Cevap: Alman Vatandaşıyla Evlenmek (Deneyimlerim)
Iks firması tarafından benden istenen evrakları aşağıya yazıyorum;
1. [ ] Başvuru sahibi evraklarını şahsen teslim etmelidir.
2. [ ] İlk veriliş tarihi 10 yıldan eski olmayan en az 6 ay geçerli Pasaport
3. [ ] Davet eden kişiden, Turistik davetiye aslı ve fotokopisi
4. [ ] 1 adet vize müracaat formuna ek beyanname aslı. (web den, matbuu evrak olarak temin edilebilir)
5. [ ] 2 adet Biometrik vesikalık resim
6. [ ] 1 adet Schengen vizesi Başvuru Formu
7. [ ] Var ise eski Pasaportlar sunulmalı.
8. [ ] Tüm Schengen ülkelerinde geçerli, Seyahat ve Sağlık Sigortası aslı ve fotokopisi.
9. [ ] Başvurana ait Vukuatli Toplu Nüfus Kayıt Örneği aslı ve fotokopisi
10. [ ] Başvuru sahibinin kimlik fotokopisi
11. [ ] Maddi ve Mali durumu gösteren tüm evrakların aslı ve fotokopisi
12. [ ] Başvuranın kaldığı eve ait Tapu veya Kira kontratı aslı ve fotokopisi
13. [ ] Çalışma belgesi aslı ve fotokopisi
14. [ ] SSK işe giriş bildirgesi veya Bağkur dökümanı aslı ve fotokopisi VEYA Fotokopi üzerine şirket yetkilisinin kaşe ve imzası
15. [ ] İmza Sirküleri aslı ve fotokopisi VEYA Fotokopi üzerine şirket yetkilisinin kaşe ve imzası
16. [ ] Maaş bordrosu aslı ve fotokopisi
17. [ ] Vergi levhası aslı ve fotokopisi VEYA Fotokopi üzerine şirket yetkilisinin kaşe ve imzası
18. [ ] 6 aydan eski olmayan, Ticaret Odası kaydı veya Faaliyet belgesi aslı ve fotokopisi VEYA Fotokopi üzerine şirket yetkilisinin kaşe ve imzası
19. [ ] Vize süresince işyerinden izin belgesinin aslı ve fotokopisi
20. [ ] Var ise Sağlık karnesi veya Bağkur yazısı aslı ve fotokopisi
21. [ ] Başvuru sahibi evli ise ve eşi çalışıyor ise, gelirini kanıtlayan evrak mutlaka sunulmalıdır.
22. [ ] Vize İşlem ücreti, 60 Euro dur
Yalnızca izin belgem olmayacak,çünki giderken istifa etmem gerekiyor.Ayrıca önemli tüyonuz için teşekkur ederim :)
Pasaportumu Ocak ayında yeniletmiştim bir yıllığına ve yeniletirken daha sizin yazılarınızı okumadığım için işimi eklettirme konusunda bilgi sahibi değilim.Pasaportum neredeyse 10 yıllık olacak ve duyduğuma göre yurtdışında daha ucuza yeniliyorlarmış eğer ilk başvurumda vize alırsam evlendikten sonra yeniletirim diye düşünüyorum.Zaten red cevabı verilirse nikahı burda yapacağımız için evlendikten sonra medeni durumum için yeniletmem gerekecek o zamanda dediğiniz gibi meslek kısmına işimi yazabilirim.Pasaportumda yazmadığı için Diploma aslını ve fotokopisini goturmeyi düşünüyorum.
