Tüketici Hakem Heyetine başvuru yaptım fakat?

4 defa servise yolladığım cep telefonum için "Tüketici Hakem Heyetine" değişim talebinde bulundum.
Telefon markası SONY.
Servise gönderdiğim firma:XXX
Telefonun alındığı yer: EVKUR

Şikayet dilekçemde XXX'i şikayet edecekken orada ki memur fatura da yazılı olan firma EVKUR'u dilekçeye yazmamı istedi.
Ben de yazdım ama ben bu telefonun 2. sahibiyim ve Evkur ile hiç muhattap olmadım.

Sizce memur'un dediği doğru mu? Sonucun lehime çıkma ihtimali nedir?

Aydınlatıcı fikir ve önerilerinizi bekliyorum.

Saygılarımla..

Çok doğru söylemişler. Bu sık yapılan bir hata. Telefona garanti veren, servis firması değil ki. Satıcı firma. Ama bu işi telefonun eski sahibi yapsa daha iyi olacak gibi görünüyor.

Alıntı:

---

Şenol Eker rumuzlu üyeden alıntı

Çok doğru söylemişler. Bu sık yapılan bir hata. Telefona garanti veren, servis firması değil ki. Satıcı firma. Ama bu işi telefonun eski sahibi yapsa daha iyi olacak gibi görünüyor.

---

Şenol Bey,cevabınız için teşekkür ederim.
Az kalsın yanlış yeri şikayet edecektim.Orada ki memurun yönlendirmesiyle telefonun satın alındığı yeri şikayet ettim.
Aslında haklısınız telefonun ilk sahibi şikayet etse daha doğru olurdu fakat o kişiye ulaştım ve kimlik fotokopisini THH'ne dosya içinde teslim ettim.O şekilde dilekçemi verdim.Zaten aksi durumda başvuru yapamıyorum.

Bu dilekçeyle sonucun olumlu çıkma ihtimali nedir acaba?
Ayrıca olumsuz olur ise ne yapmam gerek?

Alıntı:

---

Şenol Eker rumuzlu üyeden alıntı

Çok doğru söylemişler. Bu sık yapılan bir hata. Telefona garanti veren, servis firması değil ki. Satıcı firma. Ama bu işi telefonun eski sahibi yapsa daha iyi olacak gibi görünüyor.

---

Aslında esas "sık yapılan hata" budur. Sanayi ve Ticaret mevzuatına göre satıcının "garanti verme" yetkisi yoktur. Garanti Belgesi Yönetmeliğine göre bu yükümlülük "üretici ve/veya ithalatçı"ya aittir. Burada mevzuatta ciddi bir çarpıklık söz konusudur. Bu da tüketici mevzuatının tüketiciyi korumaya yönelik olmaması sonucunu doğurmaktadır.

Çünkü sizin bu şekilde zannettiğiniz gibi, tüketici de aynı zanna kapılıp, THH'ler tarafından satıcının şikayet edilmesine yönlendirilmektedir. Mesela tüketici servisi şikayet etmek istediğinde THH "olmaz" diyerek şikayet muhatabı olarak satıcıyı işaret eder. Çünkü mevzuat böyledir. Oysa garanti belgesi çıkarmakla ve servis hizmeti vermekle yükümlü olan, üretici, ithalatçı ve yetkili servislerdir. Servisler kanundaki bu açığı bildiklerinden dolayı tüketicilere ciddi zorluk çıkarmakta, "nasılsa beni şikayet edemez istediğimi yaparım" şeklinde bir düşünceyle hareket etmektedir. Böylece de tüketici ve satıcı karşı karşıya getirilmekte, aslında hiç kimse korunmuş olmamaktadır.

Tekrar söylemek gerekirse; ülkemizdeki mevzuata göre satıcının hiçbir şekilde "garanti verme" yükümlülüğü ve hatta yetkisi yoktur. Garanti vermek istese dahi veremez. Hatta ve hatta garantiyi ben veriyorum demesi suçtur. Malın garantörü üreticisi veya ithalatçısıdır.

