İlamsız takipte muhtarlık hatası
Merhabalar,
bana borcu olan bir şahısa avukatım aracılığıyla ilamsız takip gönderdik, fakat karşı taraf yasal süreden sonra icra hukuk mahkemesine, adresin Beylikbağı mahallesi olduğu (bizim doğru gönderdiğimiz adres) evrakı teslim alan muhtarlığın ise ulus mahallesi olduğu için itirazda bulunmuş.fakat;
iki muhtarlıkla aynı bina içinde masalar yan yana;
karışıklığa neden olan 2151 sokak daha önce ulus mahallesdindeydi ve beylikbağı mahallesinde 2000 ile başlayan başka adres yok (haritacıların hatasıymış)
ilamsız takip gönderilen şahıs muhtarlıklara 300 metre yakında 10 yıl esnaflık yapmış ve mahallenin tanıdık esnafı (fakat ortalıkta yok)
Ayrıca şahıs yüksek meblada borç batağından dolayı mahalleye zaten uğramıyor ve evrak tespitide yapmamış.
Muhtarların ikiside bu beyanları verip, gerekirse mahkemeye çıkmayı kabul ediyorlar.
bu olay sonucunda benim 30.000 TL lik zararım var ben nasıl etkilenirim, benim zararımı kim karşılar, hakim elimizdeki resim ve muhtarları dikkate alıp ne gibi bir karar verir, buna benzer bir davayla ilgili emsal olabilecek bir karar var mıdır? yardımcı olursanız çok sevinirim.
iyi çalışmalar.
muhtarlık resmi Dosya 1223
Cevap: ilamsız takipte muhtarlık hatası.
yasal sureden sonra nasil itiraz edebiliyor, onu anlamadim.
Cevap: ilamsız takipte muhtarlık hatası.
Anlattıklarınızda kavram hataları var. Bunun için de yorum yoluyla hareket etmek durumundayım.
Borçlunuz, (büyük ihtimalle) usulsüz tebligattan dolayı İcra Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Bu davayı açarken de önemli olan husus; takibinizin şekline göre, gerekli itirazı da yapmış olması. Usulsüz tebligattan dolayı dava (anlattıklarınıza göre) kabul edilir gibi gözüküyor.
Cevap: ilamsız takipte muhtarlık hatası.
Alıntı:
muhsint72 rumuzlu üyeden alıntı
yasal sureden sonra nasil itiraz edebiliyor, onu anlamadim.
Usulsüz tebligat diyerek icra hukuk mahkemesinde dava açıyor.
Cevap: ilamsız takipte muhtarlık hatası.
Alıntı:
durgunlu rumuzlu üyeden alıntı
Anlattıklarınızda kavram hataları var. Bunun için de yorum yoluyla hareket etmek durumundayım.
Borçlunuz, (büyük ihtimalle) usulsüz tebligattan dolayı İcra Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Bu davayı açarken de önemli olan husus; takibinizin şekline göre, gerekli itirazı da yapmış olması. Usulsüz tebligattan dolayı dava (anlattıklarınıza göre) kabul edilir gibi gözüküyor.
yani benim tebligat iptal mi olur? olursa ben muhtarlardan ne gibi bir hak talep edebilirim.
Cevap: ilamsız takipte muhtarlık hatası.
Onikinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2002/5499
Karar No : 2002/7143
Tarih : 05.04.2002
89/1 - 89/2 İHBARI USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYET SÜRE
Özet:
89/1 haciz ihbarı tebligatının usulsüzlüğü kabul edilip tesbit edilen öğrenme tarihi itibariyle şikayetçinin bu ihbara yasal sürede itiraz etmiş olması karşısında çıkarılan 89/2 ihbarnamesi yok hükmündedir. Bu durumda tebligatın usulsüzlüğü hususundaki şikayet süreyi tabi bulunmamaktadır.