Şehir hakkındaki bilgilendirmeniz içinde ayrıca teşkkur ederim :)
Bekaret belgesine gelince ilk başta onuda almak istemiştim ancak Nüfus müdürlüğünden Nişanlımın bekaret belgesi olmadan vermeyeceklerini söylediler.Nişanlım daha önce evlenip boşanmış.Şu anda Boşanma Sertifikasını yeniden çıkarttırıyor ve gerçekten zor ve pahalı bir işlem.6 Mayısta mahkemeden çıkacak ve muhtemelen 15 mayıs gibi eline ulaşmış olur.O yüzden ne ben kendi evlilik evraklarımı ne de nişanlım kendi evraklarını hazırlayabiliyor.İlk aşamada Türkiye'de evlenmemizin daha rahat olacağını ve vize işlemlerini kolaylaştıracağını düşünmüştük.Ancak 90 günlük vize alabilirsem bu bekleyişi birlikte geçirebileceğimizi ve düğün hazırlıklarını birlikte yapabileceğimizi düşündük.Sanırım herşeyin hayırlısı demekte yarar var.
Cevap: Alman Vatandaşıyla Evlenmek (Deneyimlerim)
Merhaba,
Son yazdıgınızı henüz okuyabildim...
Meslek bilgisinin pasaporta sonradan işletilip işletilmediğini bilmiyorum. Ama emniyet müdürlüğüne telefon acıp sormakta yarar var.
Ancak medeni durum bilgisinin değişmesi durumunda yeni pasaport almaya gerek yok. Bunu bizzat kendimden biliyorum. Pasaportun ilk sayfalarında açıklamalar bölümü vardır bilirsiniz... Emniyet müdürlüğüne yeni nüfus cüzdanınızla gittiğinzde o sayfaya xxx seri nolu nüfus cuzdanna göre medeni durumu evli olarak değiştirilmiştir şeklinde bir şerh ekliyorlar. Pasaportun son sayfasındaki nüfus cüzdanı örneği aynen kalıyor.
Cevap: Alman Vatandaşıyla Evlenmek (Deneyimlerim)
Meslek eklemede de pasaport degisikligi gerekmiyor. Meslek ilgili bölüme yaziliyor, aciklamalar bölümüne de ne sebeple sonradan yazildiginin aciklamasi ekleniyor. Meslek eklenmesi icin o meslegin mensubunu kanitlar bir belgenin ibrazi isteniyor, diploma gibi...
Cevap: Alman Vatandaşıyla Evlenmek (Deneyimlerim)
Zamanım olsa aşagıdaki yazıyı çevirmek isterdim. 2 gün önce yayınlanmış bir haber. Acı ama rakamlara dayalı bir yazı olduğu için dilimi mideme kadar yutuyorum. Gerçi diplomaların tanınmamadığı göz önünde bulundurulunca, verilerin bir kısmı sapıyor ancak genel anlamda gerçekçi bir yazı olmadığı söylenemez.
Türken sind die Sorgenkinder der Integration
6,8 Millionen Ausländer leben in Deutschland, und das Gros von ihnen ist einer neuen Studie zufolge gut integriert. Doch die Türken tun sich schwer. Jeder fünfte Türke spricht Deutsch nur mangelhaft – oder gar nicht. Das hat Folgen für Schulbildung, soziale Stellung und Erwerbsfähigkeit.
Migrantenkinder im Schulunterricht
Was ist eigentlich mit den Türken los? Unter den fünf größten in Deutschland lebenden Ausländergruppen tun sie sich mit der Integration in die deutsche Gesellschaft und den hiesigen Arbeitsmarkt am schwersten. Mit Polen, Griechen, Italienern und – mit einigen Abstrichen – auch mit den Migranten aus dem früheren Jugoslawien klappt hingegen das Zusammenleben mit den Deutschen in aller Regel reibungslos. Dies zeigt eine alle Lebensbereiche umfassende Studie, die das Bundesamt für Migration und Flüchtlinge im Auftrag des Bundesinnenministeriums erarbeitet hat und die der „Welt am Sonntag“ vorliegt.