Ayrıca mevzuattaki ciddi bir diğer çarpıklık da şudur; kanun ve yönetmelikler tüketicinin "seçimlik haklarını satıcı, bayi, acente, üretici, ithalatçı'dan herhangi birine karşı kullanabilir" demektedir. Yani esasen tek sorumlu satıcı değildir, mevzuata göre tüketici seçimlik hakkını satıcıdan değil de örneğin üreticiden de kullanabilir. Fakat THH'ler ciddi şekilde tüketicileri yanlış yönlendirerek seçimlik haklarını sadece satıcıdan kullanabileceklerini söylerler. Oysa ki kanun böyle değildir. Fakat kanunda da dediğim gibi bir çarpıklık vardır; çünkü mal ile ilgili olan tüm kişileri müteselsil sorumlu tuttuğu halde ve hatta tüketiciye "hakkını kullanmak için dilediğini seçebilirsin" dediği halde, adres olarak sadece satıcıyı göstermektedir.

Haklarımızdan "en kolay" olanı kullanmak isteriz. İthalatçıyı tanımayız. Üreticiyi tanımayız. Yakasına yapışabileceğimiz satıcı vardır. Bizim için kolay dururken neden ithalatçıya gidelim?
Garantiyi bana evet, satıcı vermiştir. Ben ithalatçı ile konuşmadım. Üretici ile konuşmadım. Garantisi olduğunu söyleyen, satıcı idi bana.
Kanun da çok açık zaten sizin de dedğiniz gibi. "seçimlik haklarımı satıcı, bayi, acente, üretici, ithalatçı'dan herhangi birine karşı" kullanabiliyorum. İyi de ben bu malın üreticisini veya ithalatçısını bilmiyorum. Örneğin gray ürün alıp, resmi distribütöre gidip sonra karşı avukat ücreti ödeyenler de oldu. Çünkü ürünün gray olup olmadığını herkes anlayamayabiliyor.
Bu yüzden en kolayı "satıcı" olduğuna göre, satıcıya gitmek en mantıklısıdır.
Eğer satıcı ortada yoksa ilerisine gitmek mantıklıdır.
Benim fikrim de budur :)

Fikrinize saygı duyarım, fakat hukuki olarak sizin fikriniz değil kanunlar geçerlidir. Kanunda da belirttiğim gibi satıcının garanti vermeye yetkisi yoktur. "Garantisinin olduğunu söylemek" ile "garanti vermek" farklı şeylerdir. Ayrıca üreticisini veya ithalatçısını bilmiyorum dediğiniz ürünün garanti belgesinde bu bilgiler yer alır; ezberinizde tutmanıza veya araştırmanıza gerek yoktur.

Gray üründe de aynı durum geçerlidir; kişiler kendi ellerindeki belgeyi okumadan hareket ederlerse doğal olarak o sonuçlarla karşılaşabilirler. Ürün gray de olsa; içerisindeki garanti belgesinde garantör bilgileri yer alır; araştırıp bulmanıza gerek yoktur elinizde hazır zaten o bilgi. Ama kendi elindeki bir belgeyi bile okumadan mahkemeye koşmak, sanırım "kolay" olanı değildir.

Alıntı:

---

pisisler rumuzlu üyeden alıntı

Aslında esas "sık yapılan hata" budur.

---

Husumet servise mi yöneltilmedir? Yapmayın :)

Alıntı:

---

Şenol Eker rumuzlu üyeden alıntı

Husumet servise mi yöneltilmedir? Yapmayın :)

---

Herhangi birine değil; kanundaki yükümlülüğünü yerine getirmeyene yöneltilmelidir. Dediğim gibi, mevzuat bu konuda çok çarpık, çelişik ve boşluklarla dolu.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun

MADDE 58 - (5) Herhangi bir üretici veya ithalatçıya bağlı olmaksızın faaliyette bulunan servis istasyonları da verdikleri hizmetten dolayı tüketiciye karşı sorumludur.

Alıntı:

---

pisisler rumuzlu üyeden alıntı

Herhangi birine değil; kanundaki yükümlülüğünü yerine getirmeyene yöneltilmelidir. Dediğim gibi, mevzuat bu konuda çok çarpık, çelişik ve boşluklarla dolu.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun

MADDE 58 - (5) Herhangi bir üretici veya ithalatçıya bağlı olmaksızın faaliyette bulunan servis istasyonları da verdikleri hizmetten dolayı tüketiciye karşı sorumludur.

