemiyi sevk ve idare eden kaptan ile gemi donatanına beşbin Türk Lirasından yirmibeşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
Geminin muhafaza edilmek üzere limana çekilmesi ve limanda tutulması, yük ve yolcuların gidecekleri yere götürülmesi dolayısıyla oluşan bütün masraflar ile idarî para cezaları eksiksiz olarak ödendiği takdirde 4 üncü madde hükümleri çerçevesinde gemi serbest bırakılır.
Geminin alıkonulduğu tarihten itibaren otuz gün geçmesine rağmen kaptan veya donatanın bu madde hükümlerine göre yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde gemi, limanın bulunduğu yerin mülkî amirliği tarafından ihale mevzuatı hükümlerine bağlı olmaksızın satılır. Satıştan elde edilen gelirden geminin limana çekilmesi ve muhafaza edilmesi için gerekli olan bütün masraflar karşılandıktan ve para cezası tahsil edildikten sonra bakiye miktarın kalması hâlinde bu miktar donatanın veya yasal temsilcisinin başvurusu üzerine kendisine ödenir.
Geminin satışının gerçekleştirilememesi veya gerçekleştirilmekle beraber satış bedelinin masrafları ve para cezasını karşılamaması hâlinde bu miktar 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre donatandan ve gemi kaptanlarından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre tahsil edilir.
Buda eski şekli;
Madde 20 - Bu kanunda yazılı sebeplerle:
A) Yolculuğuna izin verilmemiş,
B) Denize elverişlilik belgesi almamış,
C) Belgesi battal edilmiş,
D) Belgesinin süresi geçmiş,
Bir ticaret gemisini işleten özel donatan ve böyle bir gemiyi sevk ve idare
eden kaptan üç aydan bir yıla kadar hapis cezasiyle cezalandırılır. Bundan başka
özel donatandan ayrıca 100 liradan 1000 liraya kadar ağır para cezası alınır.
Tekerrür halinde bu cezalar bir kat artırılır.
5728 sayılı yasa GEÇİCİ MADDE 3- Bu Kanun hükümlerine göre suç karşılığı uygulanan yaptırımı idarî yaptırıma dönüşen fiiller nedeniyle;
a) Soruşturma evresinde Cumhuriyet başsavcılığınca,
b) Kovuşturma evresinde mahkemece,
idarî yaptırım kararı verilir.
Birinci fıkra kapsamına giren fiillerden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunan işlerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Yargıtayın ilgili dairesinde bulunan işlerde ise ilgili dairece, bu Kanuna göre işlem yapılmak üzere gelişlerindeki usule uygun olarak dava dosyası hükmü veren mahkemeye gönderilir.
5326 sayılı kanun Madde 3 - (Değişik madde: 06/12/2006 - 5560 S.K.31.md)
(1) Bu Kanunun;
a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,
b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,
uygulanır.
Yazdıklarınızdan anlaşılan tek bir sonuç var. 4922 sayılı kanunun 20. maddesinin asgari hadlerinden ceza verilmiştir ve bu yasa değişince sanık lehine olarak yine aynı maddenin yeni şekli ile asgari hadlerden para cezası verilmiştir. Burada tezat ve yanlış olan birşey göremedim. OLayın detayları hala yazılmamıştır ancak sadece yazdıklarınız ile tahmin yürüterek dahi bir fahiş hata ben göremedim.
Re: Bir Mahkeme Kararı.Görüşünüz?...
Mahkemenin ilk kararıyla ilgili olarak zaten bir sözüm yok.Lehe karar dendiğine göre,kişi bu "Ek karar" karşısında niçin kıpkırmızı olmuştur?Kabahatlar kanununun 3. maddesi yokken mahkeme nasıl olmuştur da 4922 deki kabahati,Kabahatlar kanununa bağlayabilmiştir?Problem esas bu.Ayrıca suçla ilgisi olmayan "35.madde" ifadesinin bir mahkeme kararında bulunuyor olmasının hukuktaki adı nedir?Bir başka poblem de bu..Yani hukukta "Sehven yazılmış" var mıdır?Varsa eğer; sekiz harfle yazılan "OFFSHORE" yedi harfle yazılınca niye offshore sayılmamıştır da,mevduat garanti kapsamına alınmıştır?Yoksa; "35.madde" yazılmasına ne diyeceğiz?
