http://www.trnres.com/ebook/uploads/...%20Capasso.pdf Tıbbi bitkilerin antikarsinojenik özellikleri ile ilgilenenler bu makaleyi mutlaka okumalı diye düşünüyorum.
Printable View
http://www.trnres.com/ebook/uploads/...%20Capasso.pdf Tıbbi bitkilerin antikarsinojenik özellikleri ile ilgilenenler bu makaleyi mutlaka okumalı diye düşünüyorum.
Banu Hanım,
e-posta adresime yazdığınız mesaja cevap verildi.
Arkadaşlar,
Bugün "Küçük Hüseyin"le görüştüm, beni aramıştı. En son; "80 yaşındaki adam" diye söz ettiğim kişi... "Ameliyat olmazsan; ömrün üç ay..." diye başlayan ve "Tamamdır. İstersen; üç ayda bir kontrole gel, istersen; gelme. Sende olan; tıbben mümkün olmayan şey." diye biten hikâyesini dinledim. Ben ona dedim ki: "Bana inanmayanları sana göndersem; anlatır mısın?" Bana:"Gönder, hem anlatırım, hem de; dosyamı görürler." dedi. İzin verdiği için yazıyorum.
Bu konu başlığını okuyanlardan bazıları, benim hangi köyde olduğumu biliyor. O kişi ile aynı köydeyim. Yani; adamı bulup, konuşun.
Yarın, ot toplamaya başlıyorum.
Bilginize arz ederim.
Sağlıcakla kalın...
Arkadaşlar,
Az önce birisi telefon etti. Konu: Wilson hastalığı. Yarın görüşeceğiz. Ön bilgi sahibi olmak için Google Amcaya dalınca neler buldum:
"Otoimmun hastalık" demek; vucut savunma sisteminin, sebebin bilinmediği bir şekilde; vÜcuttaki bir doku veya organı "düşman" sayması ve onu imha etmeye çalışmasıyla ortaya çıkan hastalık demek. Tıbbın tedavi edemediği hastalıklar; genelde bu tür hastalıklardır. Bakınız nelermiş:
Sistemik Otoimmün Hastalıklar
Eklem romatizması (romatoid artrit (RA) ve Jüvenil RA (JRA) (eklemler, daha düşük sıklıkla akciğerler, deri)
Lupus [sistemik Lupus Eritematozus] (deri, eklemler, böbrekler, kalp, beyin, kırmızı kan hücreleri, diğer)
Skleroderma (deri, bağırsaklar, daha düşük sıklıkla akciğerler)
Sjögren sendromu (tükrük bezleri, göz yaşı bezleri, eklemler)
Goodpasture sendromu (akciğerler, böbrekler)
Wegener granulomatozu (kan damarları, sinüsler, akciğerler, böbrekler))
Polymyalgia rheumatica (geniş kas grupları)
Guillain-Barre sendromu (sinir sistemi)
Local Otoimmün Hastalıklar
Tip 1 Diabetes Mellitus (pankreas adacıkları)
Hashimoto tiroiditi, Graves hastalığı (tiroit)
Çölyak Hastalığı , Crohn hastalığı, Ülseratif kolit (Gastrointestinal yol)
Multipl skleroz (MS'nin bir otoimmün hastalık olup olmadığı halen tartışmalıdır)
Addison hastalığı (böbrek üstü bezi )
Primer biliyer siroz, Sklerozan kolanjit, Otoimmün hepatit (karaciğer )
Temporal Arterit / Dev Hücreli Arterit (baş ve boyun atardamarları)
------
İlk satırda deri demekte. Bunu derken; saçkıran, vitiligo gibi deri hastalıkları kastedilmekte, herhalde...
HTTnin bu listedeki romatoid artrit ile primer biliyer sirozu tedavi ettiğini, bunu öğrenmeden çok önce yazmıştım. Crohn hastasının İzmir'de, ülseratif kolit hastasının Konya'da, MS hastası iki kişinin, biri Denizli, öteki Nevşehir'in bir ilçesinde denemekte olduğunu yazmıştım.
MS hastalığının; sinir hücrelerindeki miyelin tabakasının; savunma sistemince tahribi sonucu ortaya çıkan bir hastalık olduğunu, tıbben tedavisinin bulunmadığını biliyor olmalısınız.
Akıl ve mantık şöyle der:"HTT; romatoid artrit ile primer biliyor sirozu tedavi ettiğine göre; denemekte olan; crohn, ülseratif kolit ve MS hastalarından iyi haber gelmeli."
Eeee, böyle olacak mı, bilmiyorum.
