Askeri ceza kanunu firar ve izin tecavüzü suçlarıyla ilgili doğru olduğu sanılan yanlışlar

askeri ceza kanununun 66.maddesi olan firar ve izin tecavüzü suçlarıyla ilgili gerek rütbesiz gerekse rütbeli personel inanılmaz hatalar yapmaktadır.fakat iddia ediyorum ki tsk personelinin yüzde 80 i bu hataları doğru kabul etmektedir.nedir bu hatalar şimdi bunları inceleyelim.malumunuz firar suçu salt askeri suçtur.yani sadece askerlikte olan, askerliğe özgü bir suçtur.bir askeri personelin firar suçunu işlemesi için ya göreviyle ilgili bulunması gereken yeri terketmesi ya da görevli gönderildiği yere gitmeyip kaçması durumlarının oluşması gerekmektedir.sanıldığı gibi firar suçu 7 günden sonra başlamaz.kaçtığı anın tespit edildiği andan başlar.24 saat içinde birliğine dönerse bu disiplin tecavüzü olur.yani askeri ceza kanununda yazmayan disiplini bozacak suçlar kapsamına girer.bu durumda disiplin amiri ister ceza verir.ister ceza vermez.ama ceza verecekse ve firar eden rütbeli bir personelse sadece göz hapsi verebilir.er rütbesindeki personele oda hapsi ya da göz hapsi verebilir.rütbeli personele oda hapsi cezası veremez.eğer firari personel 24 saatten fazla 6 tam günden az firar suçu işlemişse, bu sefer oluşan eylem disiplin suçu kapsamına girecektir.disiplin suçları askeri ceza kanunun 47 ila 62.maddeleri arasındaki suçlardır.disiplin suçlarında ise cezalandırma olayı şöyledir.disiplin amiri ister kendi cezalandırı isterse disiplin mahkemesine havale eder.kendi cezalandırısa eğer er rütbesindeki personele kesinlikle oda hapsi cezası vermek zorundadır.göz hapsi veremez.ancak rütbeli personele oda veya göz hapsi verebilir.ama iki durumda da ortak nokta disiplin suçlarında kesinlikle ceza verilmek zorundadır.uyarı ya da sıra harici hizmet cezası asla verilemez.ve gelelim bu 7 gün olayına.firari eğer firarda 7 günden fazla geçirmişse ister 8.gün dönsün ister aylar sonra bu durumda disiplin amirinin ceza yetkisi yoktur.direk dosyyı askeri mahkemeye göndermek zorundadır.askeri mahkeme tarafından cezalandırma işlemi gerçekleşecektir.aynı durumlar izin tecavüzü için de geçerlidir.izin tecavüzlerini firardan ayıran fark şudur.bir şahsın izin tecavüzü işlemesi için elinde bir izin kağıdı olması gerekir.izne çıkmıştır.dönmesi gereken tarihte dönmemişse izin tecavüzü suçunu işlemiştir.firardaki gibi gelmesi gereken tarih ve saati 24 saatten az geçirmişse disiplin tecavüzü 24 saat ile 6 tam gün arasında geçirmişse disiplin suçu işlemleriyle cezalandırılacaktır.7 günden fazla geçirmişse gene firardaki gibi askeri mahkemeye gönderilecektir dosyası.ancak işte en büyük hata bu farkta.çoğu personel disiplin işleminde bu hatayı yapıyor.aman BU PERSONEL 7 GÜNDEN FAZLA İZİN TECAVÜZÜ SUÇU İŞLEMİŞ BUNUN SUÇU FİRARA DÖNMÜŞTÜR.işte bu büyük bir hatadır.çünkü İZİN TECAVÜZLERİ FİRAR SUÇUNA FİRAR SUÇLARI İZİN TECAVÜZÜNE ASLA ASMA ASLA DÖNÜŞEMEZ.hatta yapılan bir diğer yanlışta firar edip 2-3 gün içinde dönenleri de izin tecavüzü diye yargılamalarıdır.disiplin amirlerinin bu hatalara dikkat etmesi gerekir.yoksa askeri ceza hukukuna ters cezalandırmalar olacaktır.