Sakin bir zamanda 5728 in Geçici 3/B maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 3.maddenin iptal gerekçesine inat çıkarıldığını -Kendimce- göstermeye çalışacağım.
İyi akşamlar..
Re: Bir Mahkeme Kararı.Görüşünüz?...
Sayın Sakar, kusura bakmayın ama ben bu kararda neyi beğenmediğinizi de anlayamıyorum. Yani para cezası yerine hapis cezasının kalmasını mı arzu etmektesiniz? Yasa lehe olarak değişmiş ve bu değişiklik ile hapis cezası kaldırılmış. BU para cezasının yasada yazılı olan alt sınırı 5000 YTL uygulanmış. bu karar verilirken 3/b yerine 35 yazılmış, burada hata varmı yokmu bu başka birşey. Ama bunun sonucunda bir mağduriyet göremedim. Maddi hata derseniz ben size binlerce yazarım. Sonuçta ilk kararda 20. maddeden hüküm verilmiş ek karar da 20. maddenin yeni hali ile verilmiş. Malesef yoğunluk içinde kalemde yanlış yazma olabiliyor. Bir karar duruşma anında yazılmaz. Duruşmadan sonra yazılır takriben 15 gün bir ay sonra yazılır hatta.
Sanırım sonuçta 5000 YTl nin ciddi bir tutar olması sizi rahatsız ediyor ama hakim ne yapabilirki? Kesinleşmiş bir karar için mahkemece yeniden yargılama yapılamaz sadece uyarlama yapılabilir bu uyarlamada miktar size fazla gelse bile doğru olarak yapılmış. Hapis yerine para cezası daima lehe bir bir uygulamadır. Olay sadece bu.
Saygılarımla.
Re: Bir Mahkeme Kararı.Görüşünüz?...
Şahit olarak bulunduğum davada,duruşma anında karar yazıldı,duruşma sonunda davacıya yazıcıdan çıkarılarak bir nüshası verildi.
Şimdi de Anayasa Mahkemesinin Kabahatlar Kanununun 3.maddesini iptal gerekçesinden bir kesit aktarıyorum: "Bu kurallara göre, Anayasa’da idarî ve adlî yargının ayrılığı kabul edilmiştir. Bu ayrım uyarınca idarenin kamu gücü kullandığı ve kamu hukuku alanına giren işlem ve eylemleri idarî yargı, özel hukuk alanına giren işlemleri de adli yargı denetimine tâbi olacaktır. Buna bağlı olarak idarî yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adlî yargının görevlendirilmesi konusunda yasakoyucunun geniş takdir hakkının bulunduğunu söylemek olanaklı değildir.
Ceza hukukundaki gelişmelere koşut olarak, kimi yasal düzenlemelerde basit nitelikte görülen suçlar hakkında idari yaptırımlara yer verildiği görülmektedir. Daha ağır suç oluşturan eylemler için verilen idari para cezalarına karşı yapılacak başvurularda konunun idare hukukundan çok ceza hukukunu ilgilendirmesi nedeniyle adli yargının görevli olması doğaldır. Ancak, idare hukuku esaslarına göre tesis edilen bir idari işlemin, sadece para cezası yaptırımı içermesine bakılarak denetiminin idari yargı alanından çıkarılarak adli yargıya bırakılması olanaklı değildir."
Anayasa Mahkemesi böyle derken ve bilhassa birinci paragrafın son cümlesindeki net ifadeye rağmen,mkocagulun yazısında aynen aktardığı,23.1.2008 tarihli 5728 sayılı Kanunun Geçici 3. maddesinde "İdari yaptırım" da Adli organ olan C.Savcılığı ve adli mahkemenin yetkili kılınmış olmasının anlamı nedir?
İlk başta anlattığım olayda suçun karşılığı "İdari para cezası"na çevrilmiş.Mahkeme de,Geçici 3.maddenin verdiği yetkiye dayanarak "Adli mahkeme" olarak "İdari yaptırım"da işlem yapmıştır.
Yasa koyucunun, bu yetkiyi veren yasayı yaparken, Anayasa Mahkemesinin demin aktardığım gerekçesinden haberi mi yoktur,yoksa?...
Bu konuda başka sözüm olmayacaktır.
İyi günler...
Re: Bir Mahkeme Kararı.Görüşünüz?...
Sayın üye bu mahkeme kararında acayip bir durum söz konusu değil gibi görünüyor.Ancak mahkeme dosyasının içeriği de önemli tabi ki... Saygılar...