---

Yakınanın anlatımında servisin kusuru görünmüyor.

Alıntı:

---

Şenol Eker rumuzlu üyeden alıntı

Yakınanın anlatımında servisin kusuru görünmüyor.

---

Yürürlükteki mevzuata göre bir ürün garanti süresi içerisinde birden fazla arıza yaparsa, tüketicinin onarım, değişim, iade, indirim seçimlik hakları doğar. Yakınan da görünüşe göre değişim seçimlik hakkını kullanmak istediği halde servis 4 defadır onarıma gelen ürüne değişim yapmadığı için kusurludur ve tüketicinin seçimlik hakkını kullanmasına engel olmaktadır. Yine bir önceki kanundan alıntımı hatırlatmam gerekecek; seçimlik haklar kullanımında servis sorumludur ve bu olayda bu sorumluluğunu yerine getirmemektedir.

Bütün bu delil ve mevzuat ışığında, çok merak ettim, servisin kusuru görünmüyorsa satıcıda nasıl bir kusur gördünüz? Zira servis kusurlu değilse ve tüketici satıcıya gitmek mecburiyetinde ise kusurlu olarak tek satıcı kalıyor sizin görüşünüze göre. Peki o kusur nedir?

Alıntı:

---

pisisler rumuzlu üyeden alıntı

Yürürlükteki mevzuata göre bir ürün garanti süresi içerisinde birden fazla arıza yaparsa, tüketicinin onarım, değişim, iade, indirim seçimlik hakları doğar. Yakınan da görünüşe göre değişim seçimlik hakkını kullanmak istediği halde servis 4 defadır onarıma gelen ürüne değişim yapmadığı için kusurludur ve tüketicinin seçimlik hakkını kullanmasına engel olmaktadır. Yine bir önceki kanundan alıntımı hatırlatmam gerekecek; seçimlik haklar kullanımında servis sorumludur ve bu olayda bu sorumluluğunu yerine getirmemektedir.

Bütün bu delil ve mevzuat ışığında, çok merak ettim, servisin kusuru görünmüyorsa satıcıda nasıl bir kusur gördünüz? Zira servis kusurlu değilse ve tüketici satıcıya gitmek mecburiyetinde ise kusurlu olarak tek satıcı kalıyor sizin görüşünüze göre. Peki o kusur nedir?

---

Servis neden engel olsun değişim yapılmasına anlamadım. Adam satıcıya / ithalatçıya / üreticiye gitmek istiyor da servis engel oluyor değil ki.
Servis dört defa raporunu vermişse, tüketici satıcıya veya ithalatçı / üreticiye gider. Bunun yolu da THH'ne / Tüketici mahkemesine gitmek.
Forumda birçok kez "Ben Tüketici mahkemesinde servisi hasım gösterdim, davayı kaybettim, avukat parası isteniyor" şikayetlerini gördüğümü hatırlıyorum. Bu yüzden ısrarcıyım. Siz yine de bizzat servisin bir kusuru yoksa, servisi hasım göstermeyin.

Alıntı:

---

Şenol Eker rumuzlu üyeden alıntı

Servis neden engel olsun değişim yapılmasına anlamadım. Adam satıcıya / ithalatçıya / üreticiye gitmek istiyor da servis engel oluyor değil ki.
Servis dört defa raporunu vermişse, tüketici satıcıya veya ithalatçı / üreticiye gider. Bunun yolu da THH'ne / Tüketici mahkemesine gitmek.
Forumda birçok kez "Ben Tüketici mahkemesinde servisi hasım gösterdim, davayı kaybettim, avukat parası isteniyor" şikayetlerini gördüğümü hatırlıyorum. Bu yüzden ısrarcıyım. Siz yine de bizzat servisin bir kusuru yoksa, servisi hasım göstermeyin.