Alıntı:

---

bartelmi diaz rumuzlu üyeden alıntı

askeri ceza kanununun 66.maddesi olan firar ve izin tecavüzü suçlarıyla ilgili gerek rütbesiz gerekse rütbeli personel inanılmaz hatalar yapmaktadır.fakat iddia ediyorum ki tsk personelinin yüzde 80 i bu hataları doğru kabul etmektedir.nedir bu hatalar şimdi bunları inceleyelim.malumunuz firar suçu salt askeri suçtur.yani sadece askerlikte olan, askerliğe özgü bir suçtur.bir askeri personelin firar suçunu işlemesi için ya göreviyle ilgili bulunması gereken yeri terketmesi ya da görevli gönderildiği yere gitmeyip kaçması durumlarının oluşması gerekmektedir.sanıldığı gibi firar suçu 7 günden sonra başlamaz.kaçtığı anın tespit edildiği andan başlar.24 saat içinde birliğine dönerse bu disiplin tecavüzü olur.yani askeri ceza kanununda yazmayan disiplini bozacak suçlar kapsamına girer.bu durumda disiplin amiri ister ceza verir.ister ceza vermez.ama ceza verecekse ve firar eden rütbeli bir personelse sadece göz hapsi verebilir.er rütbesindeki personele oda hapsi ya da göz hapsi verebilir.rütbeli personele oda hapsi cezası veremez.eğer firari personel 24 saatten fazla 6 tam günden az firar suçu işlemişse, bu sefer oluşan eylem disiplin suçu kapsamına girecektir.disiplin suçları askeri ceza kanunun 47 ila 62.maddeleri arasındaki suçlardır.disiplin suçlarında ise cezalandırma olayı şöyledir.disiplin amiri ister kendi cezalandırı isterse disiplin mahkemesine havale eder.kendi cezalandırısa eğer er rütbesindeki personele kesinlikle oda hapsi cezası vermek zorundadır.göz hapsi veremez.ancak rütbeli personele oda veya göz hapsi verebilir.ama iki durumda da ortak nokta disiplin suçlarında kesinlikle ceza verilmek zorundadır.uyarı ya da sıra harici hizmet cezası asla verilemez.ve gelelim bu 7 gün olayına.firari eğer firarda 7 günden fazla geçirmişse ister 8.gün dönsün ister aylar sonra bu durumda disiplin amirinin ceza yetkisi yoktur.direk dosyyı askeri mahkemeye göndermek zorundadır.askeri mahkeme tarafından cezalandırma işlemi gerçekleşecektir.aynı durumlar izin tecavüzü için de geçerlidir.izin tecavüzlerini firardan ayıran fark şudur.bir şahsın izin tecavüzü işlemesi için elinde bir izin kağıdı olması gerekir.izne çıkmıştır.dönmesi gereken tarihte dönmemişse izin tecavüzü suçunu işlemiştir.firardaki gibi gelmesi gereken tarih ve saati 24 saatten az geçirmişse disiplin tecavüzü 24 saat ile 6 tam gün arasında geçirmişse disiplin suçu işlemleriyle cezalandırılacaktır.7 günden fazla geçirmişse gene firardaki gibi askeri mahkemeye gönderilecektir dosyası.ancak işte en büyük hata bu farkta.çoğu personel disiplin işleminde bu hatayı yapıyor.aman BU PERSONEL 7 GÜNDEN FAZLA İZİN TECAVÜZÜ SUÇU İŞLEMİŞ BUNUN SUÇU FİRARA DÖNMÜŞTÜR.işte bu büyük bir hatadır.çünkü İZİN TECAVÜZLERİ FİRAR SUÇUNA FİRAR SUÇLARI İZİN TECAVÜZÜNE ASLA ASMA ASLA DÖNÜŞEMEZ.hatta yapılan bir diğer yanlışta firar edip 2-3 gün içinde dönenleri de izin tecavüzü diye yargılamalarıdır.disiplin amirlerinin bu hatalara dikkat etmesi gerekir.yoksa askeri ceza hukukuna ters cezalandırmalar olacaktır.

---

Siz önce askerliğini yapmayanlardan da uzman çvş olunacağını öğrenin de sayın Bartelmi diaz,sonra bunları inceleyelim.Hatırlayın "tek tip askerlik" başlığı altında uzman erbaşlarla uzman çavuşları karıştırmıştınız.Olurmu.

Sayın feyyar açın TSK personel kanunu ve bakınız.Uzman çavuşluk diye bir statü yoktur.Son değişikliğe göre Uzman erbaş olarak değiştirilmiştir.Yani bir askeri yazışmada uzman personeli ,(örnek veriyorum) Piyede Uzman Çavuş Mete ORHON diye değil de Piyade Uzman Erbaş Mete ORHON şeklinde yazmak gerekir.Demek ki uzman erbaşla uzman çavuşluğu karıştırmıyormuşum.Anlıyorum artık bu sitede olduğunuz sürece ömrünüz bana muhalefet yapmakla geçecek ama biraz araştırdıktan sonra yorum yaparsanız,hem kırıcı olmazsınız hem de yapıcı olursunuz.