Konu:
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Mercice 89/1 haciz ihbarı tebligatının usulsüzlüğü kabul edilip öğrenme tarihinin 11.4.2001 olarak tespit edilmesine, anılan tarih itibariyle şikayetçinin 89/1 ihbarına yasal sürede 12.4.2001 tarihinde itiraz etmiş olması karşısında çıkarılan 89/2 ihbarnamesinin yok hükmünde olmasına, bu durum karşısında tebligatın usulsüzlüğü hususundaki şikayetin İİK.nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi olmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun merci kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 4.960.000.lira onama harcı alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 5.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Maddeler:
(2004 s. İİK. m. 16/2,89)
-----
Diğer yandan şu ifadeler de Talih Uyara aittir.
Ödeme emri borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmişse, ödeme emrine itiraz süresi «borçlunun usulsüz tebligatı öğrendiği tarih»ten itibaren işlemeye başlar. Ancak, bunun için borçlunun ayrıca şikayet yolu ile -yedi gün içinde-[19] icra mahkemesine başvurup «tebligatın usulsüz olduğunu» tesbit ettirip, «ödeme emrinin tebliğ tarihinin, usulsüz tebligatı öğrendiği tarih olduğu» konusunda bir karar alması gerekir.[20] Bu konuda icra mahkemesine ayrı bir şikayette bulunmayan borçlu, icra mahkemesine -süresinden sonra- yaptığı «borca itiraz»ında da, «ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu» ileri sürebilir.
Bu takdirde, icra mahkemesinin önce «ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olup olmadığını» incelemesi ve tebligatın usulsüz olarak yapılmış olduğunu saptaması halinde, «borçlunun borca itiraz sebeplerini irdelemesi» gerekir.[21]
Yüksek mahkeme, bu konuyla ilgili olarak;
√ «İcra mahkemesince -borçlunun, ‘tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayeti bulunmadıkça’- doğrudan doğruya tebligatın usulsüzlüğünün dikkate alınamayacağını»[22]
√ «Ödeme emri ‘kendisine bizzat tebliğ edilmiş’ gözüken borçlunun, daha sonra ‘takibi haricen öğrendiğini’ iddia ederek, tebliğ tarihinin düzeltilmesini icra mahkemesinden isteyebileceği (bunu istemekte hukuki yararının bulunacağı), bu durumda, icra mahkemesince, öncelikle ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ zarfındaki imzanın borçluya ait olup olmadığının usulen incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[23]
√ «Usulsüz tebligat halinde -Teb. K.’nun 32. maddesi uyarınca- ‘borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihinin, ödeme emrinin tebliğ tarihi’ olarak kabul edilerek bu tarihe göre borçlunun icra mahkemesine yaptığı itirazın (başvurunun) ‘5 günlük yasal sürede olup olmadığı’nın incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğini»[24]
√ «Tebligat parçasındaki kaydın -örneğin; tebligat yapılan kişinin, muhatabın işçisi, aile fertlerinden birisi olup olmadığının- icra mahkemesinde her türlü delil ile ispat edilebileceğini»[25]
√ « ‘Örnek 10 ödeme emri’ kendisine usulsüz olarak tebliğ edilmiş olan borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini öğrendikten sonra, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde şikayet yolu ile, tebligatın usulsüzlüğünü -takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu- icra mahkemesine başvurarak, ‘tebliğ tarihinin -ödeme emrini öğrendiği tarih olarak- düzeltilmesini’ istemesi gerekeceğini»[26]
belirtmiştir.
Cevap: ilamsız takipte muhtarlık hatası.
Alıntı:
Av.Mehmet Aydın rumuzlu üyeden alıntı
Onikinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2002/5499
Karar No : 2002/7143
Tarih : 05.04.2002
89/1 - 89/2 İHBARI USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYET SÜRE
Özet:
89/1 haciz ihbarı tebligatının usulsüzlüğü kabul edilip tesbit edilen öğrenme tarihi itibariyle şikayetçinin bu ihbara yasal sürede itiraz etmiş olması karşısında çıkarılan 89/2 ihbarnamesi yok hükmündedir. Bu durumda tebligatın usulsüzlüğü hususundaki şikayet süreyi tabi bulunmamaktadır.