Letztlich zeichnet die repräsentative Untersuchung im Umfang von 290 Seiten ein erfreuliches Bild: Das Gros der hier lebenden rund 6,8 Millionen Ausländer hat sich deutlich besser an das Leben in Deutschland angepasst, als gemeinhin angenommen – das gilt auch für die Türken. So beherrschten die meisten Befragten die deutsche Sprache so gut, „dass sie das alltägliche Leben in Deutschland weitgehend problemlos bewältigten“, schreiben die Forscher.
Die Mehrheit habe regelmäßige Kontakte zu Deutschen und meist eine engere Bindung an die Bundesrepublik als an ihr Herkunftsland. Für die Analyse befragte das Institut 4576 Personen zwischen 15 und 79 Jahren, die eine Mindestaufenthaltsdauer von zwölf Monaten hatten.
Bildungsgefälle und kulturelle Kluften
Große Unterschiede weisen die Ausländergruppen allerdings bei der Bildung auf. So besitzen fast zwei Drittel der hier lebenden Polen eine mittlere oder gar hohe Schulbildung. Bei Italienern und Migranten aus dem früheren Jugoslawien liegt diese Quote nur bei rund 44 Prozent, und unter den Türken verfügen sogar lediglich 41 Prozent über eine solche Ausbildung. Gleichzeitig sind vor allem die Türkinnen unter den Analphabeten mit gut sieben Prozent stark überrepräsentiert.
Das Bildungsgefälle hat Auswirkungen auf die Chancen am Arbeitsmarkt. So leben mehr als 15 Prozent der Türken, aber nur 7,6 Prozent der Griechen von Hartz IV. Vergleichsweise viele Türken arbeitet nur als angelernte Arbeiter. Dagegen hat das Gros der beschäftigten Polen und Griechen einen qualifizierten Berufsabschluss.
Die Studie zeigt überdies deutliche kulturelle Unterschiede: So weisen Türkinnen den mit Abstand höchsten Anteil an Hausfrauen aus. Das traditionelle Rollenbild drückt sich auch darin aus, dass 70 Prozent von ihnen keinen Beruf erlernt haben. Üblicherweise heiraten sie jung, im Schnitt mit 23 Jahren (Wert für Deutschland insgesamt: 33 Jahre), und bekommen in der Regel mindestens zwei Kinder. In den vier anderen Migrantengruppen liegt das Heiratsalter der Frauen höher und die Kinderzahl niedriger und entspricht damit eher der deutschen Lebensweise.
Türken bleiben lieber unter sich
Auch die Neigung, unter sich zu bleiben, ist bei den Türken weitaus stärker ausgeprägt. Während Italiener und Jugoslawen bevorzugt in Wohngegenden ziehen, in denen überwiegend Deutsche leben, gilt dies für viele Türken nicht. Auch schauen weitaus mehr von ihnen türkisches Fernsehen und lesen aus ihrem Herkunftsland stammende Zeitungen. Die Forscher sehen hier einen Zusammenhang zu den mangelhaften Deutschkenntnissen, die jeder fünfte Türke beklagt, aber nur jeder 17 Italiener oder jeder zehnte Pole. Hinzu kommt: Die Hälfte der Türken pflegt keine häufigen Kontakte zur einheimischen Bevölkerung. Der Großteil der Italiener und Ex-Jugoslawien haben hingegen mehrheitlich freundschaftliche Bande zu Deutschen geknüpft.
Es sind nicht zuletzt diese fundamentalen Unterschiede in den Lebensweisen, die verständlich machen, warum die Integration der Türken auch in der dritten Generation noch schwierig ist, während sich die Polen – die erst innerhalb der vergangenen zwei Jahrzehnte ins Land gekommen sind – so rasch einfügten.