---

Mevzuatı ve ne demek istediğimi anladığınızdan şüpheliyim. Mahkemelerin böyle karar veriyor olması uygulamanın doğru olduğu anlamına gelmez. Mevzuattan alıntı yaptım, servis sorumludur., daha nasıl ifade edebilir bunu? Yakınanın ifadesinden (ve benim yüzlerce tecrübemden) anlaşıldığı gibi, servis rapor vereyim de git ürünü değiştir davranışında değil; servis tamir edeyim de git davranışında. Yani seçimlik hakkını kullanmaya engel oluyor. "Ben sorumluluğumu yerine getirmiyorum sen git satıcıyla uğraş" demeye getiriyor.

Mevzuattan yaptığım alıntıyı da tekrar hatırlatayım; tüketici servise gider, ürün birden fazla kere arıza yapmışsa "bunu değiştirin" der; servis rapor değil ürün vermek zorundadır. Yine mevzuattan yaptığım alıntıya göre, servis hiç kimseye bağlı olmadan bunu yerine getirmekle mükelleftir. Bunları anlamak bu kadar zor mu?

Mahkemelerin bunu hatalı uygulaması, mevzuatın böyle olduğu gerçeğini değiştirmez. Yani uygulamada servisi şikayet eden kaybediyor evet; fakat bu hatalı bir uygulamadır, mahkemeler de mevzuata aykırı karar veriyorlar. Çünkü önemsemiyorlar.

İkinci olarak sorumun cevabını da alamadım. Tüketici servise gidiyor, ürün 4 seferdir arıza yapmış. Tüketici servise değişim talebini iletiyor fakat servis bu talebi reddederek ürünün onarımı yoluna gidiyor. Siz de "servisin kusuru yok ki" diyorsunuz. Buyurunuz izah ediniz bu olayda "kusurlu" kimdir ve neden?

Konuya göstermiş olduğunuz ilgi ve alakadan ötürü size teşekkürlerimi sunuyorum.
Başıma ilk kez böyle bir sorun gelmesiyle birlikte tüketici haklarımı öğrenip THH'ye başvuru yaptım.Evet aynı sorunlardan dolayı 4 kez servise gittim.
Son 2 teslim edişimde artık onarım istemediğimi ve değişim talebinde bulunduğumu yazılı olarak beyan etmeme rağmen onarım yapılarak telefonumu teslim ettiler bana...(Tüketici Hakem Heyeti süreci devam ediyor) Birkaç gün telefonu kullandım ve aynı sorunlar tekrar çıktı ve ben yine servise giderek (5. kez) Artık ONARIM istemediğimi DEĞİŞİM TALEBİNDE bulunduğumu servis fişine yazılı olarak belirttim.
Utanmadan,sıkılmadan dalga geçercesine ve telefonu değiştirmemek için aynı gün servisten eve geldiğimde telefonuma CİHAZ KONTROL EDİLDİ.HERHANGİ BİR SORUN TESPİT EDİLMEDİ.İŞLEM TAMAMDIR. mesajı geldi...Yani gidip telefonumu alabilir mişim.

Üretici firmaya aynı zamanda şikayet dosyası açtırdım (servis hakkında) henüz sonuç belli değil.

Kafayı yemek üzereyim desem yeridir..

Sizce ne yapmalıyım?

https://i.hizliresim.com/V3P42n.png

THH süreci devam ediyorsa şu an yapmanız gereken başka bir işlem yok; süreci bekleyin-ki büyük olasılık zaten lehinize sonuçlanacak. O karar firmaya tebliğ edildiğinde, SATICI'ya ürünü geri vererek paranızı alabilirsiniz. Maalesef yukarıda yaptığım açıklamalarda olduğu gibi, servis bu işte kendisinin bir zararı olmadığı için, mahkemeler bu konuda ciddi derecede hatalı oldukları için, servisler keyiflerine bakıyorlar. 5 kere değil 100 kere de gitseniz değişim yapmazlar, çünkü mahkemeler satıcıları ezme talimatı almış durumda. Bu tamamen siyasi bir davranış. Tüketiciyi koruyormuş gibi görünmek için kanunlara aykırı kararlar çıkıyor mahkemelerde.

Servislerin yeni sahtekarlığı da; nasılsa kendilerine bir yaptırım yok diye; ürünü tamir edip servis fişine "arızaya rastlanmadı" yazmak. Ki bunu da tecrübe etmişsiniz. Fakat önemli değil; ikinci arıza size değişim hakkı tanıyor zaten. Önceki servis fişlerinden hareketle büyük olasılıkla zaten THH iadeye karar verecek.