Özet: Bu HTT başımı ağrıtmaya devam edeceğe benzer. HTTye esir mi oldum ne, kurtulamıyorum.
Sağlıcakla kalın.
Merhaba Sakar hocam,
Ben almanya berlin den yaziyorum.Yazilariniz cok ilgimi cekti sizinle mutlaka haberlesmek isterim.
Kayinvalidem(60 yasinda) 2013 de rahim kanseri teshisiyle ameliyat edildi rahim,yumurtaliklar ve birkac lenf ameliyatla alindi ve ardindan herhangi bir kemoteripi yapmayacaklarini bildirdiler.Cünkü histoloji sonucunda rahim icerisindeki tümör cesidinin cok agresif, hizla yayilan ve nadir görülen bir tümör cesidi(mixed tümör) oldugunu söylediler.
Muhtemelen kemoterapinin cok fazla etkili olmayacagini düsündüler ve bütün kanser hücrelerini temizlediklerini umut etmekten baska secenegimiz yoktu ve tabii ki düzenli cekilmesi gereken ct ve röntgenler de var.
Ama malesef bu sene 5. ayda karin boslugunda ayni tümörün (3 cm) yayildigini ve lenf metastaslarinin oldugu teshisi koyuldu.Simdi önerebildikleri tek sey Kemoterapi onunlada tamamen iyilesmeden söz etmenin mucize olacagini söylüyorlar sdece belki daha fazla yayilmasini durdurabiliriz diyorlar ama tümörünü ameliyatla alamayiz diyorlar.
Bir de yeni arastirma baslatacaklar ve immunterapi denilen bir tedavi sekliyle vücudun bu hastaligi kendi kendine yenmesini deneyecekler ama bu tümör cesidinde daha önce denenmemis bir terapi sekli.O yüzden sonucun ne olacagini kimse bilmiyor (Allahtan baska).
Ama internette cok arastirdik ne yapabiliriz alternatif olarak diye ve Ilhan Demir e ulastim.Telefonla görüstüm ve Türkiyenin herhangi bir iline birgün icerisinde kantaron otunu, yagini ve kremini gönderebilecegini belirtti.Ama tam anlamiyla güvenemedim.Korkum dolandirilmak degil umudumuzun bosa cikmasi.
Ama sizin yazilariniz cok ilgimi cekti forumda hic geri "Evet ben HTT yi kullandim ve faydasini gördüm" diyen kimseyi bulamadigim halde nedense yazdiklariniz cok samimi geldi bana.
Son zamanlarda HTT yi Almanya/Wiesbaden e gönderdiginizi okudum.
BIZE yardimci olabilirseniz cok minnettar oluruz.
Burda Kantaronu toplam imkanimiz dogal yollardan yok marketlerde istedigimiz kadar buluyoruz ama nereden hangi cesit oldugunu bilmiyoruz tek bir adi var zaten Almanca Johanniskraut diye geciyor.
Dogal kantaronu bulsak bile dogal zeytinyagini kesinlikle bulamayiz en iyi zeytinyaginin bizim bölgelerden ciktigini biliyoruz.Biz de Balikesirliyiz.Size ulasabilirsem Aydin Söke ye gelip sizi ziyaret etmek isteriz.Yazdiklarinizdan hangi köyde oldugunuzu sadece tahmin edebiliyorum.
Ama Türkiyeye geldigimizde mutlaka kantaronu toplayip HTT yi yapmak istiyorum.
Ama önce oraya gelebilecek imkanlara ulasmamiz lazim...
17.07 de kemoterapiye baslayacaklar ve eger Ilhan beyin söyledigi dogru ise Kemoterapi kanser hücrelerinin daha cok yayilmasina sebep olacak.
HTT ye nasil ulasabiliriz? Türkiyeden tanidiklarima da aldirabilirim onlarda bi sekilde gönderirler.
Ama okuduklarimdan anladigim kadariyla HTT kullanimi sirasinda baska herhangi bir ilac kullanmamak gerekiyor.
Kemoterapi ile birlikte kullanmak ne kadar dogru olur ya da en dogrusu nasil olur hic bir bilgim yok.
Bildigim tek sey bu kadar arastirma sonucunda size yönelmem mutlaka bi isaret olmali ve dogru bir iz üzerinde oldugumu hissediyorum.
