Cevap: Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuclanması ve idari dava acma hakkı.
Bu gün idare makhkemesi kalemi ile görüştüm ve bu gün itibariyle 36 gün geçmesine rağmen Görevlilik Kararı üzerine dava dosyasına herhangi bir itiraz dilekçesi yada herhangi bir evrak girişi yapılmamış. Yani davalı kurum görev uyuşmazlığı çıkarma isteminde bulunmamıs mı demek oluyor.?
Cevap: Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuclanması ve idari dava acma hakkı.
Kararın davalı idareye tebligatının geri dönüşü henüz olmamış ve dosyaya konmamıştır. Veya davalı idare karara itirazda bulunmayacaktır. Ancak bu düşük bir ihtimaldir unutmayınız.
Cevap: Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuclanması ve idari dava acma hakkı.
Çok teşşekür ederim. Sanırım bahsettiğiniz o düşük ihtimal gerçekleşmiş durumda. Akşam üstü uyap'tan telefonuma tebligat gönderildi diye msj geldi bende tebligatın bana ulaşmasını beklemeden idare mahkemesine gidip gönderinin bi örnegini aldım. aynen şu sekilde yazıyor. '' ........ Asliye ceza mahkemesinden; - Mahkemenizin ../../2003 günlü E:2003/308 K:2003/310 sayılı kararın kesinleşme şehrini de içeren bir örneğinin istenilmesine ,
Davanın durumuna ve olayın niteliğine göre yürütümenin durdurulması isteminin ara kararı cevabı geldikten sonra incelenmesine 06/02/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. !!
Sanırım idare mahkemesi davayı görmeye başlamıs bulunuyor yanılıyormuyum ? sorudugum tüm sorulara eksiksiz cevap verip bana yardımcı olduğunuz için size çok teşekkür ederim.sanırım bundan sonra artık bir karar çıkacaktır diye umuyorum.
Cevap: Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuclanması ve idari dava acma hakkı.
Çok teşşekür ederim. Sanırım bahsettiğiniz o düşük ihtimal gerçekleşmiş durumda. Akşam üstü uyap'tan telefonuma tebligat gönderildi diye msj geldi bende tebligatın bana ulaşmasını beklemeden idare mahkemesine gidip gönderinin bi örnegini aldım. aynen şu sekilde yazıyor. '' ........ Asliye ceza mahkemesinden; - Mahkemenizin ../../2003 günlü E:2003/308 K:2003/310 sayılı kararın kesinleşme şehrini de içeren bir örneğinin istenilmesine ,
Davanın durumuna ve olayın niteliğine göre yürütümenin durdurulması isteminin ara kararı cevabı geldikten sonra incelenmesine 06/02/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. !!
Sanırım idare mahkemesi davayı görmeye başlamıs bulunuyor yanılıyormuyum ? sorudugum tüm sorulara eksiksiz cevap verip bana yardımcı olduğunuz için size çok teşekkür ederim.sanırım bundan sonra artık bir karar çıkacaktır diye umuyorum.
Cevap: Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuclanması ve idari dava acma hakkı.
Evet anlattıklarınızdan davalı idare karara itirazda bulunmadığı ve İdare Mahkemesinin davayı başlattığı anlaşılmaktadır. Mahkeme bir arar karar almış. Mahkeme bu karara göre Asliye Ceza Mahkemesinden kesinleşmiş kararın bir örneğini getirtir ve YD ile ilgili karar verir. Umuyorum YD kararı lehinize olur.
Cevap: Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuclanması ve idari dava acma hakkı.
Çok teşekkür ederim. Umarım dediğiniz gibi karar lehime olur. Birde bu 3.Yargı paketinde ömür boyu sabıkalılık kalkıyor diye bir düzenleme var ama sanırım henüz meclisten geçmiş değil. Benim suçumun kesinleşme tarihi 2003 yani 9 yıl geçmiş. bahsedilen düzenlemede 5 yıl geçtikten sonra arşiv kaydı dahil silinecek.Ayrıca geçtiğimiz sene içinde bildiğiniz üzere anayasa mahkemeside bu doğrultuda karar almıştı fakat yürürlülük tarihini (1) bir yıl ileri atmıştı yani nisan ayında yürürlüğe giriyor.Sizce bu düzenleme henüz meclisten geçmemiş olmasına rağmen ve anayasa mahkemesinin aldığı karar henüz yürürlüğe girmemiş olmasına rağmen mahkeme karar verirken bu düzenlemelerin kanunlaşacağını varsayıp ileride telafisi güç durumlara yol açacağı kanaatine varıp karar konusunda iyimser yaklaşması mümkün müdür sizce_?
Cevap: Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuclanması ve idari dava acma hakkı.