Den Migrationsforscher Klaus Jürgen Bade verwundern die deutlichen Unterschiede gerade zwischen diesen beiden Ausländergruppen hinsichtlich der Erwerbstätigkeit kaum. „Polnische Einwanderer kommen nach Deutschland, um zu arbeiten“, erläutert Bade. Sie seien typische Arbeitswanderer, die auf das Erwerbsangebot angewiesen seien. „Wenn es schlechter wird, gehen sie wieder zurück in ihr Herkunftsland.“ Türken bezeichnet der Forscher typische Einwanderer, die in Deutschland sozialisiert sind und auch im Falle der drohenden Arbeitslosigkeit bleiben.
Wissenschaftler kritisieren Maßstäbe
Dennoch hält Bade es für einen Trugschluss, aus dieser Tatsache allein eine geringere Integration abzuleiten. „Die Türken sind in Deutschland weit besser integriert als angenommen, da häufig lediglich die Teilhabe am Arbeitsmarkt als Maßstab gilt.“ Viele türkische Frauen würden aber wegen der Erziehung der Kinder zu Hause bleiben und stünden deshalb dem Arbeitsmarkt nicht zur Verfügung.
Das geringe Bildungsniveau der Türken erklärt der Wissenschaftler mit der unterschiedlichen sozialen Ausgangssituation: Viele Einwanderer stammen aus ländlichen Gegenden mit erheblichem Entwicklungsrückstand. Bildung sei daher nicht immer erste Priorität. Geringe Bildung führe natürlich auch zu erhöhter Arbeitslosigkeit, „da in unserer Wissensgesellschaft immer stärker auf eine gute Qualifikation der Bewerber geachtet wird“, hebt Bade hervor.
Ein weiterer Umstand erschwert die Integration: Die hier aufgewachsenen Männer heiraten vielfach junge Türkinnen aus der Heimat. In diesen Familien wird damit weiter in aller Regel türkisch gesprochen. Also verschwinden die Sprachprobleme nicht mit der Zeit, sondern werden stets an die Kinder weitergegeben.
Integrationspolitiker hoffen auf Frühförderung
Nordrhein-Westfalens Integrationsminister Armin Laschet sieht diese Entwicklung kritisch. „Hier werden die Versäumnisse der Vergangenheit deutlich“, sagt der CDU-Politiker. Um die Sprachkenntnisse zu verbessern, müsse bereits frühzeitig gefördert werden: „Wir müssen bei den Kindern ansetzen.“ Deshalb habe Nordrhein-Westfalen im Jahr 2007 den verpflichtenden Sprachtest für Vierjährige eingeführt. Allerdings benötigten auch junge Zuwanderer, die nicht mehr in die Schule gehen, eine individuelle Förderung: „In diesem Bereich muss viel nachgeholt werden. Wir müssen von den Jugendlichen dann aber auch erwarten können, dass sie sich grundsätzlich dazu bereit erklären und Deutsch lernen wollen.“
Für den türkischstämmigen Grünen-Chef Cem Özdemir bestätigt die Studie die bekannte Integrationsdefizite der Türken. Vor allem der enge Zusammenhang zwischen Bildung und Lebenschancen sei offensichtlich. Als positiv bewertet Özdemir zwar den erkennbaren Bildungsaufstieg zwischen den Generationen. Aber er moniert: „Der Anteil derer mit keinem oder nur niedrigem Bildungsabschluss ist allerdings nach wie vor viel zu hoch.“
Die Integrationsbeauftragte des Bundes, Maria Böhmer, sieht es grundsätzlich: „Nicht nur für die türkischen, sondern auch für alle Migranten in unserem Land gilt: Nur gute Deutschkenntnisse, ein Schulabschluss sowie eine fundierte Ausbildung eröffnen die Chancen für eine erfolgreiche Zukunft.“
Weil diese Voraussetzungen vielen fehlten, sei eine „nationale Kraftanstrengung“ für bessere Bildung erforderlich. Böhmer ruft die Bundesländer auf, ihre Zusagen aus dem Nationalen Integrationsplan einzuhalten. Es gelte vor allem, Schulen mit hohem Migrantenanteil stärker zu unterstützen. Besonders die Frauen mit geringen Sprachkenntnissen, forderte die Unionspolitikerin auf, Deutsch zu lernen.