Alıntı:

---

feyyar rumuzlu üyeden alıntı

Siz önce askerliğini yapmayanlardan da uzman çvş olunacağını öğrenin de sayın Bartelmi diaz,sonra bunları inceleyelim.Hatırlayın "tek tip askerlik" başlığı altında uzman erbaşlarla uzman çavuşları karıştırmıştınız.Olurmu.

---

Sayın feyyar bence burada yazanları küstürmektense yanlışları varsa onları kibarca düzelterek devam etmek çok daha mantıklı olacaktır. Burada okuduklarıyla hayatına yön veren bir sürü insan var. Neticede yazar kadın olsa da kendisi asker olan birçok erkekten daha bilgili farkındaysanız, konuyu çok da bulandırmanın alemi yok diye düşünüyorum. Ben unumu eledim eleğimi astım ama buraları okuyan nice insana saygısızlık da yapmamak gerekir diye düşünüyorum...

Alıntı:

---

bartelmi diaz rumuzlu üyeden alıntı

Sayın feyyar açın TSK personel kanunu ve bakınız.Uzman çavuşluk diye bir statü yoktur.Son değişikliğe göre Uzman erbaş olarak değiştirilmiştir.Yani bir askeri yazışmada uzman personeli ,(örnek veriyorum) Piyede Uzman Çavuş Mete ORHON diye değil de Piyade Uzman Erbaş Mete ORHON şeklinde yazmak gerekir.Demek ki uzman erbaşla uzman çavuşluğu karıştırmıyormuşum.Anlıyorum artık bu sitede olduğunuz sürece ömrünüz bana muhalefet yapmakla geçecek ama biraz araştırdıktan sonra yorum yaparsanız,hem kırıcı olmazsınız hem de yapıcı olursunuz.

---

Kesinlikle sırf muhalefet olsun diye yazmadım,öyle olduğu dönemde askerliğimi yaptığım için yazdım.Sonradan bilmem değişti diyorsunuz,takıp etmedim doğrudur.Okuyuculardan ve sizden özür diliyorum o zaman.Açıkcası şuan bile araştırmadım,sıkıyor askerlikle ilgili konular beni.Bu konuda sayın Bartelmi diaz hanımefendinin yazdıkları geçerlidir.Saygılarımı sunarım.Kırdıysamda tekrardan özür dilerim.Doğrudur mahalefet yapmaya elverişli bir kişiliğim var.Bu sitede olmaya devam edeyim mi? Etmeyim mi?

sayın bartemli diaz benim başımdan geçen olay şöyle:16 gün izinimi kullanmak üzere ankaraya geldim.ve son gün görev yerime dönmek üzere havaalanına gittim.fakat geldiğimde 5 dakika geciktiğimi söylediler.neyse uçağı kaçırdım.kaçırdığım uçak 18 40 uçağı.bana 23 uçağında yedekten sıra gelebilir diye bekleyebileceğimi söylediler.fakat sıra gelmedi.bende bağlı oldugum amirimi arayarak durumu haberdar ettim ve sabah ilk uçakla döneceğimi söyledim.ertesi gün sabah 10 uçağıyla görev yerim olan şehire indim.bölük komutanım derhal mesaiye gelmemi söyledi.bende öğlen 12 30da tabur binasına girdiğimde onla karşılaştım.tek bir soru dahi sormadan savunmamı aldı ve beni ertesi gün 2 gün göz hapsiyle cezalandırdı.bu durumda itiraz dilekçemi versem haklı olabilirmiyim.çünkü istemeyerek sadece yarım gün geciktim.böyle bi durumda yıllık iznimin geri kalan 1 gününden tamamlatması gerekmezmi?bu arada ben bu şerefli orduda bir astsubayım.bu ve buna benzer durumlar firardan başka seçenek sunmuyor insana.

Alıntı:

---

muurat rumuzlu üyeden alıntı

sayın bartemli diaz benim başımdan geçen olay şöyle:16 gün izinimi kullanmak üzere ankaraya geldim.ve son gün görev yerime dönmek üzere havaalanına gittim.fakat geldiğimde 5 dakika geciktiğimi söylediler.neyse uçağı kaçırdım.kaçırdığım uçak 18 40 uçağı.bana 23 uçağında yedekten sıra gelebilir diye bekleyebileceğimi söylediler.fakat sıra gelmedi.bende bağlı oldugum amirimi arayarak durumu haberdar ettim ve sabah ilk uçakla döneceğimi söyledim.ertesi gün sabah 10 uçağıyla görev yerim olan şehire indim.bölük komutanım derhal mesaiye gelmemi söyledi.bende öğlen 12 30da tabur binasına girdiğimde onla karşılaştım.tek bir soru dahi sormadan savunmamı aldı ve beni ertesi gün 2 gün göz hapsiyle cezalandırdı.bu durumda itiraz dilekçemi versem haklı olabilirmiyim.çünkü istemeyerek sadece yarım gün geciktim.böyle bi durumda yıllık iznimin geri kalan 1 gününden tamamlatması gerekmezmi?bu arada ben bu şerefli orduda bir astsubayım.bu ve buna benzer durumlar firardan başka seçenek sunmuyor insana.