Bana cevap verirseniz hala güvenilecek, iyi insanlar oldugu düsüncesine yeniden sahip olacagim.Mail adresim:
selin-aman@hotmail.com
Simdiden tesekkürler
(Yazi hatalari icin özür dilerim kullandigim klavye Almanca oldugu icin bazi kelimeler yanlis oluyor)
Üye ve Misafirlerimiz,
Wilson hastası kişiden bir haber gelmedi. Genetik bir hastalık olan "wilson hastalığı"nı, bir otun tedavi etmesi beklenmemelidir. Burada beklenen/ümit edilen; bazı dokularda bakır birikmesiyle ortaya çıkan bu hastalıkta; HTTnin bu işleyişi bozup bozamayacağı/engelleyip engelleyemeyeceği idi. İşe yarasaydı; haber gelirdi. Hastanın ağabeyi de bu hastalıktan ölmüş. Wikipedia'ya bakarsak; "tedavi edilebilir"miş.
Kron (Crohn) hastası kişi kullandı. Biliyorsunuz; bu tedavisi olmayan bir hastalıktır. Merak edenler hastalık hakkında bilgi sahibi olmuşlardır. Tıbbın verdiği ilaçlar tedaviye yaramaz. Deneyen kişi; tedavi edemeyen ilaçlarından üç-dört hafta vazgeçip, tek başına HTTyi kullanamadı. Nasıl kullandı:Tıbbi ilaçlarla birlikte... Netice: Başarısız. Hâlâ fikrim aynıdır:"HTT kron hastalığını tedavi etmeli."
Geçenlerde Konya'daki "ülseratif kolit" hastası kişi aradı. Bu hasta; tedavi edemeyen ilaçları bırakarak kullanacağı sözünü vermişti. İyi haberler verdi. Devamını istedi, bazı şeyler de anlattı. Anlattıklarına bakarak, ben ona; "Sizde prostat mı var, hiç PSA değerinizi öğrendiniz mi?" deyince, bana: "Üç yıl önce PSAnın 100 olduğu söylenmişti" dedi. Prostat ilacı var ise; onu da bırakmasını söyledim. Ayrıca, çok yakın zamanda; HTT kullanan AML(Akutmiyoleidlösemi) hastasına uğrayacağım. Raporlarını inceleyeceğim. Dün akşam hatunla görüştüler "iyiye gittiğini" söylemiş. Bakalım ne olacak? Şile'deki lösemi hastasından haber yok.
Ayrıca; HIV taşıyıcısı bir hasta kullanmaya başladı.
Bunlar ara haberlerdi. Esas yazacağım bu değil.
HTTnin; antiviral, antibakteriyel ve fungusit özelliği olduğunu biliyorsunuz. Linkini verdiğim bitkiyle ilgili dosyaya mutlaka bakmış olmalısınız. Orada; Hypericin karşısında: "herbicide, insectiside ve larvicide" yazdığını görmüş olmalısınız. Bunlar, sırasıyla; bitki öldürücü, böcek öldürücü, larva öldürücü demektir. Yani; HTT aynı zamanda bir zehirdir. Demedi, demeyin. Hiç merak ettiniz mi:"MAO inhibitor" ne demek?
Keşke; her şeyi yazabilseydim...
Sağlıcakla kalın...
Merakla takip ediyoruz, sevgiler
Arkadaşlar,
HTT ile ilgili; biri kesin, diğeri ise; "Tekrar denenmeli" diyebileceğim iki olaydan söz edeceğim.
A- Kişi 82 yaşındadır. "Çabuk yorulma ve nefes darlığı" sebebiyle HTT kullanmıştır. Çok memnun kalmıştır. 3-4 gün önce bana: "Sakar Bey, bizim kocakarı (Karısından söz ediyor) ot topla getir, ilaç yapalım diye başımın etini yiyordu. Toplayıp, teslim ettim. İlaç yapacak. Lâf aramızda, ben bunu kullanmadan önce; ara sıra çişimi tutamayıp, altıma kaçırıyordum. Şimdi; böyle bir şey olmuyor." demesin mi? Eeeee, böyle bir bilginin; "Lâf aramızda"sı mı olur?... Öyle bir yere yazacağım ki; bırak Türkiye'yi; yurtdışında bile (Bu konu başlığının Almanya'da filan okunduğunu biliyorum.) okuyacaklar. Neymiş: HTT, sızdıran contaları; "sızdırmaz" hâle getiriyormuş.