www.msn.de
Cevap: Alman Vatandaşıyla Evlenmek (Deneyimlerim)
Bu arastirma dogru bir sekilde yapilmis ve dogru sonuclar alinmis olsa dahi "Türkler" diye yapilan siniflandirmanin dogru ifade edildigine kesinlikle katilmiyorum. Zira Almanya'da bu kadar cok Türk'ün yasamasinin nedeni bellidir ve Almanya'ya o yillarda giden vatandaslarimizin durumlari da bellidir. Siz ya da ben Almanya'ya gelebilmek icin o zorlu vize kosullarindan gecmek zorundaydik ve diplomalarimizi kullanabilmemiz icin yine tasli yollardan gecmemiz gerekiyordu.
Sizin ya da benim gibi gercek bir üniversitenin gercek bir bölümünü bitirmis kac Türk vatandasi bir Italyan ya da bir Fransiz; yahut bir Yunan gibi kolayca Almanya'ya gidebilmekte de bu arastirmayi bir de egitim düzeyi acisindan degerlendirmisler?
Kiyaslanan ülkelerin avantajlari, o ülkelerden Almanya'ya gidip calismak icin ek bir vize islemi gerekmemesidir. Sözgelimi Bulgaristan'da okumus ve mezun olmus bir veteriner hekim, Türkiye'de verilen veteriner hekimlik egitiminin kalitesinin Bularistan'da yanina yaklasilamamsina ragmen AB ülkesi vatandasi oldugu icin direk gidip Almanya'da calisabilmektedir. Bir Türk ne yapmak zorunda peki? AB vatandasi olmak ya da Alman vatandasiyla evli olmak zorunda.
Uzun lafin kisasi, verilen istatistikleri teorik olarak kabul ediyor, yapilan yorumlari pratik olarak dogru/objektif bulmuyorum.
Siz ne düsünüyorsunuz Fischer?
Cevap: Alman Vatandaşıyla Evlenmek (Deneyimlerim)
merhaba sn salpyilmaz..buradan yazilarinizi devamli olarak takip ettim.su an bu noktada biraz alakasiz olmakla beraber size bir soru sormak istiyorum cevaplarsaniz cok sevinirim.ben de aile birlesimi yoluyla almanya ya gitmeye hazirlaniyorum..kismetse temmuz da gidiyorum.dis hekimiyim..ogrenmek istedigim,acaba siz oraya giderken mesleginiz ve diplomanizla ilgili yaninizda neler goturdunuz?ne gibi belgeler gerekli?yardiminiz icin simdiden tesekkurler..
Cevap: Alman Vatandaşıyla Evlenmek (Deneyimlerim)
Merhaba Sn. Lullaby,
Almanya'ya gelirken yanimda diplomami ve not cizelgemi getirdim. Daha sonra kayitli oldugum ildeki veteriner hekimler odasindan odaya kayitli olduguma ve mesleki anlamda herhangi bir kusurum olmadigina dair bir yazi aldim, bunu istemislerdi. Herhangi baska birsey getirmedim ya da getirtmedim Türkiye'den.
Bir klinikte ya da hastanede calistiysaniz bunu belgelemeniz avantajiniza olacaktir.
Bu belgelerin tercümesini Almanya'ya geldikten sonra bu ülkedeki bir yeminli tercümana yaptirmaniz icap ediyor. Gerekli olan diger belge ve evraklari Almanya'ya geldikten sonra temin ediyorsunuz...
Cevap: Alman Vatandaşıyla Evlenmek (Deneyimlerim)
cok cok tesekkurler..aydinlattiniz..
Cevap: Alman Vatandaşıyla Evlenmek (Deneyimlerim)
Sayın Fischer; Sayın Salpyılmaz,
öncelikle kendimi tanıtmama izin verin.