Üretici firmaya servis hakkında şikayette bulunmanız iyi olmuş. Gel gelelim çoğu durumda körler sağırlar birbirini ağırlar durumu söz konusu. Belirttiğim gibi bu konularda çok siyasi davranılıyor ve "büyükler" el birliği yaparak devletin de desteğiyle herkesi kazıklıyorlar. Mevzuat sadece göz boyama aracı olarak yazıyor kanunlarda.

Örneğin 2 yıldır taahhütlü sözleşmelerin 1 yıldan fazla olamayacağına dair mevzuat var; ama özellikle GSM ve ISP şirketleri tüketicileri 24 ay taahhüde zorluyor ve ceza vermekle tehdit ediyor; hatta veriyor. Yani mevzuata aykırı olduğunu bildiği halde, 24 ay imzası attırıyor ve 24 aydan erken bırakırsanız kanunsuz şekilde ceza kesiyor. "Adalet"e güvenleri tam.

Alıntı:

---

pisisler rumuzlu üyeden alıntı

THH süreci devam ediyorsa şu an yapmanız gereken başka bir işlem yok; süreci bekleyin-ki büyük olasılık zaten lehinize sonuçlanacak. O karar firmaya tebliğ edildiğinde, SATICI'ya ürünü geri vererek paranızı alabilirsiniz. Maalesef yukarıda yaptığım açıklamalarda olduğu gibi, servis bu işte kendisinin bir zararı olmadığı için, mahkemeler bu konuda ciddi derecede hatalı oldukları için, servisler keyiflerine bakıyorlar. 5 kere değil 100 kere de gitseniz değişim yapmazlar, çünkü mahkemeler satıcıları ezme talimatı almış durumda. Bu tamamen siyasi bir davranış. Tüketiciyi koruyormuş gibi görünmek için kanunlara aykırı kararlar çıkıyor mahkemelerde.

Servislerin yeni sahtekarlığı da; nasılsa kendilerine bir yaptırım yok diye; ürünü tamir edip servis fişine "arızaya rastlanmadı" yazmak. Ki bunu da tecrübe etmişsiniz. Fakat önemli değil; ikinci arıza size değişim hakkı tanıyor zaten. Önceki servis fişlerinden hareketle büyük olasılıkla zaten THH iadeye karar verecek.

Üretici firmaya servis hakkında şikayette bulunmanız iyi olmuş. Gel gelelim çoğu durumda körler sağırlar birbirini ağırlar durumu söz konusu. Belirttiğim gibi bu konularda çok siyasi davranılıyor ve "büyükler" el birliği yaparak devletin de desteğiyle herkesi kazıklıyorlar. Mevzuat sadece göz boyama aracı olarak yazıyor kanunlarda.

Örneğin 2 yıldır taahhütlü sözleşmelerin 1 yıldan fazla olamayacağına dair mevzuat var; ama özellikle GSM ve ISP şirketleri tüketicileri 24 ay taahhüde zorluyor ve ceza vermekle tehdit ediyor; hatta veriyor. Yani mevzuata aykırı olduğunu bildiği halde, 24 ay imzası attırıyor ve 24 aydan erken bırakırsanız kanunsuz şekilde ceza kesiyor. "Adalet"e güvenleri tam.

---

Hocam,ben THH'ye değişim talebinde bulunmuştum.Buna istinaden lehime sonuçlanırsa cihazın değişimi yerine faturadaki bedeli mi alacağım yani?

THH'lerde bugüne kadar "değişim" kararı görmedim. Bu da zaten mevzuatın çarpıklığının, aslında tüketiciyi korumadığını, sadece göz boyamak için yapıldığının bir başka göstergesidir. Büyük olasılık her zaman olduğu gibi iadeye hükmedilecek. Çünkü zaten değişime de hükmetse firma bu ürünün yenisi yok dediği takdirde yine iadeye kalacak konu.

Değişim yerine yüksek bir ihtimal para iadesi alacağım yani anladım hocam..Hayırlısı olsun...Teşekkür ederim bilgilendirmeniz için..