Konu:
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Mercice 89/1 haciz ihbarı tebligatının usulsüzlüğü kabul edilip öğrenme tarihinin 11.4.2001 olarak tespit edilmesine, anılan tarih itibariyle şikayetçinin 89/1 ihbarına yasal sürede 12.4.2001 tarihinde itiraz etmiş olması karşısında çıkarılan 89/2 ihbarnamesinin yok hükmünde olmasına, bu durum karşısında tebligatın usulsüzlüğü hususundaki şikayetin İİK.nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi olmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun merci kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 4.960.000.lira onama harcı alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 5.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Maddeler:
(2004 s. İİK. m. 16/2,89)
-----
Diğer yandan şu ifadeler de Talih Uyara aittir.
Ödeme emri borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmişse, ödeme emrine itiraz süresi «borçlunun usulsüz tebligatı öğrendiği tarih»ten itibaren işlemeye başlar. Ancak, bunun için borçlunun ayrıca şikayet yolu ile -yedi gün içinde-[19] icra mahkemesine başvurup «tebligatın usulsüz olduğunu» tesbit ettirip, «ödeme emrinin tebliğ tarihinin, usulsüz tebligatı öğrendiği tarih olduğu» konusunda bir karar alması gerekir.[20] Bu konuda icra mahkemesine ayrı bir şikayette bulunmayan borçlu, icra mahkemesine -süresinden sonra- yaptığı «borca itiraz»ında da, «ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu» ileri sürebilir.
Bu takdirde, icra mahkemesinin önce «ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olup olmadığını» incelemesi ve tebligatın usulsüz olarak yapılmış olduğunu saptaması halinde, «borçlunun borca itiraz sebeplerini irdelemesi» gerekir.[21]
Yüksek mahkeme, bu konuyla ilgili olarak;
√ «İcra mahkemesince -borçlunun, ‘tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayeti bulunmadıkça’- doğrudan doğruya tebligatın usulsüzlüğünün dikkate alınamayacağını»[22]
√ «Ödeme emri ‘kendisine bizzat tebliğ edilmiş’ gözüken borçlunun, daha sonra ‘takibi haricen öğrendiğini’ iddia ederek, tebliğ tarihinin düzeltilmesini icra mahkemesinden isteyebileceği (bunu istemekte hukuki yararının bulunacağı), bu durumda, icra mahkemesince, öncelikle ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ zarfındaki imzanın borçluya ait olup olmadığının usulen incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[23]
√ «Usulsüz tebligat halinde -Teb. K.’nun 32. maddesi uyarınca- ‘borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihinin, ödeme emrinin tebliğ tarihi’ olarak kabul edilerek bu tarihe göre borçlunun icra mahkemesine yaptığı itirazın (başvurunun) ‘5 günlük yasal sürede olup olmadığı’nın incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğini»[24]
√ «Tebligat parçasındaki kaydın -örneğin; tebligat yapılan kişinin, muhatabın işçisi, aile fertlerinden birisi olup olmadığının- icra mahkemesinde her türlü delil ile ispat edilebileceğini»[25]
√ « ‘Örnek 10 ödeme emri’ kendisine usulsüz olarak tebliğ edilmiş olan borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini öğrendikten sonra, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde şikayet yolu ile, tebligatın usulsüzlüğünü -takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu- icra mahkemesine başvurarak, ‘tebliğ tarihinin -ödeme emrini öğrendiği tarih olarak- düzeltilmesini’ istemesi gerekeceğini»[26]
belirtmiştir.
Mehmet bey,
ben tam olarak yazdıklarınızı anlamadım. benim tebligatım iptal olur mu?