T.C. vatandaşıyım. 2006 yılında, Berlin Teknik Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimi görmek üzere Almanya'ya öğrenci vizesi ile geldim. 2008 Mart ayından beri Köln'de, Ford Werke GmbH'de arbeits- aufenthaltserlaubniss ile Ar-Ge mühendisi olarak çalışmaktayım (2011 sonuna kadar uzatıldı son vizem).
Nişanlım, 2010 Ocak ayından beri, annesi vasıtasıyla edindiği yeşil pasaport vasıtasıyla, Köln VHS'de Superintensiv Deutschkurs'a devam etmekte.
Yeşil pasaport rahatlığıyla ve kursların sürelerinin 2 ayı geçmemesinden dolayı, vize başvurusu yapmadık (keşke yapsaymışız demiyor değilim).
Kursun ikinci ayağı önümüzdeki pazar bitiyor ve B1 sertifikası alacak VHS'den. Ardından Türkiye'ye dönüp, Ekim ayındaki düğünümüz için hazırlıklara başlayacak. Ağustos ayında, tekrar Köln'e dönüp B2 seviyesini de Eylül sonuna kadar halledecek.
Soru: Sadece VHS'den aldığı bu devam/bitirme sertifikası vize başvurusu için yeterli olabilir mi yoksa illağa Göthe'den veya bahsedilen yetkili yerlerden mi temin edilmesi gerekiyor kanıtın?
Evliliğimizin ardından, yeşil pasaportu maviye dönecek ve bu pasaport ile başvurulara başlayacak. Vize başvurusundan, elinize geçmesine kadar 46 ve 30 günlük süreler geçirmişsiniz, umarım bu durum bizim için de geçerli olur. Çünkü, vergi avantajından da faydalanmak niyetindeyiz (kendisi çalışmayacak başlangıçta ve ben çalışıyor olacağım). Eğer 2010 bitmeden, bir gün bile Köln'de angemeldet olursa, bu koşulu sağlıyor ve tüm 2010'un da vergi avantajından yararlanabiliyormuşuz.
Ama bu -mış'lı ve -muş'lu kipleri hiç sevmediğimden, size de danışmak istedim. Bu konuda bilginiz var mı? Eğer doğru ise, Ekim ortasından yıl sonuna kadar biraz kısa zaman olduğundan (özellikle Almanya'da Aralık ayında herşeyin durduğunu düşünecek olursak) stres yaratacak gibi görünüyor durum.
Farklı bir soruya gelmek istiyorum: Eğer olur da şu anda evlenelim desek Almanya'da, bu mümkün mü? Çünkü evlendiğimiz gün, yeşil pasaportu geçerliliğini yitirecek ve böylece vizesi de olmadığından, Almanya'da kaçak durumuna düşecek. Böyle bir çıkmaz ile hiç karşılaştınız mı? Çevrenizde örnekler oldu mu? Her halukarda ilk vize başvurusu için Türkiye'de mi bulunmak gerekiyor?
İş ve okul konusuna geliyorum:
Nişanlım, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi'nin Biyoloji Bölümü'nden mezun. NRW eyaleti için denklik konusu araştırdığımda, Düsseldorf'ta bir merciye (Ministerium für Wissenschaft und Forschung NRW) Diploma ve Transkriptinin Almanca tercümelerinin gönderilmesi gerektiğini okudum. Lakin, bu mercinin ne yapacağını tam olarak anlayamadım. "Üni Köln'e git, şu şu dersleri al ve böylece sayıyoruz diplomanı" mı diyecekler; yoksa direkt tanıyacaklar mı diplomayı? Yoksa sadece tanıyıp tanımayacaklarını mı söyleyecekler, yoksa tanımama ihtimalleri de var mı (özellikle okulunun en popüler üniversiteler arasında yer almadığını da düşünecek olursak)?? Bu kısımlar pek bir karışık. Yasal yazıları anlayabilecek iyilikte Almanca'ya sahip değilim ne yazık ki.