Kanun değişikliği 14 Nisan 2012 tarihine kadar yasalaşabilir sanıyorum. Yasa çıkmasa bile Anayasa Mahkemesi'nin kararı 14 Nisan 2012 tarihinde yürürlükte olacaktır. Bu nedenle 14 Nisan 2012 tarihinden sonra arşiv kaydınızı sildirebilirsiniz diye düşünüyorum.
Cevap: Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuclanması ve idari dava acma hakkı.
Merhaba
Mart ayında ceza infaz koruma memuru asil olarak kazandım.Evraklarımı teslim ettim.Hakkımda 2002 yılında evrakta sahtecililkten hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği gerekçesiyle Hakimler Savcılıar Kanunun 114.md.(Arşiv araştırması olumlu olmak )uyarınca atamamın iptaline karar verildiğine dair yazı tebliğ edildi.Bilindiği üzere HAGB CMK 231 md açıklanmış olup HAGB kararlarının hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağı belirtilmektedir.Ayrıca araştırma sonucu Daniştay 12.Dairesinin bir karaırnı buldum
Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
ONİKİNCİ DAİRE 2008 4502 2007 2534 09/07/2008
KARAR METNİ
POLİS MEMURU İKEN, DOLANDIRICILIK SUÇUNDAN KESİNLEŞMİŞ MAHKUMİYETİ NEDENİYLE GÖREVİNE SON VERİLEN DAVACININ, SÖZKONUSU MAHKUMİYETİ HAKKINDA, HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA KARAR VERİLMESİ KARŞISINDA, ARTIK BU AŞAMADA MEMUR OLMA ŞARTINI YİTİRDİĞİNDEN SÖZ EDİLEMEYECEĞİ HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ?
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : İçişleri Bakanlığı
İsteğin Özeti : Ankara 9. İdare Mahkemesince verilen 15.2.2007 tarih, E:2005/2571, K:2007/193 sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Mustafa Kuş
Düşüncesi : Davacı hakkında ceza kanunu yönünden lehe olan hükmün uygulanması kapsamında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair yeni Ceza Mahkemesi kararıyla birlikte ortaya çıkan hukuki durum karşısında, dava konusu işlemin hukuki dayanağının hukuken ortadan kalktığı ve işlemin sebep unsuru yönünden hukuka aykırı hale geldiği, davanın reddi yolunda verilen kararın bu nedenle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : Nazmiye Kılıç
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince davacının duruşma isteği yerinde görülmeyerek dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden işin gereği düşünüldü:
Dava, polis memuru olan davacının, 657 sayılı Yasanın 48/A-5 ve 98. maddeleri uyarınca memuriyetine son verilmesine ilişkin 7.12.2005 tarihli işlemin iptali ve parasal hakkının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
Ankara 9. İdare Mahkemesinin 15.2.2007 tarih, E:2005/2571, K:2007/193 sayılı kararıyla; davacının dolandırıcılık suçu nedeniyle hakkında verilen ertelenmiş olan 8 ay 20 gün mahkumiyet kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesince onanarak kesinleştiği, davacının memuriyete alınma şartlarından birisini kaybettiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmekte, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun fiil tarihi itibariyle yürürlükte olan 48. maddesinde, Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak şartlar arasında; "taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihaleye ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı mahkûm olmamak" şartına yer verilmiş; aynı Yasanın 98/b maddesinde, memurluğun sona ermesi nedenlerinden olarak "memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurluk sırasında bu şartlardan her hangi birinin kaybedilmesi hali de düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, İnterpol Daire Başkanlığı emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken dolandırıcılık suçu nedeniyle Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde hakkında yapılan yargılama sonucunda dolandırıcılık suçundan 8 ya 20 gün ağır hapis cezasıyla cezalandırıldığı ve cezanın ertelenmesine karar verildiği, bu hükmün Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 21.10.2002 günlü ilamı ile onanarak kesinleştiğinin kararda yer alan 28.10.2005 günlü kesinleşme şerhinden anlaşılması üzerine 7.12.2005 günlü işlemle davacının memuriyetine son verildiği anlaşılmaktadır.
