Teşekkürler
Printable View
Teşekkürler
Bir genelleme yaparsak, Cumhuriyet Savcılarının yüksek konumlarının da neden olduğu abartılı egosal durumları nedeniyle, çoğu kez vatandaşı ezer bir üslup ve tavır sergiledikleri doğrudur. Ancak diğer taraftan da hitaplar çok önemlidir. Üniversitede bir profesöre "hocam" diye hitap etmek alışılagelmiş bir kullanımdır ve bu nedenle eşdeğer bir örnek olmaz. Ama devletin savcısına bu tür bir hitap kullanımı yoktur. Eğer her türlü hitap hoşgörü ile karşılansa ve ikaz edilmese bu durumda iş "muhtar", "müdür", "eleman", "kaptan", "hafız", "canım", "gülüm" demelere kadar varır ve iyi niyetli samimiyet adı altında ölçüsü bucağı kalmaz. Demek ki ölçü en başta gayet net olarak ve ciddiyetle belirlenmeli.
İkazın sert olmasını olayın üçüncü kişiler içinde gerçekleşmiş olmasına bağlıyorum. Diğer taraftan ikazın arkasından itiraz gelmiş olunca olay daha ciddiye binmiş. Laftan sözden anlamayan biri algısı oluşunca da sonuç sürpriz değil. Eğer bir de kötü niyet sezilmiş olsa, daha ciddi sonuçlar doğabilirdi de.
Konuyu başlatanın görüşlerine tamamen katılıyorum. Cevapları ise anlamakta zorluk çektim. Bir savcının görevini yapmaması ve şikâyeti işleme almaması gibi vahim bir durum mevcutken tartışma hitap sekli üzerine yoğunlaşmış. Yorumlarda olaya yaklaşım şekli aslında toplumsal bilinç düzeyinde hukuk konusundaki ortak algıların ve kanaatlerin ideallerden ne kadar uzaklaştığını ve bu konuda toplum olarak bir gaflet içerisinde olduğumuzu gösteriyor. "Hocam" ifadesi saygı içeren bir ifade şeklidir, akademik dünyada sıklıkla kullanılır. Hakaret olduğu iddia edilemez. Savcı, bu ifadeden hoşlanmamış olabilir, kişisel tercihidir, "bana böyle hitap etmeyiniz" diyebilir. Azarlayamaz. Konuyu başlatan gayet medeni davranmış, "savcı olduğunuzu bilmiyordum, bir yaka kartınız da yok" demiş ve hitabına "Savcı Bey" diye devam etmiş. "Sayın Savcım diyeceksin!" diye azar işitmiş. Savcının bir T.C. vatandaşına böyle bir durumda sesini yükseltme ve "sen" diyerek 1. Tekil şahıs kullanarak üstünlük veya küçümseme ima etme hakkı var mıdır? Hitap şekline takılacaksak üzerinde durmamız gereken nokta bu değil midir? Ayrıca "Savcı Bey" ifadesi "Sayın Savcım" ifadesinden daha resmi ve doğru değil midir? Savcı ile şikayette bulunmak için orada bulunan vatandaş arasında bir ast üst iliskisi yoktur. Her ikisi de birbirine saygılı davranmak zorundadır ki vatandaş (anlattığına göre) gayet saygılı davranmış. Savcılara vatandaşların nasıl hitap etmesi gerektigi ile ilgili bir yasa mı mevcuttur, yoksa savcı kendi görev yerindeki psikolojik ve sosyolojik üstünlüğünü vatandaş aleyhine kötüye mi kullanmaktadır? Cevaplanması gereken sorular...Medeni ülkelerde birey-vatandaş önemlidir, Ortadoğu toplumlarında ise bireyin önemi yoktur, kanunlarda yazılı olmayan fakat pratikte uygulanan "biçimsel ilişki" şekilleri bu toplumların bireyleri ile kamu görevlileri arasındaki ilişkilerde belirleyici olur. Henüz bir Ortadoğu toplumundan medeni bir toplum olmaya terfi edebilmiş değiliz. Daha çok okumaya, daha fazla araştırmaya, lise ve üniversite mezuniyet oranlarını yükseltmeye, eğitimin kalitesini iyileştirmeye, insanlarımızın, özellikle de kamu görevlilerinin dünyanın gelismis ülkelerini gezme ve incelemelerine imkan vererek medeniyet seviyemizi yükseltmeye ihtiyacımız var.
Bende şöyle bir örnek vereyim geçen gün arkadaşım havalimanında uçağı kaçırınca can havliyle kontuar memuruna koşmuş abla uçağı kaçırdım neyapmam lazım yetişemezmiyim derken, senmisin abla diye bayan bunu güzel bi haşlamış sen kimsin bana nasıl abla dersin felan baya bi uzun uzadıya tartışmışla.Aslında biraz dikkat etmek lazım hocam lafını büyükler için çok kullanırız ama sağlam kazığa bağlamak için tanımadğımız insanların hepsiyle iletişime girecekken beyefendi hanımefendi demek kaçınılmazdır.Buradaki durum devlet memuruna zamansız iş çıkarması gibi geliyor o saatte hangi devlet kurumuna gitseydiniz yada gitseydik eminim aynı durumlar karşılaşırdık.O yüzden dert etmeyin Beyefendi, Hanımefendiye devam.:)