Sorular:
Beglaubigte Kopie'den bahsediliyor diploma ve transkript için. Türkiye'den alınacak yeminli tercüman tercümesi yeterli midir?
Bu diploma saydırma durumu bir mecburiyet mi kendi konusunda işini devam ettirmek istiyorsa?
Yoksa, mesela Bayer'e CV'sini verse, onlar da alan memnun-satan memnun, OK biz seni biyolog olarak alıyoruz deme insiyatifine sahip mi?
Aile birleşimi vizesini alıp, buraya gelip, anmeldung yaptırdıktan sonra, çalışma iznine sahip olacak mı? (Benim oturma ve çalışma iznim 2011 sonuna kadar geçerli)
Yoksa, kendisi bir iş bulup böylece arbeitserlaubnisse başvurması mı gerekiyor? (Kısaca benim mezun olduktan sonraki geçtiğim süreç.)
Bu başlığın biraz dışına çıkmış isem affola. Büyük bir merakla cevaplarınızı ve tecrübe paylaşımlarınızı bekliyor olacağız.
Şimdiden çok teşekkürler.
Selamlar,
Atay
Cevap: Alman Vatandaşıyla Evlenmek (Deneyimlerim)
Merhaba Atay Bey,
Gecikmeli mesaj icin kusura bakmayin, zira bu dönem benim icin mesleki anlamda cok yogun bir dönemdi, o arada da mesajiniz benim acimdan arada kaynayip gitti. Merak ettiginiz konulardan vakif olduklarima yanit vermeye calisayim...
Alıntı:
Sadece VHS'den aldığı bu devam/bitirme sertifikası vize başvurusu için yeterli olabilir mi yoksa illağa Göthe'den veya bahsedilen yetkili yerlerden mi temin edilmesi gerekiyor kanıtın?
Volkshochschule'den alinacak dil sertifikalarinin konsoloslukca da kabul edilecegini düsünüyorum. Zira Almanya'da resmi olarak taninmis dil kurslari bulunmakta bu okullarin. Ancak, katilmis oldugum entegrasyon kursunun yapmis oldugu sinavlar degil, TELC firmasi tarafindan yapilan ve merkezi olarak degerlendirilerek alinan dil sertifikalarini teslim almisti yabancilar dairesi. Emin olmamakla birlikte yabancilar dairesi ya da konsolosluk "tanindigindan emin oldugumuz Goethe Enstitüsü'nden bir sertifika ibraz etmenizi rica ederiz" de diyebilir. Cok emin olmadigimdan ötürü konsolosluga sorulmasinda fayda var. Kabul edilmeyecegini sanmiyorum ancak.
Ikinci, vergiyle ilgili sorunuza gelince. Evlendikten sonra vergi sinifiniz ayni kalir. (Steuerklasse 1) Evli olmanizdan ötürü vergi sinifinizi 3 yapabilmeniz icin esinizin evlilikten dogan oturumunu almis ve Almanya'da ikamet etmeye baslamis olmasi gerekir. Türkiye'de kaldigi ya da oturumunu henüz almadigi süre icinde vergi sinifiniz 1 olarak kalacaktir. Ancak, vergi iadenizi alirken resmen evli oldugunuz, ancak esiniz Almanya'da olmadigi icin degistiremediginiz vergi sinifindan dogan fazlalik, o dönemde 3. vergi sinifinda olsaydiniz ne kadar az ödeyecektiyseniz fazlasini iade alirsiniz. Aralik ayina kadar bunu degistirip degistirmemeniz gerektigi konusunda kesin birsey söyleyememekle birlikte isleyisin bu sekilde oldugunu rahatlikla söyleyebilirim.
Vergi beyannamesi verdikten sonra (Steuererklärung) islemin vergi dairesi (Finanzamt) tarafindan tamamlanmasi, dairenin yogunluguna bagli olarak 3-5 ay sürebiliyor.
