Cevap: Feragatten vazgeçme
Feragat etmenize gerek yoktu. Davamı geri çekiyorum da diyebilirdiniz dilekçenizde.
Avukatınız mı feragat edelim dedi yoksa siz mi kendiniz feragat kararı aldınız?
Cevap: Feragatten vazgeçme
feragat edilen konuda tekrar dava hakkı var mı ki? ben de boşanan eşimin icrasını kaldırması için nakit ödeme yaptım ve ferağat ile 3. tarafa sattığım aracın üstündeki icra tedbiri kalktı. şimdi bana şantaj yaparak tekrar aynı davayı açmak istiyor. mümkün mü?
Cevap: Feragatten vazgeçme
avukatım yok.kendim takip ediyorum davayı.bu konuda yargıtay kararı arıyorum.celse arasında verildi bu dilekçeler.
Cevap: Feragatten vazgeçme
Alıntı:
harun37 rumuzlu üyeden alıntı
avukatım yok.kendim takip ediyorum davayı.bu konuda yargıtay kararı arıyorum.celse arasında verildi bu dilekçeler.
Avukatsız takip etmenizin iyi olmamış. Bu konuda daha evvel soru sorulmuştu forumda.
Editörlerimiz Av. Engin Oğuz ve Av. İlknur Sezgin Temel bu soruya cevap vermişlerdi. Aşağıdaki linki tıklayıp okumanızı tavsiye ederim.
https://www.hukuki.net/showthread.php...n-Feragat-Etme
Cevap: Feragatten vazgeçme
sayın denizblk ilginizden dolayı çok teşekkür ederim.başta avukat tutmuştum.4 ay davayı açmadı.işlerim var hastayım,kardeşim askere gitti falan.ben de azlettim avukatımı ve davamı kendim yürüttüm. celse arasında verilen feragatten celsede vazgeçilmişse feragatin geçersiz olduğuna dair bir yargıtay içtihadı var ama boşanma husunda değil.boşanma hususunda yargıtay kararı arıyorum.avukat arkadaşlardan veya bu konuda tecrübeli arkadaşlardan bu hususta yardım bekliyorum.
Cevap: Feragatten vazgeçme
Yukarıdaki linki tıklayıp okudunuz mu? Avukatlar cevapladılar daha evvel de.
Cevap: Feragatten vazgeçme
Feragat tek taraflı, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan ve verildiği anda hüküm doğuran bir irade beyanıdır.
Boşanma davasından feragat edilmişse bu feragatten vazgeçme mümkün değildir.
Olayınızda bekleyebileceğiniz sonuç aşağı yukarı şu olacaktır;
Feragat sebebiyle davanızın reddi, karşı davanın kabulü.
Feragatinizden sonra görülecek olan dava sizin davanız değil sadece karşı davanın esası olacaktır.
Feragatten vazgeçme mümkün olmadığından eğer halen boşanmak istiyorsanız yeni bir dava açarak eşinizin açtığı dava ile birleştirilmesini talep edebilirsiniz.
Ancak,
Fergatten önceki olaylara dayanamazsınız. Fergat ettiğiniz tarih ile yeni dava tarihiniz arasındaki olaylara dayanabilirsiniz.
Veya en güzeli anlaşmalı boşanma yolunu demek olacaktır.
Cevap: Feragatten vazgeçme
yanıtınız için çok teşekkür ederim avukat hanım.onların davası devam ediyor ve sanırım geri çekmeyecekler.onların şartlarında devam edecek anlaşılan dava.Açtıkları karşı davadaki iddialarında 'arada geçimsizlik yok ama başkaca bir neden yattığı aşikardır ifadesi' ile sadakatsizlikle suçladılar.ama bunu kanıtlamaları mümkün olmadığı için sadece iddia olarak kaldı ve ben bunu kullanacağım.bu konuda yargıtay kararları buldum.eşini sadakatsizlikle suçlamak ve bunu kanıtlayamamak yargıtay kararlarına göre tek başına bir boşanma nedeni.
aşağıdaki yargıtay kararını boşanma davasında kullanabilirmiyim.
HUMK'nun 95.maddesinde ifade edildiği üzere feragat kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurur. Bu bildirimden sonra tek yanlı irade beyanı ile feragattan dönülmesine olanak yoktur.
Ne varki, feragata ilişkin irade açıklamasının gerçeği yansıtmadığı, yanılgı ile ya da baskı altında yapıldığının bildirilmesi halinde bu halin mahkemece, ya aynı dava içerisinde ya da başka bir dava ile hadise şeklinde incelemesi olanaklı ve gereklidir.
T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/11765
K. 2005/12037
T. 15.11.2005
DAVA :Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mülkiyeti kendisine ait 112 parsel 7 no'lu ve 654 parsel 11 no'lu dükkan vasıflı bağımsız bölümler için kira kontratı yapması ve kira bedellerini alması için babası Ahmet Alpaslan'ı genel vekil tayin ettiğini, aile fertlerine kötü davranan babası ile ilişkilerinin bozulması üzerine annesi ve beş kardeşi ile birlikte 02.01.2004 tarihinde babası tarafından evden atıldıklarını, vekilin vekaletnamesinde açık ve özel satış yetkisi olmadığı halde kendisinin zararına el ve işbirliği içinde hareket ederek durumu bilen amcası davalıya çok düşük bedellerle taşınmazları 07.01.2004 tarihinde sattığını ileri sürüp tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazların davacının serbest idaresi ile verdiği usulüne uygun düzenlenmiş vekaletname ile tapuda işlem gördüğünü, vekaletnamenin satış yetkisini de içerdiğini, yetkili temsilci Ahmet ile arasındaki alacak borç ilişkisi nedeniyle gerçek sahibi Ahmet tarafından kendisine temlik edildiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığının saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
SONUÇ : Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 15.11.2005 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili avukat İlker Kaba geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilahare Tetkik Hakimi Senem Altınbulak tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 112 parseldeki 7 no'lu ve 654 parseldeki 11 no'lu bağımsız bölümlerin 7.1.2004 tarihli akitle ve dava dışı vekil aracılığı ile davalıya temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, anılan temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması yoluyla gerçekleştirildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış, yargılamanın devamı sırasında 10.8.2004 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, 11.8.2004 tarihli, bir gün sonraki dilekçesinde feragat beyanından vazgeçmiştir.
Bilindiği ve HUMK'nun 95.maddesinde ifade edildiği üzere feragat kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurur. Bu bildirimden sonra tek yanlı irade beyanı ile feragattan dönülmesine olanak yoktur.
Ne varki, feragata ilişkin irade açıklamasının gerçeği yansıtmadığı, yanılgı ile ya da baskı altında yapıldığının bildirilmesi halinde bu halin mahkemece, ya aynı dava içerisinde ya da başka bir dava ile hadise şeklinde incelemesi olanaklı ve gereklidir. Ancak, mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde feragat beyanından dönülmesi hususunda bir inceleme yapılmış değildir.
SONUÇ : Hal böyle olunca, davacının davada vazgeçme beyanından dönmesinin incelenmesi, feragat beyanının gerçek iradeyi yansıtıp yansıtmadığının açıklığa kavuşturulması, gerçek irade ürünü olduğunun anlaşılması halinde davanın bu sebeple reddedilmesi, aksi halde davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 4.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 400,00 YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene iade edilmesine, 15.11.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.