Daha sonra ceza kanunlarında yapılan değişik üzerine Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince dava dosyası yeniden ele alınmış ve mahkumiyet hükmünün yeni hükümlere uyarlanması amacıyla 21.3.2008 günlü ek kararla yeniden bir değerlendirme yapılmış ve yapılan bu değerlendirmede davacının durumunun Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi kapsamında olduğu ve anılan maddede aranılan koşulların gerçekleşmiş olduğu sonucuna ulaşılarak sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacı hakkında Caza Mahkemesi tarafından Türk Ceza Kanununun 7. maddesi ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 ve 101. madde hükümleri uyarınca lehe olan Kanun hükmünün uygulanması amacıyla yapılan uyarlama sonucunda "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararının memur hukuku açısından 657 sayılı Yasanın 98/b maddesi bağlamında doğuracağı sonuçların ortaya konulması gerekmektedir.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun "Zaman bakımından uygulama" başlıklı 7. maddesinde, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemeyeceği ve güvenlik tedbiri uygulanamayacağı, işlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimsenin cezalandırılamayacağı ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamayacağı, böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazın ve kanuni neticelerin kendiliğinden kalkacağı belirtilmiş; suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümlerinin farklı olması durumunda ise, failin lehine olan kanun hükmünün uygulanıp infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması" başlıklı 231. maddesine 6.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Yasa ile eklenen ve 23.1.2008 tarih ve 5728 sayılı Yasa ile değişik 5. fıkrada Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. ...Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. düzenlemesi yer almıştır.
Bakılan davanın konusunu oluşturan göreve son işleminin dayanağının Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 8.6.2000 tarih, E:1999/281, K:2000/158 sayılı mahkumiyet kararı olması nedeniyle söz konusu kararın hukuki varlığını ve geçerliliğini sürdürmesi önem arzetmektedir.
Davacının görevine son verilmesi işleminin hukuka uygunluğunun denetlendiği yargılama sürecinde ortaya çıkan ve uyuşmazlığın esasına etki edebilecek nitelikte bulunan durumların resen göz önüne alınacağı tartışmasızdır.
Uyuşmazlık bu açıdan değerlendirildiğinde; davacı hakkında mahkumiyet kararını veren Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmede; davacının durumunun Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi kapsamında olduğu ve bu maddede aranılan koşulların gerçekleşmiş olduğu sonucuna ulaşılarak sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmesi karşısında, hükmün sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağının da anılan maddede açıkça belirtilmiş olması nedeniyle davacının memuriyetine engel bir mahkumiyet hükmünün bulunduğundan söz etme olanağı kalmamıştır.
Devlet memurlarının 657 sayılı Yasanın 98/b maddesi uyarınca görevlerine son verilmesi işleminin sebep unsurunu 48. maddede sayılan ve memuriyete engel kabul edilen bir suçtan mahkumiyet ve bu mahkumiyete ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı oluşturmaktadır.
Her ne kadar dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle, bahsedilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hüküm tesis edilmemiş ve işlemin tesis edildiği aşamada bu anlamda bir hukuka aykırılık bulunmamakta ise de; ceza kanunu yönünden lehe olan hükmün uygulanması kapsamında verilen yeni kararla birlikte ortaya çıkan ve yukarıda özetlenen yeni hukuki durum karşısında, dava konusu işlemin dayanağının hukuken ortadan kalktığı ve işlemin sebep unsuru yönünden hukuka aykırı hale geldiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda davacının memuriyetine engel olacak nitelikte bir suçtan mahkum olduğundan söz edilemeyeceğinden, dava konusu göreve son işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında bu aşamada ve bu nedenle hukuki isabet görülmemiştir.
Bunun yanı sıra idarelerin hukuka aykırı işlemlerinden kaynaklanan zararları tazmin etmeleri Anayasanın 125. maddesi uyarınca zorunda olmakla birlikte; Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 8.6.2000 tarih, E:1999/281, K:2000/158 sayılı mahkumiyet kararının kesinleşmesi üzerine tesis edilen dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle hukuka uygun olduğu, ceza yasalarında yapılan değişiklik üzerine lehe hükmün uygulanması kapsamında Ağır Ceza Mahkemesince verilen 21.3.2008 tarihli ek karar dolayısıyla ortaya çıkan yeni hukuki durum nedeniyle göreve son işleminin dayanaksız kaldığı, dolayısıyla davacının açıkta geçirdiği sürelere ilişkin olarak idarenin tazminat sorumluluğunu gerektirecek bir durumun bulunmadığı da açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Ankara 9. İdare Mahkemesince verilen 15.2.2007 tarih, E:2005/2571, K:2007/193 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan 22,90.- YTL harcın ve 9,00.- YTL posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine 9.7.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
şimdi bu kararı emsal göstererek davayı açıcam bu konu hakkında emsal karar olan veya bilgi paylaşacaklara şimdiden tşk ederim.
Cevap: Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuclanması ve idari dava acma hakkı.
Ayrıca Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğinin 4 f mad.Arşiv araştırması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının mevcut kayıtlardan saptanması olarak açıklamış şimdi benim hakkımda verilen hagb kararı dışında hiçbir dava vs bulunmuyor adli sicil kağıdı aldığımda temiz çıkıyor.
Cevap: Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuclanması ve idari dava acma hakkı.
Yardımlarınızı bekliyorum