Alıntı:
Eğer olur da şu anda evlenelim desek Almanya'da, bu mümkün mü? Çünkü evlendiğimiz gün, yeşil pasaportu geçerliliğini yitirecek ve böylece vizesi de olmadığından, Almanya'da kaçak durumuna düşecek. Böyle bir çıkmaz ile hiç karşılaştınız mı? Çevrenizde örnekler oldu mu? Her halukarda ilk vize başvurusu için Türkiye'de mi bulunmak gerekiyor?
Almanya'da elbette evlenebilirsiniz, ancak bu basligin basinda gereken evraklarin tümünü toparlamis olmaniz icap ediyor.
Öncelikle esiniz yesil pasaportunu evliligini Türkiye'ye bildirdigi an kaybeder. Bu süre icinde yesil pasaportunu yasal olarak kullanmaya devam edebilir. Oturum basvurusunu Almanya'da Türkiye'ye gitmeden yapip yapamayacaginizi yabancilar dairesiyle görüsmeniz icap ediyor. Kurallar her eyalette farkli oldugu gibi her memur inisiyatifini farkli yönlerde kullanabiliyor. O yüzden kesin birsey söylemek bu konuda zor...
Diploma denkligi konusunda da tahmin ediyorum ki Regierungspräsidium ile görüsmeniz gerekiyor. Hicbir isletme Almanya'da resmi olarak belgelenmeden calisanini "Biyolog" olarak calistiramaz. Herhangi bir calisan olarak oturumunu aldiginda elbette calisabilir. Yüzlerce meslek oldugundan bu konuda yalnizca kendi meslegimce bilgilerim bulunmakta ve ben de hali hazirda mesleki calisma izniyle (Berufserlaubnis) meslegimi icra etmekteyim. Belki esinizin de böyle bir sansi olabilir...
Alıntı:
Beglaubigte Kopie'den bahsediliyor diploma ve transkript için. Türkiye'den alınacak yeminli tercüman tercümesi yeterli midir?
Taninmis kopya (Beglaubigte Kopie) sadece Almanya'da taninmis yeminli tercümanlarca verilebilir. Ben de bu tercümeleri Almanya'da yaptirdim.
Alıntı:
Bu diploma saydırma durumu bir mecburiyet mi kendi konusunda işini devam ettirmek istiyorsa?
Bana göre bir mecburiyet. Zira diploma resmi olarak taninmadiginda ünvan kullanma hakki bile kiside yoktur Almanya'da. (Yazili olarak "ben Biyologum" diyemez yani.)
Alıntı:
Yoksa, mesela Bayer'e CV'sini verse, onlar da alan memnun-satan memnun, OK biz seni biyolog olarak alıyoruz deme insiyatifine sahip mi?
Bayer gibi bir firma ise alacaksa eminim ki bunun icin resmi yollara basvuracak, yol gösterecektir, esinizi firmalarinda biyolog olarak calistirmak icin büyük bir isik görüyorlarsa.
Alıntı:
Aile birleşimi vizesini alıp, buraya gelip, anmeldung yaptırdıktan sonra, çalışma iznine sahip olacak mı? (Benim oturma ve çalışma iznim 2011 sonuna kadar geçerli)
Evet. Oturma ve calisma izni otomatik olarak alinir. Alacagi oturumun maksimum süresi, sizin oturumunuzun süresi ve pasaportunun gecerlilik süresiyle sinirlidir.
Alıntı:
Yoksa, kendisi bir iş bulup böylece arbeitserlaubnisse başvurması mı gerekiyor? (Kısaca benim mezun olduktan sonraki geçtiğim süreç.)
Evlilik yoluyla alinan oturumda islemler sizin aldiginiz oturumdaki kadar kompleks degil. Islemler otomatik olarak gerceklesir de denilebilir...
Umarim aradiginiz cevaplar yazimda mevcuttur.
Basarilar...