---

Sevgili Murat bey,askeri ceza kanununa göre amirinizin verdiği ceza doğrudur.Mazeretiniz var ama disiplin amirinizi tatmin edici bir mazeret olmamış anlaşılan.24 saati geçmeyen kısa süreli izin tecavüzü olarak ya da mesaiye geç gelmek suçlarından biriyle savunmanız istenmiştir.Amiriniz de oda hapsi yerine göz hapsi cezası vererek son derece doğru bir karar vermiştir.Yukarıda belirttiğim gibi suçunuz disiplin tecavüzü suç grubuna girer.Ceza verip vermemek amirinizin insiyatifindedir.Eğer verecekse göz hapsi ya da uyarı vermek zorundaydı ve tercihini göz hapsi cezasından yana kullanmıştır.Kanuna göre haklı değilsiniz.Çünkü izin kağıdınızın süresi bellidir.Öyle yıllık iznimden kesmeliydi diye bir yaklaşım söz konusu olamaz.

Alıntı:

---

bartelmi diaz rumuzlu üyeden alıntı

Sevgili Murat bey,askeri ceza kanununa göre amirinizin verdiği ceza doğrudur.Mazeretiniz var ama disiplin amirinizi tatmin edici bir mazeret olmamış anlaşılan.24 saati geçmeyen kısa süreli izin tecavüzü olarak ya da mesaiye geç gelmek suçlarından biriyle savunmanız istenmiştir.Amiriniz de oda hapsi yerine göz hapsi cezası vererek son derece doğru bir karar vermiştir.Yukarıda belirttiğim gibi suçunuz disiplin tecavüzü suç grubuna girer.Ceza verip vermemek amirinizin insiyatifindedir.Eğer verecekse göz hapsi ya da uyarı vermek zorundaydı ve tercihini göz hapsi cezasından yana kullanmıştır.Kanuna göre haklı değilsiniz.Çünkü izin kağıdınızın süresi bellidir.Öyle yıllık iznimden kesmeliydi diye bir yaklaşım söz konusu olamaz.

---

Askerde amirin verdiği cezalar hep doğrudur.Aksini kimse ispat ve iddia edemez.Yani askeri ceza kanununa göre ceza VERİRLER,demek istiyorum.:k

Alıntı:

---

Recidivist rumuzlu üyeden alıntı

Sayın feyyar bence burada yazanları küstürmektense yanlışları varsa onları kibarca düzelterek devam etmek çok daha mantıklı olacaktır. Burada okuduklarıyla hayatına yön veren bir sürü insan var. Neticede yazar kadın olsa da kendisi asker olan birçok erkekten daha bilgili farkındaysanız, konuyu çok da bulandırmanın alemi yok diye düşünüyorum. Ben unumu eledim eleğimi astım ama buraları okuyan nice insana saygısızlık da yapmamak gerekir diye düşünüyorum...

---

Sayın Recidivist,iletinizi geç farketmiş olduğumdan geç cevap vermekteyim.Sayın üyeleri felan küstürme amacım yok,ayrıca küsen de küser onada yapacağım birşey yok.Burada okuduklarıyla hayatlarına yön verenlere tavsiyem,zaten site kurallarına da uymaz bu yaptıkları.Baştan ne deniyor,hukuki bir sorununuz varsa bir değerli avukattan yardım alınız.Aynen bende o tavsiyede bulunuyorum.Bahsi geçen hamfendi askeri ceza hukukunu iyi bilir veya bilmez onu bilemem.Bende 18 ay Jandarma Komando olarak askerliğimi yapmış bir bireyim.Bir konuda yanlış bilgiye dayanarak yorum yapmak,saygısızlık değildir bence.Unutmayın bilmemek değil öğrenmemek ayıp.Hanımefendi doğruyu yazdı ve öğrendik o kadar.Ben unumu elemedim,eleğimide asmadım.Pekde eleğimi asmaya niyetim yok.Saygılarımı sunarım.

bir insanın dilinin sürtmesi, yanlış bir şey söylemesi, yada bir konuyu bilmemesi; o kişinin hiç bir şey söylememesini mi gerektiriyor sayın feyyar? eğer öyle ise hepimiz susalım.