B-Bunu yazmadan önce; not defterime bakmalıyım. Bakıyorum, şöyle yazmışım:
4.8.2014 saat 01.30 civarı, Habertürk Tv'de yayınlanan tekrar programında Canan Karatay, kabaca ve özetle; "Yağlanma karaciğerde başlar. Daha sonraları; dışarıdan görünür hâle gelir. Göbek, kalça filân... Gıdın yağlanınca; horlarsın. Selülit dediğin; yağlanmadır..." diye devam etmiş. Program yayındayken; gazete okuyordum. "Yağlanma karaciğerde başlar" sözü kulağıma takıldı ve takip ettim. Yukarıdaki özeti not aldım. Bülo'nun Maho'ya dediği gibi: "Hele bir sor, niye yaptın?"
HTTnin kötü kolesterolü düşürdüğü bilgisi, ilk defa Fethiye'den gelmişti. Kolesterol düşürücü haplar gibi; yan etkisi de yok. Karaciğer yağlanmasını düzelttiği, kalp zarındaki ödemi attığı bilgisini ise; İzmirdeki bir akciğer kanseri hastasının oğlunun; köye gelerek söylemesiyle öğrenmiştim. Bunu daha önce yazmıştım. Yine, daha önce HTT kullanan karı-kocanın horlamalarının kesildiğini de yazmıştım ve ne demiştim:"Horlamanın sistematiğini bilmediğim için; HTT hangi özelliği sebebiyle bunu başarmıştır, bilmiyorum."
Niçin kulağımın takıldığını açıklamış oldum. Geriye "Selülit dediğin; yağlanmadır." sözü kaldı. Daha önceleri "selülit" sözü etmiş, başka bir sebeple de HTT kullanmış, tanıdığım bir kadına sordum:"Selülit durumun nasıl?" Az sonra cevap geldi: "Aaaa, bende selülit kalmamış!..." Vay canına, bu nasıl haber böyle? Kadının; selülit kremleri, masajları v.s... ile uğraşmadığını biliyorum. Ne yani; "HTT selülit ilacıdır." mı yazmalıyım? Emin değilim, ama; başka birinde de denenmeli...
Sağlıcakla kalın...
Arkadaşlar,
Böyle şeyleri yazmaktan nefret ediyorum.
Az önce okuduğum haber:Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Ercan Yeşilyurt dün hayatını kaybetti. Yeşilyurt, bir süredir kanser tedavisi görüyordu.
1954 yılında Sivas'ta doğan Ercan Yeşilyurt, siyasal bilimler fakültesi mezunuydu. Milliyet Gazetesi'nde de çalışan Ercan Yeşilyurt, yazılarına son dönemde Cumhuriyet Gazetesi'nde devam etti.
Yaklaşık 5 ay önce Şişli Etfal Hastanesi'nde kanser tedavisi olmaya başlayan Yeşilyurt kemoterapi görüyordu. 2 seans kemoterapisi kalan Ercan Yeşilyurt'un tedavisine nasıl devam edileceğine kemoterapinin tamamlanmasının ardından karar verilecekti.
Henüz tedavi sürecini tamamlayamayan Ercan Yeşilyurt, dün Esentepe Gazeteciler Sitesi'ndeki evinde hayatını kaybetti.
Yeşilyurt'un cenazesi Kağıthane Hacı Bektaş Veli Eğitim ve Kültür Derneği, Nurtepe Cemevi'nden kaldırıldı.
(Kaynak: Cumhuriyet)
Odatv.com.
-------------
Siz, gazetelerdeki "ölüm haberleri/ilânları"nı okuyor musunuz? Bu ilânlardaki kişilerin kaç tanesi trafik kazası, kaç tanesi "kanser"den ölüyor, bakıyor musunuz? Ben; bakıyorum... Kaç taneniz biliyor: "Hatay Cumhurbaşkanı oğlu, eski MHP milletvekili Tayfur Sökmenoğlu; bir iki ay önce; GATA'da, akciğer kanseri tedavisi olurken öldü." Ertesi gün; Atilla Taş'ın annesi de "akciğer kanseri"nden öldü. Ben neler yazıyorum, yaşananlar ne?...
Yakında; üçüncü defa kansere yakalanan; "Bir Aşk Hikâyesi" bestecisinden de, kötü haberleri bekleyin.
Bu konu başlığını, başlarken; pek seviyordum. Yazdıkça; zoruma gitmeye başladı. Göz göre göre ölümler...
Hatırlıyor musunuz, Diyarbakır Lice tarafında, bir LPG tankeri patlamıştı. İlk başlangıçta; ölü sayısı bir idi... Hatırladığım; en son 36 oldu. Bu 35 kişinin tamamı "yanık"tan öldü. Ben, bu konu başlığını açarken; Girit göçmeni Ali Dayı'nın; "yanık" hakkında ne dediğini yazmıştım? Daha ne diyeyim?...
Sağlıcakla kalın...